Yaw ne diyeceğimi bilemiyorum. Maşallah. Sen, sana göre normal bir iş yaptığını düşünüyorsun ama bu yaptığın iş çok önemli. Allah senin gibilerin sayısını arttırsın. Çok beğendim gerçekten...
ceplerinizi doldurarak bu milleti 1300 sene eteginden tutmuş geri çekiyosunuz ne utanmaz heriflersiniz daha dün kurtuluş savaşını bin bir zorlukla yaptık be ülkede ilaç yoktu ilaç çanakkalle dahil savaşlarda binlerce askerimiz ilaç olmadıgı için öldü islam terördür yobaazlıktır şu millete en ufak bir yaraları yok inanmayın arkadaşlar bunların yüzüne geri kaldık bütün avrupa amerika hatta çin bile bizi geçti başımıza yine bela oldular
ceplerinizi doldurarak bu milleti 1300 sene eteginden tutmuş geri çekiyosunuz ne utanmaz heriflersiniz daha dün kurtuluş savaşını bin bir zorlukla yaptık be ülkede ilaç yoktu ilaç çanakkalle dahil savaşlarda binlerce askerimiz ilaç olmadıgı için öldü islam terördür yobaazlıktır şu millete en ufak bir yaraları yok inanmayın arkadaşlar bunların yüzüne geri kaldık bütün avrupa amerika hatta çin bile bizi geçti başımıza yine bela oldular
@@yakupdenizfan1622 Türkiye İslam devleti olarak kuruldu.istiklal harbinde bile ikiye bölünme var aslen.onun adı kurtuluş savaşı falan değil istiklal harbidir.
Çok kibarsınız ateistlere karşı, gerçeği bildiğiniz halde. Tebrik ediyorum. 😃 Sayın Nişanyan bir de dilbilimciymiş. Neden Kuran'daki kelimelere anlam verirken bir bilimadamı titizliğini ve tarafsızlığını göstermiyor çünkü o ve onun gibi kimi ateist veya müşrikler amaçlarına uygun olanı yapmayı tercih ediyorlar. Çok bayağı bir tutum.
Kuran'da bahsedilen "Kafirlik" bu işte; gerçeğin üstüne örtmek, gerçeği yalanlamak, doğruyu arama gayretinde olmadan sadece yanlış için mücadele etmek. Bu insanlar belki ateist oldukları için kâfir değil ama, gerçeği örttükleri için kâfirler işte.
Sevan Bey çok güzel demagoji yapıyor, işine gelmeyen hakikatleri gizlemek için cahillikle suçluyor, sevan bey için şaşırtıcı bir hareket gerçekten. Yine harika bir video olmuş, Allah razı olsun.
@@serifbatur1755 Abi bu yazı kopyala yapıştır benim yorumum değil iflah olmaz bir etimoloji sevdalısı olarak en ilgimi çeken husus; kuran-ı kerim’deki her kelimenin gerçekten fasih arapça olup olmaması konusuydu. bu noktada türkçe’de başvurulacak tek yerli kaynak maalesef sevan nişanyan ( son zamanlarda sapıttığı için maalesef diyorum) ve alman oryantalist theodor nöldeke’yi okudum. ilginç bulduğum; islami terminolojinin temel kavramlarının çoğu arami; ibrani; habeşçe ve yunanca’dan geliyor. bir kaç tanesini aktarayım; - (bkz: incil) yunanca evangelos’tan birebir çevrilmiş. nişanyan bu kelimenin arapça’ya dil kuralları gereği evancil olarak geçmesi gerektiğini fakat neden “incil” biçiminde geçtiğini bilemediğini ifade eder. - (bkz: şeytan)- kelimenin orjini ibranice satan. ancak islami terminolojiye habeşçe üzerinden dolaşarak şaytan~şeytanolarak geçmiş. -(bkz: din)- orijini ibranice. ancak bizim anladığımız ve kullandığımız haliyle ilk olarak zerdüştlükte geçiyor. -(bkz: nebi)- ibranice. -(bkz: cehennem)- orijini gehinnom ( göz yaşı vadisi demek). ibranice. -(bkz: furkan)-aramice. [ hatta sonu -an ile biten tüm kelimeler de.. ör: subhan, burhan.. ] gibi.. +süryanice
@@alwayss5980 Konuyu tam olarak bilmesemde benim aklıma şöyle birşey geliyor. Nasıl türkiye türkçesinde bir kitap inecek olsa farsça veya fransızca kökenlide olsa bu kelimeler kullanılmayacak mıydı o inen kitapta? Mesela şeytanı anlatmak için şeytan kullanılmayacak mıydı öztürkçe bir kelime yerine?
