Kerem Cankoçak gerçek bir entellektüel ve filozof. Bu kanalda ikinizi birlikte izlemek büyük bir keyif oldu benim için. Yine davetliniz olursa kendisinden bilinç konusunda benim için şu ana kadar en ikna edici olan, Dr.Stuart Hameroff ve Roger Penrose 'un birlikte ortaya koydukları Orch/OR teaorisi hakkındaki görüşlerini dinlemek isterim. Sevgiler.
Kerem beyin Cern ve büyük patlama kitabını okuduktan sonra 50 soruda maddenin evrimi kitabını yeni okumaya başlamışken bu videoya denk gelmek çok hoş oldu :) Ayrıca nedensellik üzerine bir kitap yazmakta olduğunu öğrenmek de günün en güzel haberi. İyi yayınlar Dilozof👍👏
Dilozof ne güzel bir insansın sen. Bazen kanala birini davet ediyorlar, bırakmıyorlar ki adam derdini anlatsın. 3 saatte olsa aralıksız izlerim senin videolarını.
Kerem Hoca ile aynı fakültede, başka bir bölümde eğitim almış biri olarak okul hayatım hakkındaki en büyük üzüntülerimden biri kendisinden hiç ders alamamış olmamdır. Açığı önerdiği kitapları okuyarak kapatmaya çalışıyorum. Modern fiziği çok farklı şekillerde yorumlayan felsefeci ve hatta fizikçiler mevcut. Kendisi bilinç, özgür irade, evrenin anlam(sızlığ)ı, nedensellik, evrende tanrının yer(sizliğ)i gibi konulara geçmişten gelen yüklerden en arınmış, en cesur ve gerçekçi yaklaşımı gösteren bilim insanlarından biri. Bunu lokal olarak değil, global olarak söylüyorum. Fiziğin bize anlattığı ama bizim insani özelliklerimiz sebebiyle algılamakta zorlandığımız ve hatta algılamayı reddettiğimiz gerçekleri kendi algımızın darlığında boğulmadan kucaklamamızı öneriyor. Bunu tabi ki herkes öneriyor ama kim yapabiliyor, çok az kişi. Özellikle bilinç ve özgür irade tartışması ile evrenin başı-sonu-yaratılmış olma ihtimali gibi konularda önerdiği kaynaklarda yaptığım okumalar ve kendisinin bu kaynakları yorumlama biçimi, bildiğimi/anladığımı zannettiğim şeyleri aslında hiç anlamadığımı, yanlış yorumladığını ve dar/yanlış bir çerçeveden baktığımı fark etmemi ve artık benim için bir meditasyon haline gelen evreni anlama okumalarında başka bir algıya ulaşmamı sağladı. Teşekkürler Hocam, iyi ki varsınız.
07:13 Tanrıların kaprisleri lafzı, Britannica'nın Thales maddesinde birebir var..Tek eksik ve çok önemli olan kısım, orada "anthropomorphic gods" diyor..İlginç.
Türkçe içerikler aradında açık ara en iyi içerikler sizden geliyor. gelecekte sizi daha iyi ve etkin konumlarda göreceğimize eminim. daha fazla kişiye ulaşıp bilinç düzeyinin arttırılmasına katkılarınız için teşekkürler.
Çok teşekkür ederiz.....Çok güzel bir sohbetti ve ayrıca hocamızın dediği çok doğru sadece video izlemek yetmez kitaplarda okumak gerekir..............Hayat boyu öğrenme........
