"Bir adam tanıdım, kafasız bir kadına yaşamının 20 yılını verdi. Her şeyi feda etti ona; dostlarını, emeğini, dürüstlüğünü bile... Ama bir akşam, kadını hiç sevmemiş olduğunu anladı. Canı sıkılıyordu, hepsi bu. İnsanların çoğu gibi canı sıkılıyordu." Albert Camus - Düşüş
@@fey1377 Katılıyorum, kadınlar-veya hayatının merkezine koyduğun kişi/nesne- geçici zevkler verebilir ama büyük hedeften(bahsettiğimiz kişinin hedefi varsa tabi) seni saptırır.
@@lemisanthrope8153 O yüzden "kadınsız nefes alamam" kafasında olmayıp "hayatımda bir kadının olması hayatımı güzelleştirir" (hayatın güzelden daha güzele geçer anlamında) mantalitesiyle yaklaşmak lazım.
Yalnızlık hayatım boyunca nereye gitsem peşimi bırakmadı. Barlarda, arabalarda, kaldırımda, dükkanlarda, her yerde... Bundan kaçış yok. Ben tanrının yalnız adamıyım.
"Beni tanıdıkça benim ne kadar bayağı ne kadar düz olduğumu görüyorlardı ve benden gittikçe uzaklaşıyorlardı, içimdeki derinlik dışarıya sığlık olarak açığa çıkıyordu. Bunun farkındaydım ama yapacak bir şeyim var mıydı bunu bilmiyordum. Duygularım da körelmişti artık insanlara Sevgi besleyemiyordum, sevsem de sevgim azdı. Kimseye nefret dahi etmiyordum. Hayal denen şey beni bırakalı mevsimler olmuştu. Sadece zamanın geçmesini bekliyordum . Belki en faydalı olduğum zaman toprak olup o topraktan çıkan ağacın meyvesinin bi çocuk tarafindan yenilmesiydi.."
*_"Kötü kader diye bir şey yoktur; 21. yüzyıl vardır ve bu yüzyıl yavrucuğum; bir kelebeği bile intihar ettirebilir."_* *- Filin Yolculuğu /José Saramago*
Cemre hocam seni överek rahatsız etmek istemiyorum. Övmenin felsefesini bilirsin insanı mahcup ve dar bir duruma sokar, ama bu video gerçekten şuan ihtiyacım olan şeydi. Teşekkür ederim gerçekten.
@@xxgamerxx9243 seni çok övmemişler sanırım. Örnek olarak bir yazarın kitabına çok beğeni geldiği zaman aynı üretkenliği bir daha gösterememe korkusundan intihar etmesi veya senin bir yönünü öven bir kişinin yanında o yönünü sürekli ona aynı şekilde göstermek için kendini zorlaman. Bu durumlar senin rahatını engeller.
@@decadent2527 bence ovgu daha iyisini yapmasi icin bir arac olabilir, daha iyisini yapamiyorsan demek ki tesaduf den bahsedilinebilinir yada uzerine koyamamissindir, fakat ovgunun altinda eziliyorsan ya kendine guvenin yoktur yada ne yaptiginin farkinda degilsindir...diye dusunuyorum.
kuş uçmaz kervan geçmez bi yerdesin su olsan kimse içmez yol olsan kimse geçmez her gün yüreğimin kökünde ötüyor şu dünyanın ıssızlığı tanrı kimseye vermesin böyle bi yanlızlığı
Ailem ve sevdiğim birkaç yakınım dışında kimsem yok. Arkadaşım yok. Kendi halinde takılan biriyim. Hedeflerime ve hayallerime ulaşmak için kendi kendime saatlerimi harcıyorum. Sosyal ortamlarda hani o görünmez, sessiz olan kişi benim. Çoğunlukla bu benim "kişi" kavramımı zedeliyor. Kalabalıklar içerisinde yalnız olunca sorun ben miyim diye düşünmeye başlıyorum hatta bazen göğsümde baskı ve daralma hissediyorum. Bu kadar insan, karşısında onu dinleyebilecek insan bulabilmesine rağmen benim gün içerisinde halini hatrını sorabileceğim kimse olmuyor. Çoğu kafasına kurduğu seni kabul ediyorlar ve ön yargılı davranmayı seçip bunu bakışlarından ve tavırlarından sana hissettirebiliyorlar. Sanki istenmiyormuş gibi hissediyorsun ve insanlar bunu sana hissettirdiği için belki de mutlu. Onlar eve gidince eğlenecek ve gülecekler. Sen ise biraz da kafana taktığından dolayı üzüleceksin belki sonraki gün gözlerin şiş aynı ortamda bulunman gerekecek ardından göreceksin ki sen üzülürken onlar mutlular, gülüyorlar. Eskiye nazaran artık daha az bazı şeyler üzerine kafa yormaya başladım. İnsanların empatisiz tavırları onların sorunu ve ben dahil buradaki yalnız insanlar, lütfen üzülmeyin hepimiz değerliyiz ve elbet bir gün bir şeyler değişecek.
Duygularıma tercüman oldun dostum senin yaşadıklarını ben de yaşıyorum sanki kalabalık ortamlarda kendimin var olmadığını bile hisettiğim oluyor bazı zamanlar
Ne yazık ki insanların empatisiz davranmaları onların değil senin sorunun. Başkalarının seninle empati kurabilmesi için senin onlar gözünde görünür olman lazım. Yani diğer insanlar senin farkında olmalı. Bunu şöylede düşünebilirsin. Yolda yürüyorsun ve biranda hiç tanımadığın birisi önünü kesiyor ve sana "Çok düşüncesizsin, beni hiç dikkate almıyorsun" diyor. Bu davranışından dolayı o insana hak mı verirdin, yoksa anormal mi karşılardın? Cevabı biliyorsun. Ara ara yalnız kalmak iyidir. Ancak uzun süreli yalnızlık hiçte güzel bir şey değil. Bütün insanlar değerlidir. Fakat bir şeylerin değişeceği gün sadece sen çabalarsan gelecek. Yoksa bunca yıl değişmemiş şey, bundan sonrada değişmeyecek.
