Geleceği düşündükçe bu dua geliyor aklıma; "Tanrım bana değiştiremeyeceğim şeyleri kabullenmek için kuvvet; değiştirebileceğim şeyler için cesaret ve bu ikisini birbirinden ayırmak için akıl ver.”
bu duada abd de kiliselwrde cok soylenir, ama dikkat edersen insani pasif yapar, cunku hersey degisim icindedir ve cidden olumden baska degistiremiyeceginiz hicbir sey yoktur dunyada. Lutfen elestiriyorum diye bana kizmayiniz, yasim 65 , yasima saygi gosteriniz tesekkurler ❤
@@nilgunwashington7007 yorumunuzda eleştirel bir şey yok ki. Ama bu yorumda bir karşı argüman var. Değiştiremeyeceğiniz çok fazla şey vardır. Değiştirebileceğiniz şeyler de düşündüğünüz kadar size ait değildir. Yani sizin maharetiniz değildir. Çünkü sizin şu anki halinize gelmenizde sizin bir etkiniz yoktur.
Ama Türkçe versiyonu var demek ki, daha once çekilmişti Hakim adıyla birkac(6/7) bölüm ATV'de yayınlandı. Basrollerde Erdal Beşikçioğlu, Yurdaer Okur, Ebru Özkan oynuyordu. Reytinglere kurban gitti ve erken bitirdiler. Konusu tıpkı hocamızın anlattığı şekildeydi. Hatta Hâkimin oğlunun sebep olduğu ölümcül kazanın suçu baska bir fakir çocuğun üstüne yıkılıyor, ölen çocuğun hapisteki psikopat abisi masum çocuğu döverek öldürüyor. Çok güzel diziydi keşke aniden bitirilmeseydi. Hatta Uğur Yücel, Hasibe Eren gibi ünlü isimler de kadrodaydi.
Doğu demirkol’un “ asrın müceddidi David Guetta” esprisi geldi aklıma. Konser alanında onbinlerce kişi cezb ile dans ederken, özünde ibadet ediyorlar.. sadakat, din, devlet, tecrübe analizleri ile yine ufkumuzu açıyorsunuz hocam. Chicagodan sevgiler.
Hocam bence sizin en faydalı yanınız ,zihinlerimizdeki darmadağınık (doğru/yalan-yanlış) bilgileri hem ayıklamamıza hem de onları anlamlı bir bütün oluşturabilecek biçimde yan yana getirebilmemizi sağlamanızdır. Tüm emekleriniz için çok teşekkür eder,kolaylıklar dilerim.Hiç ölmeyin inşallah ha bi de hocam gün geçtikçe daha da yakışıklı oluyorsunuz😊
Çok çok teşekkürler, çok ufuk açıcı oldu. "Koç" un gelmesini (İnmesini) beklemeden, gelişmelere şaşmadan hep hazır olmaya çalışmaktan başka bir şey yapamayız kişisel olarak. Direnmeye çalışmak hayal kırıklığı yaratacak gibi görünüyor...
Trajedi: Ne yardan ne serden vazgeçebilmek. Ben bu ikilemleri kendi içimde ne kadar sık yaşıyorum Hocam bir bilseniz. Eskiden 'fazla düşünme kafayı yersin' diye telkinde bulunurdum kendi kendime. Sizin sayenizde bunun illa çözülmesi gereken bir problem değil, sadece üzerine düşünülmesi çözümlenmesi gereken bir olgu olduğunu anladım. İyi ki varsınız.
Bilim ve teknoloji olmasaydı sizi tanımam mümkün olmaz dı. Bulunduğumuz zamandan ve mekandan bizi kurtarıyor teknoloji. Bakın saat 02.13 çalışıyorken sizi dinliyorum teknoloji olmasa bu mümkün olur mu? İlerleme durmaz durmamalı evrende keşfedecek çok şey var.
