Bugün Türkçe'nin yoğun konuşulduğu Prizren şehrini yeni arkadaşlarımla beraber ve Finlandiyalı yol arkadaşım Piia ile geziyoruz. Daha sonra ise otobüsle Mamuşa köyüne gidiyoruz. Prizren camileri, kiliseleri, ortasından geçen nehir, çarşısı, hamamı, lezzetli Balkan yemekleri ile zevkle gezdiğim bir şehir oldu. Şehrin en güzel yerinde Türkiye Cumhuriyeti Konsolosluğu var. Prizren'de yürürken Türk subaylarını da görebilirsiniz. Burda NATO birliğinde çalışan TSK personelleri de mevcut. Şehri tepeden gören kaleye çıkmak 10 dakikamızı aldı. Kahvaltımızı Türk kahvaltısı veren bir restoranda yaptık. Buranın meşhur yemeği kaymaklı köfteyi denemek için de çarşıdaki bir restorana gittik. Prizren'de gezerken Katalonyalı, Ermenistanlı yeni iki arkadaş grubumuza eklendi. Kaldığımız hostelde tanıştığımız arkadaşlarla bütün gün gezdikten sonra ertesi gün Mamuşa köyüne gitmek için terminale vardık. Bindiğimiz otobüste herkes Türkçe konuşuyordu. Daha köye varmadan nasıl bir yere gittiğimizi hissettik. Köyde bir cami, Türk ürünleri satan marketler, Türkçe sokak isimleri, TC Sağlık Bakanlığı yazan ambulansların olduğu bir sağlık ocağı, Türk bayrağı asılı bir hükümet konağı ve Balkanların en iyi köftecisi Genç Osman var. Köyde tarlaları gezerken tarla sahibi bir amcayla sohbet ettim, köftecide Ercan kardeşimiz bizi çok güzel ağırladı. İkramlarıyla da misafirperverliğini gösterdi. Oyun parkında çocuklarla tanıştım. Dönüşte otobüste yine aynı kadro vardı. Nasıl geçti geziniz diye sordular. Prizren'e döndüğümüzde de bir caminin avlusundaki Osmanlıca yazılı mezar taşlarını Arapça bilen arkadaşa okuttum ama okunmuyor dedi. Dedelerimizin mezar taşlarını okuyamadan bu macera sona erdi. Keyifle izleyeceğinizi düşündüğüm bir video oldu. Herkese iyi seyirler.
MAMUŞA
Tarihi kaynaklara göre 1402 yılından bu yana Mamuşa adı ile anılıyor köy. Fakat daha öncesi yani 1389 yılı 1. Kosova Savaşı’ndan sonra buraya gelen Osmanlı paşalarından birinin isminden geldiği biliniyor. Köy alanının ilk yerleşim yeri Nistra olarak biliniyor. Nistra, Mamuşa’nın tarım bölgesidir. Sırplarla olan anlaşmazlıklardan sonra yerleşim bugünkü Mamuşa’ya kayıyor. 50 yıl önceye kadar Mamuşa şu andaki 1,5 kilometrelik bir alanda kuruluyor. Şu anda ise 3 kilometrelik bir alan üzerine kurulu. Sınırları tamamıyla Arnavut köyleriyle çevrili.
1970’li yıllara gelindiğinde Mamuşa Köyü gelişiyor. Bu gelişmeyle birlikte dönemin Yugoslavya Devleti tarafından buradaki Müslümanlara (Arnavut, Boşnak ve Kosovalı) baskılar uygulanıyor. Bu baskılar sonucunda Mamuşalı halk 1990’lı yıllara kadar dışarıya göç ediyor. Bu göçlerin çoğunluğu Türkiye’ye oluyor. Bugünün Bursa, Manisa ve İzmir şehir ve ilçelerine yoğun bir göç akımı oluyor. Hala daha bu şehirlerde yaşayan Kosovalı insanlar vardır.
Mamuşa Köyü, Prizren’e 16 km uzaklıkta. Otobüsle yaklaşık yarım saatlik bir mesafede. Yöre halkı tarımla uğraşıyor. Çok az bir kesim ise hizmet sektöründe çalışıyor. Türkiye’den gelen iş adamlarının da burada açtığı bir çuval fabrikası bulunuyor.
Köy yerinde Mamuşa Belediyesi tarafından yaptırılan Çanakkale Şehitliği Anıtı bulunuyor. Anıt, Mamuşa’dan Çanakkale Savaşı’na giden askerleri temsil ediyor. Ayrıca birde park alanı bulunuyor. Bu park yerini Ankara, Keçiören Belediyesi yaptırmış.
Her yıl 23 Temmuz da geleneksel olarak düzenlenen Mamuşa Domates Festivali oluyor. Festival 2 gün sürüyor.
Prizren’den her gün düzenli otobüs seferleri mevcut. Köye girişte Mamuşa’ya hoş geldiniz tabelası sizi karşılayacak. Burada her yer, her şey Türkçe. Tabelalar, dükkanlar Türkçe ve insanları Türkçe konuşuyor.
PRİZREN
Elverişli Coğrafi konumu, tarih boyunca bu kültürlerin uyumlu bir şekilde harmanlanması ve tüm zamanların gıpta edilecek sayıda anıtsal yapılarıyla Prizren haklı sebepler ile “Müze Şehri”, “Açık Hava Müzesi” ve “Balkanın Dubrovnik'i” olarak adlandırılan Kosova’nın en güzel şehirlerindendir.
Şar Dağları (“Milli Park” olarak ilan edilen), Akdere’nin her iki yakasında ve doğu ile batı arasındaki önemli ticaret yollarının kesiştiği noktada bulunan Prizren, tarih boyunca önemli bir kültürel, ekonomik ve diplomatik merkez olarak biliniyordu.
Prizren bu topraklarda uzun süredir yaşamış olan neolit, eneolit, bronz, demir, antik ve ötesinden arkeolojik anıtlar ve kanıtlar korumaktadır.
Bu, bölgede yapılan çok sayıda arkeolojik kazılarda keşfedilen çok sayıda eserle kanıtlanmıştır.
Arkeolojik veriler Prizren’in Güneydoğu Avrupa ve ötesindeki en eski şehirlerinden biri olduğunu göstermektedir. 175,000 nüfusu ile Kosova’nın güneybatısında yer almaktadır. Prizren kenti Yakova, Rahovets, Suhareka, Ştrpçe, Dragaş, Mamuşa belediyeleriyle ve Arnavutluk, Kuzey Makedonya ülkeleri ile sınır komşudur.
gezencan
Twitter.com/gezencan
Facebook.com/dunyayigezencan
2 окт 2024
