İncil'de geçen İsa'nın günahları bağışlaması ve bunu küfür gibi algılayan din bilginlerine İsa'nın "şunu bilesiniz ki, yeryüzünde insanoğlunun günahları bağışlaması vardır" demesi Kuran'a aykırı mıdır?
Gürkan abi analiz yeteneğine hayranım, genel olarak şaşırtıyosun ama bazen dozu baya bi artırdığın oluyo:) Kullandığın yöntemle ilgili tek bir şey isterdim. Olası bütün itirazları tek tek ele alıp eleyerek gitmen çok hoş ama bir de nasıl olsaydı gerçekten açıklanamaz ve cevaplandırılamaz olurdu gibi bi fasıl da açsan tadından yenmez. Mesela burada verdiğin karışıklıklar düşünmeye değer, evet ama bunun daha da ilerisi bana göre var olan şeylerin açıklanabilirliği yanında var olmayan açıklanamaz şeyler bulup anlatmak olabilir. Çünkü bu durum video boyunca tutarlılığı korusan bile sonunda soru işareti bırakabilliyor. Ne olsaydı biz iki kitap arasını bulamazdık. Bu, "belki bu sunumda anlatılanlar da bulmuyordur ama çabukluğa yeniliyoruzdur" psikolojisini ortadan kaldırmak için elzem olabilir. Çünkü biraz illüzyon havası veriyor senin sunumların:) Öneriyi değerlendirirsen makbule geçer abi bi takipçin olarak.
İncil ve Tevrat'a getirilen eleştirilerdeki mantıksızlıkları ve tutarsızlıkları, çok güzel izah ediyorsunuz. Bu şekilde ben de kendi özeleştirimi yapıp o şekildeki eleştirilerimin yanlış olduğunun farkına vardım. Bu bitince Kurandaki İncil ve Tevrat'ın bugünkü İncil ve Tevrat diye bilinen mushaflara karşılık gelip gelmediği ile ilgili de bir video yaparsanız güzel olur.
Demek ki birşey biliyorsun.Bu durumda hiçbirşey bilmiyor olamazsın.Paradoks bu....Kurtulmak için,çembere istisna koy ve şöyle de;"Bildiğim tek şey,bilmediğimi biliyor olmamın dışında hiçbirşey bilmediğimdir."Sokrates gibi bir dev bile tutarsız bir cümle kurabiliyor. Vaay bee! düşünmek lazım değil mi biraz?!!!....
Güzel bir video yine... eline sağlık. Ancak 13 dk. sonrasındaki yaklaşım çok daha doğru bir yaklaşım bu incil ayeti için. Kaldı ki isa Tanrı'nın kendisine bu yetkiyi verdiğini söylemektedir. insanları rahatsız etmemelidir bu. Tanrı ne yetki veriyorsa peygamber o yetkiyle hareket edecektir.
Bu yetkiyi yaşadığı sürece mi verildi ? Bu ayrımında doğru anlatılması gerekir. Kuran’da İsa mesih Allah’a onları istersen cezalandırırsın istersen bağışlarsın diyor. Kimliğini anlamayanlar için bile böyle niyaz ediyor. Yani bütünsel yaklaşım olmadan yanlışlara düşülmesini istemeyiz diye örnek verdim.
Dua ederken İsa a.s.'den merhamet beklenebilir mi ? Kuran'daki (18:26) Allah hükmüne kimseyi ortak etmez ayetini nasıl anlamalıyız ? (Muhtemelen çeviri hatası diğer her şeyde olduğu gibi)
Yuhanna 5:30 ,17:( 1-4) matta 28:18 kuran:5:118 arasında çelişki yoktur. İsa allah tarafından yetkilendirilen ancak bu affetme yetkisini yine Allah’ın muradına göre uygulayandır. Buradan halk arasındaki yanlış bilinen şefaat inancı eleştirilebilir. Sınırsız affetme yetkisi ancak Allah’ındır.
Kurandan HZ. İsa'nın günahları bağışlama yetkisi verildiğine dair bir delilin var mı? Veya Başka herhangi bir resule verilmiş böyle tanrısal bir yetki var mı? Eğer varsa söyle de,biz de ,Allah'ın yanında/peşi sıra,o resullere de yalvaralım günahlarımızın bağışlanması için,aynı Kuranda geçen müşriklerin yaptığı gibi... Fatır 40. "De ki: "Allah ile ortak sayarak araya koyup yardım istediklerinize baktınız mı? Gösterin bana; onlar yerin hangi parçasını yaratmışlar. Yoksa göklerde bir ortaklıkları mı var? Ya da onlara bir yazı verdik de onu belge olarak mı kullanıyorlar? Hayır; o zalimlerden biri diğerine sadece aldatıcı vaadde bulunur." Zümer 3;"Kesinlikle, din sadece ALLAH'a aittir. O'nun dışındakileri evliya (dostlar) olarak edinenler, "Onlar bizi ALLAH'a daha fazla yaklaştırsın diye biz onlara tapıyoruz." (derler). Ayrılığa düştükleri bu konuda onların arasında ALLAH karar verecektir. ALLAH kuşkusuz, yalancıları ve nankörleri doğru yola iletmez.* Araf 194." Allah ile aranıza koyup çağrıda bulunduklarınız sizin gibi kullardır. Dedikleriniz içinize yatıyorsa onlara seslenin de size cevap versinler." Yasin74." Belki yardımları olur diye, Allah ile aralarına koydukları ilahlar edindiler." Furkan2. "Göklerin ve yerin hâkimiyeti onun elindedir; ne bir çocuk edinmiştir, ne de hâkimiyette ortağı vardır. O, her şeyi yaratmış ve her şeye bir ölçü koymuştur." Furkan 17. Hem onları, hem de Allah ile aralarına koyup kulluk ettikleri kimseleri topladığı gün, araya koyduklarına; “Şu kullarımı siz mi saptırdınız, yoksa kendileri mi saptılar?” diyecektir. Furkan 55. "Kendilerine ne faydası, ne de zararı olacak şeyi Allah ile aralarına koyup kulluk ederler. Kendini doğruya kapatan(kâfir), Sahibine karşı, başkasına destek verir. Fatır 13. Allah, geceyi gündüzün içine sokar, gündüzü de gecenin içine sokar. Güneşi ve ayı da hizmete koymuştur. Bunların her biri belli bir süreye kadar, yörüngesinde akar gider. İşte bunları yapan Rabbiniz Allah'tır. Yetki ondadır. Onunla aranıza koyup yardıma çağırdıklarınız, bir çekirdek zarına bile hükmedemezler.