Merhabalar ; Az önce Jeolog Celal beyle yap tığınız söyleyişi ilgiyle izledim. Bazı çarpıcı fikirleri sizinle açıkça ortaya konulması oldukça muhteşem. Ayrıca sizi de zaman el verdikçe izliyorum. Çok kıymetli şeyler yapıyorsunuz. Sizi kutlarım. Ben de size bir öneride bulunmak istiyorum... Almanya'nın Berlin kentinde Germanistik Felsefe, sosyoloji ve Psikoloji öğrenimi gördüm ve aynı zamanda bir eğitmenim: Dilerseniz uygun bir zaman içinde zoom veya skyp üzerinden bu alanlarla ilgili sizinle felsefe ve sosyal bilimler alanında bir söyleyişi yapalım...ne dersiniz? şimdiden iyi yarınlar diliyorum Şükrü Alkan
Tebrik ediyorum arkadaşım, kerem bey oldukça şahsına münhasır harika bir insan, CERN de olan çalışmaları ile ilgili de bir video isterim. Bende 5 yıldır roket bilmi işe uğraşmakta ve uçuşlar gerçekleştirmeye gayret ediyorum, kanalına bugün abone oldum, tebrik ederim tekrardan
NOKTA KONMUŞ. Bilim bilmeden felsefe yapılmaz. Yani pratik olmadan teori havada kalır, ezberden konuşmaya eşdeğerdir. Tebrikler Kerem hocam, nokta konmuş yine.
Hiçliği bir varlık olarak tanımlayınca hiçlikten varlık çıkabileceğini düşünmek aslında soruya cevap vermemek oluyor. Bu da zaten fiziğin cevap veremeyeceği konulardan bir tanesi olduğunu kanıtlamış oluyor. Hocamız da zaten bilimin her şeyi açıklayamayacağını kabul ediyor. Fizik ve doğa bilimi gerçekten 'hiç' olan, yani olmayan bir şeyi gözlemleyemez. Gözlemleyemediği bir şey üstüne de yorum yapması fizik ötesi bir yorum olur.
Şu sonsuzluk kavramı benimde uykularımı kaçırıyor Dilara hanım inanır mısınız mantığıma ve düşüncelerime yapmadığım işkence kalmadı ama nafile Eğer bir gün bir ipucu yakalarsanız lütfen bizimle paylaşın Böyle kaliteli ve eğitici programlar yapıp bizleri aydınlattığınız için Çok teşekkür ederim Emeğinize sağlık
Sizin çok değerli bir insan olduğunuzu düşünüyorum yotubdaki tek sevdiğim kanallar arasina girdiniz 1:BARIŞ ÖZCAN 2:EVRİM AĞACI 3:GELECEK BİLİMDE 4:KEREM CANKOÇAK 5:HİKMET ANIL ÖZTEKİN 6:DİLOZOF
Sorularınız çok başarılıydı. Hoca fizik bilmeyen kişilere nasıl anlatacağı konusunda hocayı zorlayan sorulardi. Hocanın felsefe tanımı daha geniş hosumada gitti. Ama nedensellik sorununu Kuantum ve istatistik fiziğine girmeden anlatmaya çalıştı zorlandı. Video için teşekkür
Valla helal olsun. Kerem hocanın takipçisi az. Çoğunluğun onun varlığından haberi yoktur. Çok güzel bir konuk seçimi. Muhabbet nöronları gıdıklar cinsten.
