herkesin kırmızı ve pas olduğu varmış
durum buymuş
kimi için sakar bir tetikmiş anlam
kimi çoktan uçurumları yeryüzünün rahmine yormuş
tek bir çukurmuş alanlar kabahatle
burası desek burada insanlar hep birlikte pazartesi olmuş
hafta yamuk bir çocukluk gibi dururken üstlerinde
ayların ve yılların tadı atmış kendini camdan
sonra sütte bekletmişler onları
zamana yaymışlar
denebilir ki tüm doğru durumları burdan hayli bir geçti
uzak ve kertenkeleye dönüştüler
dünyaya yalnız bir ah yakışır ki
onu da es geçmediler iyi ettiler
şimdi durdukları olan bu noktayı
tırnak uzatmış iki göz bebeği ile
rastgele köşelerinden ayırmaya
ve tarih atmaya başladılar masum elmalara
günahtır yapma dediler dün
bugün aynı adamı gittiler boğmaya
ne de olsa değişim vardır
artık zahmet olmayacağı anlaşılınca kapı hak getire
marka filan mühim olmaz
şunu da belirteyim
yüz yüze gelmiş iki diş elbette yırtıcıdır
böylece olan biteni kesmeye kalkabilir falçata
mideden boğaza sırık gibi duran keder
yerine getirdiği kalbi ufalar
cin, sırtına çektiği yağmurluğu duvarla tanıştırır
ve elalem de bunu hayra yorar
oysa elalem varsa bir çizgi de konuşulabilir
bu çizgiler çok sıkıyor beni.
tabiat gibi bir şeyin içinde beni anca insana yakıştırıyorlar
yani diyorum beyin olmak zor
düşün olmuyor düşünme olmuyor.
size son kez takdir ettiğim bir masalı anlatıyorum;
dölün biri döne dolana kendine vardığında
muğlak bir ter kokusu düşecek bacalardan
boğulucaz, nefes aldığımız için yapıcaz bunu
ne garip
garip yani yüzler ısındıkça doyar buna
kimse hissettiğine yetişemez
sonra bile anlamaz kimse
yok ne kadar ? var nasıl yani ?
kimse düşünemez kümesleri kan kusarken
ama tavuk kanadını bilir
kimse düşünemez yara ettiği yeri
diktiren de kendisidir
kimse düşünemez ağızla bir uylukta kırılır
bir göz de çıkar tabutundan
düşünemez diye olmaz bunlar
ne de tam tersi
varsa yoksa harekettir açıklama
sıkılmaktır yalnız
sıkılmak konuşulur
ama anlaşılmazdır.
18 сен 2024