İçimde sebebini açıklayamadığım sürekli beni yiyip bitiren bir kötü hissiyat vardı ve sebebini bulmak yıllarımı aldı. Cevap çok basitti aslında; cemre hocamın bahsettiği yalnızlıktı. Çevremde çok insan vardı, onlarla vakit geçirmek iyi geliyordu fakat ağrıkesici etkisinden farkı yoktu. Sebepsiz yere sürekli kötü duygular hissetmemin sebebi ise bu yalnızlığımı insanlarla gidermeye çalışmak ve onları hayatımın merkezine koymaya çalışmamdı. Çünkü bu insanlar bir gün giderse ne yaparım korkusu vardı. Hepsi birer birer belirli sebeplerden hayatımdan çıkınca durumumun farkına varıp cemre hocamın bahsettiği gibi; o insanları hayatımın merkezine koymaya çalıştığım için ne kadar aptal olduğumu hissettim. Herkes görmek istediği insanlarla beraber olmak istiyor, insanlar ise o insanların görmek istediği insana dönüşmeye çalışıyor. Ben asla böyle bir insan olamayacağım için kendi yalnızlığımı kabullendim, ne kadar çok insan olursa olsun çevrende değişen bişey olmayacak. Demek istediğim odur ki ben gibi sebepsiz yere, kendini yiyip bitiren duygulara sahip insanlar varsa bunun cevabını hiçbir insan veya doktorda aramasın, cevap kendi içinizde. sağlıcakla kalın
İnsanoğlu ölüp gittiği için çaresiz Yaşadım atomu buldum parçaladım ışınlandım herkese faydam dokundu vsr vsr öldüm gittim eee Kimi seversen sev eninde sonunda elinden ve kalbinden kayıp gidecek. Bunu keşfeden ve kabullenen insan yalnız. İnsanoğlu çaresizlikten yalnız Bütün insanlar sana odaklansada kilitlense de seni sevse de nefret etse de Bulsan da buluştursan da zeki de olsan zengin hasta her türlü insansı eylem veya doğal bileşen. Milyar kere milyar olasılık hepsin sende olsa olmasa S k ske yalnızıs arkadaş ötesi yok. Ölü ler de yalnız A.Q
varoluşsal yalnızlığın bir çözümü yok hele inançsız isen ve varoluşsal yalnızlığa düşmüşsen hiç bir şeyin anlamı kalmıyor bunun farkında olup ne kdar mantıksız olduğun düşünsen bile anlamsızlık hissine engel olamıyorsun ki bu işin sonu intihara çıkar. Burdan çıkardğım sonuc ise evrimin inanclı insanları hasyatta tuttugu cünkü inancsız ve bilincli varlıklar anlamsızlıga kapılıp yok olmaya tercih ederler
70 yıl sonra tanıdığın kimse hayatta olmayacak tıpkı hiç varolmamışsın gibi unutulaaksın muhtemelen eğer ki dünya çapında önemli olan bir iş veya mucit yaparsan belki tarih kitaplarında yazı satır aralarında olabilirsin en fazla bu olabilir insan
Yalnız hissetmemin sebebi etrafımdaki kimseyle kafa yapımın uyuşmamasından kaynaklanıyor. İlgi alanları, konuştukları konular o kadar boş geliyor ki kendilerinden tiksiniyorum.
‘’Yalnızlık, insanın çevresinde insan olmaması demek değildir. İnsan kendisinin önemsediği şeyleri başkalarına ulaştıramadığı ya da başkalarının olanaksız bulduğu görüşlere sahip olduğu zaman kendini yalnız hisseder.’’ Carl Gustav Jung.
yalnızlık bu zamana kadar bana hiç güç vermedi. günün sonunda konuşabileceğim kimse olmayacağını bile bile o günü verimli geçirmem imkansız zaten. çok yalnızım ve yalnızlığı güzelleyen kadife arkadaşlara asla katılmıyorum. insan maalesef doğası gereği sosyal bir varlıktır. yalnızlığa uzun süre katlanamaz. katlanamıyorum, dayanamıyorum artık.