1-Pelin hanım, madem ki şu SONSUZLUK kavramı sizi çok zorluyor, o zaman, izninle, elimden geldiğince SONSUZLUK´un ne olabileceğini irdelemeye çalışayım ^^. 2-Sonsuzluğun olmazsa olmazları nedir? : a-başlangıcı olmama(=başlamama) b-bitimi olmama(=bitmeme).O halde, başlaması ve bitmesi olmayan şey mutlak bir HAREKETSİZLİK´tir(=sabitliktir), dolayısıyle SONSUZLUK, aslında, KESİKSİZLİK´tir(=kesiksiz varoluştur). 3-O halde, başlaması olan birşeyin, muhakkak bir bitişi de olur, dolayısıyle o şey SONSUZ olamaz, yani o şey ancak KESİKLİ BİR VARLIK olabilir. 4-İŞTE, sonsuz ve kesiksiz varlığa TANRI, sonlu ve kesikli varlığa da EVREN denir. O zaman, Tanrı, zorunlu biçimde hem MUTLAK İLK(=sonsuz ilk), hem de MUTLAK SON´dur(=sonsuz sondur). 5-Dolayısıyle, sonlu ve kesikli bir evrenin MUTLAK BİR HİÇLİK´ten çıkması imkansızdır, ama İZAFİ BİR BOŞLUK´tan çıkması mümkündür.HİÇLİK, ne boşluğun, ne de doluluğun olmaması durumudur, ama boşluk, bir boşluk enerjisi olarak, içinde karşıtı doluluğu da taşır, yani boşluk olmadan doluluk, doluluk olmadan da boşluk olamaz. 6-Bu durumda, SONSUZ TANRI´nın yaratma fiili, BOŞLUK VE DOLULUK´u birlikte kapsar, yani önce boşluğu(=boş yüzeyi=boş levhayı) yaratır, üzerine de doluluğu yazar(=boşluğu titreştirir=titreşim enerjisini yaratır).Dolayısıyle, boşluk ve doluluk, MUTLAK BİR HİÇLİK´te değil, fakat Tanrı´nın SANAL HAYALİ´nde yaratılır, zira mutlak hiçlik olsa idi, o mutlak hiçliğin kendisi Tanrı olurdu ve o mutlak hiçlik dönüştürülemez olurdu. 7-Demek ki, SONSUZLUK kavramı sadece MUTLAKLIK ile yani DÖNÜŞTÜRÜLEMEZLİK ile örtüşür.O halde, sürekli hareket ve dönüşüm halindeki bir EVREN´in sonsuz olması imkansızdır.Fizik literatüründe söylenegelen ''EVREN SONLUDUR AMA SINIRSIZDIR'' ibaresindeki SINIRSIZ kavramı, bana göre, sonsuzluk anlamına değil, KESİKLİ SÜREKLİLİK anlamına gelir, zira sonlu bir evrenin, Tanrı gibi, KESİKSİZ olması mümkün değildir. 8-KUANTUM FİZİĞİNE GELİNCE : Hernekadar kuantum fiziği konusunda donanımlı olmasam da, bence, kuantum fiziği, tam da, MÜMKÜN EVREN´i açıklayan şeydir, zira kuantum fiziği BELİRSİZLİK VE OLASILIK İLKESİ´dir.Ve Tanrı zorunlu varlık ise, mümkün/olası evren de, ancak kuantatik olarak olasılıklar ve belirsizlikler alanına ve hesabına dayalı olarak gerçekleşebilir. 9-Yani, bana göre, kuantum fiziği, evrensel varoluşun temelinde OLASILIK YASASI´nın yattığını, dolayısıyle, zorunlu varlık olan Tanrı´nın, mümkün/olası varoluşu(=mümkün alemleri) olasılık yasalarına ve hesabına dayalı biçimde yarattığını belgelemektedir, velhasılı kelam.Sağlıcakla ve dua ile :)
Bir kaç yıl önceydi, bir grup genç insanla İTÜ Fizik Mühendisliği bölümünde Kerem Cankoçak'ın değil ama Savaş Arapoğlu'nun 4. sınıf elektromanyetik teori dersine konuk olmuştuk. Çok ufuk açıcı bir deneyimdi. Demem o ki fizikçileri sevelim.
Nedensellik sanki bir tür "Pareidolia" karmaşanın içinde düzen görme eğilimi. Duvardaki anlamsız şekillerde yüz görmek, bulutları bir cisme benzetmek. İnsandaki nedensellik duygu yada düşüncesi buna benziyor.
hiçlik bilimsel izdüşümü olmayan bir kavram olsa dahi varlık kavramının anlaşılmasında kullanılmış olması doğal geliyor bana. benzer şekilde nokta da yok. fiziksel karşılığı olmayan kavramlar üretebiliyor olmamız, beni en çok söz gelimi kuşlar gibi bilişsel kabiliyetleri gelişkin canlıların da benzer yaklaşımlar geliştirmiş olması (umwelt deyimi yalnızca duyuları mı içerir, yoksa zihin dünyamız insan umweltine dahil midir?) ihtimaliyle çok heyecanlandırıyor. söz gelimi konum bulma kabiliyeti çok gelişmiş kuş türlerinin dilinden anlıyor olmak kim bilir nasıl bir açılım sağlardı.
