Bir Başyapıt: Saatleri Ayarlama Enstitüsü| Bibliyofil B27 | Arş. Gör. Talha Köseoğlu 

Bu kadar harika bir kitap nasıl hiç anlatilamaz konusunda harika bir video olmuş...

Şu an Gülhâne Parkı içerisinde Ahmet Hamdi Kütüphanesinde Yapay Zeka ile tasarladığım kitabın karakterlerinden oluşan bir sergim var. 8 Temmuza kadar açık.

Oldukça faideli bir sohbet olmuş. Emeği geçenlere teşekkürler.

Çok keyifli olmuş 👌

cok keyifli olmuş

Merhaba, sunucu hanımefendinin sesi ve tonlaması bengü üçüncü’ye çok benziyor. O sandım önce. Esg’nin kankası bengü..

Teşekkürler

Okumalara doyamadım.👏👍

7.10-7.40 arası yeterlidir.

Videonun kötü olduğunun farkında değil misiniz? ilk 3 dakika sürekli duyduğum şey "yani, şey, ııııııı, yani, şöyle, ıııııııı" lütfen ama izleyici kitlenizi küçümsemeyin.

ağzınıza sağlık.

"Nakşibendilerin Toplumsal ve Kültürel Katkıları" kitabı çıktı. (Yasin Yayıncılık) Çok şaşıracaksınız

"Va oluş" filozofu olarak bilinen (evrimci filozof) BERGSON'DAN AHMET HAMDİ TANPINAR'IN etkilenmesi...👍👍👍⚘

Başkalarının da kitabı yorumlama şeklini öğrenmek için meraken soruyorum cevaplayan olursa tartışıp sohebt edebiliriz 1-En çok beğendiğiniz tasvir 2-Bugüne kadar okuduğunuz eserlerden farklı tarafı

Enstitünün devlet kurumlarına bir eleştiri olarak anlatıldığını düşünüyorum. İlk iş bütün akrabaya iş vermek, eşe dosta iş verebilmek için yeni yeni müdürlükler, alanlar açmak vs. Enstitüye nasıl anlam verememişsiniz anlamadım. Ayrıca video hiç ama hiç doyurucu olmamış. Yine de böyle bir kitaptan bahsetmiş olmanız takdire şayan.

sürrealizm kavramının yanlış kullanıldığını ve yorumlandığını düşünüyorum. Sürrealizm gerçeklikle ilintilidir ve bilinçle bilinçdışı durumların kolektifleşmesi sonucunda gerçekliğin insanda yansıması da denilebilir.

Tanpınar kitabı üzerinde söyleşi üzerine ısrarla çalan heavy metal müzik çok rahatsız edici. Sırf bu yüzden dinleyemedim

Kitap vakit kaybı, 1.tekil şahistan otobiyografi gibi bir şey. Betimleme, tasvir yok denecek kadar az, bir sürü karakter geliyor geçiyor. Tanpınar hiç kitap yazmasaymış daha iyiymiş. İyi bir öğretmen ve araştırmacı ama romancı değil. Roman sıkıcı, boğucu, yeni karakter geldikçe "of yeter artik be" dedirten bir kitap. Olay örgüsü hızlı hızlı ilerliyor. Şöyle oldu böyle oldu sus da motorun soğusun diyesi geliyor insanin. eski yeni çatışması, modernizm eleştirisi, hiciv falan hikaye. Kitap bildiğin vasat. Meşrutiyetten Cumhuriyet dönemine geçiş metaforu falan hiçbiri kurtarmıyor kitabı. Hayri İrdal karakteri eğlenceli de değil, alaycı da degil, basit okuyucular bu kitaba güler, aynı Cem Yılmaz'ın Av Mevsim'i filmine güldükleri gibi. Ciddi bir okuyucu burada gülmez , yaprakta savrulan kuru yaprak gibi olan Hayri İrdal'a üzülür. Kitap resmen dram kitabı. Halasının hortlaması dışında gülümsediğimi hatırlamıyorum. Türü de belli değil , 1.tekil şahıstan anlatilan otobiyografi gibi bir şey. Sanki psikoloğun biri anlat demiş bu da anlatıyor. Okunmasa bir şey kaybedilmez. Okuyunca da bir şey kazanmıyor ya da hissetmiyorsunuz. Kitap vakit kaybı. Tanpınar'ın şiirleri de orta seviyede. Romanları da öyle. İyi bir öğretmen ve araştırmacı olması onu iyi bir şair ya da romancı yapmaz.