Hiç ɓöyle düşünmemiştim. Ancak bu soru da haklı bir soru: " Ya o bizi hergün öldürüyorsa " ya da " kendi ailesi akranlarının hergün bizi öldürmesine göz yumuyorsa " ?
Şundan 2 yıl öncesine kadar herşey harika gidiyordu. Dünyanın en iyi babasına ve en güzel kadınına sahiptim.Çok güzel bir ilişkimiz vardı birbirimize karşı her zaman saygılı yaklaşır çok severdik. İnsanlar gördüğünde imrenirlerdi örnek bir ilişkimiz vardı. Korona dönemindeyken sevgilimle ayrı düştük bir şekilde idare ediyorduk ancak bu seferde babam akciğer kanserine yakalandı. Tedaviye başladık çok zaman geçmeden hastalık ataklarını sıklaştırmaya etkisini dahada fazla hissettirmeye başladı.Öyle ki dağ gibi adam giderek erimiş ufalmıştı. Tuvalete bile gidemez hale gelmişti ben götürüyordum. Hastaneye gidip gelmeler ağrılar sancılar.. Hayatımda bu kadar yalnız kaldığım başka bir dönem hatırlamıyorum. Belkide yüzlerce kez sırtıma alıp hastaneye götürmüşümdür bilmiyorum. Birde askerlik vardı bunca şeyin arasında askere gitmem gerekiyordu. Askere gitmeme 2 hafta kala 1 senelik tedavi sürecinin sonunda babam hayata gözlerini yumdu. Ellerimle yıkadım ellerimle toprağa verdim babamı. Onu mezara koyduğumda sadece 34 kiloydu. Kız arkadaşım Türkiye'nin bir ucundan geldi cenazeye yıkılmıştım beni o tuttu kaldırdı. Bu konuda hakkını asla ödemeyemem. Onu en son orada gördüm daha sonra askere gittim. Askerlik bitmeye yakın artık tek amacım askerden sonra sevdiğimin yanına gitmek ve onunla evlenmekti. Planımı yaptım güzel bir iş buldum ev buldum hatta kaporasını bile vermiştim. Evlenme teklifi edecektim. Yüzüğü de ayarladım tabi. Evlenme teklifi için provalar yapıyordum. Askerden döndükten sonraki 3. haftada ayrıldı benden :) Muhtemelen vicdan azabı çekmemek için askerden dönmemi beklemişti. Ona yapacağım sürprizi hiç söylemedim canın sağolsun deyip ayrılığı kabul ettim ve ayrıldık.5 yıllık ilişkimiz bir anda buhar oldu. Yapılabilecek birşey yoktu. 3 hafta sonra halil sezai'ye bağlamış 12399123 promil alkollü şekilde eve dönerken serserilerin bulaşması sonucu 4 yerimden bıçaklandım. Yüzüm elim kolum ve kasığımın altından yaralandım ölümden dönmüştüm.Hala izleri duruyor vücudumda. O kadar bıçak yarasına rağmen canım hiç acımamıştı hissetmemiştim. Birkaç gün sonra daha yerdeki kanım kurumamışken eski kız arkadaşımın artık yeni bir sevgilisi olduğunu öğrendim. Birlikte çekildikleri fotoğrafları gördüm. Muhtemelen ben askerdeyken aldatılıyodum hamuruna kalmış bilmiyorum. Bu olaylar olalı 1.5 sene oluyor. Haliyle artık eskisi kadar sıcaklığı kalmadı bu mevzuların ama hala hiç kimseye güvenemiyor veya bir şey hissedemiyorum. Belki bir gün yeniden güvenmeyi ve sevmeyi öğrenirim bilemiyorum. Her neyse umarım anlattıklarımla kimseyi üzmemişimdir. Burada benzer şeyler yaşamış insanların olduğunu biliyorum ve sizlere son bir şey söylemek istiyorum ; Hayat her şeye rağmen devam ediyor ve zaman hiç kimse ve hiçbir şey için durmuyor tecrübe ettiğiniz her ne olursa olsun yaşamaya yaşatmaya devam edin ve hepsinden önemlisi kendinizi sevin veya sevmeyi öğrenin. Sizi seviyorum.