söylediklerine katılıyorum. o arkadaşlarda pozitif yaklaşıyor gibi 'yalnızlık güzellemesi' konusuna.. sosyalleşmek önemli bir detay diye düşünüyorum. kendine yetebilmekte var öncelikle bunu başarmak gerek. kendine yetip, kendini geliştirip, yakınmak yerine yapıcı bir duruma geçmek gerekiyor. sevilmek değer görmek fark edilmekte bu yalnızlık durumunu azaltıyor. yalnızlığa katlanamadığın duruma kadar gelmişsin, bende de sürekli olan bir durum. yapabiliyorsan sosyalleşmeyi denemelisin ama kendini zorlamadan. zorlayınca bu seferde hayatına seni üzecek kişiler giriyor ve sonucu hüsran oluyor. bir dost, arkadaş edinmek ya da birisini sevmek isterken daha çok yalnız kalmayı özletiyor ve tekrar yalnızlığa dönünce tam anlamıyla bir karmaşa yaratabiliyor :) birkaç örnek verdim ama belki de yaptığın şeylerdir o yüzden yanlış bir şey söylediysem kusura bakma
@@bubblin3512 sorunum da zaten sosyalleşmek. sosyal fobim var. hitabet yeteneğim, muhabbet başlatma veya ilerletme yeteneğim, ilgi çekici konuşmalarım yok. sıkıcı bir insanım. diğer insanların konuşmak istemeyeceği bir insanım. diğer insanlarla konuşmaya çalıştığım zaman onları sıktığımı, benle konuşurken mutlu olmadıklarını çok net anlıyorum. kendimi geliştirmek isterdim ama bu ruh hali ile günlerimi harcamaktan başka bir şey yapamam. herhangi bir dalda yeteneğim yok, hobilerim neredeyse yok denecek kadar azaldı. hayatıma bu dönemde sadece bir kişi girdi. beni dışarıdan saygı değer birisi zannetti. fakat birbirimizi tanıdıkça bana dair bütün umutları söndü, gözlerinin içinde bana karşı yanan ışığın söndüğüne gün gün şahit oldum. sonra da çekip gitti. hem kendini aşık etti, hem de yalnızlığa olan alışkanlığımı bozdu. kısacası tavsiyelerin için çok teşekkür ederim ama dediğim gibi hepsini çok kez denedim. artık tünelin sonunda bir ışık göremiyorum. hiç iyi değilim.
Ayfer Tunç'un Suzan Defter isimli kitabında beni çok etkileyen bir nokta vardı. karakterlerden bir tanesi yalnızlığını bastırmak için evini satılık ilanına veriyordu. amaç, eve bakmaya gelen insanlarla bir nebze olsun konuşabilmek. yalnızlığını unutmaya çalışmaktı. benim için yalnızlık tamamiyle bu. hem fiziken, hem ruhen hem de varoluşsal olan yalnızlık. seçim olmayan, zorunda bırakılan bir yalnızlık. üzülerek söylüyorum arkadaşlar, çoğumuzun yalnızlığı aslında bir seçimden ibaret.
Şu video lise sondan üniversite yl a kadar yılda bir kere öğrencilere izletilmeli. Ülke kalkınması bile bence buradan geçiyor. Biz ne hissettiğimizi neden hissettiğimizi bile bilmiyoruz. En verimli zamanlarımız bu varoluşsal yalnizlikla, eş aramak gibi şeylerle heba oluyor. Teşekkür ederim Cemre.
46 dakikayı aralıksız izledim ağzına sağlık Cemre. Beni benden daha iyi anladığın/anlattığın bir video olmuş. Dediğin gibi varoluşsal yalnızlığı kabullenmemiş olsan bu video da olmayacaktı. Hayat her zaman pros and cons.
Her videoda farklı bir tiple çıkıyor karşımıza, bazen toparlak, bazen eli yüzü düzgün, bazen bakımlı ve bazen de ikinci sınıf komedi filminde mağara adamı tiplemesiyle.. :)
Üçüncü tür yalnızlığımla mutluyum. İnsanların aklımda ne olup bittiğini bilmemesi iyi bile. Sosyal ilişkilerimde insanlara ne kadar alan tanıyorsam o kadar müdahil olmalarını yararlı buluyorum. Üçüncü tür yalnızlık olmasaydı insanlar birbirini tamamiyle anlayabilirdi. Peki anlayınca ne olacak? Ben belki anlaşılmamak istiyorum. Her şeyin kontrol ve dikta eden toplumumuzda, bana ait tamamiyle özgür tek alan bu. İşte üçüncü tür yalnızlık benim bu özgürlüğümü koruyor.
bu bir teşekkür yazısıdır Cemre abi seni geçen ay tanıdım depresyondaydım goy goy videoların bana ilaç gibi geldi 1 ayda tüm videolarını tükettim bu gün her şey güzel giderken bir de bu videonun gelmesi beni aşırı mutlu etti keyfim aşırı yerinde dilerim senin de öyledir inşallah
Videolarını kafam dağınıkken, ders çalışırken, yatmadan önce açıp izliyorum. Garip bir şekilde sakinleştirici bir etkin var üzerimde. Umarım daha çok video atarsın.
Sorarlarsa, 'Ne iş yaptın bu dünyada?' diye, rahatça verebilirim yanıtını: Yalnız kaldım. Kalabildim! Altı milyar insanın arasında doğdum. Ve hiçbirine çarpmadan geçtim aralarından..." - Hakan Günday
Bu , sonu olan veya ölümlü dünyada belki tanışamayacağız ama sonsuzluğun olduğu yerde senin gibi bir kardeşle zaman geçirmeyi, sohbet etmeyi çok isterdim Cemre. Böyle gerçek, böyle samimi ve böyle "benden" olan az sayıdaki insandan birisin. Senin gibi kardeşlerimin olması, şu sıkıntılı dünyada, bana iyi geliyor. Seni seviyorum.
Yalnızlığın sadece fiziksel olanını bilmek beni sürekli aklımda çelişkiye çekiyordu, sübjektif yalnızlığı duymak kendimi tanımlamak adına öğrendiğim faydalı bir kavram oldu. Kanalı yeni keşfettim ve video benim için gayet güzel ilerliyor. Ağzına sağlık.
Bu varoluşsal yalnızlık hissine özgüvensizliğin verdiği insanlardan kaçma hissi eklenince daha kötü oluyor. Video da anlatılanların çoğuna katılıyorum ve bu yalnızlık hissini dibine kadar yaşayan birisi olarak tek çareyi bir sekilde topluma ayak uydurmak olarak görüyorum. Aynı zamanda yalnızlığın insan ömrünü kısalttığına da inanıyorum. 22 yaşımdayım, spor yapmama ve sağlıksız alışkanlıklarımın olmamasına rağmen elimde egzema çıktı ve kalbimde ağrılar hissediyorum. Yalnızlığı kabullenip yaşamak zaten ölücem diye sağlığını hiçe saymak gibi bir şey.
