Birçok defa Almanya'ya gidip gelme şansım oldu ve bir çok farklı şehrine gittim. Aynı zamanda işim gereği Almanya'da yaşayan Türk kökenli bircok müşterim vardı. Yarısı hayatımda tanıdığım en güzel insanlarken yarısı da yine hayatımda tanıdığım en üçkağıtçı insanlardı. Kendisi Kırşehir de doğmuş büyümüş Almanyaya gitmiş ama haksız olduğu konuda bizi suçlarken siz Türkler diyordu mesela. Sorun oralı veya buralı olmak değil sorun iyi insan olmak veya kötü insan olmak.
Almanya'da sinema var tiyatrosu var parkları var istediğiniz etkinliği yapabilirsiniz burada zorluk çekenler ilk gelenler dir ama şimdi 5ci kuşak olduk halen zor diyorlarsa pes
@@codeAiLers kardeşim sen daha kaç yaşındasın ki robot gibi yaşıyoruz iş, ev,alışveriş diyorsun? fotoğrafına baktığımda senin hayat okul, ev, park olmalı gibi geldi bana...
Serkan ve Bahar, zekaları ve azimleriyle pek çok başarıya imza atmışlar. Sayelerinde arkadaşları Safiye hanımı da tanımış olduk. Hem bireysel hem de toplu olarak, etraflarına ilham veren örnek kişilikler. ❤❤❤
Almanya’da bir çok şehiri ve Rotterdam’a gittiğimde aşırı derecede şok geçirmiştim araba ile son ses müzik açıp drift atan Türk gençleri vardı. Metroda sokakta Türklerin aşırı yobaz tavırlarına şahit oldum aşırı küfürlü konuşan kendini geliştirememiş insanlarla doluydu ve bunların çoğu gençti belkide 3 veya 4 nesil ailelerindeki cahilliklerini devam ettiriyorlar. Bir kaç kişiyle tartıştım ve türkiye’de senin kadar yobaz,cahil insan yok diye söylemiştim.! İspanya’da yaşıyorum burada yaşayan alman arkadaşım şu cümleyi kurmuştu Türkiye’de yaşayan Türklerle Almanya’da yaşayan Türkler aynı değilmiş bunu istanbulda yaşadığımda anladım dedi. Bir alman bile bu farkı anlamış.
Ben aile birleşim ile gelmiş bir işçi ailesi çocuğu olarak Safiye ablam gibi ilinci kuşak olarak o kültür farklılığında yaşayan biri olarak bizi ancak Safiye abla anlayabilir. Bugün siz yeni nesil eğtimli göçmenler rahat ediyorsanız bizim açtığımız yollardan yürüyorsunuz çoğunuz. 50-60 senelik emeklerimiz var bugünkü Almanya da .birazda ordan baksanız acaba nasıl olur en azından bizi anlamış olursunuz.
Mesela bu yollardan bir iki örnek verebilir misiniz? Çünkü benim tek hatırladığım yollar, trafikte arabasıyla beni(bisiklet sürücüsü) sıkıştıran bmw/mercedes/audiler, Lieferando'da çalıştığım esnada mesleğimden ötürü saygısızca yaklaşım ve görmezden gelme(özellikle Türk restorantları), çöp atarkanki Türk komşumun ayırmadığı çöpler yüzünden uygun yere çöp atamamam, Alman çoban ırkı köpeğimle dolaşırken özellikle göçmen(yarısı Türk) çocuklarının köpeğimi taciz edercesine ve onu kışkırtma raddesine kadar çıkarılan sesler. Şuan aklıma bu kadar geliyor, Yurda Hanım. Lütfen siz kendi açınızdaki "açtığınız yollardan" bahseder misiniz? Ha Türk market, döner, Türk eczaneci v.s. diyecekseniz, şahsen dinsiz olduğum için Türk marketine 8 ayda hiç gitmedim(helal kesim saçmalığı kastettiğim şey.), onun dışındaki bir çok işimi İngilizce kullanarak, istediğim yerlere de google maps sayesinde gidiyorum. Anmeldung kaydım, vize uzatma işlemim dahil tüm işlerimi ingilizce ile hallettim.
