Evgeny Grinko - Faulkner's Sleep 

Kendimi bir yere ait hissetmiyorum Yeryüzüne susmaya gelenler sınıfındayım

Burda yazdığımız yorumları başkalarına anlatsak ya dalga geçerler yada takmazlar, ama buradaki insanları sanki iyi tanıyormuş gibi dertlerimizi anlatıp teselli ediyoruz.

'Ve sanırım beni ölüm döşeğimden çağırsan, birden ayağa kalkıp sana gelecek gücü bulurdum.' - Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu

"Dinleyeni olmadığından değil, anlayanı olmadığından sessizleşir insan. " Osho

ders çalışırken arka fonda çalsın diye açtım, biraz dinleyince efkarlanıp kitabı falan kapattım. şu an müzik eşliğinde anlamsızca halıyı izliyorum

Hiç sahip olunmayan bir şeyin kaybedişine duyulan hüzün gibi

0:00 Doğuyorsun.. 0:13 İlk kıpırdanışların.. 0:22 Emekliyorsun,sonrasında ayaklarının üzerinde durup hayata adımlarını atıyorsun. 0:44 Durdun. Anlaman lazım içinde bulunduğun koca hayatı. Algıların açık. Şekilleniyor benliğin. 1:39 Oluşturduğun kimlikle sürdürüyorsun yaşamı. Günlerin geçiyor. Tökezliyorsun,düşüyorsun. Hayattasın. Kurallar böyle. 1:59 Sonrasında yaptığın eylemlerle birlikte savuruyor hayat seni. Belki bir yıl belki elli. Büyüyorsun. Fiziksel olarak kast edilmemiş belli. 2:27 Dönüp baktığındaki manzara hayatındaki izler,yaşamın. 2:51 Çıkardığın derslerle tecrübenle devam ediyorsun yola. Hala insansın. 3:07 Yaşamın boyunca hayatla savrulmaya devam ediyorsun çünkü henüz ölmedin.. Bu sıralamaların dışında,başka çıkarılan mesaj;ne yaparsan yap kendine edersin. İlk kıpırdanışlarından son nefesine kadar sadece senin hayatın ve hepsinden sen sorumlusun. Emeklerken de,hüznünde de,sevincinde de.

"Hiçbir şey yapmadan da yorulabiliyor insan; düşündükleri ağır geliyor mesela."

"Cebinde intihar ipiyle volta atan gecenin ardından umut dolu bir sabah gelmesi ne kadar da garip."

"Ağlama dedi, başka ne diyebilirdi, dünya anlamını tümüyle yitirmişse gözyaşlarının bir anlamı kalır mıydı." Körlük-Jose Saramago

"Tesadüf seni önüme çıkarmasaydı, gene aynı şekilde, fakat her şeyden habersiz, yaşayıp gidecektim. Sen bana dünyada başka bir hayatın da mevcut olduğunu, benim bir de ruhum bulunduğunu öğrettin." - Kürk Mantolu Madonn

Yalnızlığına iyi bak, sahip çık. Kaç kişinin emeği var onda kim bilir? - OĞUZ ATAY -

"Hayatı, size gülmeyi unutturacak kadar ciddiye almayın."

“Geçmiş asla ölü değildir. Geçmiş bile değildir.” William Cuthbert Faulkner. 💫

Hayır ağlamıyorum gözüme grinko kaçtı..

'Hiçbir şey yapmadan da yorulabiliyor insan; Düşündükleri ağır geliyor mesela.' - Octavio Paz

Duyma kabiliyetim olduğu için şükrediyorum 🙏🏻 Herkese çok teşekkür ederim tam 3 yıl sonra🤍

Keşke sözleri olmayan bu parçada gözlerimi dolduracak şeyler yaşamasaydım

o degilde, sadece türklerin yorumlarda bulunmasi.. nasil güzel bi müzik zevkimiz var. ♥️

*"çoğu insan hayatını sessiz bir çaresizlik içinde yaşar. ."* 𝘰̈𝘭𝘶̈ 𝘰𝘻𝘢𝘯𝘭𝘢𝘳 𝘥𝘦𝘳𝘯𝘦𝘨̆𝘪

Müzikten anlayan 3 milyon insan..

