İslam'da Felsefe Olur mu? 

Galibaaaa buna felsefe deniyor

Mukaddimeci

SİZİN ADINIZA ÜZGÜNÜM ANCAK ÜLKE BÖLGE DÜNYA SORUNLARINI DÜŞÜNDÜKCE KORKUNÇ BİR HALK HAKİKATİYLE KARŞI KAŞİYAYİZ

VE HOCAM BU KABUL EDİLMEZ AKIL KAYMASINI BİR İHTİMALDE OLSADA UMUDU KORUMAK İÇİN LUTFEN DAHA ÇOK KONUŞUN SİPAS

Ey israiloğulları, kendinizi Allaha ortak koşmayın. Allah, şirki ölümden sonra asla affeden değildir. Ey israiloğulları, iftiraçı olmayın. Allaha iftira yakmayın. Allah Mahlukatı sizin için Yaratmadı, Kendisi için Yaratdı. Allah Mahlukatı yalnız hakk olarak Yaratıp ve Kendisi Hak olduğu için, Kendisi için Yaratıp. Sizin için değil! Bilakis hiç bir mahluk için yaratmadı, Yalnız Kendisi için Yarattı. Ey israiloğulları, iftiraçı olmayın. Allaha iftira yakmayın. Allah hiç zaman hiç kimseyi, evladı, oğlu, kızı, halkı adlandırmadı. Bu Allaha karçı Büyük İftiradır. Allaha iftira yakmayın. Çünki Allaha yalan danışmak yakışmaz. Allahın evladı, kızı, oğlu, halkı bu sözler se yalandan ifitadan başka bir şey değildir. Allah asla hiç kimi evladı, halkı, tanrı v.s adlandırmaz. Çünki her bir mahluk, Allahın kuludur. Allah her bir mahluku 0-dan Yaratıp ve onun(her bir mahlukun) üzerinde her türlü Hüküm Sahibidir, Gücüyetendir, Yetki Sahibidir. Böyle olduğu halde tüm yaratılış Allahın kuludur ve Allaha yalan danışmak yakışmaz. Allah hiç kimseyi, evladı kızı oğlu halkı, tanrı v.s adlandırmadı, adlandırmaz da. Siz de ey israiloğulları, her kes gibi Allahın kullarısınız. Ey israiloğulları, müşrik olmayın. Kendinizi Allaha ortak koşmakla, kendinizi Allahtan başka tanrı hesap(nisbet) etmekle, Allahın Hakkına girmiş olursunuz ve Allaha karşı Böyük Günah etmiş olursunuz. Ey israiloğulları, münafık olmayın, kendinize yakıştırmadığınız sözleri Allaha yakıştırmayın. Bu iğrenç şekilde bir münafıklıktır. Nasıl oluyor sizin, Tevratınızda, Allah insana hem evladım hem de kulum diye hitap ediyor? - sizin içinizde, hahamlarınızdan her hangi birisi, hayatında, hansısa hasta, güçsüz, zayıf, günahkar v.s evladına kulum diyerek hitap ettimi? adlandırdımı? - Hayır! Hiçzaman! Ne de bundan sonra hiç zaman evladına kulum diyerek hitap etmez. Çünki sizin için bu iğrençliktir. Ama siz bu iğrençliği rahatlıkla Allaha atıf edebiliyorsunuz. Bu da münafıklığın en iğrenç aşaglık formasıdır. Ey israiloğulları, Allahın Hakkına girmeyin, yoksa ebedi Cehennemle cezalanarsınız. Sizi Allahın Azabından hiç kim kurtarabilmez. Allahın Hakkına girenin(dokunanın), Ebedi Cehennem Ateşinden başka hiç bir müjdesi olabilmez. Bu sözleri havadan yazmıyorum, sizin Tevratınıza istinaden yazıyorum. Siz Tevratı ziyadesiyle(yeterince) tahrif etmisiniz. Allaha hıyanet ettiniz, Allaha iftira yakarak Allaha yakışmayan sözler yazmısınız. Oysa Allah sizin Ona aid ettiklerinizden Uzaktır, Münezzehtir ve Mukattestir.

Çok sıradan bir sonuç dinlemek yetmiyor niçin dinledivinizi kendinize sorun

@@DivineReminder19 Ne uçurtması? Gökten yere çakıyor adamı. Sonra beynin asvaltdan topla ki toplayasın.