Safiye Hanım’ın empatisine bayıldım.Sevgili Serkan’ın hoşnutsuzluğunu anlamakla beraber Safiye Hanım’ın bir durum tespiti yapmasını biraz göz ardı ederek hoşuna gitmeyen şeyler üzerinde israrla durmasını da tecrübesizliğine veriyorum. Evet iş dönüp dolaşıp eğitime geliyor.Ama bunu devletler yapmalı.Bugün Türkiye’deki eğitim sisteminin adım adım gerilediği bir gerçek.Yeni uygulanacak müfredatla bu gerileme iyice taçlandırılıcak. Almanya’da bugün durum nedir tam olarak bilemiyorum ama Almanya’ya giden ilk ve ikinci kuşağın çocuklarını Almanlar IQ’su düşük çocuklarla aynı sınıfda eğitim verdikleri söylenirdi.Belki Safiye Hanım’la bu konuda da bir söyleşi yaparsınız. Almanya’da yaşayan Türklerin yaşamları evet zor.Ama Türkiye’de yaşamak (artık)daha zor. Empati yapamadığım ve anlamadığım çıkarcı, kindar Almancılar.Yine yaz geldi.Sokak röportajlarına o lümpen halleriyle patır patır düşerler.Türkiye’den uzakta yaşamalarının acısını (bal gibi bilmelerine rağmen) vatandaştan çıkarmak işlerine geliyor.Zira ezilmişlik hislerini bu şekilde tatmin ettiklerini sanıyorlar.Ama o kadar cahiller ki yine kendi gibi insanları aşağılıyorlar.Diğer insanlar zaten bunlara zavallı gözüyle bakıyor. Ha bir de iyice uyanıklar var.Türkiye’deki yakınları onlardan borç para ya da yardım istemesin diye öldük bittik havasına giriyorlar.
Ben sizi yeni kesfettim. Bütün Videolariniza tek tek bakiyorum. Harikasiniz 😊 Lütfen Formati degistirmeyin. Safiye Abla cok tatli. Du sprichst uns aus der Seele.
Merhabalar ,bu bölümü her perşembe sabırsızlıkla bekliyorum.safiye hanımın eğitim durumunu bilmiyorum ama çok donanımlı biri.her konu hakkında fikrini çok güzel beyan ediyor.karsilikli güzel paslasiyorsunuz.yeni bölümleri merakla bekliyorum.Bahara da selamlar.🤗😘👍👏🇹🇷🇩🇪
Almanya'ya 60'lı 70'li yıllarda gitmiş Türkler hakkında Serkan Bey çok haklı. Safiye Hanım'ın bulduğu bahanelere katılamıyorum maalesef. Ben 80'lerde TU Berlin'de okudum. Neredeyse hiç Almanya'lı Türk öğrenci görmedim. Halbuki Türkiye'den gelmiş tonla öğrenci vardı benim gibi. Kreuzberg gibi en kalabalık Türk nüfusunun bulunduğu bir semti olan şehirde bile böyle olması çok garip değil mi? Okullar bedava. Alman hükümeti (o zamanki adıyla Bafög) ihtiyacı olan herkese destek de veriyordu. Bundan faydalanmamayı nasıl açıklayabilirsiniz? Şimdilerde bu değişmiş olabilir, ama gene de oradaki Türklerin üniversite bitirme oranının Almanlardan düşük olduğunu düşünüyorum. Geçmişe veya geldiğiniz yere özenerek bir topluma entegre olamazsınız. Bir ülkenin kültürünü beğenmiyorsanız, o zaman o ülkede yaşamamanız gerekir.
Serkan dizi mi çekiyorsun arkadaş? Set ekibi mi var perde arkasında? Safiye abla gibi muhteşem bir aile dostunuz var, sohbet etmeyi de seviyor, bal gibi de sohbeti var. Ablanın rızası varsa, çek koy kenara, bölüm bölüm yayınla, ne olacak? Bu arada, 10 ay önce Almanya'ya taşınan bir aile üyesi olarak, şunu söyleyebilirim ki, entegrasyon çok önemli. Az çok anlayabiliyorum önceki nesilleri ama hiçbir zaman tam anlayamayacağımı düşünüyorum. Halen daha inanın çok eksik konular var. Irkçılık zaten büyük tehlike hem Almanlar hem de göçmenler için. Bu konu büyürse Almanlar öncelikle kendilerine en büyük kötülüğü yapmış olacaklar. Çok büyük dram yaşanacak herkes için.