@@alwayss5980 etimolojiyi bende seviyorum ama bu sevgi beni sizin vardığınız bilgilere ulaştırmıyor nedense. Sorum şu: eğer gerçekten dinlerin kaynağı tek bir yerden çıkıyorsa kelimelerin benzemesi normal değil mi? Sevan bunu iddia ederken kelime benzerliğinden öte hangi kanıtı ortaya koyuyor? Bu ve benzeri bir çok arkaik kelimenin kaynağının bilinmesi mümkün değil? Yapılan sadece tahmin, Sevan söyleyince ilmi kanıt... :) Bazı kelimeler, yeryüzündeki tüm dillerde olduğu gibi başka dilden Arapçaya girmiş olsa bile BU NEYİ GÖLGELER...?
Kitabımızı eleştirip biz o öyle degil diyince simdi siz gerçek islam bu degil dersiniz diyip saçma bir şekilde gülüyorlar ama gerçegi degistiremiyorlar.Degerli bir video teşekkür ederiz Allah ilminizi artırsın inşallah
Peki ben Sana desem sosyalizm Sovjetlerdeki degildi Kore degil desem Sen ne dersin? Insan pratige bakiyor ne yaziyormus yada teoriye degil! Islam Arablardaki degil , Pakistandaki degil Afganlardaki degil ?? Kimdeki gercek Islam?
@@kyaxara7321 Ben desem ki bi sunniye iman ettiğin kitap nedir ? Hemen Kur'an der ama bilmez ki inandığı Sünni Arap gelenekleriyle hadislerle Kur'an'ın hiçbir alakası yok yani Sünnilere veya herhangi mezhep sahiplerine Kur'an'ı anca ölülere hastalara okuma aracı olarak kullanan cahil müslümanlara bakıp Kur'an'ı İslami eleştiremezsiniz İslami ancak Kur'an üzerinden eleştirirsiniz ee bizde sorduğunuz ayetlere cevap verince "yow madem öyle nerde böyle inananlar yow" yo gerçek İslam bu değil gerçek islam Sünnilerin Arap geleneklerinin uydurma hadislerin olduğu din yow demeye başlarsınız biz cevap veririz sizin anlattığıniz gibi değil yow dersiniz. kesinlikle objektiflikten uzaksiniz çünkü kafanızda daha demin saydığını ülkelerde ki. Müslümanlar yüzyıllardır bu coğrafyada süre gelmiş hâkim gelenek safsatalari var çünkü hala zihninizde ve bunlara bakıp gerçeği de görmezden gelmeye çalışıyorsunuz saçma
@@ADIl-eo3hx ne boş yapmışsın be Kur'an göğü tavan zannediyor ama siz hala mucize arıyorsunuz. Çok komik durumdasınız. Bu kadar açık kitab kaç yüz yıllardır hiç kimse tarafından anlaşılmadı bir tek modernist müslümanlar tarafından anlaşıldı ok boomer. Yıldızları biz tutuyoruz diyor yoksa dünyaya düşer diyor ama yıldızlar gök yüzünde değil ki, üzerimize düşsün. Burdanda anlaşıyor ki , Kur'an'ın yazarı bir insan çünkü 7yy da ki, insanın astronomi bilgisi max bu kadar olabilir en azından Arap toplumunda. Ve sadece göğe Bakarak ayetin tasvir edildiği belli. Ayetleri saptıran, döneme göre anlam yükleyen biz miyiz acaba 😄. Kur'an bu kadar yanlış bırakirken sizin hala takım tutar gibi mucize sevdanizdan vaz geçmemeniz acınası durum. Mesela Kardeşleri olmayan bir adam (borç ve vasiyet bırakmadan) ölür. Geriye üç kız çocuğu, annesi, babası ve karısı kalır. Bu durum için geçerli olan cümleleri okuyalım: Nisa/11'den: "(Çocuklar) ikiden fazla kız iseler, (ölenin geriye) bıraktığının üçte ikisi onlarındır." Nisa/11'den: "Ölenin çocuğu varsa, geriye bıraktığı maldan, ana babasından her birinin altıda bir hissesi vardır." Nisa/12'den: (Karı için) "Eğer çocuğunuz varsa, bıraktığınızın sekizde biri onlarındır." üç kız çocuğuna (toplam): 2/3 = 16/24 anneye: 1/6 = 4/24 babaya: 1/6 = 4/24 karısına: 1/8 = 3/24 toplam: 27/24. Böyle bir paylaşımı yapmak ise matematiksel olarak imkânsız. Çünkü pay, payda'dan büyük çıkıyor. Yani