Bencilliğe Övgü 

Hocam son 5 dakikada tüm hayatımın içinden geçtiniz .. Hem derin bir acı hem derin bir umut hissettim 🙏🏻🙏🏻🙏🏻

gerçek bir baba şefkatiyle anlatımınız çok değerliydi.çok tşkler🙏

Hocanın videonun sonlarında bahsettiği ikiyüzlülüğü yillardır yaşıyorum.Bu tiyatronun beni yorduğunu,nefes alamadığımı ve hatta kendi irfanıma yakışmadığını düşüyordum. Değerli hocam bu akşam taşları ne güzel yerine oturtup hayatlarımıza dokundunuz.Yolunuz gül bahçesi gibi latif olsun..

Dücane Hocam Sizi son iki yıldır takip ediyorum.Son yılda sohbetlerinizi düzenli dinleyebiliyorum.İlk başlarda çok zorlandım.Tahammül edemeyip sizi suçlayarak bıraktım.Dindar bilincin içinden çıkmak duygusal yatirimlardan dolayı çok acı verici . Bu sohbetiniz ile bilhassa son söyledikleriniz ile saf salak yanimla nasıl başedebilirim konusunda ben de farklı ufuklar açtı.Ayrica anlatımınizdaki şefkat ile cesaret buldum Çok teşekkür ederim 🙏

Özellikle son cümle beni benden aldı diyebilirim. Ve aklıma Jung’un şu cümlesini anımsattı “Kendi karanlığı ile yüzleşmeyi bilmeyenler, başkalarının karanlık tarafları ile baş edemezler” Kuşkusuz bu video ile bir çok kişi bu hayata uygun olmadığını düşünebilir. Ama bu video da Dücane hocam nasıl bu hayata uydurabiliriz kendimizi bununda şifrelerini veriyor.

Hocanın bu tür videolarını dinledikçe şimdiye kadar hiç bir şeyi sorgulamadan kabul ettiğimi anlıyorum. Inanmak, dürüstlük, itaat, fedakarlık... ne büyük 'erdemlerdi'; şüphe ise korkunç bir şey.

En yalın kelimelerle “ söyleşinize katılmayı çok seviyorum hocam”. Teşekkürler,enginlere açılırken bizi de götürdüğünüz için😊

Ne düşünmemizi değil nasıl düşünmemizi öğreten bir okul gibi geliyor artık derslerimiz. İnsan gibi hissetmeye başladık prangasız ve özgürce. Minnettarız hocam.

Bu sohbetler için minnettarım. Hoca'ya bir bardak su olsun verebilseydim ahir ömrümde. Allah razı olsun!

Hocanın bu sohbeti sarstı biraz. Özellikle haklı olduğunu farketmek daha da yıprattı. Benim ruhum bu dünyada yaşamaya uygun değil galiba.

'' Zeka kötülerin payına düşmemeli..'' çook seviliyorsunuz haberiniz olsun 🙏

Diğerleri gibi olmadan aldatmak değil aldanmamak için çok yüzlü olmak... Yine aldık yükümüzü yola devam.

Hocam, siz cömert bir zihin aktivitesi ile bizi dinlerken düşündüren, örnek gayretnizi sevgi, saygı ile selamlıyorum.

" Bencillik erdemdir." Ders ilginç ve güzelleşti. Düşünce ve saflık.... "Kültürel doğanın palavraları" Müthiş

İkinci doğanın öğrettiği olduğun gibi görün ahlakına itilmeyi çok ciddiye almışım anlaşılan. Kendime hiç bakmamışım, özenmemişim, bölünmemişim. Dürüstlüğün sığ evrenine yerleşmiş kalmışım. Her şeyi o kadar yüceltmişim ki gerçek hayatın nasıl olduğunu unutmuşum. İlkokul öğrencisi ahlakının üzerine çıkamamışım. Beş para etmez varlıkların beni aptal yerine koymasına izin vermişim. Onların kötülük için bölünmesini sığ dürüstlüğümle yeneceğimi düşünmüşüm. Anlaşılan çok yanılmışım. Bugün o derinlik kazanma ve anlama yolculuğuna başladım. Bakalım yol nereye götürecek .