Yalan söylüyorsun Hz. İsa'ya iftira atanların ağzından çıkanı tekrar ederek ve tasdik ederek, sen de Hz.İsa'ya iftira atanlardan olmuşsun.İnna lillahi ve inna ileyhi raciun...
Onlar ki büyük günahlardan ve hayâsızlığın her türünden kaçınırlar, öfkelendikleri zaman da öfkelerini yener ve bağışlarlar. Şura/37 buradaki bağışlama öfkeni yenerek o kişiyi affetmektir yani karşılığında herhangi bir İNTİKAM almamak anlamındadır. Haşa günahları bağışlama yetkisi yalnızca Rabbime aittir sapla samanı karistirmayalim.
İsa Mesih'e Yargı yetkisi Babamız olan Tanrı tarafından verilmiştir. İsa Mesih kendi hevasının isteğine göre bir yargı yapmayacağını da bizzat bildirmiştir: “Ben kendiliğimden hiçbir şey yapamam. İşittiğim gibi yargılarım ve benim yargım adildir. Çünkü amacım kendi istediğimi değil, beni gönderenin istediğini yapmaktır... [YUHANNA 5:30] Ek olarak Yüce Tanrı, Mesih İsa'ya tüm insanlık üzreinde yetki verdi: İsa bunları söyledikten sonra, gözlerini gökyüzüne kaldırıp şöyle dedi: “Baba, saat geldi. Oğlun'u yücelt ki, Oğul da seni yüceltsin. Çünkü sen O'na bütün insanlık üzerinde yetki verdin. Öyle ki, O'na verdiklerinin hepsine sonsuz yaşam versin. Sonsuz yaşam: Tek Gerçek Tanrı olan SeN'i ve gönderdiğin İsa Mesih'i tanımalarıdır. Yapmam için bana verdiğin işi tamamlamakla seni yeryüzünde yücelttim... [YUHANNA 17:1-4] Sadece tum insanlıkta değil, Yerdeki ve Gökteki tüm yetkiyi ona verdi: İsa yanlarına gelip kendilerine şunları söyledi: “Gökte ve yeryüzünde bütün yetki bana verildi... [MATTA 28:18] Hem insanlık, hem yargı, hemde yerdeki ve gökteki kalan yetkiler bahşedilmiş olan Mesih'imiz İsa kendiliğinden hiçbir şey yapamayacağını ve ancak Babamız'dan işittiği şekilde yargıda bulunacağını bildirirken, İsa'nın günahları bağışlaması hadisesini Tevhid inancı açısından sorunlu gören kişiler hata ediyorlar. Tek Kurtarıcı Tanrı'dır ancak Tanrı bunu yetki verdikleri aracılığıyla yapar meselâ. Bu gibi bu da...
@@kayrakami1383 Yuhanna, Matta gibi eserler direkt havarilerden derlenmiş sözler değildir. En erken 1.nci yüz yılın sonunda yazılmış, duyumlar, sözlü geleneklerin derlemesidir. Yani Müslümanların Hadisleri gibidir! Dolayısı ile burada o yazanları referans alıp bir sonuca varamazsınız. İnsanlar kendi aralarında yaşarken helalleşebilir, birbirlerini affedebilirler. İki kişi arasında hak içeren bir suçu üçüncü bir şahıs affedemez. Ahirete taşınmış günahları kimsenin affetmesi söz konusu değildir. Yargılama günü bu suçların hesabı Yüce Allah'a verilecektir.
@@kayrakami1383 Yerdeki ve gökteki tüm yetkiyi mi? Nasıl yani?Allah niye İsa'ya kendisine şirk koşmasını emretmiş ki? Allaha İftira atıyorsunuz.. Fatır 40. "De ki: "Allah ile ortak sayarak araya koyup yardım istediklerinize baktınız mı? Gösterin bana; onlar yerin hangi parçasını yaratmışlar. Yoksa göklerde bir ortaklıkları mı var? Ya da onlara bir yazı verdik de onu belge olarak mı kullanıyorlar? Hayır; o zalimlerden biri diğerine sadece aldatıcı vaadde bulunur."
Bu şekilde bu iş epeyce karışmış. İtiraz edilmeyen şeye itiraz ediliyormuş gibi bir durum oluşturulup, asıl itiraz edilen şey hasır altı oluyor. İşi netleştirme adına uygulamalı gidelim: Mesela namaz kılmamak günah. Hz.İsa adama ben senin namaz günahını bağışladım diyebilir mi? İsa günahı bağışlayabilir ifadesinden anlaşılan şey "- Zina ettim -Tamam ben bağışladım, artık temizsin." dir. İslamda aynı mekanizmayı işletelim. "Zina ettim?" kim bağışlayacak da temize çıkacak adam? Oldukça uç bir örnek olacak ama, işi biraz daha ilerletelim. İncil'den hareketle Hz.İsa'nın 2028'de geleceğini söyleyenler var. Ayrı konu. Diyelim adamın biri zina etmiş. Kim bağışlayacak? Adam şöyle düşünebilir mi? Hz. İsa 2028'de gelince ona söylerim beni bağışlar, böylece temize çıkarım.
Ben senin videolarına baktığımdan beri öğrendiğim en güzel şeylerden biri de ne yaparsan yap, hangi dilde anlatırsan anlat bazı insanlar anlamamakta ısrar eder ya da hiç anlamaz ve dediğin gibi yapacak bir şeyler yok. Ben anladım, bana akletmek için ilim veren Allah'a hamd olsun.
