Aslında olmadığın kişi olduğuna inanırsan ne olur ya gerçek buysa keşif analiz ve uygulama madem.bir gerçek var neden uygulayamiyoruz çünkü biz gerçek değiliz birseyler engel oluyor 😂
Rüya görürken rüyada olduğumuzu nadiren anlarız. GördüğüMmüz rüyaların çoğunu gerçek sanarız. Her zaman kötü veya olumsuz rüya görürüz. İyi rüya yoktur. Rüyadan uyanmasak rüyada oldğumuzu anlayamayız. Belkide uyandığımızda rüyada oluyoruz. Belkide gerçeklik rüyalarımızdadır.
Bu açıklanamaz, ama hissedersin. Hayatın boyunca dünyayla ilgili bazı şeylerin yanlış olduğunu hissetmişsindir. Ne olduğunu bilmezsin, ama o ordadır; beynine saplanmış bir kıymık parçası gibi… Seni deli eder…
Bir dizi önerisi de benden. Westworld dizisinde robot kadın o kadar gerçekçidir ki karşısındaki insan "sen gerçek misin" diye sorduğunda kadın (bence üzerine kitap dahi yazılabilecek olan bu cümleyi söyler) "farkedemiyorsan önemi var mı?" der. Simülasyonda da olsak rüyada da olsak farkedemiyorsak önemi yok bence. Önemli olan farketmek.
Farkındalık tek katmanlı olmadığı için bu kadar basit değil aslında. farkındalık için belli bir gayret gerekiyor. bunun için de bir motivasyon... yani her şey şüpheyle başlıyor bu yolda. o yüzden fark edemiyorsan fark eder ama şüphe etmiyorsan fark etmez. bir hayvan iç güdülerinden şüphe duyabilseydi bilinç düzeyini geliştirebilirdi. insan yasak meyvenin yasaklığı konusunda şüphe etmeseydi... merak bile şüpheden doğuyor bu açıdan bakınca.
"Neden bir simülasyonun içinde yaşıyoruz bunun delilleri nelerdir, teorisyenler neye dayanarak bunu iddia ediyorlar" sorularını cevaplamak yerine simülasyon nedir kökeni nerden gelmektedir vs.'den öteye gidememiş bir video olmuş. Daha detaylı bir video beklerdim.
@@sinekvalesi1905kuran sizin sandığınız gibi her şeye cevap veren bi kitap değil. Böyle bir amacı da yoktur. Bunu götünden uydurup sonra da verdiği cevaplar bir şeyi çözmeyince bin dereden su getiren aptal müslüman argümanıdır bu laf.
Bilgisayar başına oturmuş, bizim simülasyonumuzu programlayanlar dönüp birbirlerine şu soruyu soruyorlarmış: “ Biz de simülasyonda yaşıyor olabilir miyiz? “ . Emeğine sağlık.
@XF23 takılmaya gerek yok derken? hayat boyu sorgulamak güzel birşeydir. bunu dediğim zaman o zaman neden kimseyi öldürmüyor ya da istediğine tecavüz etmiyorsun gibi salakça karşılık veriliyor. Sorgulamak iyidir fakat fazla gözü boyanmış insanın sonradan sorgulaması sağlıksız olabiliyor o ayrı bi konu.
@XF23 matrix benim genç yaşlarda izlediğim sayesinde felsefeye ilgi duyduğum bir film. burada mübalağa yapmıyorum sadece etkilendiğimi belirtiyorum ancak yaptığınız yorumlardan anladığım kadarıyla bu konuda herkese üstten bakan bir tavrınız var. önce saygı göstermeyi öğrenin sonra yorum yapın efendim
Üç yıldır bu konu hakkında araştırma yapıyorum. Ulaştığım her bilgi her sonuç beni en nihayetinde simülasyonun kapısına getirip bıraktı. Ben kesinlikle bir simülasyonda yasadığımıza inanıyorum. Belki bir gün bu teori net olarak kanıtlanıp inanç olmaktan çıkar ve bilgiye dönüşür.
@@nilgunonbas7336 yalnız hocam şunu hiçbir zaman istemem: ya tüm bunlar benim beynimin içindeyse ve benim dışımdaki insanlar ve diğer canlılar gerçek değillerse işte bunu hiç istemezdim düşünsene neyin anlamı kalıyor ki geriye? Hadi yine simülasyonu kabul ediyor insan sonuçta içindeki tek varlık sen değilsin nasıl ki sen yazılımın içindeki kodlardan oluştuysan ötekilerde aynı senin gibi kodlardan oluştular ve varlar ama sadece ben varsam her şey benim beynimin içindeyse bu çok kötü olurdu.