Bu dersin devamı olmalı hocam. Bence bu konu hakkında söyleyecekleriniz çok daha fazla. Bağlanma, sadakat gibi kavramların artık değerinin kalmayacağını ifade ettiniz. Son zamanlarda okuduklarım doğrultusunda ifade etmek isterim ki bu çağın insanı kendini diğer zamanlara nazaran çok daha yalnız, depresif ve bağımlı hissediyor. Bu anlamda klinik verilerde de psikolojik rahatsızlıklarda artış müthiş. Sorum şu; dijital çağ ile değişen hayatımız bahsettiğiniz konuları değersizleştirirken ruhsal sağlığına büyük zararlar vermiyor mu? Ve yaşam amacımız 'mutlu' olmak ise burada bir çelişki yok mu? Haz dopamin dolu bir çağın mutsuz insanlarıyız aslında.
Dışarıda bir anlamın olduğuna/olması gerektiğine dair umudun yorgunluğuyla yaşamak yerine, bir anlamın olduğuna dair yakînle oğlunu kurban etmeyi tercih eder mi insan? O kadar ki kurban edilen bile olmak ister mi? İbrahim belki kesecekti oğlunu ama asıl olan İsmail'in kesilmeyi kabul etmesi değil miydi? Kendinde bir anlam yok, evet ama ben yaratırsam var. İnsan muhayyilesinin yarattığı anlamın adı Tanrı, Tanrı'nın yarattığı anlamın adı da muhayyile sanırım. İbrahim'in rüyası gibi bir rüya düşler insan, anlam, rüyası kadardır belki. Böylesi ifadeler sadece ısıtmıyor insanı, yaşatıyor da. İyi yaşamak için önce yaşamaya ihtiyacımız var zira. Sevgiler!
Dücane hocam, yayın için teşekkür ederim. Sizi dinleyerek insanlık mücadelemi doğru strateji üzerine kurduğumu düşünüyorum. Birçok arkadaşımızı da daha iyi mücadele edeceği bir platforma taşıdığınızı düşünüyorum. Eksik olmayın. Programınız bittiğinde, Dr.Yücel Çağlar'ın 'Keşke daha önce uyanabilsek' aklıma kendim için geliyor. Öte yandan, sevgili arkadaşlar, 'Katıl' Avrupa'dan yapılamıyor, ben denedim başaramadım. Bilen varsa buraya aşama aşama yazarsa sevinirim.
Bu düşündürücü sohbet için içten teşekkürler... Bahsettiğiniz çözülmeleri derinden yaşıyoruz, ve anlam sorunun sonuçlarının bir dışavurumunun da antidepresan, amfetamin, psilosibin ve hatta genç yaşlarda bile tüketiminin olduğu sözü edilen viagranın kullanımının artışında gözlemliyorum. Aklıma manifesto da geliyor. Katı olan her şey buharlaşıyor...
İki kere baştan sona dinledim, daha önce hiç düşünmediğim ayrıntıları düşündüm, algılamamve bakış açım değişti, teşekkür ederim hocam lütfen bizi bundan mahrum etmeyin..
ayy şu bass'ı biraz kısayım, patlıyor 😏😄 şaka bir yana, sayenizde felsefe kitapları okumaya başladım. sizi çok seviyoruz, keşke ülkemde sarıklı hocalar değil de sizin gibi gerçek hocalar çoğalsa ve itibar görse 💗
00:04 Dünyanın ve insanlığın geleceği 04:05 Gelecek, gelişmiş bölge ve şehirlerde güçlü bir rasyonalizasyon ve partikül oluşumuna ev sahipliği yapacak. 15:18 Hakimin görevi adaleti sağlamak, babanın görevi ise çocuğunu korumaktır. 23:00 Tanrı, baba ve ayrılmazlık eski düşüncenin omurgasıdır. 26:43 Din anlam sağlar ancak açıklayıcı güce sahip değildir 32:53 Bilim, dini inançların aksine, olayların ardındaki amacı veya anlamı açıklayamaz. 36:18 Nedensellik zincirine sahip düzenli bir evren, ilahi eylemin sonucudur. 42:28 İlerleme durdurulabilir mi? 45:20 İnsanın doğayı ve doğal yaşamı koruma görevi vardır 51:46 Çocukları tuşlara basarak öldürmekle yukarıdan bomba atmak arasında bir seçim yapılması tartışılıyor. 