Video sonu edit: vay anam, son 10 dakika inanılmazdı benim için. Altın vuruş yaptı hoca.

Felsefeci ne demek ?

@@tarlakusu1668 felsefe ogretmeni- yani filozof olmayan-

@@nesegulcftcpdr8145 Anladım, fark için tşk ederim.

Misal hıristiyanlıkta / musevilikte felsefe gibi tabirler var mıdır varsa onlar nasıl yaklaştı veya aştı (mı) bunları ?

Yapalım kanka

Bazıları grip olur, bazıları kalp hastası, Nietzsche de sinir hastası oldu.

@@DucaneCundiogluResmiKanal Hocam'm yapmayın yaşlılık hastalığı gibi bahsetmişsiniz sizden daha class bi şey beklerdim :)) bence Hoca'm içinde bulunduğu şartlar hissetmiş olduğu sıkışmışlık onu o noktaya itti... sonuçta kafa olarak içinde bulunduğu kalabalıktan 100 yıl ilerideydi; sözde alim ama gerçekte skolastik bataklığa saplananların söylediklerini ve onları dinleyen kalabalığın çokluğunu görünce siz de sıkışmışlık hissetmiyor musunuz ?? Mesela herhangi zorlayıcı bir nedenle Afganistanda yaşamaya başladığımızı varsayalım halimiz Niçe olurdu :))) ben sizin söylediklerinizi bu kafadaki kişilere söylüyorum önce şiddetle karşı çıkıyorlar sonradan düşünmeye başlıyorlar ve hoşlarına gidiyor sonradan adamlar hiç düşünmemiş ki !? ve ben de eğer sizinle karşılaşmasam ve bi dk ya bu adam ne diyor diye dinlemesem hiç düşünmeyecekmişim ; ne kadar acı olurdu; yine de yaşardık ve ölürdük ama düşünemeden ve bu çok acı olurdu ...

Delirmezmi? Adamın felsefesi karamsal. Başına gelen her uğursuzluğu şişirtip bir dağ etmiş. Adam aklı ile diğil, nefsi ile felsefe yapmış. Nefs olan yerde, şeffaf akıl olurmu?

Bu kadar yücelttigi düşünceler için bir zaman sonra "1400 senelik islam tarihi benim iki fiskeme bakar " gibi küçümseyici ifadelerini görüyoruz .

İki fiske darbenize bakacak tarih için mi 40 yılınızı harcadınız ?