June 8th My life has taken another turn again. The days can go on with regularity over and over, one day indistinguishable from the next. A long continuous chain. Then suddenly, there is a change...
Hocam, videonun yarısında şöyle bir sonuca varmak istedim. İnsanı iyi eden şey değer yaratmaktır. Bu değerin çevresine zararlı olup olmaması da ayri bir değerlendirme konusu olmakla birlikte, insan bir durumu "kendince daha iyiye" dönüştürdüğü anda daha iyi hisseder ve daha iyisini yapma motivasyonu yakalar. Bunu da ne kadar çok kişi için yaparsa o kadar mutlu biri olur diye düşünüyorum. Düşünen ve paylaşan dostlara selam olsun.
Son günlerde okul başlandığından beri yalnızlığı derin bir şekilde hissettim hatta yalnız kalmayayım diye hiç sohbet etmeyeceğim kişilerin yanına gidip onlarla konuşmaya başladım ve en azından arkadaşım olmasını istedim.Ancak bana yansıttıkları davranışlar pek de iç acıcı değildi neyse işte artık yalnız kalmanın çok kötü birşey olmadığını aksine kullanıldığı zaman kişiye iyi geleceğini anladım :) Artık kafama takmıyorum bu durumları.
@@toprak-robotderler ben çoğu zaman tuvalete gidiyorum telefonu cebime sokup müzik dinliyorum anca o şekilde bunları umursamamaya çalışıyorum.Belki bir gün düzelir :)
22:10 “ İnsan sadece istediği kişi tarafından sevilmek istemez istediği kişi tarafından istediği şekilde sevilmek ister “ Cemre Demirel gerçekten okuldaki tüm derlere girsen tüm derlerinden geçerim
Yalnızlık gerçekten hiç arkadaşının olmamasıyla olmuyor sadece insan bazen etrafında çok insan olsa da yalnız kalabilir kendi kendine yetinmek gerçekten çok önemli bazen insan yine de üzülüyor sağ kolu olacak birisini istiyor
Uzun süredir yanlızlık, depresyon, intihar gibi konuları düşünüyordum melankonik olduğumdan falan değil ama ben de aynı şekilde yalnızlık hissediyordum ve yanlış yaraya yanlış tedavi uyguladığımı bu videoyla farkettim ve senin de dediğin gibi s/ke s/ke kucakladım abi tam ihtiyacım olan videoydu. Varoluşsal yanlızlığa subjektif yalnızlık tedavisi uyguluyor muşum ne zamandır ve ilaç olamadığı için de yanlış insanlar seçtiğimi düşünüyordum ne kadar yanımda olsalar da. Bu video ve bu kanal yeni keşfetmeme rağmen bana çok şey kattı gerçekten çok teşekkür ederim cemre abi :)
Yalnızlığı yaşasak da sadece hissetsek de istediğimiz gibi ifade edemiyoruz çünkü ya ergen oluyoruz ya karamsar ya da derbeder hemen bi damga yapıştırıyorlar kendi sessizliğimize gömüldüğümüzde çok daha zor oluyor her şey bizim için
Sahteliğe katlanamıyorum,3-5 arkadaşım var gayet yeterli,arada sırada konuşurum.Kendi sessizliğime gömüldüğümü fark ettiğim zaman birşeylere kafa yormaya çalışırım.Yani artık yanlızlık benim işletim sistemim gibi birşey oldu.
@@retrogalaksi Gençliğimin en güzel yılları tarikat yurtlarında geçti,yurt bitince de parasızlıkla boğuştum.Üniversiteye giderken bile bu böyleydi.Benden nasıl normal insanlar gibi eğlenmemi istiyorsun,ben eğlenmek nedir doğru düzgün bilmiyorum.
Çok teşekkür ederim. Bu videoya kadar yalnızlığımın neden bir türlü geçmediğini anlayamamıştım hep doğru insanın hayatımda olmamasından dolayı olduğunu sanıyordum şimdi ise doğruyu anladım kendi ruhsal yallnizligimla barışmam gerektiğini ve hayatımı buna göre düzenlemek gerektiğini anladım. Bize bu videoyu armağan eden yalnızlığınıza da ayriyeten teşekkürler.
Benim için yalnızlık açıkçası 7 milyar diye bahsettiğin insan sayısından kaynaklanan bi yalnızlık. Tüm düşüncelerim, bahsedeceğim her şey daha önceden düşünülmüş ya da söylenmiş. Yaşadığım her fiziksel veya ruhsal olay daha önceden başkası tarafından yaşanılmış. O yüzden ne ağzımdan çıkan söze ya da yaşadığım bir duruma anlam yükleyemiyorum. Benden sonra da başka biri aynı olayları yaşayacaksa neden bu kadar özel olsun ki yaşadıklarım? Yapacağım hiç bir şeyin anlamı olmayacak nasıl olsa başkası da bunları yaşayacağından. Belki de özsaygı eksikliğimden dolayı böyle düşünüyorum ya da böyle düşündüğüm için özsaygım eksik. Ama bunu düşündükçe asla anlam yükleyemiyorum yaşadıklarıma veya yaşayacağıma. Yalnız olmak veya başkalarıyla yaşamak fark etmiyor o yüzden.