Geçmiş olsun , kaybeden asla sen olmadin canım kardeşim.Senin merhametin vicdanın sevgin fazla gelmiş , senin bu duygularına karşılık vermiş sadece karşındakinde böyle bir derinlik yok cenazeye gelmesinini yanında olmasını büyütme bile kim olsa o durumda yanında olur.Karsinda sanki senin ruh ikizinmis hissettiren bir narsist kişilik bozukluğu olan empati vicdandan yoksun basit bir kız vardı ve yaratan seni ondan korudu .Beraberken sevilen sayılan olarak gösterilmeniz yine senin beyefendiligin ve karakterindendi onda birsey yoktu.Bir abi bir dostun olarak sadece şunu söylemek istiyorum maneviyatını sığın Allahla arani iyi tut kuran oku ve son olarak para kazan birikim yap dik dur güçlü dur cokdaha iyisini olmusunu Allah karşına çıkaracaktır hiç suphen olmasın.Erkek olarak sadece güçlü olmak gerekli maddi ve manevi olarak gerisini yaratan önüne koyacaktır.selametle
Merhaba. 5 yıl önce tam düğün arefesinde çok sevip güvendiğim insan beni terk etti ve başka kişilerle ilişki yaşadı. Çok uzun süre, her gün eşim ölmüş gibi yas tuttum. Kimseye güvenemiyor ve bir duygu hissedemiyordum. Sevdiğim insan ilkeli ve ahlaki değerli olan düzgün biriydi ama bu olaydan sonra çok değişti. Güzel tüm değerlerini kaybetmiş, haza dayalı bir yaşam sürüyordu. Yas sürecinde hep yeniden onunla olmayı düşledim ancak ondaki bu olumsuz dönüşüm onu benim gözümde basit biri yaptı. Şimdi hiçbir şey hissetmiyorum ne üzüntü ne öfke. Sadece anladım ki o süreç benim ben olmam için gerçekleşen ve benim uyanışıma vesile olan bir süreçti. Kendim olmam, birey olmam, kendimi sevmem, vs vs. Ben olumlu anlamda kendimi çok değiştirdim, kendimdeki olumsuz özelliklerimin çoğu neredeyse değişti diyebilirim. Ancak o insan yanlış yollara saptı ve onu hiç tanımıyorum açıkçası. O da herkes gibi oldu. Ben bu süreçten çok acı çekerek çıktım çok şükür bu olay benim uyanışım, öğretmenim oldu. Siz de böyle düşünürseniz bu olayın hayatınızda bir kırılma noktası olduğunu bilerek umudunuzu kaybetmeden yeni bir güne uyanabilirseniz olaylara insanlara çok farklı gözle bakmaya başlıyorsunuz.
Hayat ne garip, benim yaşadığım olayı şimdi hoşlandığım insan yaşıyor ancak ben inançlı biriyim ve oysa bu derdini kendi atlatmaya çalışıyor. Yıllar önce bu olayı yaşayıp dönüşüm yaşamasaydım belki de bu insana inanacak veya takılı kalacaktım. Şimdi ise hemen rotamı çevirip kendime ve hayatıma bakabiliyorum, bu insanla olmaz, beni hak etmez, vereceğim çaba ona değmez diyebiliyorum. Umarım bizi hak edecek insanlarla kesişir yolumuz 🙏🏻saygılar
Yanlış anlaşılmasın bütün ilişkiler için geçerli değil. Gerçekten iki kişinin özveri ve saygı ile büyüttüğü bir şeyi ve sözlerin verildiği bir ilişkiyi sözleri ve kuralları bozarak yıkmak aslında cinayettir.
Kiminle sonuna kadar gidebiliriz ki annemizle babamizlankardeslerimizle bile tam bir kader birligi olmuyor..hayat bir yolculuk..doğduk ve sonduraga kadar bizimle yolculuk eden kimseler girecek hayatimiza sonra onlar farklı duraklarda inecekler biz devam edecez onlarde kendi hikayelerine devam ededecekler..bir sureligine birlikte yol alıyoruz okadar
heleki daha ayrılmadan gözlerindeki sevgisizliği, boşluğu, hissizliği görmek daha da ayrı. hem gözlerinin önünde yitip gidiyormuş gibi hem de seni içten içe bitiriyormuş gibi. çok çaresiz bi durum.