Şunu farkettim bir sürü kitap okusam bile yorumları yazan arkadaşlarımın histtirdigi kadar derinden hissedemezdim o sözleri siz çok değerli fısldayıcılar gönlüme konuştuğunuz için teşekkür ederim

" Şu hayatı öyle bir yaşa ki, kapanışta kendini alkışlayabilesin." ~ Sokrates

*Yağmuru sevdiğini söylüyorsun ama yağmur yağınca şemsiyeni açıyorsun, güneşi sevdiğini söylüyorsun ama güneş açınca gölgeye kaçıyorsun, rüzgarı sevdiğini söylüyorsun rüzgar çıkınca pencereni örtüyorsun. İşte bundan korkuyorum çünkü beni de sevdiğini söylüyorsun* Shakespeare

Ülkenin en zekileri bu şarkida bulusmus. sizlerle ayni ezgileri paylasmaktan mutluluk duyuyorum burda ki herkes gercekten cok degerli

Kantinde oturmuş dışarıyı izliyorum. .Yerde kar, yukarıdan yağmur iniyor şehre. Çayım da buz gibi oldu.. Başa sara sara dinliyorum..

Belki asıl önemli olan yol değil, o yolda kiminle birlikte ilerlediğindi. ~Renkli Göğün Altında~

“Huzura ihtiyacım var. Beni rahatsız etmemeleri karşılığında bütün dünyayı bir kuruşa satarım.” Dostoyevski

ADAM; SEN SUS, BEN KONUYU BİLİYORUM DER GİBİ ÇALIYOR..

Anlaşılmak istiyorum: sevdiğim bir şarkıyı herhangi biriyle paylaşırken aynı duyguları hissetmek arzusu bu. Evet, tıpkı bu. Sese, ahenge kapılırken, kendini müziğin ritmine verirken yanında bir diğerinin olabilmesi; görkemli bir anda birlikte sadeleşebilmek. Birlikte dans edebilmek gibi. Küçük İskender - Bir nedeni yok

“Hayatta en güvendiğim insana karşı duyduğum kırgınlık adeta bütün insanlara yayılmıştı; çünkü o benim için tüm insanlığın timsaliydi.” - Sabahattin Ali Kürk Mantolu Madonna

"Bu dünya soğuk, Rüzgâr genelde ters yönden eser. Limon ağaçları kurur. Bahaneler hep hazır. Güzel günler çabuk geçer. İçimiz hep bir hoşçakal ülkesi." - Cahit Zarifoğlu

Her dinlediğimde hıçkıra hıçkıra ağlamak istediğim ve sonra yorulan gözlerimle uykuya dalmak istediğim ve beni anlamayan beni yarı yolda bırakan herkesi unutmak istediğim yalnızlığı gördüğüm sonrasında hissizleştiğim herşey gibi işte...

Beğenin de her bildirimde tekrar dinleyeyim

Bu eserin anlatmak istediği: insan doğar, büyümeye ve yavaş yavaş hayatı anlamaya başlar ve o an acımasız bir hayatın onu beklediği anlar. Haraket etmek ister, biraz adım atdımı hemen zorluklarla karşılaşır ve düşmeye başlar hayatın bu zorluklarına karşı mücadele etmeye başlar. Ama sadece yerinde kıvranıp dönmekten başka birşey yapamıyor. Yaşayan bedenler ölen ruhlar. Bu kadar..

“Ah, gençliğimin tapındığı o sevgili ne oldu! Yok olacak idiyse ben onu niye tanıdım.” - Genç Werther'in Acıları

Bilmezdim şarkıların bu kadar güzel, Kelimelerinse kifayetsiz olduğunu Bu derde düşmeden önce. Bir yer var, biliyorum; Her şeyi söylemek mümkün; Epeyce yaklaşmışım, duyuyorum; Anlatamıyorum.