mal yetmiyor." Bu hatayı çözmek için sonradan avliye ve reddiye sistemleri geliştirilmiştir. Ancak bu Kur'an'ın hatasını düzeltmekten başka bir şey değildir. Alıntı yaptığım yeri kaynak bölümüne bırakacağım, oradan devamını da okuyabilir ve detaylı bilgi edinebilirsiniz. Evrim konusu zaten yeterince bariz olmalı. Kur'an'da insan evrimi ile ilişkilendirebileceğimiz hiçbir ayet yoktur. Adem'in topraktan, Havva'nın onun kaburga kemiğinden ve geri kalan insanların bu iki insandan türedikleri ayetlerde çok net bir şekilde gösterilmekte. (15:16, 55:14, 37:11, 32:7, 23:12, 6:2, 30:20, 17:61, 7:12, 38:76) Diğer bilimsel hatalardan da kısaca bahsedeceğim. Güneş ve Ayın yörüngede hareket ettiklerini söylemesine rağmen Dünya'nın hareketinden bahsetmez, bu da "Dünya Merkezli Güneş Sistemi"ne kapı aralar. Güneş'in çamurlu bir suda battığını söylemekte (18:86, 18:90). Meteorların aslında şeytana atılan yıldızlar olduğunu söylemekte (67:5). Önce Dünyanın, sonra evrenin geri kalanının yaratıldığını söylemekte (2:29). Evrenin toplamda 6 günde yaratıldığını söylemekte (50:38). Gökyüzünün düşebileceğini zannetmekte (52:44, 34:9). Nuh tufanının jeolojik kanıdının bulunmaması, tüm hayvanları gemiye almanın mümkün olmaması. Bu Nuh tufanı mevzusuna biraz önem vermek lazım, çünkü çoğu kişi bunu bölgesel bir tufan zanneder. Ama bunun birkaç hatası var. Eğer tufan küresel değilse, neden Nuh zamanını gemi yapmakla harcadı? Çok daha kısa bir süre içerisinde tufanın olacağı bölgeyi ailesi ile birlikte terk edebilirdi. Bölgedeki canlılar da aynısını yapabilirdi, hepsini gemiye doldurmak için gereken mucizeyi buna harcamak da mümkündü. Neden Nuh tüm türlerden birer çift almakla uğraştı ki? Zaten çoğu hayvanın dünyada selden etkilenmeyen diğer bölgelerde de bireyleri olacaktı. "Nihayet emrimiz geldi ve sular coşup yükseldi. Nûh’a dedik ki: "Her türden (hayvan) birer çift ile -daha önce haklarında hüküm verilmiş olanlar dışında- aileni ve iman edenleri gemiye bindir!" Zaten onunla birlikte pek azı iman etmişti." (11:40). "Nûh "Rabbim" dedi, "Yeryüzünde inkârcılardan hiç kimseyi sağ bırakma!" (71:26). Yeryüzü sadece spesifik bir bölge olarak da yorumlanabilir, ancak Nuh neden sadece tek bir grubu bu kadar umursasın ki? Ayrıca, diğer ayetlerle üst üste konulduğunda bu kelimenin tüm dünyayı kapsadığı yeteri kadar bariz değil mi? Bunlar gibi birçok ayet daha sayılabilir. Aşağıda vereceğim Wikiislam makalesinden daha da fazla şey okuyabilirsiniz, çok kapsamlı bir yazı. Eğer gözümden kaçan olmadıysa tüm ayetlerin numalarını da vermiş olmalıyım. Yazar Yok. Turandursun.com. (5 Temmuz 2020). Alındığı Tarih: 5 Temmuz 2020. Alındığı Yer: Bağlantı | Arşiv Bağlantısı Yazar Yok. Wikiislam. (5 Temmuz 2020). Alındığı Tarih: 5 Temmuz 2020. Alındığı Yer: Bağlantı | Arşiv Bağlantısı
Sevan beyin bu kadar sığ bir düşünce tarzıyla kur'anı eleştirdiğine şahit olmak benim için şaşırtıcı oldu adam resmen İslama karşı duruşuyla bilimselliğini gömmüş el fatiha diyorum
Gercekten Allah sizden razı olsun. Kanalınızı 1 buçuk yıl önce keşfettim. Kesfedene kadar kendimi belli görüşlerim konusunda yalnız zannediyordum. Sizi dinlerken ve videolariniza yapilan bazi yorumlari okurken şükür diyorum başkaları da varmış... eminim eleştiren cok oluyordur ama lutfen bu sizi yıldırmasın ve bilgi yaymaya aydınlatmaya devam edin.