Hocam sohbetlerinizden çok verim alıyorum. 28 yaşındayım. Bir tane arkadaşım kalmadı, edindiğim bilgilerden , sohbetinizden aldığım lezzetten sonra onlar gereksizmis gibi geliyor

Hocam, 'Seçilmiş bencillik erdemdir' sözünüz, müthiş bir tespit. Sayenizde bu manada kendimi sevdim. İnsanlığım ve vicdanım arasında sıkışıp kalmak, fedakarlık yaparken bir diğerini incitmek, kaş yapayım derken göz çıkarmak gibi, en büyük korkumdur. Aklı, koşulları ve dolayısı ile bilinci devreye sokmadan, kendime dahi el uzatmam. Kendime, sağlığıma çok dikkat ederim, gerektiğin de hayır derim, bunu çoğu ebeveyn bencillik olarak algılıyor.. Oysa ben çocuklarımı düşünüyorum, sürekli şikayet eden, talepleri olan, ilgi bekleyen, çocuklarının hayatının merkezinde olan bir anne olmak istemiyorum, olmadım. Kredimi, saygınlığımı tüketmek istemedim. Bunun için de zaman zaman bilinçli olarak bencil olabiliyorum:), ileri de yaşlanıp, hayatım benim kontrolümden çıktığında kendimi onların kararlarına bırakabilirim. Bütün derdim bu süreyi ne kadar uzatabilirsem hem çocuklarımın yaşamını ipotek altına almamış olurum hem de birilerine bağımlı olmanın zorluğunu hafifletebilirim diye düşünüyorum. Hiç bir zaman kendimi saçını süpürge eden bir anne olarak tanımlamadım. Sevgi ve saygı dolu, istediklerinde hep yanlarında olan bir anneydim. Kendim için istediklerim çok önemliydi, dolayısı ile çocuklarımın kendileri için istediklerini de o denli önemsedim. Bu bencillikse, sayenizde bu bencilliğimi sevdim, çok teşekkür ederim.

Yaa Dücane hocam o kadar güzel bir anlatım ki ne desem bilemiyorum kelimelerim kifayetsiz kalıyor o kadar ben o kadar biz ki videoyu dinlerken gülsem mi ağlasam mı sinirlensen mi bilemedim televizyonun içine girebilsem sizi alnınızdan öpmek isterdim var olun emeğinize sağlık

Bir türlü yerleştiremediğim kutularımı şimdi nereye koyabileceğimi görüyorum. Yaşama rahatlığı sağlıyorsunuz yeni bir pencere açarak. Şimdi daha güçlü ayaktayım manevi olarak.

Hocam çok teşekkür ederim 🙏 ailemizin veremediği eğitimi veriyorsunuz 🙏

Dücane Hocam, yaşamdan edindiğiniz bilgi ve deneyimi bizlerle paylaştığınız için çok teşekkür ederim. Hürmetler.

Erdem ile Ahlak arasındaki farkı öyle güzel anlattınız ki, günlerdir kafamda dönüp duran Kant' ın Ahlak felsefesiyle ilgili sorduğum sorunun cevabını almış oldum. Teşekkür ederim.

Hocam insanın değişebilmesi, eski değerlerini sorgulayıp gerekirse reddedebilmesi - vazgeçebilmesi- hakkında konuşur musunuz? Bu konuda en çok sizin fikrinizi merak ediyorum. Gördüğüm en başarılı örneksiniz.

Bu videonun kıymetini ifade edecek bir beğen tuşu yok maalesef.

Teşekkürederim. Aydınlatıcı, bilgi verici ve farkındalık yaratıcı.

"Devlette Ahlak olur mu? Bir şirkette, büyük bir organizasyonda... Ahlak küçük topluluklar içinde çalışır." 6 şubat 2023 Maraş Depremi.