@XF23 hocam peki düşünebildiğimizi sanıyorsak hiç var olmamış birşeyi düşünemiyoruz sonuçta hep çevremizde gördüğümüz veya hayalini kurduğumuz somut şeyleri veya bize çocukluktan anlatılmış manevi şeyleri düşünebiliyoruz zihmizde içinde bulunduğumuz galaksi gibi dışına çıkmak neredeyse imkansız
Merhaba, bu tür konuları duygusal olarak çok başarılı işliyorsunuz. Simülasyon fikrini gerçeği anlamamıza yarayan üç gerçeklik üzerinden anlatayım: Bilime göre bir simülasyonda yaşıyoruz. Bu kendi beynimizin ürettiği bir simülasyon. Takipçilerin beynin işleyişini bu gözle incelemelerini tavsiye ederim. Bu bilgi gerçek bir dünyanın var olmadığı anlamına gelmez. Bir şeyin simülasyonu varsa gerçeği de vardır. İster rüyada olalım, ister gerçek hayatta, ya da bilgisayar tarafından oluşturulmuş bir simülasyonda, hissettiklerimiz tamamen gerçektir. Bir kabustasınız ve uyanamıyorsunuz. Kabus devam ettiği sürece bu sizin gerçeğinizdir. Bir şeyleri değiştirmek için, farkındalığınızı geliştirmek için dikkate almanız gereken en önemli şey bu hislerdir. Dikkat edin bunları sadece siz hissediyorsunuz. Eğer hissedebiliyorsak etkileyebiliyor olduğumuz anlamına da gelir. Gerçek hayatta bu etki anlık, örneğin rüyada gecikmeli ya da hiçmiş gibi görünür. Simülasyonda olduğumuzu düşünürsek bunun çok başarılı olduğunu da kabul etmemiz gerekir. Geldik büyülü hayal ve inanç dünyasına, burada her şey tamamen simülasyon. Hem de bizim tarafımızdan üretilen ya da varlığına inanılan. Sizin sesinizden zevkle dinlediğimiz mitolojik hikayeler, masallar; nasıl bu kadar etkileyiciler? Yukarıdaki iki maddede gerçeklerden söz ettik. Şimdi de kendi düşüncemi söyleyeyim. Her şey bizim bilinç seviyemize bağlı, o düştükçe gerçeklik algımız artıyor, kısıtlı ve çaresiz hissediyoruz. O yükselince hayallerimizi gerçeğe dönüştürüyor gerçeği etkiliyoruz. Bilinç seviyesi o kadar etkili ki, bilinç seviyemiz değişince fizik kuralları bile değişir.
bu sesle dinlenilebilecek harika bir konu, emeğinize sağlık. bu konuda Kur'an da Ankebut suresi 64. ayete de bakmak lazım. 'Bu dünya hayatı, yalnızca bir oyun ve '(eğlence türünden) tutkulu bir oyalanmadır'. Gerçekten ahiret yurdu ise, asıl hayat odur. Bir bilselerdi.'
Hepimiz bir matrix içindeyiz, ve yapacağımız her şey belirlenmiş yani özgür bir irademiz ve seçim hakkımız yok. Örnek verecek olursam. Anne yada babamızı seçemiyoruz, Doğacağımız ülke yada şehri seçemiyoruz, kilomuzu boyumuz tipimizi seçemiyoruz. En önemlisi ise Zeka seviyemizi belirleyemiyoruz, yani zekamızı ne kadar çabalarsak çabalayalım sonuç olarak belirlenmiş limiti aşamıyoruz ve bu yüzden toplumun çoğu zeka seviyesi yüksek insanlar tarafından yönetilmek zorunda kalıyor. Sonuç olarak insanların çoğu bilgisayar oyunlardaki hiç bir işe yaramayan Npc'ler olarak yaşamak zorunda.
Ya kabir azabı ebedi cehennem ateşi nerde hocam keşke ölünce o korkunç işkence ve azaplara sıkıntılara maruz kalmasak keşke ölümde bi rüya olsa hiç acı hissetmesek yok olsak saygılar
@@serkanulu7269 şu videoda izlediğin teoriler ne kadar gerçek olma olasılığındaysa senin dediklerinde o kadar gerçek dısı şeyler. Tanrı insanı yaratıyo onun kaderini doğacağı çevreyi doğacağı aileyi belirliyo kimi zengin kimi kimi fakir ve kötü aile ortamında büyüyo sonrada o adam kötü biri oluyo diye onu ateşde inanılmaz işgencelerde cezalandıeıyo. Çok saçma bir arap mitolojisi.
@@daqdelenHerkesin imtihanı farklı bu hayatta, zengine kötü olma yetkisi verilmiyor, aksine kendisi rahat bir yaşama sahip olduğu için fakirleri daha çok gözetme ve Allah yolunda harcama görevi veriliyor.
@@Dr.SedaAlkan zengine kötü olma yetkisi verilmiyo ama iyi olmak için daha fazla imkan veriliyo. Herkesin imtihanı farklı değil herkesin intihsnı aynı.
Nostalji olsun diye 1 günde matrix 3 lemesini tekrar bitirdikten sonra hayatımı sorgulamayı bırakmak için youtube a girince karşıma çıkan ilk video(iyice mental sağlığım çökmeye başladı)
Bu videodan sonra vicdanım çok rahatladı.. Hayatta neden başarılı değilim, neden istediğim gibi bir hayatım yok, neden aklıma gelenleri yapamıyorum diye sürekli hayıflanıp suçu kendimde arıyordum. Artık biliyorum ki benim simülasyonu kontrol eden kişi mutlu olmamı istemiyor, tembel bir kişi tarafından yönetiliyorum belli ki.........
@@avsaraslan7573 şuan yaşadığın dünya senin dinine göre bir simülaston değil mi? Ateist değilsen bütün dinlerde bu aynı kapıya çıkar. Sadece ateizmde simülasyon yoktur. Ayrıca simülasyonu bir bilgisayar oramı olarak düşünme. Bu simülasyon biyolojik bir simülasyon da olabilir. Yani dünya gerçekten dünya , insanlar gerçekten insan , yaşananlar gerçek ama bize göre gerçek. Örneğin ;Bakterilerin çoğalmasını incelediğin bir deney yapacaksın. Deney için bir kabın içerisinde deneyi başlattın ve bakteriler çoğaldı. bakteriler gerçek ama aslında bir biyolojik simülasyon değil mi? Simülasyonu başlatan da sensin.