@@enesmalikkismir9127 istenebilecek her şey istenmiş sanki artık. Biz geride kalanın imitasyonu gibiyiz. Yeni duygular var içimizde adı konulmamış sanki.
bu "imitasyon olması hissi" neden yaşadıklarını değersiz kılsın ki? yaşanmış veya yaşanacak olması senin perspektifinden neyi değiştirecek ki, o deneyimi biricik şekilde yaşayacak olan kişi yine sensin nihayetinde
Doğru düşünmüşsün ve yazmışsın. Bu konuda yine içten içe bilip farkına varmamak için her insanın debelenip durduğu bir durum. Hepimiz aşağı yukarı benzer hayatları sürdürüyoruz fakat bence bu sadece yaşanılan deneyim. Durumu görebilenin kendine anlam katabilmesi için yapması gerekense, bu tür insanın kendi kendine köstek olduğu örtbas edilen durumu elinin tersiyle itmeden bunun farkına varması dolayısıyla hem bir nebze olsun bu belirsizlikten sıyrılması hem de deneyiminden tecrübe elde etmesi lazım. Tabii eğer daha fazla belirsizliği kaldırabilme adına benliğini geliştirmeye hazırsa. İnsanın hayatını anlamladıran şeyinde yine aynı kapıya çıktığını yani benliğe olan saygı olduğunu düşünüyorum.
Cemre, bence sosyal medyadaki takipçilerin sayesinde yalnızlığın azalıyordur ve seçilmiş yalnızlığının ağırlığından kurtuluyorsundur. Sonuçta günlük hayatta karşına çıkmayacak konuşamayacağın insanlara ulaşabiliyorsun ve seninle aynı fikirdeler. Senin yalnızlıkla mücadele yöntemin bu bence ama gayet sağlıklı bir yöntem diğer saçmalıklara bakılınca.
Başka kültürler de sosyal etkileşim nasıl gerçekleşiyor bilmiyorum ama bizim kültürümüz de sosyal olmak için bir savaş vermen gerekiyor. En çok ben konuşmalıyım, en alfa ben olmalıyım, benim dediklerim olmalı vs... Herkes birbirini ezmek için yer arıyormuş gibi. Bunları geçtim bu video ile farkettim ki beni asıl yalnızlığa iten şey varoluşsal yalnızlıkmış. Çünkü sosyalleşmek adına attığım adımlar beni daha da kötü hale soktu.
Tespitin doğru. Ben de öyle düşünüyorum. Sebebi ise sanki şu: Avrupa ve benzeri kültürlerde insanlar doğarken hayata en kötü 0-0 başlarlar. Sırf varolmaları bile onların bir değere sahip olmalarını sağlar. Hiçbir şey yapmasa da en azından bir değere sahiplerdir. Bunun verdiği güvenle hayatı yaşarlar ve işin iyi kısmı iyi de yaşarlar. En kötü ihtimalleri bile çoğu kültüre nazaran iyidir. Ama bizde öyle mi? Doğar doğmaz ekside başlıyorsun. Maçı beraberliği getirmek için bile üstün bir çaba sarf etmen gerekiyor. Diyelim ki getirdin? Bir değerinin olup olmayacağı da meçhul. Yani işler belirsiz. Bu belirsizlik de insanları dediğin tavırlara sürüklüyor. Sürekli bir mücadele, kazanma-kaybetme, ezme vs. gibi durumlar oluyor. Daha birçok sebebi var da uzatmak istemiyorum. Belki de yanlış düşünüyorumdur, bilmiyorum.
5 senedir yalnız yaşıyorum ve insan sevmiyorum ailemle bile bir kaç ayda bir görüşüyorum yakın yüz yüze görüştüğüm hiçbir arkadaşım yok sevgilim de yok gayet huzurluyum çünkü bütün zarar insanlardan geliyor
Öyle düşünmemelisin bence bu senin basit düşünce şeklidir Hepimizin bir kapasitesi var eğer bu kapasiteyi aşamıyorsan yalnızlığını bahane ederek sonunu hazırlamak senin kendine yaptığın büyük bir haksızlık olur
Cemre bu videoda ki yorumlara şöyle bir baktım da seni takip eden insanların sana çok ihtiyacı var be dostum, bana farklı bakış açıları kattığın için seni takip ediyorum ben, benim için o kadar da vazgeçilmez değilsin, yanlış anlaşılmasın her videonu bir kaç kere izledim yazılarını okudum çok da seviyorum seni ancak sana gerçekten ihtiyacı olan insanlar var eğer kendinde enerji buluyorsan vaktin varsa ve insanların hayatına katkın olsun istiyorsan haftada bir video çekmeni rica ediyorum, biliyorum ki hayatta bir misyonun var ne zaman öleceğimiz belli değil birikimini kalıcı hale getir dostum... Aslında bu yorumu kendim için yazıyorum, kendimi gaza getirmek için sadece plan yapma başla artık iz bırakmaya fırsatın olmayabilir, bu hayata iz bırakmadan gidersem tek ve en büyük pişmanlık bu olur benim için.
Bir yalnızlığı diğerinden ayıramazsınız, hepsi içiçe geçmiş vaziyette. Gece kafayı yastığa koyunca insan varoluşsal yalnızlığı yerine sosyal yalnızlığı düşünüyor genellikle, varoluşsal yalnızlık, insanın diğer özellikleri gibi toplum tarafından inşa edilen bir şey. Toplum olmasa varoluşsal yalnızlığın farkına varamazdık. Varoluşsal yalnızlığı hissetmek için sosyal ilişkiler kurmamız gerekli. Varoluşsal yalnızlık, toplumun bize armağanı.