54:46 İnsanın gerçeği arayan doğası 1:00:46 Teknolojiden ve nimetlerinden faydalanmak 1:03:30 Türkiye'de doğanın tahribatı ve sonuçları 1:09:16 Doğanın artık Dünya'daki insan yaşamını destekleyemeyeceği için uzayda kolonizasyon planlanıyor. 1:12:14 Kant'ın görüşü: Görünüşlerle yalnızca duyularımız ve deneyimimiz aracılığıyla iletişime geçebiliriz, ancak bu görünüşlerin arkasında her zaman bir madde vardır. 1:19:44 Rasyonalizasyon nedeniyle sadakat ve bağlılık ortadan kalkacak, bu da ilişkilerin ve evlilik kurumunun zayıflamasına yol açacaktır. 1:22:57 Doğurganlık oranlarının düşmesi ve yaşam koşullarının değişmesi 1:27:54 Gelecek, apartman yaşamında ve daha geniş evlerde ilerlemeler görecek 1:30:38 Maddeler değişime değil dönüşüme uğrar 1:39:13 Teknolojinin hızı deneyimleri değersizleştiriyor ve derin düşünmeyi engelliyor. 1:54:10 Sanat gelecektir. 1:57:33 Gelecekte bir arınma aracı olarak geleneksel ibadetlerin yerini zikir ritüelleri alacak 2:03:31 Değişime direnmek ve gelenekleri korumak
Hocam dersleri azaltmak değil daha da artırmaya ihtiyacımız var. Öğrencileriniz, takipçilerinizin içinde bu talepte olanların da bulunduğunu, siz yorulmaz da anlatırsanız bu takipçilerinizin dinlemeye, çalışmakla ancak mutlu olacağını, " yorulduk" demekten utanç duyacağını ifade etmek isterim. Daha fazla ders, daha fazla bilgi, daha fazla akıl yürütme, daha fazla yorum zenginliği...
'Hak yerini bulsun da isterse kıyamet kopsun' düsturuyla hareket ederdim.Çocuğumu adalete feda ederdim,ne kadar acımasız gibi görünse ve ne kadar zor olsa da!
Hocam iyi ki, varsınız valla. Dünyanın şu günlerinde tek ilacımız sizsiniz. Şu dersler o kadar değerli ki. Azərbaycandan da çok seveniniz, dinleğeniniz var.
İnsanların yeterli beslenmesi ile doğal beslenme arasında, büyüme ile çevrenin korunması arasında karşıt bir ilişki var. Birinci ilişkide denge noktası referansken, ikinci ilişkide çevrenin korunmasını önceleyecek bir denge noktasının aranması tercih edilebilir.
Hocam bu modern yaşam ile ilgili daha fazla konuşma yapabilir misiniz, mesela bu çağ için felsefe, sanat nasıl bir biçim alacak? Dizgesel bir düşünme olamayacak mı? Bu çağın Hegel ya da Kant’ı olamayacak mı?
Ya 3. bir seçeneğimiz varsa? Teknoloji ve doğa ikilemi içinde hapsolmamız gereken bir ikilem değil bence, ama insanlık önceliklerini bir gözden geçirmeli. Teknolojiyi çocukların akılsızca saatlerce tiktokta gezmesi daha karlı, akılsızca tüketime yöneltmek daha kârlı. Bu refahan uzaklaştıran bir ekonomik sistem. Teknoloji, zengin olanı daha zengin yapmaya kullanılıyor. Füsyon enerjisine yatırım ancak son birkaç yılda arttı ve inanılmaz mesafe kat edildi. Para Zuckerberg'e değil de bu işi yapan bilim adamlarına aksaydı ne doğanın dengesi bozulur, ne de enerji krizi buralara gelir ve savaşlar olurdu. Peki ya eğitim? Amerika'nın militer endüstriyel kompleksine akan para, dar gelirli mahallelerin çocuklarının daha kaliteli bir eğitim almasına harcansaydı? Bunları sıralayabiliriz, asıl sorun kolektif insan bilincinin, teknolojinin gelişme hızına yetişememesi, insanın hayvani dürtülerini dizginleyememesi gibi geliyor.