Öncelikle merhaba. Severek videolarınızı izliyorum ve videolarınızın devamını diliyorum. Maalesef son günlerde tekrar tekrar yaşadığımız şiddet olayları beni ülkemizin, dünyanın ve insanlığın dayanılmaz ve tiksindirici bir hale geldiği düşüncesine itiyor. hemen hemen her gün aldığımız şiddet haberlerine artık anlam veremediğimi ve dayanamadığımı fark ettim. İnsanların bu kadar kötü ve aşağılık eylemlerde bulunmalarının sebebi ne olabilir? diye düşünmeden duramıyorum. Dünyayı nasıl daha iyi bir yer haline getirebiliriz? yada böyle bir şey mümkün mü? Neden kötülük bu kadar fazla yaygın? en önemlisi ben, bizler bu kötülüğü önlemek için neler yapabiliriz? gibi sorular her gün aklımda dönüp dolaşıyor. Aslında tam olarak duygu ve düşüncelerimi anlatamıyorum bile. İşin en kötü yanı aklımda tüm bu sorular dönüp dolaşırken çevremde bu konular hakkında konuşabileceğim kimselerin olmaması. Çünkü maalesef insanlar artık alışmış durumda ve gün geçtikçe daha da duyarsızlaşıyor. yada bilmiyorum ben öyle hissediyor da olabilirim. bu konular hakkında bir video hazırlayabilir misiniz? Teşekkür ederim her şey için. Son olarak felsefe ile alakam olmamasına rağmen içimde felsefeye olan açlığı ve merakı sizin ile buldum bunun içinde tekrardan teşekkür ederim.
Selam,üzüntüsünü derinden hissettiğiniz bu olaylarin sebebi ve çözümü ile ilgili video hazırlamasını istediğiniz zihniyette sizin gibi düşünüyor olsa gerek,zira hiç bir çözümleri yok,çünkü toplumda sesleri fazla yukselmeyen,seks koleleri hnmfndler,toplumda felaketlere yolaçan icki kumar gibi rezillikleri legal gören bir zihniyet topluma bir çözüm sunamaz,bosbogazliktan başka........
Sizin yazdıklarınıza,sizin düşüncelerinize benzer ideolojiler yaşadığımız dünyada yüzyıllardır var.Bu soruları soran insanlar yüzyıllardır bu dünyada yaşıyorlar. O yüzden kendinizi yalnız hissetmeyin. Dünyanın iyi bir yer olmadığını,boş bir yer olduğunu,oyun ve eğlenceden ibaret geçici bir yer olduğunu söylenler olduğu gibi; "şiddet eğilimi olan insanlara ben ne yapabilirim?" sorusunu kendine sorup "en azından şimdilik bildiğim kadarını hayatıma geçirsem daha sonra bilmediklerimi öğrenmeye başlarım"diyenler, giderek duyarsızlaşan insanları "kimse yoksa ben varım!" deyip;önce kendisini,sonra ailesini,sonra yakın çevresini duyarlı bir hale getirmeye çalışanlar, daha buna benzer binlerce düşünce ve hareket metodları.. Hülasa "herkes kendi kapısının önünü süpürse sokak tertemiz olur"u kendi ideolojisi bilip hareket eden insanlar da ilk insandan bugüne hayattalar ve bu insanlara "müslüman"deniyor. Bence, sizin dert ettiğiniz şeyler,müslümanların dert ettiği şeylerle aynı. Onlar da aynı sorunun çözümü için çaba sarfediyorlar. İslamı iyi araştırın derim .