Gercekten de emegine saglik. Allah senden razı olsun. Telefonumda senden yeni bir video geldigine dair bildirim geldiginde cok mutlu oluyorum. Hosgörün ayrı güzel kritik düsünmen ayrı güzel. Peki nasıl oluyor da geçim derdi hayat gailesi arasında bu kadar emek gerektirdiği su götürmez çalışmalara imza atıyorsun? Motivasyonuna da emegine de mücadelene de hayranım. Allah sana her daim kolaylıklar versin insallah.
17:00 da Nişanyan sözlüğünü boşuna övmüşün çünkü dil bilimcilerinin sürekli yanlışını bulduğu bir çalışmasıdır. Nişanyan bilerek mi yaptı bilmeyerek mi yaptı bilmiyorum ancak %100 Türkçe olan sözcükleri Çince, Ermenice, Yunanca ya da başka dillere aitmiş gibi göstermiştir. Bugün Nişanyan sözcüğünü kaynak olarak alıp sağda solda konuşanlar ne yazık ki sözcük kökenleri ile ilgili bu yanlış bilgileri yayıp duruyorlar. Kısacası Nişanyan sözcüğü yetersiz eksik ve yanlışları çok fazladır.
Sevan'ın bazı kelimelerin kökenini açıklarken yanlış bir sonuca vardığı kesinlikle olmuştur ki bu tarz çalışmalarda bu tarz yanlışlıklar oluyor. Sözlüğünde benim de kökenine katılmadığım pek çok sözcük vardı. Fakat bunun yanında o kadar çok Türkçe olmayan kelimeye maalesef duygusal yaklaşarak belki de ideolojik yaklaşarak Türkçe kökenli demişiz ki... Örneğin ilk aklıma gelenlerden biri, kaldırım sözcüğü. Kelimenin kökeninin kaldırmak fiili ile alakası yok. Yunanca kalos ve dramos kelimelerinden geliyor. Dramos kelimesi, bodrum ve hipodrom kelimelerinde izlerine rastladığımız gibi yol demek. Taşlı geniş yol anlamına gelen Arnavut kaldırımını da bu bağlamda değerlendirmek gerek zira arnavut kaldırımı da yüksek bir yol değil, bildiğimiz taşlı yol. Kaldı ki "kaldır-" fiilinin üzerine "-ım" eki getirilmiş olsaydı; bu kaldırmak eyleminin bir kez yapılması anlamına gelirdi. Tıpkı "çevrim, devrim, çıkarım" kelimelerinde olduğu gibi... Tabii üniversitedeki hocama kelime kökeni ile ilgili itirazda bulunduğumda ve Sevan'da böyle bir şey okuduğumu söylediğimde hiçbir açıklama gereksinimi duymadan Sevan'ın güvenilmez olduğunu söylemişti :) Kısacası yanlış, insanın olduğu her yerde olabilir ancak; doğru olan, böylesine emek verilmiş eserlerin doğru noktalarından faydalanmak.
@@vespulalaconicus8889 bir bütün olarak bir eleştiri değildir ancak sık sık Nişanyan sözlüğünde başka dillere ait olarak gösterilen sözcüklerin Türkçe olduğu ortaya konur. Örneğin "Sıra" sözcüğünü Nişanyan Yunanca "Seira" dan geldiğini söyler, oysaki Prof. Dr. Tuncer Gülensoy Hocamız bunun Türkçe olduğunu Nişanyanı yanıldığını söyler. Bunun gibi, bilimsel olarak yapılan tartışmalarda bir çok yanlışı olan bir çalışma olarak görülür.
@@aliilhan7515 Kaldırım sözcüğü yeni türetilmiş sözcüklerimizdendir, tıpkı uçak, okul, uzay gibi... Bu tür yeni Türkçe sözcüklerimizde kökü Türkçe olduğundan kök tartışması yapılmaz. Gerçi dil ile uzaktan yakından ilgisi olmayan birtakım kimseler bu tür tartışmalar çıkarmaya kalkmışlar örneğin kendisi avukat olan ancak sürekli Türkçe üzerinde konuşan, kendisi uyduruk osmanlıcayı Türkçe sanıp Türkçeyi savunduğunu sanan Yavuz Bülent Bakiler gibi insanlar öz Türkçe eleştirisi yapmak için kendi aralarında çok bilgisizce bu tür tartışmalar yapmışlardır. Yavuz Bülent Bakiler'de aralarındaki ses benzerliğinden dolayı okul sözcüğünü İngilizce school sözcüğünden alıntı der, ancak işi bilenler buna güler geçer. Kısacası Kaldırımda ki Kaldır, Uzaydaki Uz, Okuldaki Oku, Uçaktaki Uç'tan Türetilmiştir. Bu yeni türetilen Türkçe köklü sözcüklere ses benzerliğinden dolayı yabancı dilden demek doğru değildir
Argumentum ad outhority yapıyorsun Tıpkı tarih gibi dilbilimde hangi açıdan baktığına göre değişir zaten sevan'da bu sözlükteki şeylerin hepsi doğrudur gibi bi iddaası yok kaldıki adam binlerce sözcükten bi kaçyüz tanesi bazı dilbilimcilere göre yanlış hatta gerçektende yanlış olsa bile birçok kelimenin kökenini çıkartmıştır sen dilbilimci olarak kanıt sunarsın oda bilgisine göre yorumlar ve doğrusunu yazar yada doğru olmadığını görür yazmaz okadar gerçeği aydınlatmış bırakta biraz yanlış yapsın
Sen, aklını kullanmanın en güzel örneklerinden birisin. Araştırma yöntemin mükemmel ve usül usül diye yırtınan dinciler, Seni izleyip araştırma metodu (usülü) nedir öğrensinler... Başarılar ve tebrikler...