Bu uydurma tarihin akibeti gerçekten de iki fiskeye bakar, ama benim iki fiskeme değil. Anlaşılan, siz de uydurma youtube başlıklarından gaza gelmişsiniz. Biraz zahmet edilip işin esasına bakılırsa, yıktığım gökdelen benim kendi zihnimde yarattığım bir yapıydı ve onu yıkmak için kırk yılımı verdim. Tümüyle yanıldım ve farkedince yanıldığımı da açıkça kamuoyuyla paylaştım. Geçmişimi silmeye, yok etmeye çalışmadım. Hepsi ortada. İyisiyle kötüsüyle. Binanın görkemi önemli değil, önemli olan temelinin çürüklüğü ve depremin şiddeti. Benim binamın yıkılışı ne yazık ki yıllara yayılacak denli uzun sürdü, çünkü inançla kurulan yapının usla yıkılması, daha doğrusu belki yıkılmaz umudu, şimdiden bakıldığında yalnızca zekamın zayıflığını değil, ne yazık ki inancımın gücünü de gösteriyor. Anlık bir duygusal bir tepki, bir ergen tepkisi değildi benimkisi, ussal bir çözümleme süreciydi ve ilmek ilmek dokuduğum hırkayı ilmek ilmek çözdüm. "Bir insanın ruh hali veya kişiliği değişmediği sürece bu kadar taban tabana dönmek nasıl mümkün olabilir?" diyorsunuz. Ancak aptalların ruh hali veya kişiliği değişmez, elbette değişir, çünkü bunlar düşünceler gibi zamanla oluşur, yine zamanla ve emekle çözülür, değişir. Bu o kadar karmaşık bir şey değil. Burada bakılması gereken, değişmenin yönü, iyiye doğru mu, kötüye doğru mu değişti? Eski dostlarıma göre, kötüye doğru, çünkü ben yoldan çıkıp aralarından ayrıldım. Eskiden yücelttiğim şeyleri artık yüceltmiyorum, aksine onları eleştiriyorum. Bu da onları üzüyor, kızdırıyor. Ne ki beni tanıyanların hiçbiri de ahlakımda kötüye doğru bir değişikliğin olduğunu söylemeyecektir, söyleyemeyecektir. Gaza getirilmiş çoluk çocuğun veya eskiden ne kadar cahilseler hala aynı cahilliklerini sürdüren, inanç ve söylemlerinden zerre taviz vermeyen yaşlı dostlarımın mızmızlanmalarını önemsemiyorum. Düşüncelerim değişir, ruh halim değişir, kişiliğim değişir (her ne demekse?), ama tamamı da iktidarın pisliklerine bulaşmış olan eski dost ve öğrencilerimin hiçbiri kendilerini savunamaz. Hiçbiri değişmedi, hep aynı kaldılar, yalnızca saklı olan günyüzüne çıktı, o kadar! Ben buradayım ve hala düşünmeye, öğrenmeye ve öğretmeye devam ediyorum. Yüreğim rahat. Çiğ süt içmedim ki karnım ağrısın! Hep yalnızdım, yine yalnızım. Tek başına yürüdüm, hala tek başına yürüyorum. Daha önce şikayet etmedim, şimdi de şikayet etmiyorum. Çünkü eski dostlarımla o zamanda düşüncelerimizde değil, duygu ve inançlarımızda ortaktık. Kırk yıl boyunca benim düşüncelerimle kendi inançlarını güçlendirdiler. Şimdi artık bu işi kendi başlarına bu işi yapmaları gerekecek! Yani yine düşünmeden inançlarını sürdürmeye devam edecekler. Yolları asan olsun! Bu arada tribünlere henüz oturmuş sizin gibi gençler de -önlerinde yürüyecekleri uzun bir yolun olduğunun hiç farkına varmaksızın- kalkmış burada ahkam kesiyorlar. Elden bir şey gelmez. Ne yazık ki başkaları hakkında atıp tutmaya heveslisiniz ama kendi kapasitenizi ölçme beceriniz yok! (Sizin yerinize o işi de ben yapıyorum.) Çünkü sizler inançlarınızı güçlendirme döneminizdesiniz. Bunu tehlikeye sokacak veya kuşku uyandıracak herkesten, her şeyden kendinizce ve ister istemez nefret edeceksiniz. Anlıyorum. Sizin de yolunuz asan olsun! Herkes yolunu kendince yürür. Zekası, mizacı, emeği kadarınca. Söylediklerinizi ciddiye aldığım için değil, aksine çaresizliğini gördüğüm için bu denli uzun uzun açıklama yapma gereği duydum. Kant'ın da dediği gibi, insan olma çabası nedense hiç peşimi bırakmadı.

@@DucaneCundiogluResmiKanal Son paragrafınıza anlam veremedim çünkü ben inancımı çoktan yıktım. Çaresizlik dediğiniz şey de yıllarca emek verip hayranlık duyduğum insanın geçmişine bakınca kendi içimde dağılışımla alakalı olabilir, haklısınız. İnancı bir temel alarak üstüne bir şeyler inşa etmeniz ve sonradan temelden bunu yıkmanıza hayranım ve imreniyorum, aynı şeyi deniyorum. Eleştirdiğim şeyi yeterli türkçem olmadığı için yanlış aktarmış olabilirim, üzgünüm. Temeliniz inanç ama kitabınızda düşünceyi kullanıyor gibisiniz. Karşınızdakileri doğramıssınız resmen , hiç açık kapı birakmamassiniz. En övündğünüzün şeyin aslında en utanılacak şeyiniz olduğunu hiç düşünmediniz mi? Temeliniz yüzünden çıktığınız bütün katlarda bu kadar emin olmak zorunda mıydınız? İçinize sinmeyen şeyler olduğunda susmak da bir seçenek olmalı. Ernest Renan'ın eleştirilerini okuduğunuzda yaşadığınız kötü hisleri anlattınız, icten ice haklı olduğunu düşünmüşsünüz. Ama yazınızda Ernest Renan hakkında susmak yerine yazmayı tercih etmişsiniz." Şüphelerim var " diyebilirdiniz

