Tarihselci Kuran Görüşü tarafından yapılan 2 eleştiri 

Biraz tıbbi katkı olsun isterim... Kızların adet görmesi ortalama 11-13 yaşları arasında olur. Bu sürenin gecikmesi mümkündür. 16 yaşına kadar beklenir. 16 yaşında halen adet görülmediyse buna tıbbi olarak primer amenore (adet görmeme) denilir. Bu durumu yaratan bir çok hastalık mevcuttur. Erken menopoz, hormonların çalışmaması (hipogonadotropik hipogonadizm), yumurtalıkların olmaması (gonadal agenesis), rahmin olmaması (mülleriyen agenezis) süt hormonunun fazla salınması (hiperprolaktinemi), polikistik over sendromu, testiküler feminizasyon vb.. gibi bir çok hastalıkta adet ya hiç olmaz ya da gecikir. Videoyu izlerken ayetin kesinlikle bu kadınları kastettiğini düşündüm. Düşünün lütfen yeterince olgunluğa erişmesine rağmen adet göremeyen bu kadınların evlenme hakkı yok mudur? Peki boşanınca iddet süresi ne olacak? Bu ayetin varlığı bu gibi durumlar için çözümdür. Belli yaşa kadar cinsel ilişki mümkün de değildir. Dış ve iç genital organlarda hayati tehlike yaratacak kadar ciddi yaralanmalara neden olabilir (örneğini görmüş biri olarak söylüyorum). Erken yaştaki gebelikler de oldukça risklidir ve bu tip gebeler yüksek riskli hasta grubunda değerlendirilir.

Turan Dursun Kurana değil geleneğe baktığı için ateist oldu. Tarihselciler ise geleneğe bakınca aynı sıkıntıyı görüyorlar. Ancak Turan dursun gibi ateist olmak yerine tarihselcilik gibi temeli olmayan bir iddiaya sarılıyorlar. Geleneğin iddialarını din kabul edince vicdanları baskı yapıyor. Allah bunu demiş olamaz demek yerine geçmişte demiş ancak şimdi demiyor diyorlar. Peki hangi ayetin tarihselci bakışa girdiğinin ölçüsü kim? Mustafa Öztürk öldüğünde bize hangi ayetlerin tarihte kaldığını kim anlatacak? Mesela 100 yıl sonra hangi ayet tarihte kalacak?

Abi böyle devam, bu sunuş şekli de çok hoş, ayrıca detaylar da, feci kaliteli kaynak oluşturuyorsun, Allah doğru yolda kılsın cümlemizi...

Faydalı olmakta lafmı! harika bir video aklınıza benliğinize sağlık. özellikle çocuk istismarının çok olduğu günümüzde böyle çalışmalara ihtiyacımız var.

Valla anlattiklarinizdan tatmin oldum 👏60 yaşındaki bir erkeğin 6 yaşındaki bir kız çocuğuyla cinsel ilişkiye girmesi kurani İslami olamaz

Çok net ve yerinde açıklamalar. Allah razı olsun kardeşim.inşaAllah....

Teşekkür Ederim Gürkan Engin Bey! Ağzınıza,beyninize ve yüreğinize sağlık.. Gerçekten çok güzel bir konuyu ele aldınız ve bir yanlışın önlenmesine katkıda bulundunuz! Ayet o kadar açık ve net ki atalar ve atalar dinine uyanlar bunun ne diye tersini yapar anlaşılır değil.. Onlarında akrabaları,kızları ve kız kardeşleri olmasına rağmen nasıl da nefislerine uygun sürdüregelmişler uyduruk görüş ve yaşantılarını!

Harika! Umarim bu cabalarinizdan dolayi Allahin sevgisini ve dogru yola yönlendirmesini hak edenerler olurusunuz Insallah. Baris ve sevgilerle Yasir

Ağzına sağlık, çok yararlı olmuş abicim.

aynen hocam ayet inerkende yaşayan 4 halife ve 4 halife zamaninda yasiyan sahabeler bile yanlis anlamis 1400 sene sonra gurkan engin diye bi dahi cikmis dogruyu ogretiyor ummeti muhammede. mutafa öztürk videonun basligini guzel koymus KIVIRMAYIN

03:00 Hocam Mustafa Öztürk ayeti anlamış da siz Mustafa Öztürk'ün ne dediğini anlamamışsınız. O da sizin dediğiniz gibi diyor aslında. Yani bize evrenselcilere ithafen "bu ayet ile hareket etmeleri gerekirken böyle yapmıyorlar" diyor. Evet böyle yapmıyor, güncel olanı tercih ediyorlar. Zaten bugün kullandığımız güncel şekil neyse o şekilde yapmamız gerekir. O dönemde de güncel olan neyse o yapılıyordu. Bu bakkala hurma almaya gitmek gibi değil, tarlacıdan 10 ton hurma alırsan ne olacak? O zaman nakit değil vadeli ödeme yaparsın yahut ödemeyi ertelersin. Bu durumda tarafların birbirine karşı bir sözleşmeleri olmalı, bu sözleşmenin de dayanağı olacak bir kişi/kurum olmalıdır. Bugün bunlar oldukça gelişmiş durumda. Kur'an hayır gelişmeyin, ben ne diyorsam onu yapın demiyor herhalde. Buradaki incelik neyse peygamber a.s. zaten bizim yaptığımız gibi yapıyordu. İnsanlara bu gibi ayetlerin inceliklerini anlatıyordu. Kimisi burada ne yazıyorsa öyledir der, birisi ise oradaki mesajı alır, ona göre hareket eder.