Bu konuda nedense şöyle bir hisse kapılıyorum nedense karşımda ki insanın yapacakları benim düşünceme bağlı veya dünyanın gidişatı benim gidişatım gibi örnek vermem gerekirse kötüye gittiğim zaman düyanın tamamı kötüye gidiyor gibi ve bunu ilginç şekilde beynim kanıtlıyor gibi ben eminim ki bu dünyada seçimler çok önemli seçimler üzerinden ilerliyor veya ben bir paranoyağım:)
Belkide yazlmis bir simulasyondaki basit npc'leriz, belli basli bir amacimiz yok.Düsünsenize her gün ayni seyleri yapiyoruz aliskanliklarimiz var ve bu aliskanliklardan vaz gecemiyoruz bu vaz gecememeyide ya bagimlilik yada baska seylerle tanimliyoruz.Aslinda en basiti neye programlandiysak onu yapiyoruz
SPOİLER ALERT! Orwell"ın muhteşem romanı "1984" kitabı sadece siyasi bir alegori olarak görülür, ama aslında bu kitabta gerçekliği sorgulama teması bolca işlenir, bu romandaki bir söz olan "Özgürlük 2 + 2'ye 4 diye bilmektir, buna izin verilirse, ardı da gelir" mesela. Kitabın sonundaysa WInston Smith "Parti"nin kabul ettiği gerçekliğe inandırılır ve 2 + 2'nin 5 olduğunu "anlar". Hatta "Parti" Winston'a işgence ederken bilimi ve inandığımız gerçekliği onun görüşünde muğlaklaçtırmayı amaçlıyor. Bu kitabın en önemli temalarından biri ola "Çiftdüşün" bile bunun en iyi örneklerinden biridir.
Bu çok önemli bir konu. Ölüm konusu kadar önemli bence. Çünkü ölümün aydınlatılamamış büyük bir gizem olduğunu düşünüyorum. Simülasyondaysak bu bildiğimiz her şeyi değiştirir. Zaman zaman ben de düşünürüm, acaba her şey simülasyon mu diye. Simülasyona kanıt olabilecek deneyimlediğimiz bazı şeyler var. Mesela tamamen rastgele bir zamanda, bir odada oturup kitap okuduğumuzu düşünelim. Bir yandan TV açık. O esnada kitapta okuduğumuz bir kelimeyi aynı anda (veya birkaç saniye farkla) TV'de de duyuyoruz veya TV'de de bahsediliyor bu kelime. Birinci örnek buydu. Bu örneğin çeşitlerini pek çok kez deneyimledim. İlla kitap okuyor olmamız gerekmez, bu örneğin çeşitli varyasyonları pek çok şekilde olabiliyor. Bir kelimeyi biz konuşunca veya aklımızdan o kelime geçince, veya başkası o kelimeyi konuşunca benzer şeyler olabiliyor. İkinci örnek ise dejavu. Dejavu da ciddi bir kanıt olabilir simülasyonda ya da benzer bir şeyin (deney, hafıza tekrarı, zaman tekrarlama) içinde olduğumuza. Bir nedenden dolayı kasedi (mecazen) başa sarıyor olabilirler. Dejavu büyük gizem bence.
Aynen bana da çok olur o. Mesela bir kişiyi düşünürüm, tak telefon çalar o kişi aramıştır. Bunun olabilme ihtimali belki trilyon da bir dir, ama nasıl oluyorsa oluyor.😂 Bence en büyük gizem rüyalarda. Rüyadayken senin gerçekliğin o oluyor, rüyadayım diye düşünmüyorsun. Bir de şöyle bir düşüncem var. Mesela bilinçli olarak akşam yatmadan önce "bu gece rüya görmeyeceğim" diye kendimi telkin etsem hiç rüya görmez miyim? Cevap HAYIR tabi ki eninde sonunda rüya görürüm değil mi? Burda beyin benim bilinçli olarak istemediğim bir şeyi, bilince karşı gelerek adeta kendi bilinci varmışcasına sana dayatıyor😂 Umarım anlatabilmişimdir...
@evsizhicbirseysiz bahsettiğin şeye psikolojide algıda seçicilik diyorlar eğer o kelimeyi 1 dakika önce okumasan tv de o kelime yine söylenecekti ama dikkat etmeyecektin. Tıpkı anlamını yeni ögrendiğin kelimenin günlük hayatta hemem karşına çıkması gibi, o kelime herzaman söyleniyordu ama dikkat etmiyordun. Buna algıda seçicilik diyorlar.
Mö 5 yy da Elea okulu Parmenides 5 duyu ile algılananın illüzyon olduğunu, Zeno ise hareketin illüzyon olduğunu söyledi.Oldukça eski bir teori .Everything everywhere at once filmi de fena değildi.Ben atom çekirdeğini yazılımcı olarak kullanan bir kuantum bilgisayarın içinde birbiri ile etkileşimde bulunan trilyonlarca oyunda oynadığımıza inanıyorum hepsi oyun hepsi simülasyon.
yıllardar bu kanalı takipteyim yani bu videoda idare eder ama youtubedaki bütün matrix videolarını izledim ama en başarılısı perspektif podcast kanalındaydı
Eğer bir simulasyondaysak, bir gün biri yada birileri bunu muhakkak farkedecektir. Simulasyondaki bir hata en sonunda mantık dışı yada fiziksel kurallar dışında bir olay yaratacaktır ve bu olduğunda bunu fark eden insan veya insanlar korkacaklar ve bu olayı gizleyeceklerdir.