Lübnan başka bir dünya ve bundan seneler öncesi daha da güzelliklerinin olduğu bir yerdi.Patlamadan sonra sonra baya bi değişime uğramış.Bende katılıyorum Safiye hanıma tekrar insan gitmek istiyor o topraklara....
Severek izliyoruz(eşim ve ben) sizleri. Biz Berlin'e 8 ay önce İzmir'den taşındık. Safiye hanım'ı izlemekten ve dinlemekten büyük keyif alıyoruz ancak, bu video da ne yazık ki pek objektif bir bakış açısı sunamamış. Ama anormal karşılamıyorum çünkü Almanya'da doğan kişilerden kendisinin bir çok arkadaşı veya tanıdığı olduğunu ve bu kişileri göz önünde bulundurarak yorumladığını düşünüyorum. Saygı duyuyorum, bu videoda ki birçok düşüncesine katılmıyorum. Aynı fikirde olmamamız onu sevmemize veya saygı göstermemize engel tabiki de olamaz.
Avustralya'ya da ilk gelenler yumurta almak için markete gittiklerinde tavuk gibi ses çıkartıp elleriyle yumurta şeklini göstermişler. Şimdi ellerimizde telefonlar, her türlü iletişimi kurabiliyoruz.
Telefon olmasa yine tavuk sesi mi cikarirlar yani sozluk diye bir sey var😂😂😂 ne kadar zir cahil bir millet muthis ayrica telegondski sozlugu nasil kullanabiliyorlar o da soru isareti😂😂
Küba da öyle. Fakir ama mutlu. Mutluluk içimizde aslında, keşke farkında olarak yaşasak. Safiye abla ve Serkan Beyde ikilisini dinlemeye bayılıyoruz :) Maalesef çok dedikoducu, haset, gelişime kapalı oldu tanidigim eski Almancilar. Başta gurbetteyim diyerek onlara yakın hissettim. Ama tanıdıkça farklı olduğumuzu kavrayıp uzaklaştım. Doğu ile Batı'nın arafinda kalmış, hiç gelismelerine izin verilmemiş, sadece calistirilmislar. Bı yandan çok üzülüyorum da.. imza atamayan, dil bilmeyen, okuma yazma bilmeyenler dahi var. Ama onlarla bizi aynı kefeye koymaları ugradigimiz en büyük haksızlık. Bizi ezmeye, aşağılamaya kalkıyorlar. Onları da savunma gereği hissederken, kendimizi kanıtlama çabasıyla yükün altında eğilip buguluyoruz. Neresinden bakarsanız zor. Hepimize zor.. ama onlarla iletişim kuramadigimiz bir gerçek. Kendi cemberlerinde takılınca onlar da güvende hissediyor. Biz de böyle iyiyiz.
Hanımefendi olayı hiç anlamamış.Eski Alman Tűrkleri uyum sağlamayı zaten baştan reddetmiş.Hiç bir gelişme yok onlarda.Tűrkiyeden yeni gelenler daha kolay ve gűzel uyym sağlıyor Almanlara ve Almanyaya.Onları tebrik ediyorum.
Ben tr de bir alman sirketinde calisiyorum.son göcen yeni genc nesil turkler icin almanyadaki yoneticiler "başka yokmu yollayin yollayin" diyorlar...elleriyle enfes isareti yapiyorlar..