Sizi aşırı zeki, kültürlü vs. her entelektüel kıstasta üst seviyede görüyorum ama bir şeylere bağlanış şekliniz gözünüzü bu kadar kör etmemeli. Ben de 8 sene vakıflara gittim dindar sayılırdim ama hic gerçekten düşünmediğim bir şeyi sırf inanc diye savunma gafletine düşmemiştim. Susup bir köşede anlamaya calisiyordum veya anlayamıyorsam ağlamaya üzülmeye veriyordum kendimi

Kabalık etmek istemem ama Dücane Beyin adının bu bahsettiğiniz iki özneyle aynı cümlede geçmiş olması niyeyse bi acıttı. Teessüf ederim. 😔

@@oyaozcan222 aynen Dücane Hoca'nın geçtiği cümle içinde onları da anmak Dücane Hoca'ya karşı edepsizlik olmuş... ama işte gerçekler de var bu adamlar halk şaklabanlığı yapıyor ve onların hitap ettiği kalabalığa göre sayımız da çok az maalesef; ama zaten tarih boyunca da öyle olmadı mı ki !?

Yalnız Avrupa'da da filozof olarak kabul ediliyor dücane hocaya göre Thomas aqinus'ta filozof değil ona göre filozof ilk ilkelerin dayandığı temelle alakalı ben tabi bu görüşe katılmıyorum.

@@selmanaslan5294 bende aynı şekilde Gazali gibi aginusu da filozof olarak kabul etmeyenlerdenim.

@@Zuleyha448_hoca Bu bakış açısıyla eski Yunan'da bir iki kişi haricindekiler de filozof değil bana çok indirgemeci geliyor. Not" çünkü çoğunun temelleri kendi mitoslarına dayanmakta.

@@selmanaslan5294 burda bir y.y. ayrımınin yapılması gerekmiyor mu , bahsettiğiniz eski Yunan ile Gazali ve Aginus'un bulunduğu y.y arasında felsefenin evrimi var.

@@Zuleyha448_hoca Her ne kadar evrilsede mesela hegel gazalinin çok daha incelmiş halinden başka birşey değil her ne kadar aklı temele alsada metafiziği hristiyan teolojisinin bir uzantısı bence bu bakış açısıyla alâkalı bir mesele.

Bu sonradan gelen bir. Şey. peygamber dönemi bunun tam zıttıydı sahabeler tamamen aklını doyurarak geçiyordu islama yani çoğu diyelim. Ayet okuduktan sonra söylenen Sadakallahulazim ne demektir biliyormusun? . Allah doğru söyledi. Yanii vir tasdik işaretiydi bu. Hele Hz ibrahim kendi döneminin david hume u sksjdjhdh her şeyden şüpheci, akılcı davranıyor. Allah la konuşurken bile yeniden yaratılışa delil istiyor. Kimden. Allah tan. nedeni de mütmain olmak istemesi. Adam bu boyuta vardırmış işi. Dinin taabüdileşme süreci buraya yazılamayacak kadar büyük bi konu. Ama dücane beyin bence hataları var videoda. Ben pek dinlemiyorum kendisini çünkü bir konuşmadı uykumu getiriyor ikinci okarak da güçlü bir aracı yok gibi geliyor

Dini inanç sistemleri buna İslam dinide dahil inananların Neden sorularına cevap vermeye yöneliktir. Tanrı inancı üzerinden felsefe yani sorgulamak, çok yönlü düşünmek ve bu sorunlara açıklama getirilemiyorsa yani islamda felsefe yoktur iman etmek esastır diyebiliyorsanız kendi aklınızı yok sayıyorsunuz demektir.

o yüzden Efendimizʼi “burhan-ı asfiye” diye zikretmişler. Oʼnun huzurunda o filozofları o yüksek zekaları... mesela aristotales'i kant'ı görmek ne müthiş olurdu.