İnsanlar kendi iradeleri ile mi kötülük yapıyorlar yoksa Tanrı mi insanların kötülük yapmasını istiyor. Peki Tanrı insanların hepsinin iyilik yapmasını sağlayamaz mi? Peki bu sağlandığı durumda insanın aklının, iradesinin bir önemi kalır mı?Peki öyleyse insanın koyundan bir farkı kalır mı? Kötülüğü önlemek için kendi kabuğumuzu yırtmalı, faaliyete geçmeliyiz. En azından sözde ideolojik olup da uygulamada hiç olan grupları değil de, kendi çapında da olsa iyilik yapmaya çalışan insanları bulmalıyız. Çevrende böyle insan mi yok. O halde sen O ol. İnsanlar anlamaz, dalga geçer, bosver konuşmayı dersen , sen de onlardan biri olursun. Kalk ve harekete geç. Unutma yanmayan bütün mumları yakan, tek yanan mumdur. Ve O, sen olabilirsin. Faturayı Tanrıya ya da başkasına kesmek, çözümü başkalarından beklemek kolay. Yani herkesin yaptığı gibi. Peki sen herkes misin, yoksa...
@@denemedeneme2138 deneme , mrhb,öğütlerin kayda değer,fakat iyilik kotuluk kavrami insan aklina gore bazen iyilik, kotuluk,bazende kotuluk iyulik olabiliyor,hatta bu çelişki dunyayi kasip kavuruyor, kan ve gözyaşı...........onun icin hak hukuk noktasinda insanlarin ortak düşünceye gelmeleri lazım,fakat cikarlar ve şeytan ve yandaslari bunu engellemeye calisiyorlar
Kerem hoca bir yandan hiçlik yok derken diğer yandan evrenin hiçlikten olduğunu söylüyor. Ayrıca bir nötronun neden 15 dakika sonra bozunacağınında nedeninin olmadığın kuantum dünyasından dolayı bilinemeyeceğini söylüyor. Diğer taraftan mikro dünyada nedensellik yok iken makro dünyada nasıl oluyorda nedensellik oluyor sorusunun cevabını da vermedi. Acaba farklı düşünen bir fizik ya da felsefecinin sorduğunuz bu güzel sorulara vereceği cevabı öğreneceğimiz bir program daha yapabilir misiniz?
Dila hanımdan süper bir yatılı kız lisesi müdiresi olur.. Soluk aldırmaz kızlara. Bilgi, bilgi, bilgi... Bilmek de herdaim mutluluk getirmiyor be kardeşim..
357* Şimdi dar yoldan bir düzlüğe çıkmadasınız. Gördüğünüz ancak bir ucudur gerçeğin... Uyup beklerseniz, düzlüğe vardığınızda görüleceklerin çoğunu bileceksiniz. İşte o zaman gerçekten yuvarlağı tam görecek, üstünde olanların farkına varacak, yedi renkten yedi ayrı gelip, yedi ayrı gidenin esasını bilecek, onunla her şeyi yapacaksınız. Ve biliniz ki, hani bahsini ettiğiniz bir gerçek, bir esas, yalnız yedi rengin toplandığı yerdedir.@
Algılayabildiğimiz gerçekliğin kesinliğini bir ön-kabul olarak değil de, default ve sorgulanamaz zeminde tutmak gibi bir eğilimimiz var. Bu hepimizde belirli oranlarda olabiliyor, farklı noktalarda. Özellikle bilimsel düşüncenin filogenetiğini açıklarken bunu çok yapıyoruz, ve belki de birçok noktada yapmak zorunda kalıyoruz. Dil bariyeri ve zaman kısıtının yeri bunda büyük muhtemelen. Ve bir de bazı cevabı olmayan sorular...
Değerli Kerem Cankoçak'ı uzun süredir takip ediyorum ve kendisini her dinleyişten sonra zihnimde yeni pencereler açtığını farkettim.Kendisi Kuantum Felsefesinin kurulmasının gerektiğini uzun zamandır dillendiriyor.Belki sevgili @Dilozof ' umuz bu konuya da el atar..