Safiye abla haklısın, seni dinlemek çok keyifli. Ben çok local bir bölgeye 1 yıl önce çalışmak için taşındım. ilk gelenlerin zorluklarını, problemlerini düşünüyorum sık sık, seninle birlikte herşey daha çok netleşti. Ama bence burada ilk gelenler değil, 2. Ve 3. kuşakların modernleşmede geri kalması da konu olabilirdi. Artık buranın yerlisi olmasına rağmen iki kültürü (Türkiye ve Almanya) de yansıtmayan, apayrı, abartılı ve uçlarda bir kültürü devam ettiren topluluk hk fikirlerini duymak iyi olurdu. Bu konunun içinden hiç çıkamıyorum. Anket yanıtlarım bu yöndeydi. Çok sevgiler ikinize de Elinize sağlık
Almancilardan tek beklentim var, o da Türkiye secimlerinde oy kullanmamalari , Almanya'da yapilacak secimlerde Afd ye oy versinler isterlerse ama yasamadiklari ulkenin yonetimi için oy kullanmasinlar
Düsünüp arastirip yorum yapsaniz keske cahil oldugunuzu belirtmeden. Türkiye halki seciminin sonucunu yasiyor yani gurbetci ler bunun sorumlusu degil yurtdisinda ki oy yüzde 2 hic ezkilemiyor Türkiye secimini.uyanin artik gercekten
Almanya’da doğan ikinci nesil Türk gençlerinin genelinde de modernleşme ya da kendilerini geliştirme göremedim maalesef. Kültürel olarak bence ne Türkler ne de Almanlar . Almanya’da Türk gençlerinin bu şekilde olmaları gerçekten beni şaşırtıp ,üzdü…
Safiye abla hayatinda en güzel humusu Lübnanda yedini soyleyince gonul koydum sana bir Hatayli olarak. dsadsadsad Bende Alamanciyim fdvdsv Bir gün birlikte Hatayda seni misafir edip kagit kebabindan tut tum meze ve yemeklerini tatmani isterim
Cok guzel anlattın abla , bazı noktalarına katılıyorum ama bazılarına katılmıyorum. Evet çok zordur köyden çıkıp gelip buralara alışmak, ama insan açık fikirliyse bir zaman sonra ortamına alışma sürecinde gelişme olması beklenir. Bazı kişiler 50 yıl burda ve halen aynı yerinde sayıyor ve bu sayı çok fazla. O kişiler dil de öğrenmişler ama kişisel gelişimleri halen o köyde öğrendikleri kadar. Hayatlarındaki tek amaç sadece para olmuş, ve çok zenginleşmelerine rağmen yine de ufak hesap yapıp kültüre ve sanata para harcamayı lüzumsuz görüyorlar
Safiye hanımın ilk gelenlerin endişeleri ile ilgili görüşlerine sonuna kadar katılıyorum,ancak benim de takıldığım bir başka konu şu ki: ilk giden Gastarbeitern ve sonraki kuşakların Türkiye de ki insanları küçümsemeleri Türkiye de insanların yan gelip yattığını düşünmeleri, hizmet sektörünün çok iyi ve ucuz olması nedeniyle her işlerinin çok kolay olup hiç bir iş yapmadıklarını düşünmeleri ,sadece kendilerinin işten eve evden işe bir hayat yaşadıkları dramasına girmelerine bi açıklama bulamıyorum,çünkü Türkiye de de sabah hava aydınlanmadan işe giden ve hava karardıktan sonra eve dönen bunun karşılığın da ise hakettiği geliri elde edemeyen insanlar var.Eğitimli kesimi geçtim ,Almanya da en basit bir emekçinin geliriyle sürdürebildiği hayata aynı işi Türkiye de yapan bir emekçinin ömrü boyunca ulaşabilmesi mümkün değil maalesef.Bu konuda bakış açınızı öğrenmekten mutlu olurum.Bu arada tatil hakkınız tabiiki ama ara verecek olmanız bizi üzüyor.Sevgiler ve İyi tatiller
Merhaba,ben almanya da bir işe başvuracağım.İlanda a1 a2 seviye almanya isteniyor.Almaca bir bölümden mezunum.İş başvurusu yaparken bir dil belgesi sertifikası göstermeli miyim?
Merhaba,ben almanya da bir işe başvuracağım.İlanda a1 ve a2 seviye almanca isteniyor.Almanca üzerine bir bölümden mezunum.Başvurumu yaparken almancaya hakim olduğumu bir sertifika ile göstermeli miyim?Cevaplarsanız sevinirim.