Sanki bir şeyler anlatmaya çalışıyor bu beste.Faulkner umarım huzur içinde yatıyorsundur.William Faulkner'in de dediği gibi ''Asıl önemli olan savaşların kimin kazandığı değil,insanların kalbinde olup bitenlerdir.''Belki de yanıldı.Çünkü kimi insanlar kaybettiklerine artık üzülmez.Çünkü kazanmanın nasıl bir duygu olduğunu bilmez ki kaybettiğine üzülsün.Onun için en iyi şeydir kaybetmek.Kuyunun dibinde oturmak.Altını kazamaz çünkü.Daha da düşemez.Alçalamaz bu hayatta.Ama artık her şey geçmişte kaldı.Demek isterdim bende lakin insan kırıldıkça,ölür,öldükçe dirilir.Artık o insan için geçmiş ve gelecek yoktur. ''The past isn't ever dead, it isn't even past" --William Faulkner--

6 Şubatta depremden etkilenen sehirlerden birindeyim, ruhen çok yorgunum, üzgünüm, kırgınım, çaresiz hissediyorum, sevdiklerimi kaybetmenin acısını yaşıyorum. Ailemle yaptığımız çadırda uzanmış, naylonun bir kısmından yüzüme vuran güneş eşliğinde en sevdiğim olan bu müziği dinliyorum. Ruhum dinleniyor, uzaklaşıyorum her şeyden, tarif edemiyorum bir şeyleri sanki bu müzik ediyormuş gibi hissediyorum.

Soğuk değildi fakat üşüyordum. Kollarımı birbirine sarmaktan başka yapabileceğim bir şey yoktu. Çaresiz miydim, yoksa çok mu yalnızdım? Bilmiyorum. O anda bildiğim her şey uçup gitmişti sanki... Gerçekliğine inandığım tek şey üşüdüğümdü. Belki de kalbimin soğukluğu yansımıştı aciz bedenime.

Kendime bir not; umarım, inşAllah bir gün hayalini yaşarsın. Korkmadan yaşarsın.(lütfen buna çok ihtiyacım var)

“Yaşadığım hayatı değiştirmeye, kendimi dönüştürmeye hazır mıyım diye, sormak için hiçbir zaman geç değil. Kaç yaşında olursak olalım, başımızdan ne geçmiş olursa olsun, tamamen yenilenmek mümkün. Tek bir gün bile öncekinin tıpatıp tekrarıysa, yazık. Her an her nefeste yenilenmeli. Yepyeni bir yaşama doğmak için ölmeden önce ölmeli.” Şems-i Tebrizi

İnsanın kendiyle verdiği mücadelesindeki zorluklarını, düşe kalka yürümeyi öğrendiği yolda daima ayakta kalmaya çalışmasını ve fakat en sonunda yerle bir olmak zorunda oluşunu gördüm klipte.

Eğer bu eseri dinliyorsan, sevdiremezsin kimseye kendini. Çünkü ince ruhlu birisindir. Çünkü anlaşılmayan ruha sahipsindir. Ne yaparsan yap seni üzerler. Seni kırarlar. Onlar seni anlayamazlar.

Kötü biri olamamak bir yana, herhangi bir şey olmayı da beceremedim: Ne kötü ne iyi, ne alçak ne namuslu, ne kahraman ne de haşerenin biriyim. -Fyodor Mihayloviç Dostoyevski

Şu kısa ömrümde sanat denilince aklıma ilk bu adam gelecek. İnsanın içsel devinimlerini, düşüp tekrar tutunmasını ve tüm çırpınışlarını en sade haliyle aktarmıyor mu?

" Mutlu olmayı yarına bırakmak, karşıya geçmek için o nehrin durmasını beklemeye benzer ve bilirsin, o nehir asla durmaz. " _Grange

Olduğum şeyle olmadığım şey arasında, hayal ettiğim şeyle hayatın beni yaptığı şey arasında bir boşluğum. -Fernando Pessoa, Huzursuzluğun Kitabı

Müziğin sesini duymayanlar dans edenleri deli sanırlar.

sizcede çok iyi değil mi,hiç anlamıyorum 5 para etmez şarkıları insanlar bangır bangır dinlerken böyle bir sanatçının bu eseri nasıl oluyorda 216 bin kişiye ulaşıyor

klibi mi izleyecegim yorumlari mi okuyacagim sasirdim. klibi ve essiz muzigi yorumlariyla guzellestiren yuregi guzel insanlar, iyi ki varsiniz.