@@cemsenol6599 Oluşturulmuş Bir Simülasyondaysak Simülasyon dışındaki Gerçekler bizim için Dünya dışı canlılardan bile bize uzak gerçekler oluyor..Simülasyondaysak bunu asla aşamayız.Kaynağa ulaşamayız ..Bilgisayar oyunundaki bir karakteri düşünelim .. Dünyası Tüm Gerçekliği Sandığı Şeylerin Bizim Bilgisayarımızda Oluşturulan simüle bir oyunda bir kod yazılım Olduğunu Anladı Bu Karakter.Gerçek dünyada bizim yaşadığımız bilgisayar sahiplerinin dünyası olsun..Bilgisayar oyunumuzdaki karakterimiz sanal simüle dünyasını farkedince gerçek dünyaya bilgisayara sahip olanların gerçek dünyasına gelebilir mi ?
@@cemsenol6599 nerden biliyorsun belki de gizledi ki similasyonu sadece dünya olarak görme derim belki bir galaksi belki de evren simule bilemeyiz aklımız ermez yada erdiremez belki de öyle planlandik belki de çok kolay anliyabilicez 2+2 nin 4 olduğu kadar basit bir problemi bilmek gibi ama onu bilmemeye yasaklandik, programlandik. İçinde olduğumuz yaşam bambaşka düşünmeye kalkissak sonu yok hep bir ihtimal ve ihtimalin ihtimali bizim diyişimizle sonsuza kadar devam eder ki sonssuzluk da ne kadar doğrudur bilemeyiz
Aslında güncel ve geleneksel spiritüel anlayışı en çok yansıtan örnek her ne kadar öyle gözükmese de Black Mirror'ın Hang the Dj bölümüdür. Bölümde insanlar yapay zeka tarafından belirlenen kişilerle belli bir süre içinde ilişki yaşayıp o kişinin kendisi için en uygun kişi olup olmadığını anlamaya çalışıyor. Fakat asıl can alıcı kısım sonda saklı. Sisteme rağmen hareket etme cesareti gösteren bir çift en sonunda simülasyonun sınırlarını aşıp büyük bir risk alıyor ve türlü çabadan sonra ulaştıkları yerde daha önce bu simülasyonu kaç kere daha aştıklarına tanıklık ediyorlar. Bu günümüz spiritüel dünyasında hayat amacını gerçekleştirdikten sonra aydınlanmaya ya da en azından güzel bir karma toplayan ruhları ve bedensel ölümlerini temsil ediyor. Reenkarnasyonda tek bir seferde(ki bu çok zorlayıcı olabiliyor) ya da birçok yaşamda insanların kendi eğilimlerine rağmen sistemin yanıltıcı gücü Maya'ya karşı iradi eylem ve bilinçli seçimlerle karşı gelinmesi neredeyse normalde olan sosyal ve düşünsel akış yönünün tersine yüzmesi beklenir. O bölümde de bu çift normalde çok riskli görünen ve korkulan bu sistemi alaşağı edip sınırın ötesine çıkıyorlar ve yüzleştikleri şey daha önce kaç kere bu işi başarmış oldukları. Spiritüel konularda her ne kadar toplum İslam'ı o çerçeveden görmese de hem reenkarnasyona hem de dünyanın aslında gerçek olmadığına açık işaret eden birçok ayet var. Yine yahudilerin mistik kolu kabalacılar diyebileceğimiz ekollerde de bu durum temel olarak kabul ediliyor. Diğer büyük dinlerde Hindu ve budist geleneklerde zaten simulasyon ve reenkarnasyon temel inanç konularını anlatıyor.
Simülasyonda olsaydık Simülasyonda olduğumuzu düşünmemiz olası olmazdı sanırım.. Çünkü Bir Mario oyununda Mario ben ne yapıyorum ya mantarlara kafa atıyorum sürekli düz bir zeminde sağa doğru gidiyorum yoksa simülasyondamıyım diye düşünmesi pek olası değil Yani oyunun yapım aşamasında Mario un sürekli ekranda sağa doğru hareket etmesi yazılı.. Çok daha büyük bişeyin içindeyiz.. Düşüncemizle bile bulamayacağımız bişeyin.. Herşeyin Gerçek olmadığı fikri bende de ağır basıyor.. Ne yaşam yaşam ne ölüm ölüm değil gibi..
@@tylerchigurh yazdığın şey ile çelişiyorsun marionun gerçekliği sadece sağa ve sola gitmekten ibarettir ve dahasini düşünemez sadece gerçek yada gerçek olmadığını düşünür
Döngü içindeyiz hiç bir zaman yok olmayacağız. Şuan ürettiğimiz bütün düşünceler bütün his ve yaşayışlar frekans ile yaşam formunu stilist bir şekilde kaydediyor yani Evren her zaman soyut ve somut ayırıyor bu döngü smilasyon gibi. Döngüde biçim değiştiriyoruz sadece. Var olduğumuzun kanıtı yok olduğumuzun kanıtı sadece düşüncedir. Görünen hiç birsey yoktur. Geçmiş geçmiştir şimdi var ve bu zaman kavramı ile yercekim kavramı sadece döngünün yasaları. Su buhar olup yok olmuyor yokluk evresine geçiyor lakin bir gün yine somut olana kadar..
@@kelberber5147 bizler ölünce ne olacak nelerle karşılaşacağız hocam korkunç şeyler acılar işkenceler gelmese keşke başımıza dünyadaki gibi sonsuz fiziksel acılara maruz kalmasak hocam
Her türlü bir simülasyonun içerisindeyiz zaten. Yani bir yaratıcının varlığını kabul etmişse bile bir insan o yaratıcının oluşturduğu bir simülasyonda yaşıyor demektir.