Yalnızlık sorun değil ruhumuz için hazinedir, güvenilir alandır.Hiç bir insana mahçup olma,rezil olma vs gibi sorumlulukların olmaz,O insanın getireceği özgürlük kısıtlayan etkiler olmaz,O insan bizim yaşam takvimimizi etkileyemez vs vs. %100 özgür ve 0 sorumlu olmak yalnız olmayı gerektirir.
lolde middim bir kere. dk 5te adam kuşları keserke, ormancınin yanına gidip yanında durabilir miyim 2sn demiştim, dur kanka demişti. ağlamıştım. anasini skm böyle hayatın. ben bunları diyecek adam mıyım
Zihnimde ki her şeyi kelimelere dökmüşsün,tam çökmek üzere olduğum bir dönemde böyle kılavuz ve on numara tespitler ile yapılmış bir video, ağzına sağlık dostum.
RU-vid önerilerinde belki şuana kadar karşıma gelen en iyi videoydu, cidden videoların çok kaliteli be, samimi mütevazı birisin, buda böyle konularla birleşince harika oluyor ;D
Bu video yayınlanır yayınlanmaz izlemiştim ve üzerinden 1 hafta geçti, düşünmeye devam ettim, anlatılanları hayatımda bir bir görebildim, kendimle ilgili bir aydınlanma yaşadım, aldığım kararlar, yaptığım seçimler, yalnızlığa olan yaklaşımım... Yalnız kalabildiğini düşünen birisiydim ama her zaman bir yoldaşlık arayışım vardı, bu arayış ile kendime iki tarafında iyi niyetli ve araşyışları örtüşen arkadaşlıklar zaman zaman kurabilme şansım oldu, ama yanız kalma korkum, beni kendimden ödün vermeye, istenilen gibi birisi olmaya zorlamaya ve kendimle olan iç huzurumu bozmaya yönelik hareketlere girmeme sebebp oldu, her iki tarafında samimi ve iyi niyetli yaklaşımı malesef dostlukları ve yoldaşlıkları yürütmeye yeterli değil, iç huzur olmadıkça ve talep edilmese bile yalnız kalmaktan korktuğunda kendinden verdiğin ödünler birer yük haline geliyor ve ilişkilerini her iki taraf da samimi olsa bile kimsenin bir hatası olmasa bile bozabiliyor, çünkü en başında bu arkadaşlık bir mesafe gerektiriyor, o insanı hayatının en öneml yerine konumlandırman, taşıyabileceğinden fazla anlam vermen, kötü sonuçlanıyor. Bu işin sonunda deneyimleyerek kendimle barışmayı, ödün vermemeyi ve hayatımda değer verdiğim kişilerle bile arama gereken mesafeyi koymak zorunda olduğumu, ne kadar değer verirsem vereyim ödün vermenin herşeyi bozabileceğini öğrendim. Keşke bu videoyu 20 li yaşlarımın başında izleme şansım olsaydı, ilişkilerimde doğru kararlar alabilirdim, ama işin sonunda aldığım deneyim kendi yalnızlığımla iyi geçinmemi ve kendimden ödün vermeden de arkadaşlıklar kurabileceğimi öğrettiği için top yekün bir zarar içinde ve umutsuzluk batağında değilim. Aksine bu deneyimler ile geleceğime daha iyi bakabiliyorum. Bunu okuyan genç arkadaşlar varsa, keşke dediğim şeyi öneri olarak sizlere bırakayım önce cemre demirelin yalnızlık videosunu arkasından Diamon Tema' nın motivasyon videosunu eğer kanal sahibi de müsade ederse peşpeşe izlemenizi tavsiye ediyorum. bu yorumu her iki kanala da görünürlük olması açısından bırakacağım. İçerik ve herşey için iki kanala da teşekkür ediyorum.
Yalnızlık hissi frekansların tutmamasından ibaret bence. Ve insan ne kadar giriftse, o kadar farklı ve özel frekansa sahip, dolayısıyla bunların tutma olasılığı karşıdakilerinkiyle o kadar zor. Temel ihtiyaçlar için temel frekanslarda uyuşup kişinin kendi dünyasına çekilip üretmesinden başka yol yok gibi
Öncelikle yeni video geldiğini görünce çok mutlu oldum. Konunun ''yalnızlık'' olması da ayrı güzel. Ben yalnızlık hissediyorum ama etrafımda insan yok değil aksine gereksiz fazla insan var. Ama bu insanlara dokunduğumu hissetmiyorum. Yani hayatlarında, kalplerinde yer tutmuyorum gibi. Neyse ben bu yalnızlığı içselleştirdim bile artık. Ben yalnızlığımı kabullenmişim bundan sonra bana ne yapar yalnızlık!
Aslında her insan yalnızdır sadece bazıları farkında değildir. Ve tek bilinç olduğunu farkedenlerin karamsarlığa düşmesi çok daha muhtemel. Evet arkadaşlar sancıyı dindirir ama bitirmez. Hiçbir şeyin çaresini dışardan bekleyemezsin yoksa hayal kırıklığına uğrarsın. Beklentiler zaten çoğu zaman insana daha kötü hissettirir istediğinin olmadığını farkedince. Elbette her sorunda olduğu gibi ilk aşama kabul etmek olucak. Değiştiremediğin bir şeyi ancak kabul edebilirsin. Ve bununla huzurlu olabilirsin sadece teslim olarak. Çözüm yalnızlığı gidermek değil;kabul etmek,teslim olmak ve allaha/evrene güvenmek. Video da çok güzel anlatmış bunları teşekkürler.
Konuşmaların ,değindiğin konular tamamen benim sorunlarımı anlatıyosun abi. Genelde çevremde konuşucak beni anlayabilicek zeki kimsecikler yoktur sen konuşunca ben rahatlıyorum.