Kanserli bir bölgenin temiz kalmış ve umut vaat eden sağlıklı hücresi gibi.

burdaki Türkleri görünce bi mutlu oluyorum

İnsanın kendisi ile olan savaşın en kanlı hali -_-

Türk milleti olarak ne kadar asil ve güzel ruhlu insanlar olduğumuzu çok iyi anlıyorum.O "medeniyet " dedikleri batıya benzemiyor benim ülkemin güzel ruhlu insanları.Hayatım boyunca çevremde hiç bu yorumlardaki kadar güzel insanlara rastlamadım umarım ileride rastlarım ve umarım gönlüm,gönlü güzel birine kapılır.Sevgilerle...

Dinleyince ruhumun ne kadar yalnız olduğunu ve kalbimin ne kadar kırık olduğunu yeniden hissediyorum ...yutkunamıyorum

Ben böyle müzikler yapan insanı yakından o kadar çok isterim ki, tanımayı, ne yiyiyo, ne yapıyo, ne okuyo, ne dinliyo? Neler yaşadı da ki, böyle güzellikler ortaya çıkı vermiş? Ve ya neler yaşayamadı? Sadece tanımak istiyorum. Sessizliyini dinlemek istiyorum...

+Keşke kuş olsam, sana gelirdim şimdi. -Havada buluşalım:) ~3391 kilometre

Ve bir gün illa ki mutlu olacağız, bunu okuyan her kimsen. Her şey çok kötü gitsede seninle bu notalarda buluştuğum her an benim mutluluklarımı hissedersin umarım mutluluklarını hissettirebilirsin. Bırakalım çok az kişi bilsin bu derinlikleri arkadaşlar. Mutluluklarımız daha kolay ulaşır birbirimize, kötülükler bulaşmaz.

*_Müziği dinlerken yaşadığım hüznün bile tadını çıkarmaya çalışıyorum... Mutluluğu bile fazla görenleri takmıyorum artık. İnsanlar mutlu olmanın bedeli bir kaç para sanıyorlar. Bence mutlu olmanın bedeli yalnızlık. Doğru kişiyi bulana kadar..._*

Bu kadar çok Türkçe yorum göreceğimi tahmin etmiyordum.

Az dinlenildiği için şikayet edenler olmuş ya bırakın dinlemesinler bizim olsun bunlar.

"Sen kendini dert sanmışsın, halbuki dermansın; sen kendini kilit sanmışsın, halbuki anahtarsın. Yaranın kabuğundan mücevher işlemeyi kendin öğreneceksin. Bu senin masalın.🌙"

" Hayat sona ermek üzereyken bize yaşamayı öğretiyorlar." ~Montaigne~

Bazen "bilmek acıtıyor öğrenmesem daha iyidi diyorsun "

"Bakmayın etrafımda çok insan dolandıgına, sırılsıklam yalnızım aslında" Edip Cansever

Taha'nın ölüm haberinden sonra beynimde sürekli çalıp duran müzik bu. Bu olay kalbimi çok acıtıyor. Kimseye zararı olmayan, kendi hayatını güzelleştirmek için mücadele veren ve bu mücadelede duruşunu, iyi niyetini hiç bozmayan birini neden bu kadar incitdiler? İnsanlar neden bu kadar zalim ve kin dolu? Anlayamıyorum. Keşke Tahanın hikayesi böyle bitmeseydi. Kalbi kırık gitti bu dünyadan. Onun hikayesini asla unutmayacağım. [17.02]

Yıllar sonraki ben sana küçük bir not lütfen dayan başaracaksın yapacaksın güveniyorum sana her şeyin üstesinden geleceksin sabır et ve bir gün başardığında lütfen buraya gelip bunu ağlamadan dinle.