ALLAH C.C. razı olsun...

Bu güzel anlatım için teşekkürler. Öztürk'ün bahsedilen konulardaki hatalarını bilmeme rağmen yine de önemli şeyler öğrendiğim ve geleneğin açıklamaları karşısında bir kez daha hayrete düştüğüm bir video oldu. Umarım bu konuda Öztürk gibi düşünen arkadaşlar bu videoya denk gelirler.

Allah razı olsun.

Allah razi olsun

Mükemmel bir video... Teşekkürler !!!

Allah senden razı olsun.

Allah razı olsun hocam

Emeğine sağlık videoların devamını temenni ediyorum.

Videonun bu kadarını kesip al. Mustafa Öztürk yanılıyor de. Sen kapat biz seni ararız. Selam !!!!

maşallah güzel bir çalışma Allah ilmimizi arttırsın..

Dr.Fatih Orum'a bende teşekkür ederim ve makalenin Yorumlar kısmının sıfır olmasına yazık binler kere yazık diyorum!

Ya engin bey Allah adet gormemis kadın derken ÇOCUK demeyi bilmiyormuydu veya unuttumu yani ?

Gürkan bey selamlar Kafama takılan bir soru var, cevaplayabilirseniz cok sevinirim.. soru şu : Şeytanın isyan ettiği ve Allahtan kıyamete kadar süre isteyip, insanları saptıracağı ele alındığında; eğer şeytan isyan etmeyip secde etseydi, yine de imtihana tabî tutulacak mıydık ? Eğer tutulmayacak olsaydık, Allah'ın insanları hangi amaçla yaratacağını düşünmek gerekirdi ? Yani demek istediğim; insanların bu imtihan hikayesi, şeytanın isyan edip süre istemesiyle başlamış oldu ve Allah insanı yaratmaya karar verdiğinde, yani şeytan henüz isyan etmeden önce, "imtihan etme" kavramının dışında farklı bir amacı olması gerekmez miydi ?

Gürkan Bey, bu konuda en can alıcı sorunun şu olduğunu düşünüyorum: Bir kere, lafzın belirli bir açıdan tarihsel olduğu herkes tarafından kabul edilmesi gereken bir şeydir. Bu ayetler yüzyıllardır böyle anlaşıldı(Videodan bahsediyorum) - bu konuda hemfikiriz. Biliyoruz ki bu ayetler belirli bir bağlamda, zamanda ve zeminde indi. Ayetlerin indiği andan bir amacı vardı. Zaten direkt Hz. Muhammed'in hayatıyla bağlantılı bir şekilde indi. Direkt pratiğe hitap eden ayetlerin yanlış anlaşıldığı gibi bir durumu kabul edersek, Hz. Muhammed'in ve çevresinin bu ayetleri yanlış anladığını kabul etmiş oluruz. Hadi bilimsel diye nitelendirebileceğimiz(Güneş'in hareket ettiğiyle ilgili ayet mesela) ayetlerin verdiği temel mesaj anlaşılsa da(Her şeyin yaratıcısı Allah'tır ve O her şeyi bir plana göre, bir hesaba göre yaratmıştır.) bilimsel/entelektüel anlamda bunlar anlaşılmadı diyelim - bunu kabul etmemizde bir problem olmaz. Fakat direkt pratikte bir işe yarayacak olan ayetlerin yanlış anlaşıldığını kabul etmek, Kur'an-ı Kerim'in boşa indiğini kabul etmekle eş değerdir. Çok açıktır ki ayetlerin hitap tarzı ve içerikleri o dönemin dilini, algılarını barındırıyor(Dil dediğimiz şey dinamiktir zaten, algılama biçimiyle vs. hep değişiklik gösterir). Taberi gibi insanların veya diğer ilk dönem tefsircilerinin bilerek dini değiştirdiğini düşünmek(Bunların hepsinin böyle yaptığını düşünmek) kendini haklı çıkarmaya çalışmaktan başka bir şey değildir. Bunlar direkt o kültür içinde yetişmiş ve Kur'an-ı Kerim ile yatıp kalkmış insanlar. Tabii ki bu durum her söylediklerini doğru yapmaz. Ama bugünün ahlâki kurallarına uymadığını düşündüğümüz her durumda onların yanılmış ve bugün - ayetlerin nüzulünden bin küsür sene sonra yaşamış olan; aslen bir bağlamda inen kitabı kuru kuruya okuyan sizlerin tamamen doğru anladığını savunmak akli açıdan savunulmayacak bir şey gibi duruyor. Kısacası: Madem bu ayetler sizin anladığınız şekilde, ve gelenek tamamen yanılıyor; bu ayetler indiği dönemde ne işe yaradı o zaman? İndiği bağlamlarını, ne zaman indiklerini vs. ancak rivayetlerle biliyoruz. Eğer ki rivayetlere güvenemeyeceksek bu kitabı sadece diğer ayetlere bakarak, dilbilgisi kurallarına bakarak anlayamayız ki. Bunu siz de çok iyi biliyorsunuz, rivayetlerden gelen çoğu şeyi boşverirsek o kadar fazla karışıklık çıkar ki. Ayetlerin okunmalarında farklılıklar çok rahatlıkla ortaya çıkabilir ve neye göre seçeceğimize dair net bir kanıt bulamayız. Biri der ki "Bu ayet şu bağlamda indi, şu ayetle birlikte okuyun bakın." diğeri de bunun tersini söyler ve elimizde düzgün bir elek olmaz - ancak "Ben en doğrusunu söylüyorum." diyen adamlar olur. Neredeyse tarihselciler şöyle diyor: Bu ayetler indiği dönemde pratik olarak bir işe yaradı ve genel olarak da temel dini kurallardan vs. bahsetti. Pratik olarak indirilen ayetler sadece o dönemde bir işe yararken(Hırsızın elini -veya sizin deyiminizle gücünü- kesin) temel konular her zamanı bağlar(Hırsızlık yapmayın). Siz de neredeyse şöyle diyorsunuz: Bu ayetler indiği dönemde belirli bir işe yaradı fakat onu bilmiyoruz. -Bağlamı vs. bir kenara bırakıp- Bu ayetleri okuyarak kendimiz dilbilgisine de dikkat eder, farklı ayetlerle uyumuna bakarak anlamlandıralım. Tarihselcilerde şöyle bir sorun doğuyor gibi: Rivayetleri elememiz için iyi bir elek yok elimizde. Çok masalsı anlatılar vs. de var içlerinde. Ama şöyle de bir şey var: Belki de ayetler o dönemde pratik olarak bir işe yarasın diye o insanların öyle anlaması için indirildi. Sizde de şöyle bir sorun doğuyor: Geleneğe bir tarafa atarsak anlamlandırma konusunda sıkıntıya düşüyoruz ve ayetlerin indiği dönem ne işe yaradığı konusunda bir sıkıntı doğuyor. Belki güzelce anlatamadım ama yazıya bütün olarak bakarsanız temel olarak neler söylediğimi anlayacaksınızdır. Videolarınızı ilgiyle takip ediyorum, teşekkür ederiz içerikleriniz için. Bu konuda sizden bir cevap da bekliyor olacağım.