Sevgili hocam bir kış vakti soğuk ve tipi sarmış etrafımızı. Ayak izlerinizi takip ederek, eve dönen yolu ardınızda bulmaya çalışıyoruz. Bu yolculukta mümkünse lütfen yavaş gidin hocam, kurtulacaksak hep birlikte kurtulalım ....🌹❤️ hürmetlerimle....

Hocam bu zamana kadar neden size vakit ayırmadım bilmiyorum. Bu sohbetiniz dost tokatı gibiydi ruhum sarsıldı resmen bedenim değil.

Bunca yıl izlediğim en iyi videolardan biri . Düşüncelerinize bir kez daha hayran oldum

İzledim dinledim yine izledim yine dinledim defalarca yüregim çarptı... Hep sizinle ilgli bir sohbet oldugunda dücüanne hoca iyi hoşta kibirli ve kendini begenmiş diye bir cümle ya dilimden ya içimden geçerdi. Bu yayından sonra bütün içtenligimle özür diliyorum özürümü kabul etmeniz dilegiyle🙏

Deniz kıyısından özenle topladığım yıldızları, helezonlu kabukları, renkli taşları tek tek, büyüsü bozulmuş diye geri bırakıyorum...

Sizin her sohbetinizde hayranlığım artıyor , tam bir devlet adamı olması gereken insansınız

Doppdolu bir yayın idi, hiç bitmese gibi sesler yükseldi içimden, E tabi bir de bonus tecrübelerin transferi olunca, tadından yenmedi ❤️✅✅✅

Umarım sizi daha çok kişi anlar..Teşekkürler..

Ahlak bir ölçek sorunudur. Ölcek büyüdüğü zaman kural, yasa devreye girer. Liyakat aranır. Bencillikte, fizik doğamız ile kültürel doğamız arasında farklılık gösterir. İçi dışı bir olmak çok konfordur, ahmaklığa yakındır. Dersi tekrar dinleyince Dücane hoca, Bize İRFAN sahibi olun, aptal olmayın diyor. Tesekkürler hocam

Sayın hocam,Mükemmel bir programdı teşekkür ederim ☺️

İyiki varsınız sayın hocam ,Allah sizi başımızdan eksik etmesin ❤

Çok teşekkür ederim

Teşekkürler

Sayın hocam sizin sayenizde olaylara farklı bakmayı öğrendim. İyi bir örneksiniz.

Sizi her dinlediğimde başım ağrıyor sevgili hocam. İşin garibi bu baş ağrısını dindirmek, içimdeki bu bölünmüşluğü dindirmek niyetiyle dinliyor okuyorum .Daha fazla bilmek istiyorum ama her seferinde daha fazla susuyor , acı çekiyorum.Yolum yol değil benim :)Oğuz Atay'a atıfta bulunarak , size güzel bir söz söyleyebilmek için, on bin kitap okumuş olmayı isterdim.Gene de az gelişmiş bir cümle söylemeden içim rahat etmeyecek;Sizi tanıdığıma çok sevindim kendi çapımda..."

Best of Dücane Cündioğlu listesinde ilk üçe rahat girer bugünkü ders. Teşekkürler, birkaç defa daha dinleyeceğim.

Teşekkür ederim, kolay gelsin.

Binlerce teşekkür 🙏💕

Hocam hayatının hemen her düsturunu değiştirmiş biri olarak, bu değişim sizin deyiminizle dönüşüm kendi irademle ama zamana maruziyetle gelişti. Şimdi insanlarla irtibatımı koruma adına yüzler ediniyorum, yoksa saflık ve dürüstlük bazen yüz yüze baktırmayacak tavırlar takındırıyor insana. Selamlar..

Aşık sadece kendine zarar verir. Çok doğru bir söz....

hocam senin Allahına kurban, iki insanın hayatını tereddüt etmeden denize atlayarak kurtarmışsınız 🙏🙏

Defalarca izleyip bir defa beğeni bırakabiliyorum.Teşekkür ederim.