Allah sana ilim vermiş ama o ilim Kurandan gelmemiş belli...Bence Adem kıssalarına bir gözat.Oradada Adem'e birşeyler fısıldayıp,ona yanlış bilgi veren birileri var.Bu ilmin kaynağı buna benzer bir kaynak olmasın...Uyarayım dedim.Kızma
Videoda 19:20 de MANTIK HATASI yapıyorsun İsanın doğrudan günahları bağışlamasına kurandan resullerin "doğrudan günahları bağışmasını" örnek getirmen gerekiyorken, İsanın incilde Allaha günahların bağışlanması için dua etmesini örnek getiriyorsun; kimsenin buna zaten itirazı yokki incile kuranı şahit gösterecekken kuran'a, incili şahit tutuyorsun muhatapların hristiyan olsa hadi anlarım. Ayıp: insana yapılan suç içermeyen ahlaki düşüklük. Suç: Yönetimin yapılmasını yasakladığı eylemler. Günah: Allahın yasakladığı eylemleri yapmak ve emrettiği eylemlerden kaçınmak(ayıp, suç, ve diğer insanları ilgilendirmeyen eylemler) İsa kendi toplumu için bir kanaat önderiydi ama yönetim adına yasaklar koyacak ve bunları uygulayabilecek ve ceza kesebilecek konumda bir lider değildi. İsa'nın kendisine doğrudan yapılan kötülükleri bağışlaması mümkünken kendisine yapılan kötülükten ötürü Allaha sadece dilekte bulunabilir.(Kendisi hakkından feragat etse bile Allahın emrine karşı geldiği için Allahın ayrıyeten affetmesi gerekir.) Sadede gelirsek İsa Allah adına affedemez, yönetim adına affedemez, başka bir insan adına affedemez. Felçli eğer isaya kötülük yaptıysa, İsa sadece kendi adına affedebilir ve Allahın Affı için dilekte bulunabilir.(tıpkı yusufun ve yakubun yaptığı gibi. Aracılık mevzusu konuyu dağıtacağı için girmiyorum o ayeti farklı yorumluyorum, sende farklı yorumluyorsundur.) Metinde felçlinin isaya kötülük yaptığına dair en ufak bir şey yok eğer öyle olsaydı yahudilerin titizleneceği önyargısı isa da oluşmazdı. İsa metindende anlaşılacağı üzerine İsa yatağı getirenlerin imanını görünce (felçlinin değil) günahlarının bağışlanmayacağından korkan felçliye korkma günahların bağışlandı der. Görüyoruz ki bu incil metninde kuran kalıplarına uymayan bir şeyler var. Allah kuranda ölüm döşeğinde af olmayacağını (4:18) bildiriyor. Bundan hareketle bir kıyas da yapılabilir ve aciz durumda yapılan bağışlanma isteklerinin kabul görmediğini anlayabiliriz. Bir felçlinin tıpkı ölüm döşeğinde yatan kişi gibi en aciz anında yaptığı bağışlanma dileklerinin de kabul olmayacağı sonucuna varabiliriz. Sonuç olarak felçlinin suçlarının/başkalarına yapılan ayıplarının/günahlarının bağışlanma yetkisi isada değildir. Bu kurana uymaz.
Merhaba Gürkan kardeşim. Öncelikle güzel izahlarınız için teşekkür ve tebrik ederim. Bu arada bir şey de sorayım. Acaba Kutsal Kitaplarda; suç, hatâ, günah vs. işleyenlerin rasullere, lidere, öndere giderek (gitmeleri istenerek) bağışlama, affedilme, temize çıkarılmalarının söylemesi, istenmesi; onların yaptıkları şeyleri toplum önünde (veya toplumun temsilcisi önünde) kabul etmelerine ve/veya bu ağır sorumluluğu şahitler önünde kabul ederek gerekirse de karşılığında verilecek, ödettirilecek bedeli de kabule razı olduklarını beyan etmelerine ve bu sayede toplumun vicdanında da kabul edilmelerine dair bir yöntem olarak anlaşılabilir mi?
Yusuf peygamberin babası çocuklarını affetmiş be kul hakkını ortadan kaldırmış sanırım.Babalarının edeceği duada, Allah katında kul hakkından vaz geçen olarak daha makbul olur sanırım,işlem doğru gibi geliyor
Gürkan abi şu sorumu cevaplarsanız çok sevinirim gerçekten aklıma çok takılıyor kuranda Allah kuranı koruyan biziz diyor ve 1974 yılında 19 sistemiyle 2 ayet çıkıyor yani 1400 sene boyunca aslında kuranı iki ayet fazla okundu eğer reşad halife elçiyse ve benim kesin iman etmem gerek yoksa müslüman olsam ve reşad halifeye inanmasam imanım geçersiz olur kuranda ayetlerin atılabileceğine dair işaretler varmı lütfen lütfen yardım edin
Şunu bil ki Allah'tan başka ilah yoktur; HEM KENDİ GÜNAHIN, HEM DE İNANMIŞ ERKEK VE KADINLARIN GÜNAHLARI İÇİN BAĞIŞLANMA TALEBİNDE BULUN. Allah, gezip dolaştığınız yeri de varıp duracağınız yeri de bilir. KUR'AN Muhammed 47:19
Gürkan bey. Kuran’da Allah’ın kelimesi ruhul Kudüs ile desteklenen ve mesih ne demektir kavramlarını açarsanız bilmeyen yada kavrayamayanlara büyük katkı sunarsınız. Genel olarak her varlık kün emriyle yaratılırken İsa’nın Allah’ın kelimesi olması bunamı yoksa her konuştuğunun vahiyle desteklenmesine mi işaret ediyor. Bir dahaki videoda lütfen bu konuyada değinmenizi rica ediyorum. Selam.
3:159 Allah` ın rahmeti sayesinde sen onlara yumuşak davrandın. Ama eğer onlara karşı katı yürekli davransaydın, kesinlikle senden uzaklaşırlardı: Şu halde onları affet, affedilmeleri için de dua et ve yönetim işinde onlarla istişare(ye devam) et! Artık kararını verdiğin zaman da, Allah` a güven!
Yani?!..Muhammed as'ında affetme yetkisi var öyle mi? Ayeti iyi okusan bence harika olur.Kendiisine yapılan alçaklıkları affetmesini ve Allah katında ki günahlarının bağışlanması için de Allaha dua edilmesini emrediyor bu ayet.Yani günahkarların bağışlanması yetkisini Muhammed as.'a verilmesi durumu yok burda.Boşuna uğraşmayın. Muhammed as.'a Allaha şirk koşma suçunu işletemezsiniz.Hz. İsa'ya ve Musa ve diğer resullere verilen kitaplar ortada yok.Onlara iftira atabildikleri kadar iftira atıyorlar.Ama Hesap günü o iftiraların karşılığını eksiksiz görecekler bu iftiracılar. Hz muhammed dahil Allahın hiçbir resulü bir olan Allaha şirk koşmaz.Suçsuz yere insanları öldürmez,bununla gurur duymaz,Kendilerini diğer uluslardan üstün tutup,ırkçılık yapmaz.Allahtan başka ilahlık anlamına gelmeyi bırak,azıcık çağrıştıracak hiçbir beyanda bulunmaz.
@@fatihmehmetkarabacak Sadece ayetin mealini yazdım... Kastetmediğim onca şeyi sanki kastetmişim gibi belirtip, sonrada cevap vermişsiniz... Şimdi size soy isminizden hareketle, neden bacağınız kara desem tuhaf olmaz mı? Önce konuşulanla yazılanları bence siz iyice anlamaya çalışın... Sonra delil getirilen ayetler ve ayetlerden ne anlaşıldığına dair söylenilenleri doğru anlayın... Sonrada karşıt deliliniz varsa yine ayetlerle delilinizi getirin...
