Selamlar.Hocam güzel bir anlatım olmuş.Yasaya hürmet etmemek aslında uzun süredir varolan bir sorunumuz.Sizin de dediğiniz gibi birçok şeyin altında Mezopotamya kültürü yatıyor.Din dediğimiz şey de bu kültürün öğelerini barındırıyor.Yani biz müslümanız derken gökten inmiş sıfır bir din yaşamıyoruz.Bu coğrafyanın binlerce yıllık inanış ve geleneklerinden süzülen bir dinin içerisindeyiz.Din herşeyi etkiliyor.En başta da düşünüş şeklimizi yani hayata bakışımızı,olay ve olguları değerlendirmemizi...Bugün ülkemizin her gününü işgal eden menfur hadiselerin,fena şeylerin,gasptan tutun da cinayetlere kadar herşeyin altında yatan şey işte bu düşünüş şeklidir.Ataerkil göçebe bir toplumun kültürel kodları basitçe çözülebilecek meseleleri çözülemez hale getiriyor.Trafikte karşılıklı anlayışla halledilecek bir şey büyüyor ve insanlar hayatından oluyor.Ya da günlük hayat içinde bugün herhangi bir Avrupa ülkesinde kolayca gerçekleşen boşanma işlemi,burada erkeğin egemenlik savaşı haline geip kadına hakim olma zihniyetden dolayı gaddarca bir cinayetle sonuçlanıyor.Basit bir sıra kavgası mesela kavgaya dönüşüyor.Resmi yollarla hallolacak bir alacak verecek meselesi insanların birbirlerini öldürmesine yol açıyor.Bunlar saymakla bitmez.Çok kolay hallolacak şeylerin bu kadar zorlaşması ve insanların en mühim hakkı olan yaşam hakkının elinden alınmasına ne sebep oluyor?Cevap vereyim.Tabii ki kültürel düşünüş...bu düşünüş şeklinin getirdiği yasaya hürmet duymama.Yasa koyuculara güvenmeme.Çünkü çok iyi mevzuatlarınız olsa bile eğer uymaz iseniz bunun bir anlamı yoktur.Peki yasaya en önce kim uymalıdır?O yasayı yapanlar ve uygulayanlar tabii ki.Şöyle düşünelim;çocuğumuza oğlum yere çöp atma ya da tükürme deyip onunla birlikte yolda giderken yere çöp atar ya da ulu orta tükürür isek kendi koyduğumuz kuralı ihlal etmiş olmakla kalmayız aynı zamanda çocuğumuza kötü örnek olur ve onun da ileride buna uymamasına sebep oluruz.İşte bir ülkenin hali de böyledir.Bir sürü kanun yap,yönetmelikler çıkar,genelgeler yayınla.Ama ilk önce sen ve senden güç alan devlet yöneticileri uymasın.Sonra halka burası kanunlar ülkesi herkes yasaya uysun de bakalım kim inanacak sana ve kim bu yasalara uyacak?Hiç kimse!!!Çünkü kötü örnek oldun,halkın önünden gidip onlara güzel bir misal teşkil etmedin.Eskilerin sözü ile numune-i imtisal olmadın.Bunu insanların yapmasını nasıl beklersin? Bugün Türkiye'nin en büyük sorunu cehaletin ve cehaletin hadsizliğinin işbaşında olmasıdır.Öyle ki Cumhuriyetin az çok işleyen bütün kurumlarını işlemez hale getirip,insanların önce kurumlara sonra devlet adamlarına olanı güveni yerle yeksan oldu.Kimsenin ne hükümete en kötüsü de devlete itimadı kalmamıştır.Çünkü şunu sokaktaki insan çok iyi idrak ediyor artık.Adamın varsa,paran ve gücün varsa birini vursan dahi hiçbir şekilde hapis cezası almazsın ya da az birşey yatar çıkarsın.Yasa ancak güçsüz ve sıradan insan için vardır.Bu çok acı birşey arkadaşlar.Bu düşüncenin kendisi bile ülkenin varlığını her açıdan tehlikeye sokar.Bir kere yasalara uymayan bir devlet uluslarası alanda itibar görmez.Ciddiye alınmaz.İkincisi ki en fenası da budur.Kendi insanı devlete ve ülkeye olan güvenini yitirir.Meşru yollarla bir yere varamayacağını bir gün tüm malını mülkünü hatta yaşamını yitirip kolayca herşeyin mahvolabileceğini anlar.Yasaların olmadığı ya da herkes için uygulanmadığı bir yerde herkes kendi yasasını uygulamaya başlar.Bugün haberlerde gördüğümüz birçok kötü olayın başladığı yer tam olarak burasıdır.Yasanın işlememesi ve güvenin yok olması...İşte tam da bu yüzden insanlar kendilerini ve çocuklarını artık bu ülkede güvende hissetmiyorlar.Çünkü adalete ve devlete olan güvenlerini kaybediyorlar.Bu konuda da yerden göğe kadar haklılar.Son birkaç senede olanlar da bunu ispat ediyor.Devlet suçluları yakalayacakken aksine devleti yönetenlerin işlediği suçları başkaca suçlular ifşa ediyorlar.İleride bilimsel makalelere konu olacak çok tartışılacak zamanlardan geçiyoruz.Şu güzel söz bugün ki durumumuzu açıklıyor ; "Suçu açığa çıkarmak suç olarak kabul ediliyorsa, suçlular tarafından yönetiliyorsunuz demektir!.." (Edward Snowden)
Adalet mülkün temelidir demek, Adalet Devletin temelidir demektir. Çünkü mülk devlet demektir. Mülk Allah'ındır demek, Devlet, yasa Allah' ındır demektir, yani Yasa koyucu Allah' tır demektir.
siyasetle politika arasındaki fark ? ... siyasilerin aradığı tek şey şereftir deyince bir an gülesim geldi. sonra siyasetle politikanın birbirinden farklı şeyler olduğunu farkettim. milletvekilleri ile valiler müdürler siyasi alandalar mı ? politik alanlardamı ? acaba nedir ? bununla ilgili bir söyleşi yapsanız keşke.
Tersine yasalar özgürlükleri ortadan kaldırmak için oluşturulmuştur... Yasalar olmadan yaşayan insan en özgür insandır... Bu arada özgürlüğün çok muhteşem bir şey olduğu, insanı çok mutlu ettiği veya çok ilerlettiği de anlaşılmasın söylediklerimden... Sadece başlıktaki cümle bana ters geldiği için yorum yapıyorum...
İstihbarat üyesiydi bu muhterem iyi pabuç değildi türkiyede muhafazakarlığın siyasal islamın temsilcileriydi nursi,necip fazıl,akif,şewket eygi,mısıroğlu,erbakan ülkenin geleceğini berbat eden kuşak
Yine her zamanki gibi olağanüstü bir konuşmaydı. Hayranlıkla izledik. Sağolun, varolun. İyi ki varsınız. Sağlık ve esenlikler diler, selam ve saygılar sunarız.
Sayın hocam hurmetler... Videonun 11:16/17 zaman aralıgında " itibardan" bahsettiniz..Bu terim yerine " prestij kazanmak" kavramı daha uygun olmaz mı.? Anlam ve amacına cok ta uygun olmayacak şekilde bu iki kavram bir bırı yerıne ikame edılıyor, kanaatindeyim...Saygılarımla...