Gerçekten insanın canını acıtan en büyük şeylerden birisi; birisi hayattayken onu içinde öldürmektir :"(( Videonun başlığını görüp tıkladım ve kalbim fazlasıyla acıyor..
Aynen öyle. Ben defalarca affettim ama iki taraf da çabalamazsa olmuyor. Çabalamıyorsa o kadar da sevmiyordur. Şimdi kapımda yatsa ben ona dönmem artık bu saatten sonra
Hayatimizin belli donemlerine belli insanlar ugrar gider. Bu cok yakinlarimiz da olabilir , market kasa kuyrigundaki kisiler kadar ilgimiz olmayanlar da olabilir. Fazla icinde bogulmak , insani bunaltir. Gecen hafta bosandim. Cok zordu surec. Ama olmesi gereken olmeli. Gitmesi gereken girmeli. Degisip donusuyoruz. Ayni frekansta olene kadar kalmiyoruz.
Hasan kardeşim editlerinin çoğunu izledim. Gerçekten güzeller emeğine sağlık. İnsanı düşündürten yanları var... Ne yaşanırsa yaşansın hissettiklerinin peşinden koş sana abi ya da arkadaş tavsiyesi olsun. Biz kavuşamadık hikayemiz mahşere kaldı🌹 Yazmadığım, ona ulaşmadığım için her gün pişman oluyorum. Sen pişman olma kardeşim hiçbir şey için geç değil. Allaha emanet ol. Lütfen mesajıma cevap ver görmezdwn gelme hayat pişmanlıklar ve üzüntüler için çok kısa 🕊🌹
Terk etmek ve ayrılmak. Ayrılmak, cesaret ister. Terk etmekse gaddarlık ve insanlığı yitirmeyi. Karşımıza geçip artık onu istemediğimizi ve hayatımıza onunla devam etmek istemediğimizi söylemek büyük meziyettir. Güç ister. Yaşanmışlıklara saygı ister. Olgunluk ister. Herkesin yapamayacağı tarzdan bir erdemdir bu... Peki ya terk etmek? Terk etmek karşımızdakinden nefret etmeyi ister. Karşımızdakinin acı çekmesini istemeyi, onun yok oluşunu izlemeyi ister. Birisi bilge birinin ötekisi ise cahil birinin yapacağı bir şeydir. Yaşanmışlıklar, hisler ve maziye duyulan saygı için karşımızdakiyle ortaklaşa başlanılmış ilişkiye yine ortaklaşa bitiririz. Adap budur. Terk etmek aslında bunca zamandır beraber olduğumuz kişin aslında ne kadar bizi düzgünce sevemediğin ve sayamadığının bir kanıtıdır. Karşımıza geçip bir ayrılığı bile bize fazla görmüştür böyle kimseler. İnsanız, duygularımız var. Öylece içten içe yeriz kendimizi, anlamlandıramayız. Nedendir ki karşıma geçip her şeyi son bir kez söyleyip bitiremedi de beni bir eşya misali bir kenara atıp hayatına devam etti, deriz. Teorik olarak cevabı olmayan bir soru değildir esasında bu. Cevap basittir. Gerçek nettir. Bunca zamandır aslında bir hiçlik için zaman ayırmışızdır. Karşılıklı yapılan tüm yatırımlar aslında tamamen bir boşluktur. Bizlerin bu boşluğa hayatımızı, hayallerimizi adamamız sonucudur bu. Oysa karşı tüm bunları bir hiçe sayabilmiştir. Tüm birikimi cesurca(!) çöpe atabilecek kadar hor görmüştür bunları. Sebep budur. Bizlerin çok ama çok anlam yüklediği tüm bu mazinin, karşımızdakiler tarafından mânasını bir çöpe eş tutma söz konusudur. Öküz öldü ortaklık bitti misali. Alan memnun olsun satan memnun. Kimse arkasına bakmasın ve herkes yoluna gitsin. Yazık. Yaşananlar için karşıma geçip "Ayrılmak istiyorum" diyemeyen kız, sana tek lafım. Ne kadar mutlu olursan ol, ne kadar güzel hayat yaşarsan yaşa; karşıma geçip olgunca ayrılmayacak kadar bunca zamandır düşündüğümün aksine düşük, basit, seviyesiz, değersiz ve sıradan bir kızmışsın. Bunu bizzat kendin gösterdin. Seninle güzel bir şekilde, seni çok güzel hatırladığım bir ayrılık yaşayabilirdik; iyi kız olarak kalabilirdin ama sen bunu tercih ettin. Zor ve yıkıcı olanı, öldürmeyi. TERK ETMEYİ...