13:20 Bu yanıtın "İnsanlar ancak kendilerine yapılan kötülükleri/günahları bağışlayabilirler/affedebilirler." gelebileceğini fark ederek cevaplamışsınız; insanlar başkalarına yapılan günahlar için af dileyebilir, bağışlanma talebinde bulunabilir gibisinden. Ancak İsa'nın bahsettiğiniz sözünde sadece af dileme yok bir de gelen bildiri (vahiy) var/var olmalı ki bu cevabı verebilsin. Fakat Kur'ân'da buna benzer bir şey olduğunu anımsamıyorum. Bir deliliniz varsa esas buna dönük olmalı. *Zira günahların bağışlanacağı* YERYÜZÜNDE (DÜNYADA) BELLİ OLMAZ.
Sizin koca videonuzu şöyle çürüteyim: Kudsi hadis diyebileceğimiz İsa'nın GÜNAHLARIN BAĞIŞLANDI sözü, Sünnilerin CENNETLE MÜJDELENENLER başlığı altında gaybdan haber verdikleri KUR'ÂN'DA yer almayan (bildiğim kadarıyla) içeriklere benziyor.
20:40 Alakası yok. İsa ahiretteki günahları bağışlamayı kastediyor. Nereden mi çıkardım? Siz söylediniz KENDİSİNE YÖNELİK BİR SUÇ/KÖTÜLÜK/GÜNAH YOK. O takdirde ahirete yönelik bir bağışlanma öngörüyor ve şimdiki ve sonra olacak bütün günahlarını ya da önceki ve şimdiki bütün günahlarını bağışlıyor.
Guzel bir calisma olmus gercekten emeginize saglik. Ben konudan bagimisz genel bir soru sormak istiyorum. Incili ve Tevrat'i da Kurani ilahi bir mesaj olarak kabul ettiginiz gibi kabul ettiginizi ifade ediyorsunuz. Baska videolarinizdan edindigim izlenim ise su yonde; musluman alemine karsi bir aidiyet duygusuna sahipsiniz. Muslumanlarla neredeyse tek ortak noktaniz Kuranin tanrinin mesaji oldugu kabul etmek gibi gozukuyor. Incille ilgili yaptiginiz videolardan da hristiyanlar ve yahudilerle de ortak olarak tevrat ve incilin de ilahi birer mesaj oldugu fikrini paylasiyorsunuz. Hal boyleyken, neden musluman alemine aidiyet hissederken neden hristiyan ve ya yahudilere karsi da ayni aidiyeti duygusunu gostermiyorsunuz?
o geleneksel bir uydurma. Haşa Allah aciz mi? Hesabı kitabı yapan Allah'dır. Dilediğini affeder. Ama tabi kulun hakkını da kula yedirmez, adaletsizlik yapmaz.
Şirk günahı tövbe edilmedikçe bağışlanmaz. Aslen şudur kişi töbe eder günahlarından vazgeçerse affolunur. Şirkte buna dahil. Affedilmeyen diye söylenmek istenen aslen şudur. Kişi tövbe etmeden ölür ise şirk hariç diğer günahları af oluna bilir. Şirk neden olmaz çünkü iman olmaz ise zaten diğer günahlar affolunsada iman etmediği için kişi cehenneme gider. Diyelim ki kişi imanlı öldü ama kul hakkıda var üzerinde. Allah dilerse bu günahlarını affede bilir. Tabi bununda şartları ve hukuku var. Saygılarımla.
Güzel video. Yalnız günah kelimesi farsça denilmiş. Arapçada g yoktur ve cünah kelimesi günah anlamındadır yani vardır. Seyyieyi de sanırım kötülük olarak çevirmek daha doğru
Rabbimin, bizimle paylaşmış olduğu bütün sözlere olan inancım artıyor. İfrat ve tefritten uzaklaşarak, objektif bir şekilde kutsal kitaplara yaklaşan kişilerin, bu kitaplar arasında hiçbir çelişki, uyumsuzluk olmadığını göreceklerini düşünüyorum.
Ben de, ortada apaçık duran yüzlerce binlerce çelişkiyi rahatlıkla görebilecekleri günün geleceğini umut ediyorum.İnşaallh hesap gününden önce gerçekleştirirler.Yoksa,tam da kalpleri vardır,farkına varmazlar,kulakları vardır işitmezler,gözleri vardır görmezler sınıfıyla haşrolunmaktan Allaha sığınırım. Kuranla incil ve tevrat arasında çelişki yoktur demeyi nasıl başardığınıza hayret ediyorum.Ya Kuran hakiki ilahi kitaptır,yada değildir.üçü beşi ellisi birden olamaz. Allah bazı resullerine kitap vermemiştir.Neden?Çünkü eldeki kitap hakkı söylemeye devam etmektedir.Ama bazı resullerine kitap vermiştir peki bu neden?Çünkü o kitap,harf olarak,ayet sayısı olarak,anlam olarak, paramparça edilmiş, ekleme ve çıkarmalarla,bir olan Allah'a çağırma ve onun kusursuz buyruklarını açıklamak için rehberlik etme özelliğini kaybetmiştir de ondan. Size ve sizin gibi düşünenlere çok pratik bir tavsiyem var;Siz kuranında hak kitap olduğuna inanıyorsunuz bir şekilde.Allah sonuçta her peygamberine ayrı bir ilahi sistem,ilke,ahiret,iyilik ve kötülük esası belirlemediğine ve Allahın gönderdiği bütün elçiler Allaha teslim olma anlamında İslamı tebliğ ettiğine göre,niye kendinizi zora koşuyor ve riske atıyorsunuz? Bütün eforunuzu Kuranı anlamaya ve yaşamaya harcasanıza! Madem çelişki yok!...
Peygamber aracı gibi konumlandırılmış demez miydik?Samimi olarak yanıtlıyorum;derdim...Ama bunda Hiçbir mahsur görmezdim.Çünkü biz müminler,zor durumlarla karşılaştığımızda, kendi dualarımızın dışında ,başkalarınnın da bizim için Allaha yakarmasını talep ederiz.Ama kimseye Allah'a söylede bizi bağışlasın deyip,kendimizin yapacağı duayı bu iş bir başkasının yetkisindeymiş gibi davranmazdık.Öyle yapsaydık,Allaha şirk koşanlardan olurduk .Hele hele bir başkasının bizim günahlarımızı Allah adına bağışlamasını hiç talep etmezdik,şirkin dik alası olacağı için.Eğer İsa İncil de geçtiği gibi bir ifadeyi,Yeryüzünde işlenmiş bir suç bile olsa,Suçtan mağdur olmuş kişinin affetmesinin onayını almaksızın,kendi kendine o kişiyi suçsuz ilan etmişse açıkça çok büyük bir yanlış yapmıştır.Ama ben Allah'ın hiçbir resulünün böyle bir hatayı yapacağına inanmıyorum.Ya Hz. İsa mağdurun onayını alıp,sadece bu onayı suçluya bildirmiştir,yada kişiyi yaşarken cennetlik ilan etme anlamına gelecek böyle bir ifadeyi asla kullanmamış,incil yazarlarının iftirasına uğramıştır derim.