İçeri oda bile sen bakınca yüklenir, evren bu şekilde az gb harcar.. eğer gece ansızın yatağından kalkıp yan odaya (tabi boş olması lazım) geçersen, tam yüklenmemiş anı yakalarsın , karanlıkta bile duvardaki pixelleri görürsün.. bu benim ve pek çok insanın yaşadığı ciddi bir deneyimdir..
@@MMC2706 @sevgiveihtiras5067 demekki renderlama işi görmeyle değil varlığını o alana gitmesi ile alakalı :) render işi saçma yani bütün iletişimin temassız olduğu dokunduğun nesne ile senin atomalarının asla birbirine değmediği bir similasyonda tek sorun renderlama mı olur sence :)
Bir dedektif olduğunuzu ve bir simülasyonda yaşadığınızı öğrendiğinizi hayal edin. Makine kodunun ne olduğunu/hangi dilde yazıldığını öğrenmek istiyorsunuz. İlk önce ne yaparsınız?
mesela insanlığın ciddi projeleri var yaşadığımız gerçekliğin ne olduğunu kavramak hatta mümkünse ona müdahale etmekle alakalı. bunlardan bahsetmeyince ansiklopedi okumaktan çok ileri gidemedi bu içerik. çeşitli durumlarda simülasyon dışına şahit olabilen insanlar var, bunlardan örnekleme yapılabilirdi. içeriği daha geniş kapsamlı şöyle beş saat anlatsan da uzun uzun dinlesek. bu gerçekten fazla sığ kalmış. elbette kimileri için de çok derin gelebilir...
Eğer simülasyonda olsaydık, o simülasyonu tasarlayan ne düşünmemizi isterse onu düşünüyor olurduk. Eğer simülasyondaysak, şu anda bunu sorguluyorsanız, tasarım sahibi istediği içindir. Kendi özgür iradenizle yaptığınız bir sorgulama değildir bu. Eğer değilsek zaten sorgulamamıza gerek yok demektir. Konu bu aşamada benim açımdan düşünmeye değerliğini yitiriyor.
Ilahi bir simulasyondayiz ve bu kurgu içerisinde bize sunulan olasıliklar içerisinde seçme hakkımız var. Mesela iyi veya kötü olmak simülasyonun bir parçasıdır. Ne olacağını seçmen senin tercihindir ve bunun böyle olmasi da simulasyonun bir parçasıdır. Yani matrix de belli çerçevede hareket alanın ve tercih etme imkanın, hatta simülasyonu farkedip ötesini keşfetme imkanın bile vardır.
Dogrusunuz adına simülasyon yada gerçeklik deyin bu bir imtihan mahallinde olduğumuz gerçeğini değiştirmiyor. Lakin simulasyondaki bir imtihanda oldugunu farketmek çok daha motivasyon edici hele de Kuantum fiziğini biliyorsanız. Iyi ve kötü tüm iş ve sözleriniz kuantum tabiatı geregi bu alanda hemen bir suret olarak ortaya çıkıyor ve öldükten sonra yani maddi bedenden çıkıp kuantum alanına suzuldukten sonra seni karşılıyor. İyilikler güzel suretler, mis kokular mest edici şeyler olarak, kötülükler de akrepler yilanlar, korkunç yaratıklar pisk kokular vs. şeklinde
@@susoycan6178 İlahi bir simülasyondaysak, bir kurgu içerisinde neyi seçmemiz gerekiyorsa onu seçmekle yükümlüyüz sadece. Eğer değilsek de zaten büyük oranda determinist bir dünyada yaşıyoruz ve gerçek manada bir özgür iradeden söz edemeyiz. Verdiğimiz kararlar ve düşünce biçimimiz; tamamen genlerimiz ve büyüdüğümüz ortamla birlikte bize sormadan şekilleniyor. En sevdiğiniz rengi bile biz seçmiyoruz aslında. O yüzden iki olasılıkta da bir sınavdan söz edemeyiz.
@@cagdasturkoglu Hayır kuantam alanı icinde yiginla olasılık barindiran bir enerji/esir madde alanıdır. Allah cc sana illa su içeceksin deseydi diğer seçenekleri sunmazdi. Menu da su, çay, meyve suyu, şerbet, alkol varsa buradan birini tercih et dediği içindir. Tabiki de özgürlüğümüz var ama sınırsız bir özgürlük degil. Allahin cc mülkünde Onun cc verdiği imkanlar çerçevesinde kısmî bir ozgurluk buna cüzî irade deniyor. Mutlak, sinirsiz ve sonsuz irade sadece Allahindir cc. Bizimkisi Onun cc sundukları içindedir. Dunyadan bir ornek vereyim sana. Demokrasi de yoldan geçen herhangi birini seçemezsin. Sadece seçilmek için aday gosterilenlerden birini seçebilirsin. Yani iraden vardir ve belli bir çerçevede icinde özgür ve kısmîdır. Hayat determinist degildir. Ayrica elbetteki icinde yasadigin ortamın geçmişin bir toplamısın ama sen bu toplama müdahale etme iradesine sahip bir donanıma da sahipsin. Yani mutlak bir determinizmin esiri değilsin kardeş.
Sonunda ufakta olsa senden EXistenZ yorumu duymak güzeldi. Hatta yakın zamanda Dark City filminide izledim aslında filmi çocukluk yıllarında izlemişim, çünkü bazı sahneleri görünce resmen beynimde şimşekler çaktı hafızamın derin kuytu köşesinden çıkıverdiler
Ankebut Suresi 64.ayet : Ve bu dünya yaşayışı, ancak aslı olmayan bir eğlenceden, bir oyundan başka bir şey değil ve şüphe yok ki ahiret yurdunda gerçek yaşayış, bunu bir bilselerdi.