Safiye hanımı dinlerken hüzünlendim ilk gidenler için her zaman ilkler daha çok zorluklar yaşarlar ayrıca alman devleti ırkçılığın önüne geçmesi lazım daha da büyümeden
Bugűn bu kadının anlattıklarını dehşet içinde dinledim.Insan en azından tűrkçe almanca bir sőzlűk edinir ," mandal" kelimesini bulur almanca karşılığını satıcıya gösterir, űrűnű alır çıkar.El kolla anlatmaya gerek yok.
Bu tür bir konuyu bu kadar dar bir bakış açısıyla tartışmak büyük bir “patavatsızlık”. Serkan Bey’in inanılmaz üstten bakan bir bakış açısı var ve bunun altı çok boş. Birinci nesil ile son nesil göçmenler arasında da büyük bir fark göremiyorum. Herkes daha iyi para kazanmaktan daha büyük bir motivasyonla gelmiyor. Bu kanal içeriklerinde de bunları görebilirsiniz, tüketim kültürünün ötesinde Almanya’dan bahseden bir içerik yok mesela. Bakış açısı bu olunca modernizmden bahsedilen her ne ise onu kapitalizm ile ölçmekten başka bir bakış açısı sunulamıyor haliyle. Bazı şeylere cüret etmeden, fikrini paylaşmadan önce biraz daha düşünmekte fayda var aslında.
Söylediğim hiçbir şeyin “patavatsızlıkla” alakası yok. Beğenirsiniz beğenmezsiniz bunlar benim fikirlerim ve bu kanalda siz yine beğenmeseniz de 5 yıldan fazladır Almanya üzerine çeşitli içerikler bulunmakta. Oturduğunuz yerden bir sürü insanın hayatına dokunan ve Almanya hakkında birçok farklı konuyu ilk kez ele alan bir kanal hakkında bu tarz sığ bir yoruma anlayış göstermem mümkün değil. Bizim sohbetimizi dinleyip buraya bunları yazabiliyorsanız bu da benim sayemde oluyor. Siz lütfen bir daha izlemeyin.
@@serkanbeyde "Patavatsızlık" kelimesini özellikle kullandim çünkü empatiden yoksun bir bakış açınız olduğu izlenimine kapıldım. Toplumların modernleşmesi, modern kurumlara erişimleri ile alakalıdır biraz da. Amerika ve Almanya toplumları arasındaki modernleşme farkını, bu toplumların modern kurumlara erisebilmeleri açısından değerlendirmek gerekir haliyle. Sosyal devletlerde yasayan toplumlar, kapitalizmi iliklerine kadar yaşayan toplumlara göre bu konuda en azindan birkaç adım daha öndedir, Almanya’da yasayan birisi olarak buna siz de katilirsiniz saniyorum. Göçmenlerin "modernleşmesi" konusuna gelince, göçmenlerin modern kurumlara erişimi önündeki engelleri neredeyse hiç konuşmadan “modernlesememe“ problemini tartışmaya calismak, üzgünüm ama eleştiriyi hak ediyor. İyi günler.
Ben Serkan beyi severek izliyorum ve bir sürü şey öğreniyorum, kendisini bana göre efendi ve doğal bir insan, kendi düşüncelerini, yaşadıklarını, tespitlerini söylüyor.Size göre doğru olur, olmaz, Görüş farklılıkları da olabilir. Zıt fikirleri birbirimizi kırmadan medenice,sakince tartışabilsek keşke.
Biz Tűrkiyede 50 kişilik karma sınıflarda okuduk devlet okullarında.Tűrkiyenin heryerinden her kesimden çocuk vardı.Aynı okullarda aynı sınıflarda aynı şartlarda okumamıza rağmen içimizde Alman Tűrkleri gibi olanlar aynı kaldı biz ilerledik.Tűrkiyedeydik Almanyada değil.Aynı şartlarda aynı mekanda eğitim gördűk.Onlar eğitimde aldıkları bilgileri kullanamadılar ki devlet hepimize eşit olanaklar vermişti.Hödűk başlayanlar aynen o şekilde kaldılar.Sonrada űlkeyi, devleti vs suçluyorlar.Bűtűn imkânlar eşit olarak vardı hepiniz için.Almanyada Tűrkler hiç bir şekilde ilerlemiyor.