Eyvallah kardeşim

helal size! çok güzel açıkladınız

teşekkürler Gürkan bey...

Helal olsun👏😍

Sayın hocam, Allah sizden razı olsun.. Evlilik yaşı meselesi uzun süredir aklımı kurcalıyordu.. Peygamberimize iftira atanlar cahillikten beslenmeye devam ediyorlar.. Allah doğruyu savunan Yaşar Nuri hocamıza rahmet, Edip Yüksel ve sizin gibi hocalarımıza da sağlık, bilgi ve güç ihsan etsin.. Selametle..

Vurdu gol oldu. Yine Gürkan yine bir gol!!!

Çok güzel olmuş

Yahu aklı yerinde olmayan bir kişi için bile olsa bugün gene o ayeti uyguluyormuyuz? taksi örneğini günümüzde mesafeler çok fazla diye verdi o gün deveyemi binecektik çıkışı ne saçma bir çıkıştır..

Allahın rahmeti üzerinize olsun. Sonsuz Selamlar

Gürkan abi selam. Kur'andaki miras ayetlerinde matematiksel hata olduğunu söyleyen ateistler var. Bu konudaki fikrin nedir? Bu konuyla da ilgili bir video hazırlayabilir misin..?

Peygamber ayşe ile evlendiğinde her ikisi de kaç yaşındaydı? Ömer de peygamberin torunu ile evlendiğinde her ikisi de kaç yaşındaydı? Bunlarla alakalı sağlam kaynak önerebilir misiniz?

👍👏👏

Kalbinizden öperim. Müthiş

Senin gibi akli selim insanlara cok ihtiyacimiz var Allah yardimcimiz olsun musriklerle mucadelemizde.

Abi mevlid ile ilgili bir video yaparmisiniz.Bir de 7si 40 ı 52si olup olmadığını aciklarmisiniz teşekkür ederim.

Allah ilminizi artırsın yardımcınız olsun inşallah

hocam doğru söylüyorsunuz bir çok konuda size katılıyorum fakat bugün kötü olan birşey eski dönemlerde de kötüdür ve kötüydü dediniz bu bana mantıksız geldi. çok eşlilik günümüzde kötü bir şey fakat arap toplumunda ve eski dönemlerde birçok toplulukta normaldi peygamberin 9 eşi vardı sahabelerin birçok eşi vardı eğer o dönemde de çok eşlilik ahlaki olarak kötü bir şey ise peygamber onları bu kötülükten nehyetmez miydi? eğer kötü olan birşey kültürel farklılıklar ve tarihsel farklılıklar farketmeksizin tarihin her döneminde kötü ise ve kötü kabul ediliyorsa (ki bu mümkün değil) o zaman peygamber çok eşli sahabelere neden birşey demedi neden bu kötülükten nehyetmedi. ve kendisi de aynı şeyi yaptı.O zaman bu soru ortaya çıkıyor. Bu yüzden bu konulara tarihsel açıdan ve eski dönemlerdeki kültürel farklılıklar açısından bakmak daha uygundur diye düşünüyorum. bir yeri düzeltirken diğer yeri bozmak gibi oluyor yoksa.