Gürkan bey Allah razı olsun bir de değinmenizi istediğim bir konu var Ahmet nesin bir videosunda Gılmandan bahsetmişti kinayeli olarak kuranda geçiyor mu ve ne anlama geldiğini sormuştu bu konuya da bir araştırıp değinme imkanınız olabilir mi selamlar
Hocam bir sorum var azhap suresi 72. ayeti bir bakin ruhlar alemi yok dediniz ama onu iyi okursan bi bakarsan hocam gorursun orda ruhlar alemi var hocam
Kendimi Kuran okumuş ,öğrenmiş sanardım bi de.Tevrat ve İsmail cevaplarını ben de verirdim.Kafayı temizleyip okumak lazım Kuranı çok fazla bilgi kirliliği var.
CENGİZHAN bizler cehennem korkusu içün değil sorgulayıp gerçeğe ulaştığımız aklederek iman ediyoruz sünni kardeşim atalarımızın uyduruk dinini terkettk hadis sünnet fıkıh gibi
Teşekkür objektif anlatımın için. Maalesef kafası basmayan bazı arkadaşlar popüler bilgilere kaynak araştırması yapmadan, yabancı kaynaklardan (özellikle revizyonist İslam okulu - Almanya’dan) komple teorileri ile doğrudan sorgulamadan tapıyorlar. Ama her seferinde onları doğruladığımızda ise nefretleri artıyor:)
videodaki tamamen karşıt ve safsata olduğunu bildiğiniz ve bunu kanıtladıgınız görüşlere sahip insanlara karşı üslübunuza hayram kaldım. çok sabırlı ve naziksiniz. insanların bunu kişisel bir tartışmaya çevirip fikrin kendisini incelemekten uzaklaşma yolunu seçmemesi için bu üslub bence şart. Sıfır ego çok bilgi ve eleştirel düşünme ile yapılan analizler amacın sadece hakikate ulaşmak olduğunu gösteriyor. Tebrikler
Selam Gürkan Bey kuran'dan önce indirilen kitaplar (Tevrat incil vb.) hz. Musa ve hz. İsa da dahil daha bir çok peygambere de indirilğini mi iddaa ediyor sunuz?
selamu aleykum. ankebut suresi 48.ayeti nasil degerlendiriyorsunuz. Elmalılı Hamdi Yazır Meali : Sen bundan önce, ne bir yazı okur, ne de elinle onu yazardın. Öyle olsaydı, batıla uyanlar kuşku duyarlardı.
Konuyla alakasız ama önemli bir soru sormak istiyorum: farklı kuran mushafları arasındaki harf farklılıkları nasıl 19 mucizesi isimli iddiayla uyum içinde olabiliyor?
Bizim sorunumuz gerçeği aramak yerine taraftar ariyoruz. Ortaya atılan bir iddia ne olursa olsun bize yakınsa farklı bakış acilarindan olayı degerlendirmiyoruz, "doğru " deyip geçiyoruz. Kendi egolarımızı bir kenara birakabildigimiz gün sanırım gerçekten özgür olacağız.
Gürkan Engin bu kadar bariz hataları balyozla kafamıza vururcasına gösterdikçe arapça öğrenmedikçe kuranı asla yeterince anlayamayacağım hissi doğuyor.
Tarikatı-cemaati-şeyhi olmayan ve alışıla gelmiş geleneğin uydurduğu dine iman etmemiş özellikle diyanetle işi olmayan sadece kuran diyen birinin mealini okumak yeterlidir diye düşünüyorum saygılar.