İsa'nın beşikteyken konuşmadığını iddia eden bazı insanlar var ve Kur'an'da bir iki yerde bu konudan söz edilir. İlkinde Meryem Suresi'nde Meryem'in kavmine gelmesi burada İsa'nın konuştuğunu söylüyor daha doğrusu böyle inanıyoruz ikincisi de başka bir ayette 3:46 Allah ona vereceği nimetleri saydığında onun beşikte iken insanlar ile konuşacağını demesi ki bu ayetteki "beşik" sözünün başka manaya geldiğini diyenler var ve onlar tercümenin hatalı olduğunu söylüyorlar (Yani beşik olarak çeviri yapanlar). İlk olark incilerde neden bundan söz etmiyor? Böyle olağanüstü bir şeyi neden zikretmesinler? Çünki bu küçük bir şey değil. Bir videoda gördüm ki Suriye bölgesinde eski bir incil bulunmuş ve orada Meryem'in kavmine gelmesi ve İsa'nın beşikte iken konuşması bizzat Kur'an'da olduğu gibi zikir edilmiştir. Bir de müslümanların tarihinde Cafer İbn Ebu Talib sonradan müslüman olan Necaşi ile konuştuğunda Meryem Suresini okuduğu söylenir ve orada bunu duyan hiçbir Hıristiyan da itiraz etmiyor, "bunu biz bilmiyorduk" demiyorlar. Bunları da düşünüyorum ve bir şey daha var. Meryem kavmine geldiğinde İsa onun kucağında olduğunda konuşmasa ona atılan iftira onlar katında doğru kalacaktı ama İsa'nın konuşması ile bu kökünden hallolundu ve zaten Allah da Meryem'e susma orucu emretti. Bunlara bakınca biraz işin içinden tam çıkamadım. Bu konuda bir seyler hazırlasanız güzel olur. Şimdiden teşekkürler..
Burdaki bağışlama tabiri kişilerin bir birini bağışlaması yoksa Allah'ın hesap günündeki bağışlaması tabiki ona ait. Her bağışlama meselesini ALLAH'a isnat ettiğimiz için bu konu yanlış anlaşılıyor. Örneğin bir yanlış yaptın seni bağışladılar. Bu kişinin seni bağışlaması. Allah seni o yaptığından dolayı bağışlarmı bunu ancak ahirette görürsün.
Gürkan kardeş, Günah sözün farca olduğun dedin ama bem bunun kuranda da zikir edildiğin gördüm bakın Bakara süresi 198 Ayet "لَيْسَ عَلَيْكُمْ جُنَاحٌ" ben bu sözü bir Arap olan birinin yanında kullandığımda o bana bu söz bizde de var aynen sizde olduğu gibi. (belki de ben senin videoda bu kısmı tama doğru yani maksadını ne olduğunu anlamadım) ama boyle bir soz var kuranda.
Kuran ( Affetmek - Bağışlamak ) 24/22 : ''Sizden mal ve imkana sahip olanlar, akrabalara, yoksullara ve ALLAH yolunda göç edenlere vermemek için yemin etmesinler. Affetsinler, geçsinler. ALLAH'ın sizi bağışlamasını sevmez misiniz? ALLAH Bağışlayandır, Rahimdir.''
Bu İncil'deki İsa'nın Tanrı'ya baba deme mevzusu ve Tevrat'taki Tanrı ile güreş mevzusu nasıl izah edilebilir? Diğer videoda bunlara da değinirseniz seviniriz.
Kardeşim cumhur erentürk videoları izlemeniz çok faydalı olacaktır. Mesele kısaca müteşabihlerin muhkem zannedilmesi. Baba figürü herkesçe bilindiği ve itaat edilen olduğu için bu benzetmeler eski ve yeni ahitte kullanılmıştır. Güreşen melek Tanrı değil. Halk kitapları incelemeden kulaktan duyduklarına inandığı için bu sorunlar oluyor. Cumhur erentürk videoları tüm kitaplarda çelişki olmadığını anlamanızı sağlayacaktır. Selam ve başarılar.
Tanrı'nın fiziksel bir varlığı varmışçasına anlatılan yerlerin tamamında Tanrı'yı temsil eden atanmış bir melek, ya da gönderilmiş bir temsilci düşünülmelidir. Zira Havari Yuhanna Kutsal Ruh'tan aldığı yetki uyarınca İsa Mesih özelinde kaleme aldığı vahiyde şunu bildirmişti: Tanrı'yı hiçbir zaman hiç kimse görmedi. Baba'nın bağrında bulunan ve biricik Oğul O'nu tanıttı. [YUHANNA 1:18] Ek olarak Tanakh[Tevrat; EskiAhit] metinleri bize bu atanann temsilci/gönderilen yetkili olayını kendi içerisinde izah etmekte. Bu konuya ilişkin şu videodan kapsamli bilgi edinebilirsin: ru-vid.com/video/%D0%B2%D0%B8%D0%B4%D0%B5%D0%BE-3uEB5j0oYzQ.html Musa, Harun, Yakub'un güreştiği şey ve daha nicesi "ELOHiM" ibaresini doğrudan yahut dolaylı yoldan kullandı. Ayrıca Yaradılış Kitabı'nda bize insansı gibi gözüken Tanrı diye isimlendirilmiş olan bu şeyin Hoşea kitabında melek olduğu izah edilmiştir: Yakup ana rahminde Kardeşinin topuğunu tuttu, Büyüyünce TANRI'yla güreşti. MELEK'le güreşip yendi, Ağladı, kutsanmak istedi. Tanrı'yı Beytel'de buldu, RAB, Her Şeye Egemen Tanrı Bizimle orada konuştu, O RAB diye anılır. [HOŞEA 12:3-5]
@@yasinbayraktar2578 Benim referansım Kuran olduğu için aklıma şu takılıyor: Neden Kuranda Tanrı kendisini hiç bu şekilde insansı figürlerle isimlendirmiyor? Üstelik bu noktada kitap ehlini de eleştiriyor. Nisa 171 ve Meryem 88-92'de oğul- baba ithamını ağır şekilde eleştiriyor. Tevrat ve İncildeki baba-oğul isimlendirmesi normalse bu Kurandaki ağır eleştiri neden? Bu ayetlerden ben anlıyorum ki alegorik de olsa müteşabih de olsa böyle baba-oğul şeklinde isimlendirmek Kurana ters. Kuran dikkat edersen Tevrat ve incil'deki bu müteşabih dediğiniz isimlendirmeyi destekleyecek hiçbir şeyi öne sürmüyor. Doğrudan baba-oğul ithamına karşı çıkıyor.