Hz. Fatime evlense de, cocuklari olsa da o adet gormemisdi. O cocuk deyildi ki, şehid olunanda 28 yaşi vardı.

İslam dünyasındaki en feminist kadınlardan biri olan Ayşe'ye böyle bir itham da ne tesadüf değil mi

Hela olsun size emeğinize sağlık

Ben miras Nisa 11 ve Nisa 12 ayetleri araştırırken "lem yahıdn(yahıdne)"" kelimesindeki aynı sorun ile karşılaştım, onun için lem kelimesi üzerine yaptığım incelemede lem kelimesi başına geldiği kelime şimdiki zamanda olsa da kelimenin anlamını geçmişte olumsuz yapar, kelimenin anlamını geçmişte olumsuz yapmak ile kalmaz, şimdiki zamanda da gelecek zamanda da olumsuz olmaya devam ettiğini bildirir. Lem kelimesi geçmiş zamanı, şimdiki zamanı ve gelecekteki zamanı aynı anda olumsuzlaştırdığı için cahd-i mutlak olarak adlandırılmıştır. İhlas suresinin 3. ayetinde lem yelid, 3 ayetinde ve velem yuled şeklinde bildirildiğinde; ayetteki kelimeler şimdiki zaman olmasına rağmen kelimenin basına lem geldiği için "doğurmamıştır." anlamı vardır ama ayetin tam anlamı "geçmişten bu zamana kadar doğurmadı, gelecekte de doğurmayacak" şeklindedir. yine 4. ayetin lem yuled kelimesi de mutlak anlamda doğurulmadı, anlamındadır. Talak suresi 4. ayette çoğul kadınlar olarak şimdiki zamanda geçen yehidne kelimesi başına lem geldiğinde; kelimenin ayetteki anlamı " geçmişten şimdiye kadar ve gelecekte de adet görmeyecekler"" şeklindedir. Ben Nisa 11. ayette "lem yekün lehu veledün" kelimesinin tercümesi "eğer çocuğu yoksa" olarak tercüme edilmiştir. Bu tercüme esas alındığında birisi vefat ederse kendisinden önce ölen evladına miras verilmez bu durumda ölen evladın çocuğu varsa dedesinden miras alamaz ama ayet çocuk olmasını lem kelimesi ile mutlak anlama çevirerek miras bırakan kişinin geçmişte, şimdi ve gelecekte çocuğu yoksa anlamında kullanılmıştır. Konuya ilişkin gramer bilgisi aşağıdadır. FİİL-İ MUZÂRİNİN CEZİM YAPILMASIYLA ELDE EDİLEN ZAMANLAR I) CAHD-I MUTLAK (MAZİ FİİLİN KESİN OLUMSUZ HALİ) Muzâri fiilin başına لَمْ takısı getirilip, fiilin son harfinin cezim yapılmasıyla gerçekleşir. Fiilin manasını mâzîde (geçmişte) olumsuz yapar. Bir işin şu ana kadar olmadığını ve bundan sonra da olmayacağını belirtir. Muzârinin başına getirilen bu edatla fiilde üç değişiklik olur: a) Anlamı olumsuz olur. Bu olumsuzluk kalıcıdır ve bozulması beklenmez. b) Sonu meczûm (cezimli) olur. Ama Cemi müennes ( ن ) ları olduğu gibi kalır. يَكْتُبْنَ yazıyorlar لَمْ يَكْتُبْنَ yazmadılar c) Muzâriden yapıldığı halde mâzî manası verir: يَكْتُبُ yazıyor لَمْ يَكْتُبْ yazmadı يَفْتَحُ açıyor لَمْ يَفْتَحْ açmadı يَذْهَبُ gidiyor لَمْ يَذْهَبْ gitmedi Tesniye ve cemilerde cahd-ı mutlak; sona eklenen nunların (ن) kaldırılması ile olur. Düşen nun yerine bir elif getirilir: يَكْتُبُونَ yazıyorlar لَمْ يَكْتُبُوا yazmadılar Müfred müennes muhâtabadaki ( ن ) harfi de kalkar. تَكْتُبِينَ yazıyorsun لَمْ تَكْتُبِي yazmadın Cemi müennes ( ن ) ları olduğu gibi kalır. يَكْتُبْنَ yazıyorlar لَمْ يَكْتُبْنَ yazmadılar ---------------------------------------------------------------------------------- Alıntı :arapcaterceme.blogspot.com/2018/01/muzari-fiilin-cezmedilmesi-cahd-mutlak.html Muzari Fiilin Cezmedilmesi / Cahd-ı Mutlak Muzari Fiilin Cezmedilmesi Cahd-ı Mutlak Önceki derslerde لم edatının muzari fiilin sonunu sukun/cezm yaptığını belrtmiştik. Bu edat muzari fiile geçmiş olumsuz anlam kazandırır. لم يذهب /lem yezheb / gitmedi gibi. Bu edat fiilin meydana gelmediğini ve gelmeyeceğini vurgulamak için kullanılır. Arapçada buna cahd-ı mutlak denilir. لم edatı muzari fiilin sonunu cezmeder, olumsuz geçmiş zaman anlamı verir. Aşağıda buna ilişkin olarak نصر fiilinin çekimi yapılmıştır.