Öğrenmiş olanlar yanlış çeviriyor zaten. Bilgi Allah'ın kontrolünderir. Önce hak edip sonra talep edersek bize bizi güzele taşıyacak bilgiyi verecektir 🌾
Arapça oğrenmek de maalesef Kuran'ı anlamak için yeterli olmuyor, ana dili Arapça olanlar bile anlamak için tefsire ihtiyaç duyuyorlar. Kuran'ın Arapçası 1400 küsur sene öncesinin Arapçasıdır, yani bizim Orhun yazıtlarının Türkçesini bu günün Türkçesi ile anlamaya çalışmamızdan pek de farklı değil. Aslında dürüst müfessirlerin yaptıkları kaliteli meal veya tefsirler bizlerin düzeyinde yeterlidir. Onun dışında, müphem veya anlamı çok açık olmayan ayetler müfessirler arasında bile akademik tartışma konusudur.
3 года назад
Selam.. Peki, Hz. Musa'ya verilen kitap ve Furkan nedir? ve Tevrat nedir? Selam ve dua ile...
@Oyuncu Gözlügü tevrat israiloğullarına gelen vahiylerin toplamıdır, davut verilen zeburda içinde diğer israiloğulları Nebilerin gelen kitaplarda içinde, maide 44 te Nebiler yahudilere tevrat la hükmediyor, eğer musaya verildiyse tevrat bu Nebilerin kitabı nerde, kitap verilmeyen nebi olamaz
@@gurkan-engin anladım abi, ben seni seven bir adamım ama bunu da sormam lazım. Peki sence Kur'an da geçen Tevrat ve İncil kelimeleri hangi anlam veya nesne için kullanılıyor? Kur'an da geçen "Tevrat" ve "İncil" kelimelerini nasıl anlamamız lazım?
@@gurkan-engin kardeş tevrat israiloğulları Nebilerin verilen kitapların toplamına denir, maide 44 te yahudilere Nebileri tevrat la hükmediyor, musaya verildiyse tevrat, bu Nebilere kitap verilmediyse nasıl nebi olurlar, demek hepsine inen vahiylerin toplamıdır
Gürkan Bey video güzel ama biz Kur'an'daki yahudiler ve Tevrat ile ilgili tüm ayetleri birlikte okuduğumuzda Tevrat'ın yahudilere indiği sonucunu yapabilir miyiz yapamaz mıyız? Bu sorunun cevabı yok. Tamam Kur'an'da direk yazmıyor ama Kur'an'da birçok şey direk yazmıyor zaten, ama çıkarım yapılabilir.
Kafam biraz karıştı.. Maide 46'da İsa'ya Tevratı doğrulayıcı olarak (yedeyhi min et tevrat) incil'in verildiğini söylüyor. Yani İsa'ya İncil verilmiş.. Tevrat, İncil ve Kuran'ın bazı ayetlerde bir arada anıldığı bağlamından 3'ünün de indirilmiş kitaplar olduğunu anlayabiliriz diye düşünüyorum. Mevcut zaman ve durum itibariyle Hristiyanlar kitaplarına incil diyor ise, Yahudilerde Musa'ya inmiş olan kitaplarına Tevrat diyor ise "Tevrat" kavramını Musa'ya inen kitap olarak anlamanın neresinde hata var tam olarak anlamadım.? Cevap verebilirseniz çok memnun olurum, bu güzel işlere devam edebilmeniz için Allah sağlığınıza zeval vermesin inş.
Gürkan bey sizi içten taktir ve çok çok çok teşekkür ediyorum. Bu yaptığınız benim anlayışımla kutsal bir görev. Doğruları arayanlara çok yardımcı oluyorsunuz, Allah razı olsun. Türkçem eksik olabilir, kusuruma bakmayın lütfen. Selamlar, sevgiler ve saygılarımla
Abi sen ne kadar durust insansin.kralsin.sahslari diyilde fikirleri naslda mukemmel kirmadan dokmeden elestiriyorsunuz.hayranlikla izliyorum sizi.ve sizden de cok sey oyreniyorum
TL:DR : Ateistler kuran'ı biliyorlar mı değil, diyanet ve diğer kuran tefsircileri kuranı biliyorlar mı olmalıymış. Genel kabulü yönlendiren onların çevirisi ve kitapları. Yine de eleştirileriniz gerçekten güzel noktalardan. Ne yazık ki bu Allah'ı var etmiyor. Hayırlı Pazartesiler.
“Sen bundan önce ne bir Kitâp okuyor (tilavet ediyor), ne de elinle onu yazıyordun. Öyle olsaydı, bâtıla uyanlar elbette şüpheye düşerlerdi.”(Ankebut, 29/48)
İyi de ilk asırdan itibaren bütün tefsirlerde bu şekilde geçmiş, gelenek bunun böyle olduğunu öğrenmiş ve öğretmiş taa ki Sevan Nişanyan bu bilgiyi alıp kullanana kadar. O zaman bizim aklımıza gelmiş bu kavramların Kur'an'da geçmediği. Burada bir sorun yok mu?