Tüm anlattıklarından sonra her şey iyi hoş ama işte iyi insanların zeka sahibi kötüler arası bir savaşa indirgemeniz sizin bir tarafı seçmeden mücadele edememenizle alakalı Dücane abim. Ve bunda bir derinlik yok. Taraf tutmak her an taraf değiştirmek ile yani ziddina dönüşmekte sonuçlanabilecek bir yan taşır.

Kişi, uzun süreli uğraşları kapsamında tercihlerini alışkanlık haline getirdiğinde hocamızın argümanının altı boşalıyor. Ayrıca tekil olarak her bir eylem için "tercih" in devrede olması biyolojik olarak da bedenin çalışma biçiminden uzak. Teşekkürler

Hocam izlediğim en güzel videolarınızdan birisiydi. Sizin gibi değerli bir aydını dinleme şansına sahip olduğumuz için çok Şanslıyız. Videolarınızı ömrünüz yettiğince çekip, bizleri aydınlatmanızı temenni ediyorum. İyi ki varsınız.

Son 5 dakikası iyiler icin hayati tavsiyeler içerir.

Teşekkürler Değerli Hocam! ÇIKARDIĞIM SONUÇ İnsan Rasyonel Mi Yoksa İrrasyonel Bir Varlıktır Mıdır? Freud insanı "libido" ile "bilinç dışı" nın yönettiği, irrasyonel bir varlık olarak tanımlarken, Kant ise insanın sadece bedensel arzu ve isteklerden oluşan irrasyonel bir varlık olmadığını, aklıyla bunları kontrol altında tutan rasyonel bir varlık olduğunu söyler. Freud'da insanı tanımlayan özne, irrasyonel "bilinç dışı" iken Kant da ise özne, rasyonel tercihler yapabilen akıldır. Erich Fromm, Freud’un insan hakkındaki düşüncesini şöyle özetler: “Freud’a göre insan libidonun yönettiği ve libidonun taşkınlıklarını en alt düzeyde tutma ilkesine göre ayarlanan bir makineden başka bir şey değildir.” (E. Fromm, Psikanaliz ve Zen Budizm, çev. İlhan Güngören, Met/Er Matbaası, İstanbul, 1979, 22-23. ) Dolayısıyla Freud, özgür olmayan determinist bir insan anlayışına sahiptir. O, insanın haz merkezli bir varlık olduğunu belirterek insanı yöneten içgüdüsel güçler karşısında akla pek fazla şans tanımaz. Kant ise insanın kendi aklına güvenmesi gerektiğini belirtir. Sonuçta insan, irrasyonel bir varlık olmanın ötesinde rasyonel bir potansiyeli de içinde taşır. Taşıdığı bu özelliği, kazanımları sonucu elde eder. Platon da, ruh Metaforunda, insanın rasyonel ve irrasyonel yönüne vurgu yapar: Platon’da ruhun üç kısmı, bir sürücü ve onun arabasına bağlı iki at ile temsil edilir. Sürücü aklı, atlardan biri coşkuyu, diğeri de iştahı temsil eder. Coşkuyu temsil eden at, doğru kanaate yakınlık gösterir, biraz gayret ile aklın yolundan gider; ama iştahı temsil eden at ise hırçındır, isteklerine ulaşmak için diğer ata ve sahibine sıkıntılar verir (Platon, 1943: 253d-254a). Platon, Devlet/Politeia kitabında da ruhun üçlü formundan bahseder. Ruhun formu polis/site devletindeki gibi, yöneten ve yönetilmesi gereken diye önce ikiye ayrılır: Bunlardan ilki ruhun öğrenmeye ve bilgeliğe düşkün akıl yürüten yanı (logistikon), diğeri ise akıldan yoksun (alogiston), yalnızca doygunluklar ile hazların eşlik ettiği, yeme, içme ve cinsellik gibi iştahlarla ilgili yanıdır ; ilki logos’un(aklın), ikincisi ise pathēma’ların (duyguların, içgüdülerin) egemenlik alanına girer. Logos, pathēma’lara direnerek insanın zorunluluk dışında yiyip içmesini engellemeye çalışırken, pathēma’lar ve nosēma’lar (hastalıklar) da logos’a direnerek verdikleri hazlarla insanı zorunlu olmadığı halde yiyip içmeye sürükler. Onların bu çatışması, insanda bir kargaşa ve sapkınlığa dönüşür. Bunlar da ruhta adaletsizliğe, aşırılığa, korkaklığa, cehalete, kısacası her türlü kötülüğe neden olur. Yeme, içme ve cinsellik insanın yaşamını ve soyunu sürdürmesi için en doğal ve en temel üç gereksinim olduğu halde, bunların bütün iştahların başında sayılmalarının nedeni verdikleri hazların ve acıların doğallıklarıyla orantılı yoğunluğudur. Timaios’ta akılsızlığı bir ruh hastalığı olarak kabul eden Platon, insanın herhangi bir pathos’tan (insana özgü temel iştahların yanı sıra öfke, kızgınlık, kıskançlık, nefret, korku, üzüntü, ağlama gibi birçok pathos) aklın kontrolünden uzak kalmasını da bir ruh hastalığı olarak görür. Platon’un açıkça ‘üç hastalık’ (tria nosēmata) dediği yeme, içme ve cinsellik iştahı üç temel soruna yol açar. Bunlar, oburluk, sarhoşluk ve cinsel sapkınlıktır. Bunlar mideyi, kafayı ve ruhu bozan şeylerdir. Bu iştahların ‘kötü’ olarak değerlendirilmesinin Platon açısından uygun bir açıklaması vardır: Platon açısından, bunların getireceği acı, hastalık, yoksulluk ve belalardan ötürü bunlar kötü (ponēra) dır. Nitekim insanın iştahlarını doyurabilmek uğruna yaptığı harcamalardan ötürü philokhrēmaton (para düşkünü) ve philokerdes (kazanç düşkünü) diye anılır. En kötüsü de, servete verilen değer arttıkça ahlak ve doğruluğun gözden düşmesidir. Sonuçta ruhun akıllı yanı, insanı akılsızlığa sürükleyen iştahlarla ilgili yanını sürekli denetim altında tutmak zorundadır. Ancak denetlenmek istenen bu doğal gereksinimlerin kendileri değil, kötülük ve hastalık olarak görülen aşırılığa yatkınlıklarıdır. Böylece, akıl ile düşüncesizce doyurulmak istenen arzular arasındaki çatışma ruhta üçüncü bir yanı zorunlu kılar, bu da thymos yani öfkedir. Platon için aklın sözünü dinleyen ve ruhun iştah duyan yanını dizginleyen thymos (öfke) son derece ayrıcalıklıdır ve kötü bir eğitimle bozulmadığı sürece logistikonun yani ruhun öğrenmeye ve bilgeliğe düşkün akıl yürüten yanının en büyük destekçisidir. Çünkü bu, basit ya da bastırılması gereken bir ‘öfke’ değil, insanın haksızlığa, açlığa, susuzluğa, kısacası her tür eziyete direnen savaşçı yönüdür. Phaidros’ta ruh kanatlı bir çift at ile dizginleri elinde tutan bir arabacıya benzetilirken, thymos(öfke), ruhun iştahlarını simgeleyen siyah atın tersine, ölçülülüğü simgeleyen ‘güzel’, ‘soylu’ ve beyaz ata karşılık gelir. Bu açıklamada ruhun yalnızca logistikon (ruhun öğrenmeye ve bilgeliğe düşkün akıl yürüten yanı) kısmı ölümsüzdür; ona sonradan yapay olarak eklenen diğer iki form ise bedenin ölümüyle yok olacaktır. Sonuç olarak, her insan irrasyonel bir varlıktır. Aklı keşfettiği ölçüde iç dünyasında rasyonel özelliğini bir potansiyel olarak taşır. Bu yönünü açığa çıkardığı müddetçe de bilim, teknoloji ve düşünce üretir. Bunu başaramadığı ölçüde hep irrasyonel bir varlık olarak kalacaktır. İlkel toplumlar bu rasyonaliteyi gerçekleştirememiş toplumlardır. Ve yaşam modellerini irrasyonelite üzerinden gerçekleştirerek, mitolojik bir kültür, zihin ve yaşam modeline sahiptirler.