Çok Yararlı oldu. Çalışmalarının başarılı olmasını dilerim.

Beğenmeyen arkadaşlar zan altında kalmamak için neyi beğenmediğini inşallah yorumlarda belirtmişlerdir.

AZƏRBAYCANDAN SELAMLAR OLSUN GÜRKAN ABİYE VE ONUN GİBİ KUTAN TALEBELERİNE

Kur'an'dan bazı ilkeler çıkarılabilir ve ancak ilkelerin evrenselliğinden söz edilebilir. Kur'an'da anlatılan her şeyin evrensel olacağını düşünmek başlı başına anlamsız. Kur'an indiği zamanın insanlarına hitap ediyor sonuçta, elbette onların yaşam biçimlerinden söz edecek. Bakara 282 ile ilgili olarak, "borçlanma durumunda bunun yazılarak kayda geçirilmesinin dinen uygun olacağı" ilkesi geliştirilebilir ve bu ilke tüm zamanlar için geçerli olabilir. Diğer anlatımlar yani kayıt esansında şahitlerin ve katibin bulunması ve bu şahitlerin kimlerden oluşacağı konusu herhangi bir toplumsal durumda ihtiyaç duyulursa uygulanır, duyulmazsa uygulanmaz. Bu kadar basit aslında.

Halk Arasında 7.yaşında yerim yırtılırsa Dikerim.

Hocam ben 15 yaşımda evlendim adet görmüyordum daha eşim 18 yaşında idi, yaşadığım kültür de (köyde)18 yaşını geçen kızlar evde kalmış sayılıyordu. Yani hayat şartlara göre olmaz mı?

22 :40 hocam hangi gramer kuralından bahsediyorsun 7 yy Arap dilinde gramer kuralı gelişmişlik düzeyi ne idi. İhlas suresine göre Allah erkek o zaman. Çünkü huve diye başlıyor. Huve de Arapça erkek zamiri. Böyle mi okumamız lazım.

Allah razı olsun. Fazlasıyla istifade ettik.

Yahu dilin evrimi diye birşey var. O hep referans aldığınız lisanul arab(En eski referans sözlük) bile 14.yy da yazıldı. Hal böyle iken kuran'ı neye, kime göre yorumluyorsunuz?

Böyle birbirinizin arkasından reddiye falan yapacağınıza bir gün canlı yayın yaparsınız sadece 1 konu üzerinde konuşur tartışırsınız. Böyle daha iyi olur. Şimdi o ona reddiye yapıyor o ona reddiye yapıyor. Geçiyor millet kameranın karşışına o ona o ona reddiye gidiyor. Böyle olmaz. Canlı yayın yapın 1 konu hakkında tartışın. Herkes 5 dk konuşşun tartışın.

Selam, abi bana bir soru sordular, Abu Lahab hakkında. Dediler ki, eğer hadis olmazsa nerden bikeceksin Abu Lahabin kim olduğunu diye. Kafam biraz karıştı. Lütfen cevap verin.

Bakara Suresinde, zekere(erkeğe) 2 pay, ünsaya(dişiye, kıza) 1 pay vardır diyor. Ünsa kelimesi kız çocuk mu demektir. Eğer öyleyse bu ayet matematik hatası veriyor. Sanırım 282. Ayetti, eğer kız çocuk kelimesi başka bir arapça kelimeyse, o kelime nedir, söyleyebilir misin? Eğer ünsa kelimesi kız çocuk yerine bazen kadınlara da kullanılıyorsa - velhasıl Talak Suresi 4. ayette kadın (nisa) kelimesi geçmişse yine de - Kur'an ufacık bir taviz mi vermiştir?

Ben de size pek güldüm. 1400 senedir (üstelik arap olanlar da dahil) herkes ayeti çarpıtmış biz doğrusunu bulduk demek büyük bi özgüven(!) gerektiriyor. :) "Allah geleceği bilmez" diyen süleymaniye vakfına da çok gülüyorum. :D Bu kadar sululuktan sorna fikrimi beyan edeyim. İnsanlık bir tekamül sürecinde ve siz bu tekamülü 1400 yıl önce de bitti olarak görüyorsunuz. En basitinden peygamber eşleri ile evlenmeyin ayetinin tarihte kalmış bi hüküm olduğu belli iken neyin tartışmasını yapıyoruz anlamış değilim. Kuru inattan ne zaman vargeçersiniz o da belli değil. :(

Gürkan abi selam. Vadeli alışverişte peşin fiyatının üstüne ekstra olarak vadeli aldığımız için ücret talep ediyorlar. Bunu faiz olarak algılamak ne kadar doğru? Mesela kredi kartı ile alışveriş yapınca vade farkı alıyorlar taksit yapıldığı için.