@@nasrettin5541 siz benim ne demek istediğimi anladınızmı bilmiyorum ama aklı yok saydığımı nereden çıkardınız ben öyle birşey söylemedim dini anlamak için sadece akıl yeterli değildir akıl bir cihazdır ölçü birimidir diğer duygulardan gelen verileri alık süzgeçinden geçirirsiniz ayrıca dinin argümanları daha doğrusu islam dininin argümanları akıl üzerine oturur keza Kur'anı kerimde yüzlerce yerde akletmezmisiniz diye akla atıfta bulunur kainata bakmazmısınız kendinize bakmazmısınız etrafınıza bakmazmısınız der akla atıfta bulunur ve bunları anlamamanın ne büyük akılsızlık olduğunu ifade eder aslolan aslında dindeki akletme meselesi değildir gerek O zamanda gerekse bu zamanda islama itiraz edenlerin problemi akıl ile ilgili değildir daha çok yaşam tarzı ve getirdiği emir ve yasakaların insanların nefislerine ağır gelmesinden kaynaklanır asıl itiraz. çünkü yerleşik yaşam tarzlarını değiştirmek insan için büyük bir meseledir. Yoksa hiçbir akıllı insanın bu kainatın tesadüfen başıboş karmakarışık sebeplerden olamayacağını çabucak anlayabilir. Yine o zamana gidildiğinde Hazreti Muhammed Aleyhisselamın yepyenibir yol açtığını ve büyük bir inkılap yaptığını büm yaşam formlarını değiştirdiğini ki bu değişim basit bir değişim değil insanların akıl kalp ve tüm hissiyatlarını fethettiğini anlayabilirsiniz. keza bu değişim ve inkılap dikkatle incelendiğinde tek başına Onun peygamber olduğunu anlamak için yeterlidir.

@@erhantarakci2395 Bir mülümanın aklını yok sayması imkansızdır çünkü Kur'an yüzlerce Ayette akla atıfta bulunarak Akletmezmisiniz ne Kadarda az düşünüyorsunuz diyerek insanların akıllarını çalıştırmasını amretmektedir. benim söylemeye çalıştığım şey Hakikatın sadece akıl yolu ile bulunamayacağına dairdir. keza Kişilerin dini reddetmesinin bence akıl ile pekde alakası yoktur. İnsanların İslamı reddetmesinin temel sebebi getirmiş olduğu amir ve yasaklardır. dini kabul etmek ile yaşam formunuzu değiştirmek zorunda kalıyorsunuz buda oldukça zor bir meseledir yerleşik yaşam tarzlarını değiştirmek oldukça zor bir iştir Öyle zamanlar olurki tüm yaşam şeklinizi değiştirmeniz gerekir buna sosyal çevreniz ve tiryaki si olduğunuz birçok alışkanlığız dahildir siz kedinizi düşünün yaşam tarzınızı bilmiyorum ama benim çevremde gördüğüm insanların birçoğu islam'ın yaşam tarzına olan itirazdan kaynaklanıyor örneğin bir kadının örtünmesi zordur namaz kılmak zordur oruç tutmak zordur İslami yaşam tarzı başlı bazı insanlar için o kadar zor ki mantık yürütmesi veya akıl yürütmesine gerek bile duymuyor direk red ediyor beni kesseler bu şeklide yaşayamam diyor. Onun mantık yürütmesi diye bir şey söz konusu bile değil Keza dinin dünyaya bakış açısı ile felsefenin bakış açısı oldukça birbirinden faklıdır din dünyaya gelip geçici akıcı seyyal ve kısa zaman durulacak bir yer olarak bakar felsefe ise merkezine dünyayı koyar ve dünyayı sabit kalıcı bir yer olarak değerlendirir iki bakış açısının farklılığını anlayamaz ve çözümleyemezseniz dinide yanlış yorumlarsını ve bazı emir ve yasakları size saçma ve aklıkdışı gelecektir yani dini felsefi çözümleme ile anlamaya çalışmak sizi yanıltacaktır. Saygılarımla

@@sizinmuhasebeci7870 Her din soru sormayı tehlikeli bulur. Düşünce ile inancı bir arada sürdürme olanağı yoktur. Din ve bilim arasında çatışma ve çelişki olduğu için yoktur. Kuranı temel alan Selefilere göre ilmi kelam haramdır. Düşünen dinden çıkar. Kabe ve çevresinde hiç bir zaman düşünce olmamıştır. Din gerçeği aramaya izin vermez çünkü İslam gerçeğin kendisi olduğunu iddia eder. Dindar için zaten gerçeğin bir önemi yoktur. Dindarlar inançları nedeniyle içinde yaşadıkları çağla bağ kuramazlar.

Uzun yıllardır içmediğini açıklamıştı..