@@hasanozgunduz4818kesinlikle bir tanrı var ama bu arabın bahsettiği saçma allah değil… Çükün kılından kadının saçıyla uğraşan arap uydurma tanrısı el-ilah değil. Gerçek yaratıcı ile arapça latince vb dillerle değil bilim ile konuşabiliriz…
bu ülkede sayılı 2-3 tane güzel kanaldan biri sensin %99 u çöplük olan yerde çok değerlisiniz, gerçeği bul kanalı ile ortak yayın yapsanız keyiften yenmez. Tanışmanız bence baya güzel olur.
Bazen bu dünyanın simülasyon olduğu fikri aklıma geliyor ancak daha sonra hangi sistem herşeyi bu kadar detaylı ve gerçekçi kılabilir düşüncesi hakim oluyor.Buna hangi sistemin gücü yetebilir.Bence gerçekleri ölümden sonrasında öğreneceğiz.Çünkü simülasyon olduğunu varsayarsak bile henüz hiçbir hata veya delil bulamadık.Buda ötesi tamamen bilinmezlik olan ölümün büyük bir sır olduğunu gösteriyor.
Artık sorgulamıyorum ve daha keyifli yaşamaya başladım. Fakat bununda ölçüsü var; seni aptallardan ayıran farkındalığının hayata daha renkli daha sakin bakmana yaraması gibi. Kısacası kurcalamayın, bozarsınız.
Bence, "Simülasyonun içinde mi yaşıyoruz?" sorusundan çok, "Simülasyon olmayan bir evrende yaşıyor olabilir miyiz?" diye sormak daha mantıklı. Çünkü %99.999 simülasyondayız.
@@falanfilan4574 Amac şu anda yapılan çalışmalar gibi kendi geçmişimizi simüle etmek. Yani bizden çok daha yüksek medeniyetteki bir uygarlığın bilgisayar içinde simüle ettiği ve bizim gelişimimizi izledikleri bir simülasyon olabilir.
@@--laraminatozaki-7648 Simülasyon yöneticileri bizim "Allah" veya "Tanrı" dediğimiz varlıklar muhtemelen. Yani bizden milyarlarca yıl ileride olan gerçek evrenin sahipleri olan varlıklar (artık uzaylı mı dersin, Allah mı dersin, sana kalmış). Bunun sebebi de geçmişlerini simüle etmek ve bizim (dolaylı olarak onların) değişim sürecini simüle etmek.
Hiç gerçek olduğundan emin olduğun bir rüya gördün mü? Ya bu rüyadan hiç uyanamasaydın o zaman gerçek dünya ile rüya arasındaki farkı nasıl ayırt ederdin? Matrix - Morpheus
source code biraz yanlış örnek olmuş aslında. spoiler olacak ama film sonunda aslında simulasyon zannettikleri yazılımın aslında paralel evrenlere ulaştığını farkederler.
Selamlar. İçinde bulunduğumuz sekar simülasyon sisteminin ve bu sistemin kuruluş amacının tüm detaylarıyla sadece kuran ayetleri üzerinden açıklandığı "Emrah ERYILMAZ'ın - Hakikat Planı - Tebliğler " kitaplarını okumanızı tavsiye ederim.
simülasyon bizim bile şuan basit bilgisayarlarla yapabildiğimiz bir şey ama yeni bir evren kurmak ve bunu döngüye almak müthiş bir teknoloji demek ve bu bizim teknolojik olarak ilerlememizle evren veya simülasyonla ilgili bilgilerimiz belki de hayallerimiz gelişecek. ben şahsi olarak bir şeyi görmediysem veya bilmiyorsam onunla ilgili hayallerim de sınırlı oluyor (mesela jules verne döneminde yaşasaydım onun kitapları bana çok ütopik gelirdi nede olsa olasılık bile veremeyeceğim yapıtlar vardı ve bunlar benim için imkansız şeylerdi) ama teknolojiyi bir araç olarak görmeyi kendime entegre etiğimdendir her şeye olasılık verip her şeyi düşünmeye layık görüyorum ama yine de simülasyondaysak bile bizi tasarlayan ve oluşturan yaratıkların ne tür bir teknolojiye hükümettiklerini beynim asla algılamıyor belki sanatçı bir beynim yoktur diyedir bundan dolayı hep sanatçıların özelikle yazarların ütopya eserlerini incelerim ki azda olsa ufkum gelişsin ve evrene bakış açılarım çeşitlesin
@@--laraminatozaki-7648bence bizim gercekligimizi başlatan yaratiklarin amacı gerçekten biz degildik. Simülasyon belli kanunlar çerçevesinde başlatıldı ve akışına bırakıldı. Zaten diğer türlüsü simülasyon değil program olurdu. Biz bu gün bir simulasyon baslatsak onu inceleriz, nasıl olacağını gozlemleriz. Ama teknolojik donanimimiz yeterliyse hizlandiririz, yani simulasyonun gelecegini görürüz, geri de sararız. Bence bizi yaratanlarin gercekliginde bizim gercekligimizdeki kurallar, fizik yasaları yok. Tıpkı biz bir bilgisayar simülasyonu yapsak orada da fizik kurallarının kökünün sıfır ve birlere ulaşacağı gibi. Biz kendi gercekligimizda daha o köklere ulaşamadık. Kuantum falan araştırıyoruz ama belki de hiç ulasamayacagiz. Her halükarda her iç içe geçmiş simülasyon birbirinden farklı kanunlarla çalışıyor. Üst simulasyonlara geçtikçe gerçekliğe daha da yaklasiriz. Ama öyle bir ihtimal yok. Bunu yapamayiz
Hocam Quantum' da Çift yarık deyinde gözlemcinin bakması ile bakmaması durumlarında elektronların farklı tepkiler vermesi veya evrendeki kara delikler içinde yaşadığımız simülasyondaki bug'lar olabilirmi ?