Böyle değil midir hep zaten? Hep terk edildiklerini, haketmediklerini düşünür böyleleri, ama hiç akıllarına gelmez ben ne yaptım demeyi, her zaman mağdur olurlar hep yapayalnız kalanlar odur. Ama demezler ki ben ona sahip çıkmadım, onun yanıbaşında onun biriciğiyken ona bağırdım çağırdım. Onu hırpaladım, ne ona saygı duydum ne de onun ahlakına, onun yüzüne basit olduğunu söyleyebildim. Aylarca onu ayakta uyuttum, o da mükemmel değildi ama onu bir obje gibi görüp hakaret ettim, bu kadın gitmekte haklı değil midir bir özrü bile çok görmüşken karşısındaki şahıs, bir bakarsın korkaktır, sana gelip bağrın Çağrı duygularını ama seni izleyemeyecek kadar korkaktır. Çok ta komik değil midir böyle tiplerin hep aşık edebiyatı yapması, hatalarının yükünden ayakta dir duramayan bir erkek profili çizerken sana karşı.. yaşanmışlıklara ne kadar saygı gösterilmiş ki bunun için bir hak talep edebilesin. O kadın seni istemediğini söylerken bile sen ağladığında senin ellerinden tutup gözyaşlarını silebiliyorsa o kadın basit, kötü bir kadın değildir der kaliteli bir adam. Ama senden ne cesaret beklemek… ne de yaptıklarının arkasında duracak bir adam. Kızlar aylarca size bir fahişe davranır bu erkekler, ucuz olduğunuzu hissettirir her konuda sonra bir açıklama derler ama aslında o açıklamayı yaptıklarında görebilirler ya da siz çoktan o açıklamayı yapmışsınızdır ama onlar duymak istemezler çünkü sizi o zaman ne kadar basit görüyorlarsa şu anda da öyledir. Bu adamlar korkaktır, her şeyi alttan yaparlar gelir size fakir edebiyatı yaparlar çünkü o çok daha kolaydır onlar için ama hiçbir zaman unutmayın dargın giden bir insan için çabalamayan burda sevdiği kadına saygı göstermeden bu ithamlarda bulunacak eşşeklere ne zaman ne bir nefes ne de bir acıma duygusu yakışmaz.
benim de bu ara bir umutsuzluk , hemde dehşet derecede içimde . zaman zaman oluyordu yine başladı bakalım . termosumu kahve doldurup , kulaklıklarımı takıcam , halı sahada oynayan gençleri izlicem , ne biliyim aklıma gelen bu oldu dün , ha bide mum yakıp böyle ambiyanslı müzik açıcan arkada random ambiyans olcak ama veya sevdiğim bi tema müziği falan evde tabi ki . bide sevdiğin oyunu açtın mı . herkesin dolabında bir ceset var
Benim üzüldüğüm ve benim umutsuz olduğum bir ilişki bu. Hayırlısıyla 10 ağustos günü onu her yerden engelleyip terk edeceğim. Artık böyle olmaktan bıktım yeni bir büyük bir adım atmak gerekiyordu. O adım bana aitmiş. 10 ağustos günü Allah izin verirse onu her yerden engelleyeceğim
bi kız babasından sevgi görmez dışarıda sevgi arar, bir erkek annesinden sevgi görmez hiç kimsede sevgiyi aramaz veyahut tam tersi ya da farklı durumlar. bizler eksikliklerimizi ararız, bizi tetikleyen şeyleri ararız ve onlara sevgi duyarız. aslında çoğumuzun fark edemediği içsel hesaplaşmalarımız vardır içimizde ve bu ne olursa olsun; aşk, arkadaş, aile. her şeyin değerini ve bizdeki yerini belirleyen biziz ve onu tekrar geri alamayan da biziz. hiçbiriniz o sevgilinizle o arkadaşınızla o ailenizle bile doğmadınız, kendiniz için yaşayayacaksınız ki gerçek erdemi ve huzuru bu hayatta bulabilesiniz. senin olan zaten senden hiç gitmeyecektir!!