@@kayrakami1383 Güzel izah ve güzel örnekler, Teşekkürler Kayra. Tanrı İncil'de ve Tevrat'ta böyle bir anlatım tekniğini kullanıyor ama Kuranda bunu göremiyoruz. Ayrıca aklıma takılan bir soru da Tanrı meleğini kendi yetkisiyle gönderdiği, temsilcisi yaptığı ve onu Tanrı diye isimlendirdiği bir anda nasıl olur da o melek yenilebilir?
Tabii ki rahatsız etti.İğrenç buldum.Allahtan başkasının ilah edinilmesine en güzel örnek.Bağışlama sadece Allaha aittir.Resul,nebi veya başkası farketmez hiç kimse hiç kimsenin günahını bağışlayamaz.
Gürkan Engin abicim, İnsanların da bağışlama yetkisi vardır diyerek kısacası Nebi as aramızda olmadığına göre tüm günahlarınız için imama gidip , onun gönlünü edip , ondan günahlarınız için dua isteyince Allah ta sizi bağışlar mı demek istedin ?.. Mantıken sonuç buraya geldi de....
Selam kardeşlerim. Vahyi bilenler ikiyüzlüleri nasılki sözlerinden biliyorlarsa İsa mesih o olayda çaba göstererek kalabalıktan ötürü evin çatısından sarkıtılıp iyileşmek ve allahtan af dileyen kişiyi Allah’ın merhametini çok iyi bilen nebi olarak günahların affedildi demiştir.
İncil'de "Gökteki Baba'dan başka kimseye Baba demeyin" şeklinde bir ayet var. Burada "baba" diye çevrilen sözcük ve anlamı üzerinde durmak lazım. Sadece O bu kavramla ifade edilecek, başkasına bu şekilde hitap edilmeyecekse İncil'in aslında bir sorun yok, sorun bazı kişilerin algısında.
Fatır 40. "De ki: "Allah ile ortak sayarak araya koyup yardım istediklerinize baktınız mı? Gösterin bana; onlar yerin hangi parçasını yaratmışlar. Yoksa göklerde bir ortaklıkları mı var? Ya da onlara bir yazı verdik de onu belge olarak mı kullanıyorlar? Hayır; o zalimlerden biri diğerine sadece aldatıcı vaadde bulunur." Zümer 3;"Kesinlikle, din sadece ALLAH'a aittir. O'nun dışındakileri evliya (dostlar) olarak edinenler, "Onlar bizi ALLAH'a daha fazla yaklaştırsın diye biz onlara tapıyoruz." (derler). Ayrılığa düştükleri bu konuda onların arasında ALLAH karar verecektir. ALLAH kuşkusuz, yalancıları ve nankörleri doğru yola iletmez.* Araf 194." Allah ile aranıza koyup çağrıda bulunduklarınız sizin gibi kullardır. Dedikleriniz içinize yatıyorsa onlara seslenin de size cevap versinler." Yasin74." Belki yardımları olur diye, Allah ile aralarına koydukları ilahlar edindiler." Furkan2. "Göklerin ve yerin hâkimiyeti onun elindedir; ne bir çocuk edinmiştir, ne de hâkimiyette ortağı vardır. O, her şeyi yaratmış ve her şeye bir ölçü koymuştur." Furkan 17. Hem onları, hem de Allah ile aralarına koyup kulluk ettikleri kimseleri topladığı gün, araya koyduklarına; “Şu kullarımı siz mi saptırdınız, yoksa kendileri mi saptılar?” diyecektir. Furkan 55. "Kendilerine ne faydası, ne de zararı olacak şeyi Allah ile aralarına koyup kulluk ederler. Kendini doğruya kapatan(kâfir), Sahibine karşı, başkasına destek verir. Fatır 13. Allah, geceyi gündüzün içine sokar, gündüzü de gecenin içine sokar. Güneşi ve ayı da hizmete koymuştur. Bunların her biri belli bir süreye kadar, yörüngesinde akar gider. İşte bunları yapan Rabbiniz Allah'tır. Yetki ondadır. Onunla aranıza koyup yardıma çağırdıklarınız, bir çekirdek zarına bile hükmedemezler.
aslında kuranın incile, incilin tevrata olan bağını gösteren iyi bir nokta. o kadar da bozulmamış eski kitabı kuranın ışığından okunursa. kuranın mucizesini öne çıkarır.
İnsanların birbirlerine karşı yaptığı hatalarda suçlarda affettiği durumlar için açıklama yapıyorsunuz umarım. Bu zaten var olan birşey bu kadar sanki Haşa Allah’ın bağışlaması gibi algı oluşmuş. Ayrıca bozulmuş bir kitaptan alıntılar da rahatsız edebilir. Ben hakkımı yiyen kişi benden canı gönülden af diler ve hak helalliği isterse helal edersem dediğiniz gerçekleşebilir tabi kalplerdekini Allah bileceğinden dolayı - ki bu gayb - yine son karar Allah’ındır. Kur’an kıssalarındaki herşeyi “olması gereken” gibi mi algılamak gerekir mi? Bu da bir soru. Rabbim zandan korusun.
İnsanoğlunun affetme yetkisini ademoğullarina atfetmişsiniz, ama bildiğim kadariyla insanoğlu ademoğullarindan ziyade direk İsa için kullanılıyor. Örneğin "İnsanoğlu’nun günahlı insanların eline verilmesi, çarmıha gerilmesi ve üçüncü gün dirilmesi gerektiğini bildirmişti.”(luka 24 7) ayeti isadan bahsediyor ve yanlışsam düzeltin lütfen, bunu diğer insanoğlu ifadelerine de genelleyebiliriz gibi görünüyor. Doğrusunu Allah bilir.