Sizi bugünlerde fark ettim, gördüğüm arkanızdaki tüm kitapların birleşimi tek bir kitap gibisiniz,bilgilerinizle katkılanıyorum hepsini tek tek okumak yerine sizi canlı kitap gibi dinliyorum varlığınız çok güzel

Canıma bir merhaba sundu ezelden çeşm-i yâr Öyle mest oldum ki gayrın merhabasın bilmedim . Hocam sevgiler saygılar 😊 ❣️

Özgür insanın en az düşündüğü şey ölümdür ve bilgeliği ölüm üzerine değil yaşam üzerine tefekkür eder. Spinoza (Etika, 1675)

Ben, beni seviyorum. İyi ki varım. Kalanı sahte. Düşünce ve İman beni yola getirir. Rabbim size sıhhat ve afiyet ve uzun ömür versin. Biz de istifade edelim. Ya Hayyu, Ya Kayyum cc

Sağ olun Sn.Hocam

Dücane bey çok iyi bir video oldu herzamanki gibi.hoşça bakın zatınıza iyiki varsınız.

Dostsuz geçen ömrüme yazıklar olsun

Bilginize kuvvet hocam.

Fazla iyi bi program olmuş 💕Seviyorum.

Teşekkür ederim

Teşekkür ederim. Sevgiler Hocam.

Çok teşekkürler hocam. İyi ki varsınız.

Teşekkürler.

Canım Ducane Hocam bilmem kaçıncı izleyism dinleyisim bu anlatıyı bu dersi bu sohbeti adını siz koyun ,her kelimesi cümlesi hayat dersi var olun,var olunki biz hep öğrenelim farkındalık kazanalım 🤍💜🙏bu arada da en son CENAB-I AŞK I aldım okuyorum sindire sindire 🙋🏻‍♀️

Müthiş doğru köşe taşı tespitler.

Aşk Ahlakı Aşkın ahlakı olur mu? Tutku en büyük bencilliktir. Hilmi Ziya Ülken bu dersi dinlemeliydi. Ne düşünürdü acaba. Ders iki canlı bencillik ve cömertlik , analitik bir zekâ, selam olsun

ALLAH size hayırlı uzun ömür versin

Teşekkürler Ducane hocam

Thanks!

toplum olarak, Dücane Cündioğlu'ndan öğreneceğimiz/ öğrenmemiz gereken / zorunlu olan, çook şey var, çookkk.....

Ya olduğun gibi görün ya da göründüğün gibi ol sözünü çocukken bir öğüt olarak kabul ederdim. Yaşayıp gördükçe olduğu gibi gözükemeyen bir insanın dışa vuran dert yanması olduğunu anladım. Kişi sözüyle ancak kendini anlatırmış. Umarım kimse olduğundan farklı gözükmek zorunda kalmaz. 🙃

Çocuklarımızı, bencil olmamalarına dikkat ederek büyüttük, şimdi pişmanız😊

Çarpıcı bir sohbetti.

Hocam iyi ki varsınız diyorum ❤️

Doğa ve Kültür kavramlarının (hatta modernitede sıkça karşıtlık içeren bir kavram çifti olarak) serüveni oldukça sancılı. Mesleğim gereği almanca dilinde Natur ve Kultur konusunda okumalar yaparken, bu konuya değinilmesi (ikinci doğa / zweite Natur) güzel bir tesadüf oldu. Bu konuya bakışınızı bir videoda görmek çok güzel olurdu. Selamlar.