Yıllar yıllar önce ilk gençliğimde kitabını okumuştum. Şimdi bu videona denk geldim. O zamandan bu zamana zaman zaman içine sigamadigim yalnızlık hayatımı mahvediyor. Öyle böyle yaşamaya devam. Saygılar sevgiler.
@@selsoft takdir derken ölüme hazırlaması mı kastettiğin şey ? Yaratıcının, kontrolü altında olan ölüme dramatik mi yaklaşmasını beklerdin ? Ölüm gerçek, ama asıl hayat ölümden sonrası, sakin olun ve beni anın ben de sizi anayım diyor yaratıcı. Hem şimdi hem ölümden sonra. Bu teselli bahsedilen mutlak yalnızlığın tek çaresi gibi görünüyor bana da.
@@ayse3966 Ölüm denen şeyi takdir etmesi. İsteseydi bize ölümü tattırmazdı. Neyini anlamadın anlamıyorum. Ölüm anı ile ilgili çok acı verici olduğu söyleniyor. Gidip dönen yok gerçi. Peygamberlerin bile acı çektiği söylenir. Anlık bir şey ama zaman algısal bir şey bize saniyelik gelen kim bilir can veren şahsa 10 senelik işkence gibi gelir. Ben Tanrının Rahman oluşu gereği ölümün acı verici olmamasını beklerdim.
@@selsoft Takdir etmesi derken ölümü güzellemek anlamında söylediğini zannettim. Farklı birşeyden bahsediyormuşsun. Ölümün fiziksel acısından sonrası ruhun durumuyla alakalı. Ruhu temizlemek ve yürümek için bir ışık bir nur verdigini de söylüyor yaratıcı. İnsanı yalnız bırakmıyor. Olum anında ve sonrasında sen onu secersen o seni bırakmayacak bu anlamda rahmanlık sıfatına aykırı bir durum yok.bence. Fiziksel acı anlamında ölümden önce, dünyada yasananlar da ayni soruya dahil aslında. Bunu bilmiyorum. Onun yarattığı dunya onun kuralları. Begenip begenmeme konumunda degilim. Sadece ona uyup uymamayi tercih edebilirim.Şimdilik cevabim bu.
Yalnızlık bazen hiç sen olmadığın bir topluluğun içinde olmaktır, yalnızlıktan utanan insanın en iyi kamufulesi böyledir sanirim bu yüzden hiçte bulunmak istemediğimiz kalabalıklarda bulunuruz ,ama bu acı vermemeli o yalnızlığa çare bulana kadar onlar gibi davranmak insanı çıldırma noktasından geri çevirir.
Yalnız olmak tek başına kalinca seni yalnız hissettiren insanlarla birlikte olmaktan iyidir. Sözün sahibini hatırlamıyorum ama tam da özetlemiş aslında
Ama bu o kadar çok aci veriyor ki hic istemedigim insanlarla birlikteyim ve her gün görmek zorunda olduğum insanlar resmen canim daha cok acimasin diye yapıyorum sanki bunu. bu psikolojideyim şuan.Ama aslında canım zaten bu şekilde daha cok aciyor.
“İnsanlığın tüm sorunları, insanın bir odada tek başına sessizce oturamamasından kaynaklanır” - Blaise Pascal Bence yalnızlık Bir kişinin yalnız olması kendisiyle hesaplaşmasını sağlar.
Benim yaşadığım bir durumdan örnek vermem gerekirse üniversiteye gittiğim dönemde orda tanıştığım arkadaşlar olmuştu fakat bizim sınavlar bittikten sonra eve döndükten sonra benim kendi memleketimde sanki konuşabileceğim hiç arkadaşım kalmamış gibi kendimi yalnız hissetim ve evde kaldığım zamanlar çok oldu.
Hocam buradaki yalnızlıktan ziyade tek başınalık. Tek başına olup tefekkür edebilme durumunu işaret ediyor. Hissiyat olan yalnızlık derin bir sıkıntıyı beraberinde getirebilir.
Değindiğiniz çok güzel noktalar var, özellikle "sevme ihtiyacı", yalnızlığın getirdiği çoğu şeyden ağır basıyor. Çünkü bir şekilde rol yaparak, onlar gibi olarak insanların arasına kolayca karışabiliyorsun. Takındığın ve büründüğün kişilik ne kadar sahte olsa da bir şekilde seni seviyorlar. Yalnızlığım tam olarak hangi kategoride bilmiyorum. Kimi zaman o kadar yalnız, boktan ve komik günler geçirdim ki hangisi nasıldı, ne şekilde iç içe geçmiştir tahmin edemiyorum. Artık yüzeysel ve sığ ilişkilerin getirdiği aptal arkadaşlarımla fiziki olarak hiç de yalnız kalmıyorum, galiba beni de seviyorlar. Muhtemelen birkaç yıl önce yapayalnızken daha mutlu ve doymuş hissediyordum. Nasıl ifade edebilirim bilmem, çok yakın bağlarım da oldu fakat ne olursa olsun, tek başına kalıyorsun. Saatlerin sonunda, günün sonunda, yaşamının sonunda... Sırf bu yüzden bir yaratıcıya inanmayı çok istiyorum. Çünkü anlam arayışı, anlam yüklemeye çalışmak birilerine, bana sadece ıstırap veriyor. Belki bir yaratıcıya inanmak, ona tutunmak bu acılarımı dindirebilir gibi geliyor. Yorumları okumak da iyi geldi:D Umarım bu beni, kötü bir insan yapmıyordur. Sadece sahip olunan acının başkaları tarafından paylaşıldığını görünce tekrar kendimin değersiz ve herkes gibi olduğunu hatırlıyorum. Sıradanlığımız garip bir şekilde acılarımı dindiriyor. Bir videoda, bir yorumda, bir şiirde, bir satırda... Aynı ve tanıdık yalnızlıklar okudukça ve dinledikçe kendime kızmamaya başlıyorum. Herkes, herkes kadar yalnız. Komik ve boktan olan yanı bu, kimse kimseden daha fazla yalnız değil. Kimileri bu yalnızlığını daha iyi örtüyor. Şimdi bu videoyu kapattığımda oluşacak his ve bu videoyu izlememişim gibi arkadaşlarımın yanında sırf sevilmek için büründüğüm kişilik için rol yaparken yalnızlığım tekrar su yüzüne çıkacak, tam olarak o an hissettiğim duygu ne zaman önemli olacak, bilmiyorum. Ne zaman "Artık bunu ciddiye almalıyım." derim, bilmiyorum. Belki de bunlara hiç kafa yormamak gerekiyordur.