Evet Gürkan'ın videoda bahsettiği ayette de doğrudan günah bagışlama yetkisi İsa'da. Mesih bundan bahsediyor. O yetkinin kendisine verilmesinden. Ayetlerle izah ettim aşağıda: İsa Mesih'e Yargı yetkisi Babamız olan Tanrı tarafından verilmiştir. İsa Mesih kendi hevasının isteğine göre bir yargı yapmayacağını da bizzat bildirmiştir: “Ben kendiliğimden hiçbir şey yapamam. İşittiğim gibi yargılarım ve benim yargım adildir. Çünkü amacım kendi istediğimi değil, beni gönderenin istediğini yapmaktır... [YUHANNA 5: 30] Ek olarak Yüce Tanrı, Mesih İsa'ya tüm insanlık üzreinde yetki verdi: İsa bunları söyledikten sonra, gözlerini gökyüzüne kaldırıp şöyle dedi: “Baba, saat geldi. Oğlun'u yücelt ki, Oğul da seni yüceltsin. Çünkü sen O'na bütün insanlık üzerinde yetki verdin. Öyle ki, O'na verdiklerinin hepsine sonsuz yaşam versin. Sonsuz yaşam: Tek Gerçek Tanrı olan SeN'i ve gönderdiğin İsa Mesih'i tanımalarıdır. Yapmam için bana verdiğin işi tamamlamakla seni yeryüzünde yücelttim... [YUHANNA 17: 1-4] Sadece tum insanlıkta değil, Yerdeki ve Gökteki tum yetkiyi ona verdi: İsa yanlarına gelip kendilerine şunları söyledi: “Gökte ve yeryüzünde bütün yetki bana verildi... [MATTA 28: 18] Hem insanlık, hem yargı, hemde yerdeki ve gökteki kalan yetkiler bahşedilmiş olan Mesih'imiz İsa kendiliğinden hicbir şey yapamayacağını ve ancak babamız'dan işittiği şekilde yargıda bulunacağını bildirirken, İsa'nın günahları bağışlaması hadisesini Tevhid inancı açısından sorunlu görmemeli kimse...
Dinde zorlama yok deniyor ama ayetleri inkar edenler cehenneme atılacak deniyor burada psikolojik bir baskı ve bi nevi zorlama yok mu? Ve bir insanın hiç yaptigi kötülük yokmuş gibi cennete girmesi hiç yaptığı iyilik yokmuş gibi cehenneme girmesi adaletli mi? Videolarınızda bu konulara da değinir misiniz?
ZORLAMA YOK DEMEK KIMINSE KAFASINA SILAH DAYAYIB HEMEN ALLAHA YONEL DEYEMESSIN....CEHENNEMI HATIRLATMA DUȘUNDURUCUDUR, HAKIKATI SOYLEMEK GEREKIR DIYE SOYLERIZ..VE INSANLARDA KORKSAYDI HEPSI ALLAHA YONELIRDI..DEMEKKI CEHENNEMNEN KONUSMAK BASGI DIYILDIR..OLSAYDI INSANLAR COK DUYMUȘLAR AMA KORKAMIS VE AKSI ALAY ETMISLER..CEHENNEMI DUYUB AKIL IȘLEDENLER ALLAHA YONELMIȘ KI BU DA MECBUR OLMAK DIYIL
Hayır zorlama yok. Sadece seçimlerin karşılığını söylüyor. Bir asansördesin . Allah sana 1 numaraya bastığında evine , 2. Numaraya bastığında başka bir yere gideceğini söylüyor. Olay bu kadar basit . Bunun neresi bir zorlama . Kuranda Allah kendini tanıtırken gördüğümüz ve göremediğimiz tüm sistemi ve evrenin yaratıcısı olarak kendini tanıtıyor. kuranda bize seslenen ses , göklerin sahibi ... Kuranda Allah'ın bizleri özgür irade ile yarattığını , seçimlerimizde özgür olduğumuzu , ancak seçimlerimizin sonuçlarının olacağını ve bu sonuçların şeklini Allah bize bildiriyor. dünyada geçici şekilde yaşayan insanların seçimlerine fiziksel olarak bir müdahale de bulunmuyor. yani kendini açıkça fiziksel olarak göstermiyor. bir seçim yapacağımızda , bizleri engellemiyor . Cezayi direkt vermiyor. sistem bu şekilde kurulmamış. Allah sadece bizleri sözlü olarak uyarıyor. bu dünyada yaptıklarımizin sonuçlarını bu dünyada doğrudan yaşamıyoruz. *Fiziksel müdahalenin olmadığı bir ortamda elbette ki sözlü uyarılar dikkat çekici , şiddetli ve sert olacaktır. Olmalıdır da. Allah o ayette , açıkça kurduğu sistemin sahibini onca peygambere rağmen tanımayanlarini , onca delile rağmen inanmayanları , karşısına Allah'ı alanlara " Bakın , siz beni tanımassaniz , inanmassaniz sizi cehenneme atacağını söylüyor. Ciddiyetin anlaşılabilmesi için Yaratıcımizin bu ayette bizlere böyle sert seslenmedinden daha doğal ne olabilir ? Burda düşülen hata şu , Yaratıcımiz , sistemi kurarken bizim rahatlığımizi , dünyada geçireceğimiz keyifli zamanlarımizi ve konforu sağlama görevinin olduğunu düşünmemiz . İnsan bunun için gönderilmemiş . Bu 1. Kısımdı . 2. Kısma geçelim. Şimdi bir dağın kenarında bir çobanın yüzlerce 🐑 koyunu güttüğün hayalini kuralım . Fakat bir koyun uçuruma çok yaklaşmış , bir kaç adım ileriye gitse düşecek... Çobanın bunu fark edip ona bağırması , taş atması , canını yakması bir merhanetsizligin göstergesi olabilir mi ? Buna sen benim canımı yaktın diyebilir mi ? (Dillense mesela :D ) Tabiki hayır . Yaradaninda yaptığı bu aslında. İnsanı uçurumdan kurtarmak için şiddetli şekilde onu uyarıyor. Hemde bir çok defa...
Bu videoda haklı gibisiniz ancak aynı şeyleri yahut çok da alakalı olmayan şeyleri anlatarak çok uzatmışsınız. Ben Kur'an daki bakara 75, 79, 174, ali imran 78,187, maide 13 ayetlerinden İncil ve Tevrat'ın bozulduğunu anlıyorum. Ayrıca zaten birçok tutucu Hıristiyan da bu kitapların bozulduğunu kabul ediyor. Mesela ru-vid.com/video/%D0%B2%D0%B8%D0%B4%D0%B5%D0%BE-JAqfLbCpqLE.html burdaki videoyu 2 dk izleyin. Ayrıca Doç. Dr. Zafer Duygu da Luka İncil'inin başında açıkça "bize anlattılar biz de yazdık" denildiğini açıkça ifade ediyor. ru-vid.com/video/%D0%B2%D0%B8%D0%B4%D0%B5%D0%BE-q0tgrZ01YJw.html Siz nasıl İncil'le Tevrat'ın korunduğunu zannediyorsunuz ki? Bir başka husus da İncil'in orijinal dili Aramice olmasına rağmen en eski İncil'lerin grekçe olması. Bu da zaten korunmuş olmasının mümkün dahi olmadığını açıkça gösteriyor.