@@neverminddude felsefe olmadan bilim yol alamıyor.Bunun tipik örneğidir Kuantum Fiziği..Yani felsefe yeni hayal,düşün dünyaları yaratarak,konu üzerine daha çok kafa yorarak kuantum fiziğinin ilerleyebilmesini sağlayacaktır..Bu bilim dalında deney yaparak ilerlemek gün geçtikçe zorlaşmaktadır.Konunun Tanrıyla da ilgisi yoktur :)
Hem sizin hem de Kerem Cankoçak hocamızın bilgi birikimi ile çok faydalı ve mükemmel bir video ortaya çıkmış. Umarım bu video gibi konukların olduğu videolar daha sık gelir ve hem bizler hem de sizler daha çok bilgi ediniriz.
Gül'ün muhteşem güzelliği Gülden dolayı değildir. Gül bilmez kendini diğerlerinden farkını ve estetiğini Sırrı vereyim olan değil asıl sır bakandadır görünene kavram getiren. Bakan güzel ise yanı herşeye nefes veren bizleriz. Görünene nefes veren görenin varlığının buluşmasıdır. Yoksa ikisinin birbirinden bi haber olması ikisinin varlığına gölge düşürmez ama vizyone edilmesi gerekende herşey nefeslenmesi gerekir ve nefes veren o kadar muhim ki ❣️❣️
Kerem Bey diyorki; "bunların ortaya çıkması için Tanrı'ya ihtiyaç yok. Hiçlikten ortaya çıkabilir"... Tam tersi de söylenip "Evet hiçlikten bunlar ortaya çıkar ve bunları Tanrı ortaya çıkartmıştır" da denilebilir.
teoloji tanrı olmaksızın bir ilk neden mümkün değildir, tezine sahip. tanrı 'var olabilir' demez söz gelimi İslam. Kerem bey benim de anlamadığım bir şekilde mümkündür diyor.
@@tuberklz Aslında tam aksine İslam (kurumsal olandan bahsetmiyorum, Kur'an'da ki, peygamberlerin örnekliğindeki ve hepimizin içinde fıtrat olarak var olan İslam) "Tanrı var olabilir"i de, "Tanrı olabilir mi"yi de düşünmemizi, sorgulamamızı ve bu sorgulamalar sonucunda inanmamızı ister. Bunun için örneklemeler verir Kur'an'da...meselâ meleklere sorgulatır: "Biz seni takdis edip dururken, orada (yeryüzünde) kan dökecek, bozgunculuk yapacak birini halife olarak atayacaksın" sorguladı bir bakıma " neden kötülük var, kötülüğe neden imkan ve fâil var" sorgulamasıdır. Yani "bunu mutlaka siz de sorun, sorgulayın" demek istiyor Allah. Şöyle de anlayabiliriz "bunlar mutlaka herkes tarafından sorgulanması gereken şeylerdir. Yani "Tanrı var mıdır?" sorusu da İslam'ın sorulmasını istediği sorulardandır.
@@birkucukprens İslam a göre imanın birinci şartı, Allah'a iman etmektir. Bu konuda bir esneklik içermez. En azından ben bu şekilde biliyorum. Yaklaşımınızı anlıyorum. Üzerinde düşüneceğim. Teşekkür ederim.
@@tuberklz Evet Allah'a iman dinin en önde gelen şartı. O da ancak sorgulamayla ulaşıldığında kıymetlidir. Diğer türlü bir taklitden başka birşey değildir. Klasik ulemâ bile bunu muteber saymaz. Selam ve sevgilerimle
Kromozomlar evrimlesmez, kromozomlara bagli genler evrimlesir... Tek sayili kromozomlarin cift sayilii kromozomlar dan farkli olusum frekanslari bugun bile cevap gerektiren bir soru..