Hocanın tarif ettiği çağın, yeni yeni başlayan ve geleceğimize uzanan o çağın ismi tespit edildi galiba: Antroposen Çağı - İktisat ve Toplum 'un geçenki sayısıda kapak olmuştu. Daha çok tabiat ve insanın ona olan etkisi - endüstrinin daimiyet meselesi üzerinde durulmuş. Antropoesen Çağ 'ın tasavvuri tarafının aksak kaldığı fikrindeyim Kıymetli Hocamız belki bir gün bu Antroposen Çağ 'a değinir. Saygılarımla.
bu harika konuşmanın üzerine bir de nevzat kaya hocanın Sinema ve Teoloji konuşmasını dinlemenizi öneririm. dücane hocanın bahsettiği tanrının ölümünün nasılını ve sonuçlarını kavramak açısından faydalı olacaktır. dücane cündioğlu&nevzat kaya birlikte bir yayın yapsa ahh .. hayali bile heyecanlandırıyor..din, mitoloji.. toplum..anlam..felsefe.. o kadar çok noktada örtüşme ve çatışma var ki düşünce düzeyinde.. çok yükseklerde birlikte centilmence süzüleceklerdir.. derinleri kazıp.. okyanusun dibinde gezineceklerdir.. ikisini de dinleyen biri olarak kafamda fırtınalı bir o kadar sakin hakikati deşen konuşmalar yapıyorum
Bu sohbetiniz ile başka platformlardan okuduklarım nihayet iç içe geçiyor. Ritm ve insan konusunu biraz daha işleyebiliriz. Ali Ergin Güran insanlaşmanın başlangıcını ritm ile açıklıyor. Çok enteresan gelmişti. Sevgi ile cinselliğin bağını koparmadan zihin bulanıklığımız açılamaz diyor. Nihayetinde sevgiyi arkadaşlığa, toplumsallığa bağlayıp cinselliği def-i hacet seviyesine düşürmeli diyor.
14:30’da Kuru Otlar Üstüne dediği son çıkan NBC sanırım. Hocam izlediyseniz, üstüne konuşmak ister misiniz? Sizin bakış açınızdan nasıl görünüyor merak içindeyim.
Hocam bir şey fark ettim. Bahsettiğiniz konulara örnek teşkil etsin diye filmlerden, kitaplardan, tablolardan ve heykellerden örnekler veriyorsunuz ama müzikten hiç ya da hiç denecek kadar örnek veriyorsunuz. Bunun bir sebebi var mı? Yoksa müzik hafızanız diğer konulardakine göre mütevazı mı?
Hocam eğer bilen birinden blockchain konusunun bugün yapabildiklerini ve vaadettiklerini dinlemedi iseniz şiddetle dinlemenizi öneririm. Hatta endüstri 4.0, AI ve IOT ile blockchain kombinasyonu varki...
Bu sureçlerde ayakta kalabilmek için dikkatimi şimdi de! şu anda! tutmaya çalişiyorum.geçmiş bitti gelecek henuz belli değil (mevcut değil)en gercek an nefes aldimiz an.her an hersey olabilir diye düşunurek gelecek ile ilgili plânlar yapmiyorum planlarin icinde kaybolmuyorum.geleceğin bilinmezlik oldgunun bilincini ,düşünerek yaşam kalitemin biraz daha dengede kalabildigini Yaşama dair onüme cıkan gunluk toplumsal sorunlari bu sekilde aşmaya calisiyorum.gelecek ile endisé kaygı icine girersem bu ani şimdiyi yaşayamam ki elimizdekiler neler onlarla yetinip ilerlemekten başka care yok gibi gorunuyor.oyle bir surecteyizki aile degerlerinin bittigi yiyecegin bittiği yardimlasmanin bittiği çocuklarin insanlarin aldigi kararlarla oldurulduğu bir dunyanin tam orysindayiz. Teknoloji insanliğin sonu olacak gibi ???? Sevgi ve saygilarimla hocam.