5:44 ten 5:47 ye kadar ayetleri bildiğin halde hala inanmayacağın konulara girip hatalı fikrinde uzun süredir ısrar ediyorsun. Sen ve Fatih atar o örneklerde verdiğiniz ayetlerde şahısların algısını metnin tahrifi diye anlıyorsunuz. Allah’ın kelimelerini değiştirecek bir güç yoktur. Anlamadığınız konu anlamak istememeniz. Ama Zafer duygu Fatih atar öyle demiyor diyeceğine kuran boyunca eski ve yeni Ahitin övüldüğünü şahısların eleştirildiğini görürsün.
İsa Mesih'e Yargı yetkisi Babamız olan Tanrı tarafından verilmiştir. İsa Mesih kendi hevasının isteğine göre bir yargı yapmayacağını da bizzat bildirmiştir: “Ben kendiliğimden hiçbir şey yapamam. İşittiğim gibi yargılarım ve benim yargım adildir. Çünkü amacım kendi istediğimi değil, beni gönderenin istediğini yapmaktır... [YUHANNA 5: 30] Ek olarak Yüce Tanrı, Mesih İsa'ya tüm insanlık üzreinde yetki verdi: İsa bunları söyledikten sonra, gözlerini gökyüzüne kaldırıp şöyle dedi: “Baba, saat geldi. Oğlun'u yücelt ki, Oğul da seni yüceltsin. Çünkü sen O'na bütün insanlık üzerinde yetki verdin. Öyle ki, O'na verdiklerinin hepsine sonsuz yaşam versin. Sonsuz yaşam: Tek Gerçek Tanrı olan SeN'i ve gönderdiğin İsa Mesih'i tanımalarıdır. Yapmam için bana verdiğin işi tamamlamakla seni yeryüzünde yücelttim... [YUHANNA 17: 1-4] Sadece tum insanlıkta değil, Yerdeki ve Gökteki tum yetkiyi ona verdi: İsa yanlarına gelip kendilerine şunları söyledi: “Gökte ve yeryüzünde bütün yetki bana verildi... [MATTA 28: 18] Hem insanlık, hem yargı, hemde yerdeki ve gökteki kalan yetkiler bahşedilmiş olan Mesih'imiz İsa kendiliğinden hicbir şey yapamayacağını ve ancak babamız'dan işittiği şekilde yargıda bulunacağını bildirirken, İsa'nın günahları bağışlaması hadisesini Tevhid inancı açısından sorunlu gören kişiler Kutsal Metinleri okurkenki samimiyetlerini sorgulasalar iyi ederler. Aksi taktirde Tanakh ve İncil'den nimetlenemezler...
İncil, Tevrat bozulmuştur. 1-) İçinde zilyon tane çelişki var. Eski rahip anlatıyor ru-vid.com/video/%D0%B2%D0%B8%D0%B4%D0%B5%D0%BE-JAqfLbCpqLE.html 2-) Zaten bunu birçok Hıristiyan da kabul eder. ru-vid.com/video/%D0%B2%D0%B8%D0%B4%D0%B5%D0%BE-JAqfLbCpqLE.html?t=1886 burdaki videoyu 2 dk izleyin 3-) İncil'lerin kendisi zaten Allah kelamı olduğunu iddia etmez. Doç. Dr. Zafer Duygu da Luka İncil'inin başında açıkça "bize anlattılar biz de yazdık" denildiğini açıkça ifade ediyor. ru-vid.com/video/%D0%B2%D0%B8%D0%B4%D0%B5%D0%BE-q0tgrZ01YJw.html 3-) İncil'in orijinal dili Aramice olmasına rağmen en eski İncil'lerin grekçe olması. Bu da zaten korunmuş olmasının mümkün dahi olmadığını açıkça gösteriyor.
@@YusufSaidCANBAZ Luka İncili'nin başındaki o ibare melekten aldığını çıkartmaya bile müsait onu bir kenara bırakiyorum da, İnsanlık tarihini en fazla etkilemiş metinler arasında çelişki olduğunu söylemek saçmalığın daniskası. Ki size göre bu metinleri bizler hevamıza ve kafamıza göre yüzyıllar içerisinde değiştirip(!) Kafamıza göre(!) seçtiysek çelişkili olanları atardık zaten. Kitab-ı Mukaddes 1000 yıldan uzun bir zaman dilimi içerisinde 40 kadar peygamber tarafından kaleme alınmış kocaman bir set. İddiaların komik. Yok eski papaz şunu dedi yok o bunu dedi. Bin tane imam alim var Kuran'da çelişki var diyip İslam'dan.ayrılan, onlar yapınca anlamamışlar papazlar İncil icin aynı şeyi dediginde İncil'i biz değilde onlar anlamış oluyor ha?! KOMİKSİN. Yazık...
@@YusufSaidCANBAZ İncil hiçbir zaman aramice yazilmadı. Bu senin hevan. İncil zaten Grekçe yazıldı zira evrensel mesajın en iyi ulaştırılacağı dil Grekçe'ydi o dönem ve o coğrafyada...
@@YusufSaidCANBAZ ben boşnağım. Türkiye’de doğdum. İki dilde anadilim. Orası roma imparatorluğuna bağlı o dönemde. İncil Grekçe. Çünkü sadece İsrailoğulları’na değil tüm insanlığa mesaj iletilsin emri ilk defa incilde emrediliyor. Bolca benzetme bulunuyor ki paganlar metin tahrifi yapmasın. İman edenler zaten müteşabih ve muhkemleri ayırdediyorlar. Siz hala ayırdedemediniz. Bilmiyorsanız zikir ehline danışın. Bu Allah’ın emri ve tavsiyesidir.
Bilge bir insana sormuşlar? En akıllı kimdir? Cevabı az konuşan öz konuşan demiş. Peki demişler hiç konuşmazsa. O kadar akıllısını hiç görmedim demiş. Gürkan yüz kere düşünen planlayarak konuşan delillerle ispat eden bir kardeşimizdir. Kendinizde şimdilik bulunmayan Vasıf’larınızı eleştiriyorsunuz.
@@yavuzselimapaydn3972 .. Eğer yasin bayraklara karşı günah işlemişsen .. Seni ilk kim af etmesi gerekir ? En azından sohbet edeni doğru dinleyip .. Burada yorum yapsanız ?