Ayrilmakla terk etmek ayni sey değil. Belli bir sure hayatinda yer edinmis ve karsilikli olarak arasinda duygusal bag olan iki kisi soz konusuysa iliskiyi sonlandirma noktasina gelindiginde karsindakini bir yere davet edip cay kahve esliginde guzelce konusarak sebeplerini aciklayarak ayrilirsin ki eger zamaninda bunu yapmis biriysen boyle bir ayriligin insani cok uzmedigini hatta nerdeyse kus tuyu kadar hafiflemis hissettirdigini bilirsin iki taraf icin de. Terk etmek demek iliski icinde bulundugun kisi uyurken atilan birkac mesajdan ibarettir hicbir sebep sunmadan iliskiyi bu hale getiren ve geri donulemez bir noktaya sokan seyleri anlatmadan konusmadan birakmak demektir. Bir sabah uyandiginda sevdigin kisiden gunaydin mesaji beklerken icerigi onemsiz ve anlamsiz olan birkac satirlik bir ayrilik mesaji alirsan ya da ayni evde yasiyorsaniz bir sabah uyandiginda yaninda onu goremeyince icinde olusan telasi yasarsan ikisinin arasindaki farki cok daha rahat anlayabilirsin. Ayrildigin kisiyle iliskiyi bu duruma getiren seyleri konustugun zaman onun ilerdeki iliskilerinde daha iyi ve ne yaptigini bilen birisi olmasini saglarsin hatta belki ilerde tekrardan bir araya gelir cok daha guzel bir iliski yasarsin. Terkettigin zamansa o kisi geride yuzlerce soruya hicbir cevap bulamayan ve icindeki sevgi zamanla sogusa dahi aklinda bu sorular hep cevapsiz kalacak biri olur. Ayrilmak merhamet etmektir bir bakımdan eğer dedigim gibi yapıldıysa cunku oyle bir ayrilikta karsindaki kisi de sana hak verir sebeplerin gecerli ve rahatsiz edici seylerse yani seni anlar. Bu sekilde ayrilmanin sebebi de karsindakinin icinden o sevgiyi en azindan derinlerden cikarip daha kolay yok olacak bir noktaya getirmektir ayrilmak merhamet etmektir bir bakimdan dememin sebebi de bu zaten. Zamaninda bende terkedildim ve o kisiye dair icimde hicbir sevgi kirintisi yok su an. Eger beni bir yere davet edip cayimizi icerken bu konuyu konussaydi, sorularimin bir cevabi olsaydi bu sureci cok daha saglikli ve kolay atlatabilecegimi cok iyi biliyorum cunku terkedildigi zaman o cevap bulamadigi sorular kafayi yedirtiyor insana dusunmekten.
olayın üzerinden çok az zaman geçmişken ve yüksek promilliyken görmüştüm bu videoyu ondan böyle yazmışım. şimdi video tekrar önerildi; mentalim canavar olduğu için çoktan atlattım bile. tavsiyem şudur ki iki haftalık üzüntü için kimseye eyvallahınız olmasın, düzgün davranmıyorsa salın karakteri daha düzgün birini bulmak o kadar da zor olmaz.
@@yunus3419 reisim bi süre çok acı çekeceksin ama zamanla kabulleniyor insan. bazı eşikler var yeni birini bulması gibi. bu eşiklerde kafayı yiyip en başa dönmek istemiyorsan aklını meşgul edecek işler bul. onu gizlice veya açıktan takip etmeyi bırak. "bana geri döner" diye düşünme. bu cinsin merhameti yoktur, sevgisi de erkeklerin sevgisinden çok farklıdır.
@@yunus3419 tekrar barışma ümidi bana zamanında çok zarar vermişti o yüzden özellikle bu kısımda seni uyarmak istiyorum. belli ki sende bir sıkıntı görmüş bunu çözmek yerine terk ettiyse seni uğrunda uğraşılacak biri olarak görmemiş. kendine saygın varsa hızlıca aklından sil o canavarı.