Selam, bir çeviri oluşturmayı düşünürmüsünüz içinde parantez olmayan böyle bir kaynağa ihtiyaç duyuyorum özellikle çocuklarımın okuması için Edip Bey in kitabından faydalanıyorum fakat salat kelimesi çevirsinden dolayı pek okumak istemiyorum.
Hocam selamlar. Siz ümmi kelimesine istinaden verimli bir video çekmişsiniz teşekkür ederim. Ama kafama takılan bir konu kaldı. Siz peygamberin, kur-an'dan önce de okur yazar olduğu manasını mı vurguluyorsunuz ? Konu ümmi kelimesi olunca bu konu havada kaldı biraz sanırım. Bu olayı da aradan çekip almak için hemen ayet ile beraber el atmak istedim. “Sen şu Kur’an’dan önce hiçbir kitap okumuyor ve onu sağ elinle yazmıyordun. (Okuyup yazsaydın) o takdirde batıl peşinde koşanlar, şüpheye düşerlerdi.” Ankebut su.48.
Kur'an'ı anlaması için bir insanın, Allah'a teslim olması gerekir. Allah'ın kurduğu tuzağı hala anlayamiyorlar, anladıkları gün de iş işten geçecek. Allah, öyle bir kitap indirmiş ki onu anlayabilmek için önce kitaba teslim olunmalı sonra üzerine düşünülmelidir. Öyle bir kitap ki kalbinde eğrilik aklında kibir bulunan kim varsa daha baştan eliyor kullandigi üslup geregi. ( Muteşabih ayetler) Hamd, alemlerin rabbi Allah'a mahsustur.
Bak bu ayette direktmen isaya incili verdik diyor.Ben arabım ve arapçasından okuyorum ve açıkça böyle yazıyor... Maide46 Biz Meryem oğlu İsa'yı o geçmiş peygamberlerin izleri üzerinde, asıl Tevrat'ı doğrulayıcı olarak gönderdik. O'na da içinde doğru yolu gösterme ve nur bulunan kendinden önceki asıl Tevrat'ı doğrulayıcı, sakınanlara da bir yol gösterici ve öğüt olmak üzere İncil'i verdik.
Çok değerli bilgiler vermişsiniz. Emek verip paylaştığınız için çok teşekkür ederim. Kuran özelinde, yanlış çevrilmiş olan bölümlere dair bir video serisi çok faydalı olur hepimiz için. Abone oldum, merakla bekliyorum. Selamlar...
Aynı soruları ilahiyat fakültesi mezunlarına ve müftülere sorup beraber yayınlasaydın objektif kabulu görürdü.Gerçek islam bu deelin daha süslü anlatımı o kadar.
Eğer mezhepsiz değilseniz, savunmanızda temel bir hata yapıyorsunuz. Tek kaynak kuran olarak gösteriyorsunuz. Fakat tartışma konusu olan parantez içleri, hadis ve siyer ışığında doldurulmuş. Eğer hadisleri inkar ediyorsanız diyeceğim yok.
Yahudilere indirilen kitaba tevrat deniyor. Musa da yahudilere gönderilen bir peygamber olduğuna göre tevrat musaya indirilmiş oluyor. Açık bir şekilde tevratı musaya indirdik şeklinde denilmiyor ama ayetlerin bütunünden bu anlaşılıyor zaten
Şura 52:: İşte böylece sana da emrimizden bir rûh vahyettik. Daha önce Sen, kitap nedir, iman nedir bilmezdin. Fakat biz onu, kullarımızdan dilediğimizi kendisiyle kılavuzladığımız bir nur yaptık. Hiç kuşkusuz, sen, dosdoğru bir yola kılavuzluk etmektesin. (daha önce sen Kitap nedir İman denir bilmezdin ifadesi Ümmi kelimesini açıklıyor )
Gürkan bey Türkçede dahi sesteş kelimeler vardır. Şimdi bir kelimenin birbirinden bağımsız birçok anlamı var diye biz bunların hepsini tek anlamda toplarsak nasıl olur sizce? Bir de böyle mi düşünsek
İsteyince insan her şeyle bir bağlam kurabilir de. Aynı durum sâlâ kelimesinde de mevcut. "Yükünç" olarak adlandırmıştı Gürkan bey öyle hatırlıyorum. Yine de sesteş kelimeleri de göz ardı etmemek gerek.