Çok güzel bir konu, konuştuğunuz için teşekkür ederim. Kerem Beye yayınladığı kitaplar ve programlar için de minnettarım. Fakat sohbetinizle alakalı eleştirilerim var. Yazıyla ifade ettiğim için eleştirilerimi çok yüzeysel ve çok temellendirmeden bırakacağım, lütfen okurken bunu göz önünde bulundurunuz. Öncelikle, programda sorularla cevaplar arasında bir uyumsuzluk olduğunu düşünüyorum. Dilara hanımın - gerekirse tekrar tekrar sorarak ve konuğunu sıkıştırarak- yanıtların üzerine gitmesini isterdim. Bir diğer eleştirim, Kerem Beyin felsefeye yaklaşımının çok eksik ve - tabirimi mazur görün- biraz sığ olduğunu düşünüyorum. Mesela, "modern bilimden haberdar olmazsanız, sadece felsefe tarihi okursunuz. Felsefe yapamazsınız yani. Felsefe için bilim şart!" şeklinde bir ifade kullandı. Bu durumda, söz gelimi, Deleuze'ün, Lacan'ın, Guattari'nin vs felsefe yapmadığını mi düşünüyor (Elbette bu kişiler de döneminin biliminden belirli bir miktarda haberdardı, fakat döneminin bilimine tek bir gönderme içermeyen, Kerem Bey gibi ifade edecek olursak "felsefe tarihi yapan" pek çok eser kaleme aldılar.)? Üzülerek belirtmeliyim ki, gerek eleştirilerinde, gerekse de açıklamalarında söyledikleri kavramsal değil, slogan düzeyindeydi. Özetle, çok derin bir tartışma yapılacak bir konu hakkında, çok yüzeysel ve - daha da önemlisi- eksiklerle dolu bir sohbet gerçekleştiğini düşünüyorum. Eleştirim yapıcı bir cümleyle kapatayım Hem Dilara Hanımın, hem de Kerem Beyin bu sohbetten çok daha iyi iyisini yapabileceğini bildiğim için ve bu programın onlara "yakışmadığını" düşündüğüm için bu eleştiriyi kaleme aldım.
Evrenimizin olmadığı durumda hiçlikten bahsediyor. Hiçlikten evrenimizin oluşması evrenizin içinde hiçlik olduğu anlamına gelmediği için çelişmediğini düşünüyorum
27:20 - 3 cisim probleminde (kaotik sistemlerde) nedensellik ve öngörülemezlik kavramlarını ayırmamız gerekir ama. 3 cisim problemindeki ana nokta sistemin nedensel olmayışı değil öngörülemez oluşudur. Hocamızın bu noktada bir hatası olmuş...
Doğrusunu açıklamak gerekirse; kaotik sistemler başlangıç koşullarına hassas bağlılık gösterdikleri için ve başlangıç koşullarının tam hassasiyetle hesaplanabilmesi muhal olduğu için sistem davranışı öngörülemezdir, ama yine sistem nedensel işlemeye devam eder (o ölçülemeyen başlangıç koşulları öngörülemeyen karmaşıklıktaki o kaotik sistemin nedenleridir). Sistemin analitik bir nedenselliği vardır. Analitik bir 'çözüm uzayı' yoktur (matematiksel bir kavram bu)
Nedenselliğin işlemediği sistemlerden örnek vermek için sanırım (sizin sorunuzda da olduğu gibi) atom altı dünyaya veya çok büyük kütleli cisimlerin (kara delikler, nötron yıldızları vs.) olduğu uzaylara gitmek gerekir. Kaos, ayrı (güzel muazzam) bir konudur.
Ama şu da var: Şimdi biz burada böyle eleştiriyoruz ama bunlar büyük ihtimalle 'söylem' hataları. Yani daha yavaş böyle bir kahve içerken ve etraflıca bu konuları konuşurken hocamızın bu hataları ve kavram karmaşalarını yapacağını pek sanmam. Konuşmak zor zanaat sonuçta. Bir de canlı yayın. Yani eleştiriyi abartmamamız lazım. Ki geri kalan ekseri nokta doğru iken... Herkesin emeklerine sağlık. Son derece keyifli bir yayındı :):)
pelin hanım sizden birşey rica ediyorum,bu öğrendiklerimizi tekrar nasıl hafızada tutabiliriz,bir öneriniz varmı.. bu anlatım şeklinizle felsefe daha da öğrenme şevkimi arttırıyorsunuz.cevabınızı bekliyorum.