--Gerçeklik bir bilgisayar simülasyonu ise, simülasyonun ötesine geçip, simülasyonun kodlamasını değiştirerek gerçeği değiştirmek mümkün müdür? --Bir simülasyonda yaşıyorsak, dışarı çıkabilir miyiz? Eğer sadece bir simülasyona programlanmış bir kodsak, o zaman simülasyonun dışında kimsemiz olmadığı için sonsuza dek burada hapsolmaz mıyız (Matrix'teki "bir kapsüldeki beden" senaryosu hariç)? --Bir simülasyonda yaşadığımızı kanıtlarsak ne olacak? kafamda o kadar çok soru varki herneyse bu simulasyonu kim yaptıysa lütfen yeni bir güncelleme yapsın bana, vidyo için teşekkürler
Source Code, « Yaşam Şifresi » Bu filmi izledikten sonra artık kalitesi ortalama, düşük sayılabilecek filmlerden zevk alamamaya başladığımı fark ettim. Öyle ki bu filmi izlemeden önce izlediğim ve çok beğendiğim onlarca filmi artık eskisi gibi sevemediğimi fark ettim .. Arkadaşlar bazı filmler bizi sadece mutlu etmiyor, Hayatımızın geri kalanını tamamen değiştirebiliyor
Bir simülasyon içinde mi yaşıyoruzun cevabını alamadık! Eski bildik mağara olayı , Nick Bostrom, 13. Kat falan olayının tekrarı. Yani yeni bir şey yok.
Bu simulasyon konusu filozoflarin hayatta bir anlam ararken dusunup ortaya attiklari birsey. Zamanla bu konu teknoloji gelistikce bilgisayar tabanli gorseller ortaya cikti... Eger bir simulasyonun icinde isek,kacinci simulasyonuz ? Asil sorulmasi gereken soru bu ? Kendi sumulasyonumuzu ne zaman yaratacagiz acaba ?
Truman Show filmi de buna örnek gösterilebilir,orada da bir nevi simülasyon olayı vardı..Yalnız dünyada o kadar farklı şeyler oluyor ve o kadar kuralsız yaşanıyor ki bunun bir simülasyon olması imkansız,Sims den bahsederken kurallardan bahsettin mesela,halbuki yaşadığımız dünya da daha çok kuralsızlık var..bu arada simülasyon oyunundan bahsederken Gta 5 i de unutmamak lazım,resmen yaşayan dünya,önümüzdeki sene çıkacak Gta 6 yı düşünemiyorum bile..)
Bir simülasyonda yaşadığımız yüzde yüz ihtimal. Bilmediğimiz şey ise belki de simülasyon başlatılalı sadece beş dakika oldu ama bize 13 milyar yıl gibi geldi bu olay. Simülasyonu yapan insanların bile bizim geçirdiğimiz süreçten haberleri olmayabilir henüz.
@@GokselFatih katılıyorum, ama şu daha kuvetli bir ihtimal olabilir bizim içinde bulunduğumuz simülasyonu yapanların evrenin de ki fizik kuralları gelişimlerini bir noktada durduruyor, bizim 1 nm den küçük transistör üretemeyecek olmamız gibi, bu yüzden kendilerinden daha farklı fizik kurallarının olduğunu bir simülasyon yaparak, ulaşamayacakları teknolojileri onların yerine üretmemizi hedefleyiyorlar, sizinde dediğiniz gibi bizim için 13 milyar süren zaman onların gözlemleri ile veya işlem güçleri ile sadece 5 dkk sürüyor.
Similasyonda yaşıyormuyuz yada yaşamıyormuyuz bilemem ama Türkiye de bir similasyonun içerisinde olduğum;2000 li yıllardan beri zorluklarla mücadele ettiğimi deneyimliyorum. Artık yeter.
Tamam, çok güzel konu ve birçok kişi ele aldı bu konuyu. Fakat basit gibi görünen konunun 500 farklı versiyonu var ve kimse bahsetmiyor. Herrkes "somolosyondo mı yosoyoroz" diye tartışıyor konuyu. Mesela; 1-)Simülasyonda yaşıyoruz ve biz de simülasyondan koddan ibaretiz. 2-) Simülasyonda yaşıyoruz, fakat biz kavanozdaki beyinden ibaretiz; Matrix gibi. 3-) Simülasyonda yaşıyoruz fakat bir gezegen simülasyonundayız ve bizler onemliyiz. 4-) Simülasyonda yaşıyoruz fakat evren simülasyonundayız ve bizler ve bizim gibi yaşam formları inceleniyor ve önemliyiz. 5-) Simülasyonda yaşıyoruz fakat bu bir evren simülasyonu ve yaşam formları önemli değil. ........ Bu şekilde birçok versiyonu olabilir ve biz insanlar olarak bencilligimizi her alanda gösterip herşeyi kendimize yoruyoruz. Bu tıpkı tanrının varlığını tartışmadan özel bir dinin gerçek olduğunu kanıtlamaya çalışmak gibi.