verabbüke a`lemü bimen fi-ssemâvâti vel'ard. velekad feddalnâ ba`da-nnebiyyîne `alâ ba`div veâteynâ dâvûde zebûrâ. (İsrâ 17:55, Tecvidli Okunuş) Rabbin, göklerde ve yerde olan herkesi en iyi bilendir. Gerçekten biz, peygamberlerin kimini kiminden üstün kıldık; Davud´a da Zebur´u verdik. (İsrâ 17:55, Diyanet Vakfı) vekaffeynâ `alâ âsârihim bi`îse-bni meryeme müsaddikal limâ beyne yedeyhi mine-ttevrât. veâteynâhü-l'incîle fîhi hüdev venûruv vemüsaddikal limâ beyne yedeyhi mine-ttevrâti vehüdev vemev`izatel lilmüttekîn. (Mâide 5:46, Tecvidli Okunuş) Kendinden önce gelen Tevrat´ı doğrulayıcı olarak peygamberlerin izleri üzerine, Meryem oğlu İsa´yı arkalarından gönderdik. Ve ona, içinde doğruya rehberlik ve nûr bulunmak, önündeki Tevrat´ı tasdik etmek, sakınanlara bir hidayet ve öğüt olmak üzere İncil´i verdik. (Mâide 5:46, Diyanet Vakfı) Saçmalamadan evvel biraz okuyup inceleyin kardeşim. Tüm tarihi kaynaklarda da geçtiği gibi Musa ya atıf edilen kitap Tevrattır, bunuda kuran destekler. İncilden önce geldiğini, bunuda kitap olarak tasfir ederek birçok ayette Tevrat adında bir kitap olduğundan bahseder. Siz istiyorsunuz ki illa tek bir ayette Musaya tevratı isaya incili verdik yazsın. Ama işinize gelmedimi de kalkıp kuranın bütününü okumak lazım diyorsunuz. Az sahtekar değilsiniz hani. İşiniz gücünüz düzenbazlık. Kıvırmayın aslanlar Kıvırmayın. Şu iman ediyorum dediğiniz saçma kitabı olduğu gibi okuyun. Allahınızın yanlışlarını düzeltmek sizemi kaldı. Madem bu kadar dürüstsün hadi gel seninle kurandaki bütün İsa, Musa, davut, kitab, Tevrat, İncil, Zebur, kuran, Muhammed, resül, nebi ifadelerinin geçtiği ayetleri nüzula göre tek tek çıkarıp ardı ardına okuyalım ha varmısın delikanlı? Maçan yermi bunu yapmaya? Yok yemez bence, çünkü bunu yaparsan sahtekarlığın ortaya çıkar dimi. 😁 Komiksiniz komik.
Gürkan bey selamlar çalışmalarınızı takdir ediyorum. Tarih boyunca aktarılan bilgiler her birinin elinden geçtikçe birşeyler eklenerek değişiyor ve bize aklımızla iyi analiz ederek mantıklı olanı bulmak kalıyor. Bu Kur'an da bile böyle. Dediğiniz gibi güçlü iddialar güçlü kanıtlar gerektirir bunu sizde videonuzun sonunda söylüyorsunuz zaten, bu bilinçte olan bir insansınız. Benim size sorum tanrı gibi büyük bir iddiada bulunan dinler bizlere ne gibi büyük kanıtlar sunuyor ki( bence kitaplarının olması yada peygamberlerinin olması kanıt değildir) biz inanmak durumunda kalıyoruz. Bana bu kanıtlardan bahseder misiniz? Eğer bende ikna olursam daha mantıklı hareket edebilirim. Ama dediğim gibi lütfen kanıt olmayan şeyleri kanıtmış gibi söylemeyin. Çünkü bir kitabın olması tanrının varlığının kanıtı değildir. Çünkü o kitap o dönemin insanlarının düşüncelerinin ve varlığının kanıtıdır.
Psikolojik bariyerler söyleminiz gerçekten çok haklı ve unutmayın ki o bariyerler inanmayanlar için değil sadece, inananlar içinde geçerli yani sizin de bariyerlerinizin olduğunu unutmayın. Bı söz var. Derki "inanmanın değil, bilmenin erdem olduğu öğretilmedikçe, toplumsal patolojiler(hastalıklar) sağaltılamaz(tedavi edilemez). Ben tanrıya inanmak değil tanrıyı bilmek istiyorum. İşte o zaman erdemli olabilirim. Anlatabilmişimdir umarım
gürkan engin göğüs tomurcuklanmış derken, etraben kelimesinin kökleri dilimizde görülüyor, taraba, etrap olarak. dinlenilecek yer anlamında. belki sözlüklerde yoktur ama, bunuda inceleyebilirsiniz.