Faydalı oldu hocam teşekkürler. Her video da telefonunuza dikkat ediyorum bir türlü markasını çözemedim. LG sanırım 😁

sağol gürkan kardeşim

Bismillahirrahmanirrahim. Nasıl da gerçekleri gizliyorlar. Ayni Allah'ın Kuran'da anlattiği gibi. Gercegini bilip de soylemiyorlar. Gurkan Engin Allah senden razı olsun.

Ayetin meal kısmında hatalarda olabileceği ihtimali ile birlikte borç sadece vadeli pazar alışverişlerinde olmaz. Sizden 1000 tl borç isterim al işte vadeli alışveriş. Eğer yerden bulduğumuz bir kağıda borcu yazıp bir ya da iki şahitle birlikte imza altına alınırsa o bir senet haline gelir. Yazmasak adam inkar ederse şahitte yoksa olay farklı yerlere gider. Peki devletler nasıl bir önlem almış . Mahkemelerinde sadece borç senedi olan borçların takibini karar altına almış. Mahkemelerinde sözlü borcu kabul edilen bir yer var mı? Senetli alışverişte alacaklı ve verecekli arasında bir akid var. Bence bu ayet sosyolojik bir durum düzeltmesi yapmakta ve yol göstermektedir. Günümüzde tanıdıklar arasındaki borçlar haricinde ( yani muhtemelen öder mantığıyla veriliş borçlar) senetsiz vadeli para, mal alışverişi yapan var mı? Emrin evrensel olmadığını düşünmekle birlikte tarihin her zamanında dünyanın her yerinde vadeli borçlar zaten kayıt altına alınır. Mustafa Öztürk üslup olarak itici ve kötü örneklerle maalesef hata yapmıştır.

Quran a gore sabat ta tutmak gerekiyormu , birderabbimiz teveata atifta bulunuyor bakin Diye bu Konuyu acarmisiniz........

Maşallah(Allah’ın bağışı), selam üzerine olsun.

Nice

Maşallah abi devam

1400 yıldır, ilk dönemlerde dahil kimse geleneksel yoruma niye itiraz etmemiş,Arab geleneklerinde bu var.

bu adam bir cevaplar veriyorda ben bir bok anlamıyorum..

🤲👋💐

tek soru ve tek cevap lütfen.......soru-bu dinin anlaşılmasını zorlaştıranlar kim yada kimlerdir? ve neden bunu yapmaktadırlar?

Kıvıra kıvıra dansöz oldun gurkan

Bu arada arap toplumunda bu tür evlilikler yapılmışsa ki sayısız evlilik yapılmış anlaşılan , bunun kıvrılacak hiçbir anlamı yok , kardeşim en nihayetinde hz muhammed arap toplumunun içinde yaşamış bir insan o toplumun kültüründe olan bir durum için açıklama yapılmış ayette de . Bunu günümüz toplumları için uygulayamayız dememiz lazım ve günümüzde bu tür çocuk yaşta evliliklerin yapılamayacağını savunur sadece o toplumun kültüründe geleneğinde var deyip kabul ederiz . Yine bazı ayetlerin sadece o toplumun geleneksel yapısına uygun olduğu ortaya çıkar evrenseldir demekle evrensel ya-pa-mı-yor-su-nuz kardeşim ...

Selam. Konuyu hiç anlamamışsınız maalesef. 600 lü yıllarda araplarca uygulanan bır durumdaki iddet süreleri araplara anlatılıyor. Ayette tespit var. Bunu caizlik noktasında anlamayalım. Ayette "Ey inananlar çocuk yaştaki kızlarla evlenebilirsiniz" şeklinde bır hitap yok. Bu şuna benziyor .... "Gürkan'ın youtube videosu hazırlık süresi 3 saattir. 7 yaşındaki Ceydanın video hazırlaması ise 5 saattir, Ceydanın ablasının ev işleri çok olduğu için videoyu 12 saatte hazırlar" cümlesinde "Ey inananlar Ceyda ile birlikte video hazırlayabilirsiniz" olmadığı gibi.