Shockvoice çok teşekkürler 🌿 Simülasyon teorisini destekleyenler, simülasyonun amacı ve motivasyonuyla ilgili çeşitli görüşler öne sürerler. İşte bazı yaygın düşünceler: *Bilimsel Araştırma ve Keşif: Birçok destekleyici, simülasyonun, evrenin veya insanlık tarihinin detaylı bir bilimsel araştırma ve keşif aracı olarak kullanıldığını öne sürer. Gelişmiş bir medeniyet, simülasyon yoluyla tarihsel olayları veya evrenin işleyişini anlamak isteyebilir. Bu, evrenin gelişimini incelemek için bir tür deney veya test olabilir. *Tarihsel Eğitim ve Eğitim Araçları: Simülasyonun bir eğitim aracı olarak kullanıldığı fikri de vardır. Gelecekteki medeniyetler, geçmişteki insan deneyimlerini ve sosyal dinamikleri anlamak veya öğrenmek amacıyla simülasyonlar oluşturabilirler. *Evrimsel ve Teknolojik Araştırmalar: Simülasyon teorisini destekleyenler, simülasyonun evrimsel süreçlerin veya teknolojik gelişmelerin araştırılması için kullanıldığını öne sürer. Bu simülasyonlar, geçmiş medeniyetlerin teknolojiye ve toplumsal gelişmelere nasıl yön verdiklerini gözlemlemek için oluşturulmuş olabilir. *Olası Zihin Deneyleri: Simülasyonun, farklı düşünce deneylerinin ve felsefi varsayımların test edilmesi amacıyla oluşturulmuş olabileceği de önerilmiştir. Bu, simülasyonun daha geniş bir metafizik veya etik düşünce deneyiminin bir parçası olabileceğini ima eder. *Zaman ve Gerçeklik Algısı: Simülasyonun, gerçeklik algısının ve zamanın doğasının anlaşılması amacıyla tasarlanmış olabileceği düşünülür. Bu tür bir simülasyon, gerçeklik ve zaman anlayışını yeniden değerlendirmek için bir platform sağlayabilir. *Eğlence ve Sürükleyicilik: Bazı destekçiler, simülasyonun bir tür eğlence veya tatmin aracı olarak tasarlanmış olabileceğini de öne sürerler. Gelecekteki medeniyetler, bu simülasyonları zevk ve eğlence için kullanabilirler. Bu görüşler genellikle spekülatif ve felsefi niteliktedir, çünkü simülasyonun amacı ve motivasyonu hakkında somut bir bilgi veya kanıt bulunmamaktadır. Bu nedenle, simülasyon teorisi geniş ölçüde bir düşünce deneyi olarak kabul edilir. Simülasyon teorisi, evrimsel biyoloji ile doğrudan çelişen bir teori olarak görülmemekle birlikte, bazı yönlerden evrimsel düşüncelerle örtüşmeyebilir veya farklı yorumlara yol açabilir. İşte bu ilişki hakkında bazı ana noktalar: *Evrim ve Simülasyon Farklı Yaklaşımlar: Evrimsel biyoloji, canlıların doğal seçilim ve genetik varyasyon yoluyla zaman içinde nasıl değiştiğini ve uyum sağladığını açıklar. Simülasyon teorisi ise, bu evrimsel süreçlerin bir simülasyon içinde gerçekleştiğini öne sürer. Eğer evren bir simülasyon ise, bu simülasyonun evrimsel süreçleri doğrudan modelleyip modellemediği veya bu süreçlerin gerçekliğini nasıl yansıttığı tartışmalıdır. *Evrimsel Süreçlerin Modelleme Sorunları: Bir simülasyon, karmaşık evrimsel süreçleri ve biyolojik çeşitliliği modelleyebilir. Ancak, bu simülasyonun doğası, evrimsel süreçlerin gerçekliği ile örtüşmeyebilir. Simülasyonun doğruluğu, evrimsel değişimlerin detaylarını ve dinamiklerini ne kadar iyi yansıtabilir? *Simülasyonun Doğası: Simülasyon teorisi, evrimsel biyolojiyi simülasyonun bir parçası olarak kabul edebilir, ancak bu simülasyonun amacı ve yapısı evrimsel sürecin nasıl işlendiğiyle ilgili soruları gündeme getirir. Örneğin, simülasyon içindeki evrimsel süreçlerin gerçek evrimsel süreçlerle ne kadar örtüştüğü belirsiz olabilir. *Felsefi ve Bilimsel Tartışmalar: Simülasyon teorisinin, gerçek evrimsel süreçleri sorgulayıp sorgulamadığı veya bunların yerini alıp almadığı konusunda felsefi ve bilimsel tartışmalar vardır. Bazı düşünürler, simülasyonun evrimsel süreçleri yansıtıp yansıtmadığını tartışabilir, bazıları ise evrimsel biyolojinin simülasyon teorisinden bağımsız olarak geçerliliğini koruduğunu savunabilir. Sonuç olarak, simülasyon teorisi, evrimsel biyolojiyi doğrudan çelişen bir çerçeve olarak sunmaz, ancak bu teorinin evrimsel süreçlerle nasıl örtüştüğü veya bu süreçleri nasıl etkileyebileceği konusunda çeşitli tartışmalara yol açar. Bu bağlamda, simülasyon teorisinin evrimle olan ilişkisi, çoğunlukla teorinin felsefi ve spekülatif doğası nedeniyle tartışmalı bir konudur. Kaynak:GPT
Basit düşününce zaten dünyadaki para babalarının belirlediği maaşı alıp belirlediği oranda tatil yapıp yiyip içip eğlenebiliyoruz. İzin verdikleri kadar varız buda zaten simülasyonun daniskası😅 daha geniş kapsamlı düşünüp felsefik ve bilim tarafından bakan bu video ile bizi aydınlattığın için teşekkürler dost 🌹
Kur’an da uyumakla ilgili ayetler var , “ dünyada ne kadar kaldınız , bir gün bir günden az kaldık “ diye eşeğin kemiğe dönüşmesi , yiyeceğin bozulmaması ile uykuda olduğumuzu ile ilgili ayetler var.