“Acının; sırlarla dolu uçurumun üstünden atlayan, çabuk unutan ve mutlulukla gülen bir dans figürü mizacı yoktu, sadece acı veriyordu.”

"Müziğin sesini duymayanlar dans edenleri deli sanırlar." - Nietzsche

01.04.17 (3 yıl sonra burada görüşmek üzere..)🎵✨🚬

Evgeny eserlerinin altına yazılan müthiş etkileyici cümleleri okumaya geliyorum müziğin büyüsü ile öyle fazla anlam içeriyor ki... Derdi olmayan dert sahibi gibi hüzünlenir be kardeşim 😔

Ölümümün bana bir şey hatırlatacağına eminim - ROLAND DUBİLLARD

Klip; ''Her ne kadar etrafındaki engellere takılıp düşsen de, sen yeniden ayağa kalkıp hedefine doğru yürüyeceksin. İşte bunun adı: 'YAŞAMAK' Herkes var olur, ama herkes yaşayamaz...''

Bu müzik konuşuyor ve kesinlikle sözleri var. Sonraları hatırlamaya çalışırken sözlerinden buluyorum.

Cam kırıklıkları gibidir bazen kelimeler, ağzına dolar insanın. Sussan; acıtır konuşsan kanatır. -Oğuz Atay

Bir deniz gördüm küçükken, Sessizdi ve bir o kadar da hırçın. Suskunluğu maviliğine gömülüydü, Kıyıya vuran dalgalardı onun kelimeleri. Bir bulut gördüm küçükken, Ağlıyordu öylece usul usul. Damlaları sevindiriyordu çiçekleri, Kimse fark etmiyordu hüznünü belli ki Bir ağaç gördüm küçükken, Yaprakları sararmış ve yeterince yaşlı. Üzerinde bir kaç tane umut kırıntısı, Sonra bir rüzgarla süzülüyor bütün hayalleri. Ve şimdi büyüdüm. Dalgalar benim de kelimelerim, Yağmurlar gözyaşım, Sararmış yapraklar süzülen hayallerim.

Ümit ediyorum ki bir gün seni canlı dinleyeceğim ve o gün belki de mutluluktan öleceğim.

Seni dinlerken ruhumun dinlenmesini isterdim lakin ruhum acılar içinde Evgeny. Gözyaşlarım yerçekimine meydan okurcasına akmamaya yemin ettiler. Başak tarlalarının hayalini kurarken çakılıp kalıyorum ruhu çekilmiş beton yığınlarının arasında.. Seni dinleyerek hata yapıyorum belki de sevgili Evgeny. Werther' in acıları gibi katlanarak artıyor acılarım.. Ama yine de sana teşekkür ederim canım Evgeny senle birlikte ruhumun en açmazlarını açmış oldum. Kübra

Ne değerlisiniz, yorumların asilliği.Her duyguyu barındıran her duyguma tercüman.

"Müziğin sesini duymayanlar dans edenleri deli sanır."

Bu parça kimselere anlatamadığımız içimizde olan naif duygulara tercüman olmuş. Fakat çektiğimiz acıların da ne kadar nefes kesici olduğunu anlatmış. Gerçekten bu eşsiz parçayı dinleyen bizler çok şanslıyız:)

Bu şarkıyı dinleyen bizler çok şanslıyız. Çok şükür ki aynı melodileri dinleyip aynı hislere kapılabiliyoruz. Ne mutlu bize.

Evgeny Grinko bana piyanist filmindeki Adrien Brodyi hatırlatıyor

Şu an için karşılaştığımızı düşünmediğim eşime bir kaç şey söylemek istiyorum umarım sende bu müziği dinlediğinde içinde anlam veremediğin güzel hissiyatlar oluşur. Umarım sana dinlemek için bu parçayı gönderdiğim de daha dinlemeden ama bunu zaten çok seviyorum dersin. Arkadaşlar o gün geldiğinde sizi de bilgilendiririm :)

sarsıntılı hayatların sessiz yakarışları çok iyi bir drama.

Benim bir hayalim var. - Bir hayalimin olması..