Hoca yüklü borçtan bahsediyo iki kilo hurmadan değil

Güzel açıklamışsınız, teşekkür ederiz, lakin açıklamanız soru işaretlerini tamamen ortadan kaldırmıyor maalesef. Örneğin şu soru insanın aklını kurcalamaya devam ediyor. Diyelim ki ayet sizin açıkladığınız gibi anlaşılsın, yani söz konusu ayette "henüz adet görmeyen kız çocukları değil, herhangi bir hastalık vb. sebepten dolayı adet görmeyen erişkin kadınlar" kastediliyor olsun. Bu ifadeden Kur'an'ın çocukların evlendirilmesine karşı olduğu anlamını çıkarabilir miyiz? Yani eğer Allah (CC) çocukların evlendirilmesine izin vermemişse neden herhangi bir ayette bunu açıkça belirtmemiş? 600 küsur ayetten oluşan Kur'an'ın hiç bir ayetinde çocukların evlendirilmesinin yanlış olduğu, bunun iman edenlere yasaklandığı vb. yazmıyor. O dönemde küçük yaşta evlendirilen kız çocuklarının olduğunu tarih kitapları ve hadis rivayetlerinden öğreniyoruz (hatta ülkemizde bile 13-14 yaşında evlendirilen kız çocuklarının olduğunu biliyoruz). Yani dünya üzerinde çeşitli coğrafyalarda kız çocuklarının erken yaşta evlendirildiğine dair tarihsel veriler varken böyle bir şey peygamberimizin içinde yaşadığı toplumda asla olmamıştır demek pek makul bir yaklaşım olmaz herhalde. O zaman soru şu: Kur'an, kız çocuklarını küçük yaşta evlendirme geleneğine neden karşı çıkmadı? Kur'an, Arapların, putlara tapınma, kan davası gütme, kız çocuklarını diri diri toprağa gömme gibi cahiliye geleneklerine karşı çıktığı gibi aynı şekilde "kız çocuklarını küçük yaşta evlendirme" geleneğine de karşı çıkabilirdi fakat yapmadı, neden? Bu soruya bir cevabınız var mı? Bu soruyu cevaplamak için ya tarihselci teze başvurmak ya da daha başka yorumlar geliştirmek zorunda değil miyiz?

Çocuk yaşta evlilik meselesine dair, 21 yy lın ahlaki değer normlarına göre 7 yy insanı nı değerlendirmek bence sorunlu bir bakış açısı.

Tşk'ler emeye göre. Resmen gözlerim doldu, bu kadar iyrençlik mi olur? Onun için diyer insanlar islamdan kaçiyor. Insan aklı bu kadar mi kör olur ya.

Elhamdülillah kuran harici bir yol tutmamda bu hükmünü yitirmemiş ayetlerle ilgili kafam çok karışıyo gürkan bey mesela Nur 62.Ayet: Mü´minler o kimselerdir ki, Allah´a ve Resulüne iman edenler, onunla birlikte toplu(mu ilgilendiren) bir iş üzerinde iken, ondan izin alıncaya kadar bırakıp gitmeyenlerdir. Gerçekten, senden izin alanlar, işte onlar Allah´a ve Resulüne iman edenlerdir. Böylelikle, senden, kendi bazı işleri için izin istedikleri zaman, onlardan dilediklerine izin ver ve onlar için Allah´tan bağışlanma dile. Şüphesiz Allah, bağışlayandır, esirgeyendir.bu ayetin günümüzde nasıl bi hükmü olabilir

Öztürk'e göre Kuran'da evrensel kaç ayet kalıyor merak ediyorum. Kuran'ın çoğu gidiyor, geriye yarım yamalak bir kitap kalıyor. Allah'tan kork Mustafa Öztürk.

Tarihsel gibi görünen ayetlerde evrensel sonuç çıkarabilir iz

Tarihselci anlayış felsefi düşünce açıdan çok problemli görüş. Tanrı'nin gönderdiği kitap, insanoğlunu daracık bir tarihi olay ve olgulara sığdırmaz. Evrensel görüş bu acıdan insanin kafasındaki felsefi sorulara cevap vermektedir. Ancak metinsel olarak bakıldığında Kur-an-i Kerim içinde tarihsel olay ve olguların olduğu da açıktır. Bunun bir örneği haram aylar konusudur. Bu Hz. Peygamber hariç hiç bir donem uygulanmamıştır. Kaldi ki haram aylar sadece arap toplumunda olan bir olgu, zihar, ilâ da ayni şekilde. Musatafa Öztürk olaylari biraz fazla karikatürize ettiginden tepki aliyor ancak tamamen yanlış diyemezsiniz.

Gürkan abi 20 yaşindaki biriyle 70 yaşindaki birinin evlenmeside kabul edilemez bişey toplum acisindan fakat dinde buna yönelik bi yasak yok neden?

Basit bir soru sor ve konuyu BİTİR !! Ya bu insanlar ile aynı havayı soluduğuma bile inanamanıyorum !! Profesör olmuş ama sorgulama yeteneğini kaybetmiş insanlar. Kafasında bu videodan sonra bile hala bu konu için soru işareti olanlar veya " neden kuranda yanlış anlaşılmaya müsait bir anlam bırakılmış ? neden net bir cevap vermemiş diyen kardeşlerime, yok kelime kökeni nedir? yok eskiler nasıl anlamış? diye uğraşmadan tek bir soru sormasını ve bu soruya verdikleri cevap ile bu konuyu kolayca kapatabileceklerini görmelerini isterim. Soru; Boşanmada İddet süresi nedir? Boşanma sürecinde kadınların, eski eşlerinden hamile kalma ihtimallerinden dolayı, doğacak çocuğun babasının bilinmesi. Cevap: Adet görmeyen küçük kız çocuğu Hamile Kalır mı?? Bu kadar basit...

Peygamberimiz Aişe ile kaç yaşında evlendi. Bence bu cevap herşey açıklayacaktır.

Adamın okumamış olması mümkün mü? Tabii ki hayır. Demek ki amaç baska.

