Hocam inciller hakkındaki çalışmalarınız ve tespitleriniz çok başarılı . Eminim bir çok kisinin aklındaki sorulara cevap oldu .Bu alandaki boşluğu doldurduğunuz için size teşekkürlerimi arzederim. Hocam umarim eski ahitle ilgili bir çalışma da hazırlarsınız ?? Eminim o da mukemmel olacaktır. Allaha emanet olun
Değerli hocam. Öncelikle çalışmalarınızı buradan da sunduğunuz için çok teşekkür ederim. Sizden ricam olacak. Ebiyonlar için özel ve biraz da detaylı bir çalışma sunar mısınız? Bu alanda kaynaklar çok yetersiz ve Ebiyonlar için yapışan çalışmalar da yanlı ve saptırılmış şekilde sunulmuş. Tarafsız ve objektif bir kişiden bilgi edinmek neredeyse mümkün değil ve bu noktada tarafsızlık noktasında güvenilir nadir akademisyenlerden birisiniz. Teşekkür eder çalışmalarınızda başarılar dilerim.
hocam bilgilendirdiginiz icin öncelikle tesekkuür ederim .iyi tanri nerde yaziyor hocam hangi metinlerede zikrediliyor aciklarsaniz cok mutlu olurum?hocam havarilerinin en gözdesi pavlus degil petrus .60 tane inanc var dediniz islamda 4 meshep var ve 60 bin tarikat var ve hepsinin yorumu farkli simdi 60 bin tane kuranmi var demeliyiz aciklarsaniz cok mutlu olurum eski ahit dediniz sanirim 10 emir sandigi hala kayip diyebiliyorum...
Hocam yine çok doyurucu bir içerik olmuş. Teşekkürler. Benim bir sorum olacaktı? Incil'in Vahiy Kitabı'ndaki simgesel onlarca anlatımın Roma ve Imparator Nero'ya gönderme yaptığı ve Roma'nın Vahiy Kitabı' da Babil'e benzetildiği aktarılıyor bilim insanları tarafından. ( TaNaH'a göre Babil putperestliğin zirvesidir) Uzun bir süre boyunca da Roma'nın Hristiyanlık'ı " en azından garip bir kült " olarak gördüğü ve zaman zaman kıyımlar yaptığı da görülüyor. Hristiyanlar bu noktada Incil yazarları her kimse bu metinlerle Roma'ya " pasifist bir Mesih " portresi sunmuş olabilir. Lâkin dediğim gibi içten içe hem Roma' nin ilk Hristiyanlar'a hem ilk Hristiyanlar'ın Roma'ya bir -kibarca söylersek- antipatisi var.( Vahiy kitabında olduğu gibi) Şimdi Vahiy Kitabı Helen kültürü etkisinde gibi gözüküyor ve sanki Yuhanna'ya en azından kabaca daha yakın. Lâkin sizin fikrinize göre Yuhanna Incili yazarı, Pavlus gibi yazarlar Roma yanlısıydı sanırım. Bu nasıl olabilr. Roma yanlısı bir taraf da var karşıt taraf da var ve Vahiy Kitabı'nın Roma karşıtı olması garip gibi. Ne düşünürsünüz ?
Merhaba! Çok güzel sorular, ama burada nasıl yanıtlayayım, bilemiyorum :) Kısaca, bütün Yeni Ahit yazarları özelinde şöyle söyleyeyim: İsa'yı ve havarilerini anlatan çoğu rivayet doğal olarak Yahudi karakter taşımaktadır. Öte yandan, Yeni AHit'te yer alan bazı metinler Yahudi-Hıristiyan gruplara hitaben yazılmışlardır. Bununla beraber Yeni Ahit yazarlarının kahir ekserisi Roma ideolojisi yanlısıdır. Öyleyse dilemma şudur: Roma düşüncesiyle Yahudi karakterli rivayetlerin harmonize edilmesi zarureti... Bu nedenle, birçok Yeni Ahit metni bir tarafta Yahudi karşıtı bir duruş yansıtmaktadır, ama öte tarafta aynı metinde birçok Yahudi unsur da göze çarpmaktadır. Bu dilemma örneğin 2'inci yüzyılda Markion tarafından çözülmek istenmişti, Markion, Yahudi olan herşeyi tümüyle reddetmişti, bu nedenle yalnızca Luka İncili'nin kendisine has bir varyantını kabul etmişti. Tabi şunu da unutmamak gerekiyor: Bizim adına "Hıristiyanlık" dediğimiz din de aslında kendi esasını teşkil eden Yahudiliğe başkaldırısı sayesinde ve bu başkaldırısı sırasında başarı kazandığı ölçüde bağımsız ve evrensel bir dine dönüşmüştür. Yahudi tortu vs. Yahudi karşıtlığı... İşte, Hıristiyanlığın özündeki ve metinlerindeki en büyük dilemma bence budur. Selamlarımla...