"İnsan ruhu örselene örselene güvenme yeteneğini kaybeder." Belki de tutkuyla olan ilişkimizi bu fikir belirliyor. Bir tek tutkumuza ve o tutkuya yoğunlaşma samimiyetimize inanıyoruz, güveniyoruz sanki.

Teşekkür ederim hocam

Beni mahvettiniz , geç de olsa farkettiğim şeylerin çatışını oluşturdunuz. Keşke geç kalmasaydık bu bölünme olayına..

Dücane hocam sağolun🙏

Mükemmel aydınlandım hocam bi noktada. Sağolun

Muhteşemdii. Teşekkürler.

Söyleşi için çok teşekkür ederim hocam, her zamanki gibi ufuk açıcıydı❤️🙏🏻🍀

Hocam hiç düşünmediğim mutlak doğru diye öğretileri düşündürdünüz çook bölünmemiz düşüncesini düşünmek bunu en iyi şekillerde düşüneceğim hocam çindeki ölüm konusunda düşündüm gerçekte en fazla 10 saniye üzülürüm🤔teşekkürler

" BENCİLLİK ERDEMDİR." Yönetmek, büyük görevler... Getirdiği kazançlara mukabil, size taktığı maskelerin çoğalmasıdır. Şirket yönetiyorsunuz... Astlarınızdan beklediğiniz şeyler onların çıkarlarına değildir. Patronsunuz, işçinin çıkarlarını düşünemezsiniz ki. Şirketin çıkarlarını düşünmek zorundasınız. Şirket batacağı zaman ilk yapacağınız şey işçilerin yarısını atmak. Maaşlarını düşük tutmak, az vermek, tazminat almalarını engellemek. Tehlikeye girerse şirket, ne yapacaksınız? Standart ahlak ile şirketi büyütemezsiniz. Vergi meseleleri, devletle ilişkiler, bir çok yön, çok yönlü ilişkiler... Yönetici olmak, getirdiği kazançlara mukabil size taktığı maskelerin çoğalmasıdır. Dücane Cündioğlu

Hocaların kralı. Tanıdığım en realist adamsın.

Müthiş çözümleme ve çözümlemeler...Mucho Gracias....

Çok güzel bir video olmuş Jordan Peterson u da anımsattı bana söyledikleriniz...

Robert Greene - Insan doğasının yasaları der ve kenara çekilirim.

Aklınıza sağlık harika bir akıl yürütme oldu.

Hakikat %100 doğrudur....

muhteşem ya. sag olun var olun. videolarınız terapi gibi🌹...

Hocam son cümleler o vurgunuz , niye bölünebilmelisiniz biliyo musunuz derkenden itibaren konu tam anlaşılmıştır. Bütün videoyu o son cümleler yüzüme tokat yesem de içimi acıtsa da daha güçlü kıldı benim Dücane hocam. Offf off kendimdeki iyi şeyleri de sorguladım.. ve o eksiği gördüm .. ne denir bilmiyorum sağ olun iyi güzel olun hepp

Bu video için çok teşekkür ederiz. Emeğinize sağlık...

Teşekkürler hocam emeğinize yüreğinize sağlık

Hocam şöyle güzel bir okuma tavsiyesi bölümü yapsanız bir kaç disiplinde,hatta bazı eserleri müstakil yorumlasanız,bizde biraz yürümüş oluruz.

Hocam cok tesekkurler iyi ki varsiniz. Acikladiginiz bazen sevgileri cok buyuk insanlar sevdiklerine zarar verir konusuna yasanmis bir olayla katkida bulunmak istedim. Bir tanidigimizin kardesi annesini bogmak istedi ve doktorlar asiri sevgiden oldugunu soylediler. Cok sasirmistik

İnsan olarak yaşayabilmek ve ölebilmek, Müslüman olarak yaşayabilmek ve ölebilmekten çok daha zormuş