Millete her konuda akıl veren bu insanlar, akıllarını bazan kendilerine saklasalar, aslında çok daha iyi olur. Hiç kimse iki kilo hurma yada zeytin vs için senet imzalatmaz. Fakat, hiç bir satıcı, hiç bir şey imzalatmadan kimseye otomobil satmaz.

Gürkan bey insanların alevi düşmanlığının ve onlar hakkında iftara geleneklerinin ve Allah ın yarattığı bir kul olduklarının unutulup 7 alevi öldürenin cennete gideceği hadiselerini açıklar mısınız ?

Ha bir de tarihselcilere karşı çıkanlara soruyorum.... Hazreti Muhammed'in evlatlığı Zeyd'in karısı ile evlenmesi için ayet inmiş... bunu da bugüne uyarlar mısınız bir zahmet.. Bugün ne işimize yarıyor bir açıklar mısınız beyler . Saçmalamadan olsun lütfen

aklı yerinde olmayana 40 şahitle bile mal vermez kimse

Saygideger hocam, peki gelenek diye isim verdiginiz yolun ergenlikte en üst yaş sınırinin 17 oldugunuda biliyormuydunuz? Ve hatta bu ayetin tefsirinde sadece üst sınır olan 17 degil bunun ötesinde bu yaşı (17´yi) geçmiş, fakat yaş itibariyle büluğa ermiş oldukları halde âdet görmeyenleri kapsadigini biliyormuydunuz? Yani, "henüz ergenlige ermemis" denilmis olsada (öyle farz edelim), 17 ve üst´ü varken neden illaki 9 yada 10 yasindaki kizlar anlasilmasi gerekiyor? """17 ve üstü olanin ergenlige ermemesi olurmu?""" demeyiniz lütfen! 7.nci asirda, cölün ortasinda, mahrumiyet ve fakirligin kol gezdigi bir ortamda bir cok kimse ve özellikle cocuklar büyük bir ölcüde yetersiz beslendigi icin cok gec ergenlige ulasiyordu. Bunu sizde biliyorsunuz. Bu sadece o zaman´a mahsus degil... Eger 2018´de Almanyada 16 milyon, Ingilterede 6 milyon ve gelir seviyesi yüksek olan Belcikada bile yoksul varsa ve yoksulluk sinirinin tehdidinden bahs ediliyorsa, o zaman 7.nci asirda cölün ortasinda neler olmazki? Bu sebeple gecikmeli ergenlige girmek avrupada bile bir sorundur. Bu önemli bilginin iddialarinizi alt üst ettiginin farkinda olacakmisiniz? Simdi belki neden sizin ifadenizle ""geleneksel Islam"" anlayisini temsil eden bazi hocaefendilerin bu meseleyi sizin gibi anlamadigini ve nicin bu mesele hakkinda bir sey konusmadiklarini anlamis oldunuzmu? Selamlarimla ALLAHIN kulu ahmed ibrahim

Cehaletime verin ama adet göremeyenler ibaresi ile hamile olanlar da kastediliyor olamaz mı?

Peygamber eşleriyle evlenmek size haram kılındı ayeti sizce evrensel midir?

Gurkan abi salam.Bu borc olayi hamimizi yaman sixiyor bir-birimize 10-20-tele verende yazilmalidirmi ?,bunu yazmaq insani utandiriyor.Yaxsi basa duse bilmedim videodan

Biri de demiyor ki bu ne biçim ayet!

Günümüz modern hukukunda da boşanan kadınların yeniden evlenebilmeleri için beklemeleri gereken bir süre vardır ve sebebi kadın o sırada hamile ise çocuğun babasının belli olmasıdır ... adet görmeye başlamamış yani henüz yumurtlamayan bir kız çocuğunun hamile olması da mümkün olmadığından bu süreyi beklemesinin Kur'an gibi üst düzey bir akıl tarafından yazıldığına inanılan bir kitapta konu edilmesini beklemek kimin düşüncesi valla şaşırıyorum ...

Selam, zaten sunni, gelenege göre ayhali olmayan bir insan çocuk sayilir, ve coçuklar yine sunni gelenege göre dinden sorumlu degildir,...... nasil oluyarda, bosanma suresinde (talak), çocuklara evlilik konusunda hüküm verilebilinir?

Ben bankacıyım yazılı olmaları çek ve senet yazılı dır işte günümüzde tafsiye ye uyma budur

Size göre o dönemin biliş yapısına sahip o dönemin dilini bilen ve kültürünü yaşayan insanlar yanlış anlamış. Bu bile çok absürt ama yine de kabul edelim. Bu kadar insan yanlış anladıysa (hepsinin de kötü niyetli olduğunu söyleyemeyiz tabiki) kitabı gönderenin burada hiç suçu yok mu? Allah geleceği de biliyor, insanların bu şekilde yanlış anlayacağını da biliyordu ama yine de ayeti çok açık bir şekilde vermedi. Ve bu yanlış anlaşılma yüzünden 1400 senedir küçücük kızlar evlendiriliyor. Bence sizin anlayışınız direk Allah'ın derdini düzgün anlatamadığı anlamına geliyor. Tarihselcilik bu konuda çok daha tutarlı gibi geliyor bana.