Hocam bir videonuzda tomas incilini kuranı kerimdeki incile daha çok benziyor bence diyorsunuz, 30. İsa dedi : Nerede üç Tanrı var, onlar Tanrılardır; nerede iki veya bir varsa, orada ben onunla olacağım. Burdaki tomas incilindeki bölüm de sizce ne demek istemiş olabilir. Saygılar
Hocam sizden bir kaç konuda istekte buluna bilir miyim. Üniversite hocam İsa'nın çarmığa gerilmediğini bir şekilde oradan kurtulduğunu söylüyor.Ben ise orada öldüğünü düşünüyorum,Kur'an da İsa'nın öldürülmediğini söyleyen ayetin ise şehitlerin Allah katın da ölü olmadıkları şeklinde yorumluyorum.Bir diğer mesele ise İsa'nın doğumu meselesi.Ben aklın almadığı konularda mucize deyip geçen biri değilim , mutlaka mantıklı bir açıklaması olması gerekiyor.Bir kadının babasız doğum yapmasını nasıl açıklıyorsunuz.Benim araştırdığım kadarıyla bir kaç fikir edindim ama doğru mudur yanlış mıdır bilemiyorum.Bu konularda siz ne düşünüyorsunuz.Video çekerseniz sevinirim. Teşekkürler.
Biyolojide partenegonez var ben de bir biyoloğum bir yumurta hücresine sperm olmadan uyarıcı verirseniz döllenmiş gibi yavru verir hiç bir şey imkansız değil
Merhaba! Zihninizi meşgul eden soruların yanıtlarını ben de tam olarak bilmiyorum. İsa'nın doğumu ve ölümü meselesi iki bin yıllık bir tartışma, bunu biz nasıl birkaç satırda çözeceğiz :))Ama yine de, inşallah bu konulardaki görüşlerimi içeren bir video yapmaya çalışırım. İlginize teşekkür ederim. Öğrencilik yaşamınızda başarılar. Selamlarımla...
Yahya Zekeriyanın oğludur ve Zekeriya çok yaşlıyken ve karısıda kısırken doğmuştur, İbrahim oğlu İshakta. Yahya İsa nın geleceğini haber veriyor, daha önceki Peygamberlerde İsa yı haber veriyor, Meryem annemizin doğumuda bir mucizedir, Meryemde Kısır olan Hanne den doğuyor, Ali imran ailesini araştırın lütfen. Normalde Yahudilerin İsa nın annesi MEryemi taş ile öldürmeleri gerekiyordu "zina suçundan" ama öldüremiyorlar, çünkü İsa yı bekliyorlardı, çünkü isa bebekken çocukken ve genç ikende halkla konuştu ve çok mucizeler gösteri, Sanırım İsa kadar Mucize gösteren başka bir peygamber yoktur ve o nun kadar tartışılan biride dünyaya gelmemiştir... Ayrıca Gökteki yıldızları ne sizin nede bizim babalarımız göğe süs olsunlar diye koymadı, Etrafınızdaki Allahın ayetlerini görmezlikten gelmeyin lütfen; Allah o dur; Ol der ve iş birden olup biter yada oluşma yoluna girer... Ayrıca İsa Defalarca, bazen binlerce kişinin önünde Ölüyü diriltiyor ve hastaları iyileştiriyor... Selamlar
@@fatihkarakus3209 Katkınız için teşekkür ederim Fatih Bey. Bilmiyorum okudunuz mu, ama hem size, hem Mehmet Nuri Bey'e, hem de üniversiteli kardeşimize Yakup İncili'ni önermek istiyorum. Türkçe metni de E. Sarıkçıoğlu hocanın Diğer İnciller isimli kitabında bulunmaktadır. Selamlarımla...
İznik konsilinde İnciller diye bir gündem maddesi yok Temel Bey; İnciller Güvenilir Metinler midir ya da İsa Pavlus İnciller kitaplarımda anlatıyorum. Selamlar...
Merhaba! İsa'nın dirilip dirilmediği meselesi "mucize" kavramı çerçevesinde ele alınması gereken bir konudur. Ve mucizeler bana göre "tarih" biliminin araştırma alanına girmez. Buna inanılır veya inanılmaz, her iki görüşe de saygı göstermek gerekir. Bununla beraber, İsa'nın dirilişi iddiasını içeren metinlerin sıhhatı ve değeri konusu "tarih" biliminin alanına girer. Nitekim ben, İsa, Pavlus, İnciller adlı kitabımda İsa'nın dirildiği iddiasını yansıtan kayıtları detaylı şekilde ele alıp incelemiş ve bu kayıtların "inandırıcı" olmadıkları sonucuna ulaşmıştım. Dolayısıyla, bana göre, İsa'nın dirildiği iddiası sıhhati son derece tartışmalı ve güvenilmez birtakım kayıtlardan mülhemdir. Bu yüzden de tarihsel açıdan karşılığı olmayan bir mit olmalıdır. Allah sizlerden de razı olsun. Selamlarımla...