"Sabah olunca geçecek dediler. Güneş doğdu, hiçbir şey değişmediğinden ben güneşi de akşamın bildim.. Her güneşte bi sabah bekledim."

The final sleep, the deepest sleep. Some day, each of us finds it. Evgeny has important things to say to all who'd listen.

-"Neler yaptın bensiz" "Ağladım" -"Hep mı?" "Hep ağladım.Sen neler yaptın bensiz?" -"Seni bekledim" "Hep mi?" -" Hep bekledim"💫 Biz bir birimizi 3391 kilometreden sevdik 💙

Bu müziği dinleyen kadınla dost olmak istiyorum

Her Hafta Yorumları Okuyup Şarkıya Kaptırıyorum Kendimi Bundan Güzel Bi Aktive Yok :)

İnişleri çıkışları öyle güzel ki.. Yaşam ve ölüm arasındaki hayatımızın her anını anlatır gibi.. 06.00 - 01.09.2017

01:56 ya şiirler yazılır 01:56 ya ne sigaralar yakılır 01:56 da geçmişin film olur

Hiçbir şey söyleyemiyor ama o kadar çok şey anlatıyor ki...

Herkesin başkasını konuştuğu Bu aynalar pazarında Seni kimselere Söylemeden öleceğim.

yorgun ve bitkin düştü her şeyi düşünürken adam sonra doğruldu penceresine doğru yanında acısı kadar derin bir kahveyle pencereyi açtı koca dünya arasında kendini bir kez daha düşündü her şeyin geçebileceğini yahut bir çocuk heyecanı ile tekrar yaşayabileceğini olan olmuştu artık ne o eski benliğini bulacak ne de hayatına kaldığı yerden devam edecekti ah " olivra" eskisi kadar yakın değilsin... galiba daha da olmayacak gibi sonra bir yudum daha aldım kahvemden gök karardı şehrin ışıkları yanmaya başladı halen daha bir umut bekliyorum seni o kırılmışlıklarım var ya çocuksu tavırlarım onların hepsini bir kenara bıraktım artık artık bana ulaşılması zor patikadan başka bir şey değilsin hissedemiyorum "Olivra" artık bir bedende kendimi bulamıyorum tutsak hissediyorum bu aciz bedenin içinde daha fazla kalmak istemiyorum galiba bana verilmiş en büyük cezada bu olmalı duvarda ki takvimleri saatleri kaldırdım önemi yok bir sayıdan ibaret olan her şeyin artık bir önemi yok nezlim de geçenlerde seninle oturduğumuz banktan geçtimde sararan yapraklar yeşermişti tekrar Acaba dedim kendi kendime acaba sonra bir iç çekiş sadece bir tesadüf oluşuna verdim eve doğru adım atarken posta kutuma baktım baya mektuplar birikmiş yazdığım her şey tekrar geri yollanmış bana umutsuzca girdim eve lambayı açasım dahi yoktu silietünle karşılaşmak yoruyor da her geçen gün kendime defalarca sözler verdim o gün nafile "Kalp istemezse yorulmaz gönül" nafile "Olivra" artık her şey için çok geç artık kendisine söz geçiremeyecek durumda olan birinin pek te bir şansı olduğunu düşünemiyorum ... sanırım beni tekrar çağırsan bir çocuk edasıyla tekrar gelirdim sana peki bende ki bu kırgınlık neye "Hiç benim olmamış birine duyulan vuslat kime" ey gönül bir daha kanmamak üzere gönül mahzenime kilitleri vuruyorum geçen zamana "geçmiş olup geçmemiş" her şeye suskunluğuma derinliğime kapanıyorum bir daha açılmamak üzere bir kaç ömrün olduğu yerde kendinizi üzmeyin her şeyin geçip geçtiği limanda tekrar görüşmek üzere olivra...

"Benim yalnızlığım insanlarla dolu." Kafka

"Və mən hələ də gözəl şeylərin olacağına olan ümidimi itirməmişəm"💙

-hangi şarkiyi dinliyorsun -evgeny grinko - faulkner's sleep -hemen acıyorum ~ 3391 km