İlk defa videon karşıma çıktı. Başladım tek solukta bitti. Karşılıklı muhabbet gibi geçti 46 dakika. Diğer videolarını da teker teker izleyeceğim. Bilgine, emeğine, yüreğine sağlık abi. Hayat sana hep güzellikler getirsin.
Orda bir adam var, adamın içi dapdar, beyni başı patlar, kendinden geçer. Yalnız mı kaldın? Bitek sen mi varsın? Belki alışman lazım. Uzak dur yakınıma, bu mesafe bizi bozar. Yalnızlık paylaşılmaz. Hiç durmadan ararlar. Hiç yalnız olmasınlar mutsuzlar. Kendi kendilerine kalmak ne zor gelir ki. Neden yalnızlık mı yoksa nedensizlik mi bilmem. Sorun bende mi yoksa çevremde mi kimim ben? Ayrıca sen de varsın. Uzun ince bir yoldayım. Bir gece vakti ansızın fark ediverdim yalnızım. Üryan geldim yine üryan giderim. Elimden gelen bişey yok, büyük değil vaatlerim. Kendini rahat bırak biraz daha. Bazen insana huzur gerek. Yes, it's a good day for singing a song.
Kendimi yalnızlıktan kurtarmak için sosyal ortamlar kurmaya çalıştım elimden geldiğince, kurulan ortamların sonlari hep aynı en iyi kurulan ortamlar veya dostuklarda da keza öyle sonsuz döngü ve bu döngünün ne kadar bilincinde olmak kolay olsada bu döngüyü kırma bilincinde olmakta bi o kadar da zor. Yalnızlığa ve hatta hayata karşı insanoğlunun erken yaşlarda öğrenmesi gereken şey kendine yetebilme ve ben olabilme öğretisi bu da sanırsam deneyimle oluşan bir olay. Bu video birazda olsa bilinçlendirdi aslında sonsuz dönen çarkımın nasıl durucağını farkettim hayatmin su noktasından itibaren kendime yetebilmeye, ben olmaya çalışmaya çalışıcam.
32:57/34:54 "Duygusal mısın lan sen al şu oku git babanı vur bakayım " sjshsgfjs acının tatlı tebessümü ile izledim yine ya, senin videoları dinlerken zoruma gidiyor bazı şeyler sonra böylesin işte kabul et adam yüzüne gerçeği söylüyor diye nefret edemezsin diyorum :D Allah senden razı olsun.
Video altına videoyu çeken kişinin o videoda söylediği bir sözü yazmak düpedüz o kişiyi yüceltmek, idolleştirmek ve hatta tanrılaştırmaktır; "Benim kendime ait düşüncelerim yok, sadece tabi olmak için yaşıyorum." demenin bir başka yolu da olabilir.
Senelerdir yalnızım. Artık o kadar sıkıldım ki. Sanki lanetlenmiş hissediyorum kendimi ömrüm boyunca yalnız kalıyormuşum gibime geliyor. Gerçekten artık hayattan keyif almıyorum. Yanında bir sevdiğin bir arkadaşın yoksa olmuyor gerçekten olmuyor. Şimdi burda herkes gelipte yalnızlık güzel demesin. Yaşamayan bilmez.
dünya üzerindeki bütün insanlar aniden yok olsa hatta sadece insanlar değil, tüm canlılar. gözleri görmeyen, kulakları duymayan bir insan olarak gezegenin yeryüzünde bir ben kalsam ancak bu kadar yalnız hissedebilirdim.
unutmaya bastırmaya calıştıgım duygunun herkesçe yaşandıgını anladım. ya da biliyordum bildiğimi bastırmaya çalışıyordum. artık gerek kalmadı. teşekkürler.
Yalnızlığı uzun süredir kabullenmiş özümsemiş biri olarak şöyle bi düşüncem var abi bana yalnızlık konusunda sitem eden dostlarım var ve ben dediğin gibi reçete olarak sosyalleşmeyi öneriyorum. Çünkü benim gibi hem fiziksel hem ruhsal bi yalnızlık yaşayacak imkanları yok koca bir yıl izole geçirdim. Bu sürenin sonunda kekelemeye cümle kuramamaya başladım ama yalnızlık başka bi evreye geçti. Her neyse hayat hikayemi anlatmaya gerek yok ama gözlemlediğim kadarıyla dediklerin doğru. Bu arada yalnızlık gözlem, analiz, ilişkilendirme yeteneklerini had safhaya çıkarır ama duygusal zekayı nerdeyse sıfırlar mantığı hayatının merkezine koyar.
Asosyal olarak nitelendirilen insanları ille toplum içine sokmaya çalışma alışkanlığımız ayrıca ülkecek ilerlememizi de çok baltalayan bir durum. Bir sürü deha sırf kendi kendilerine kalmalarına izin verilmediği için ortalamaya indirgeniyor.