Meryem Oğlu İsa Mesih ne diye bir daha dirilsinki? 10 kez ölüp dirilsede, İsa nın gideceği toplum yine öldürmeye çalışacaktır bu kesin, çünkü İsa Tevrat ile, Musa şeriatı ile vaaz verecektir, birde kendi kitabı incil var, dahası kendinden sonra inzal edilen kuran var, Her üç kitabıda canlandırmaya çalışacak ve sahte dinlere meydan okuyacaktır. Keşke gelsede harikulade mucizelerini görsek ama kesinlikle gelmeyecek ve yenidende dirilmemiştir, o da İsrail Oğullarına gönderilen Paygamberler gibi geldi ve geçti, ölüp atalarına kavuştu... Zafer Hocam sizin yerinize cevap vermiş gibi oluyorum, Kusura bakmayın lütfen.
@@fatihkarakus3209 Estağfirullah Fatih Bey. Doğrusunu isterseniz, İsa'nın dirildiğine inanmıyorum, ölüp gittiği kanaatindeyim, geri geleceği gibi bir düşüncem de yok. O nedenle aşağı yukarı paralel düşünceler taşıyoruz. Selamlarımla...
@@DuyguZafer hz. İsa nın tekrar gelmeyeceğini söylüyorsunuz. Oysaki bu bilgi tevatürdür ve tarih ilmiyle ilgilenen bir kişi olarak tevatür ü zannederim ki bilirsiniz. Eğer ki bu bilgiyi reddederseniz kuran da şüpheli bir kitap haline gelmez mi? Zira oda aynı yolla gelmiştir bize. Hayatinizi hıristiyanlığa adadığınız için Sanıyorum islam hakkında hiç araştırmanız yok hocam. Cevabınızı merak ediyorum.
Aslında birçok video içinde Arius'tan bahsetmiştim. Ama anladığım kadarıyla ayrı bir video istiyorsunuz. Peki, bir ara yapmaya çalışırım. Selamlarımla...
Bir son peyasmber gelecegine dair haber veren bir metin var mi bir bilgi var mi...bu metinlerin bir kismini anlamak simdi bile zorken o zamanda insanlar ne anliyordu ??
Merhaba! Erken Hıristiyanlık literatüründe Hz. İsa'dan sonra yeni bir peygamber geleceğine dair ben herhangi bir bilgi görmedim. Ancak "insanoğlu" veya "paraklit" gibi bir takım ifadeler var ki, bunların kime veya neye işaret ettikleri tam bilinmiyor. Selamlarımla...
Zafer Hocam Merhaba. Kuranda Maide suresi 46. ve 47. ayetler çok ilgi çekici. MAİDE 5.46 - Onların ardından, yanlarındaki Tevrât'ı doğrulayıcı olarak Meryem oğlu Îsâ'yı gönderdik ve ona, içinde yol gösterme ve nur bulunan, önündeki Tevrât'ı doğrulayan, muttaki ler "korunanlar" için yol gösterici ve öğüt olan İncil'i verdik. MAİDE 5.47 - İncil sâhipleri, Allâh'ın onda indirdiği ile hükmetsinler. Kim Allâh'ın indirdiğiyle hükmetmezse işte onlar, fasıklardır "yoldan çıkmışlardır." Bu ayetlere göre Hristiyanların ve Yahudilerin Muhammed zamanındaki İncile ve şuan elimizde bulunan incilede "Tevrat'a da" uyması gerekiyor, çünkü Kuran ayetleri o günde bu günde dinamikliğini ve güncelliğini korumaktadır "Pavlus İnancı hariç, çünkü Pavlus Şeriata düşman" Tarihi Ve Bilimsel bulgular bu ayetlere ters düşüyor fakat ayetler İsa ya indirilen incil den bahsediyor. Eğer İsa ya indirilen incil yok olduysa bu ayetlerin bir incil den söz etmesi olanaksız. Hocam, Muhammed zamanındaki İncil ile şuanki İncil arasında bir değişiklik, ekleme yada çıkarma yapılmışmı acaba? Hocam, Şahsen samimi ve araştıran bir Hristiyan olsaydım, Tarihçilerin ve Bilim adamlarının ele aldıkları incile büyük anlamda iman etmezdim, hele Pavlusa kin bağlardım ve Tevrata "Musa şeriatına" meylederdim, çünkü Din siz yaşanmıyor, çünkü Dinsizlikte bir dindir, nihayetinde yaşantınız dininizdir diye düşünüyorum... Fakat bir Müslüman gözü ile İncile baktığımda; tasnif yapmam gerektiğini düşünüyorum ve bu bir disiplin, bir kural olmalı. birinci kural; İncilin iki tane Mihenk taşı var, bunlar Başta Tevrat ve sonra Kuran, sebebi; İsa hep Tevrat ile vaaz veriyor, İncilin Tevrat ile ötrüşmesi gerekmektedir, Kuranda sürekli İncilin Tevratı tasdik ettiğini söylüyor ve aynı zaman da Kuran hem Tevratı Hem incili hemde kendinden önceki bütün kitapları Tasdik ettiğini ve o kitaplar üzerinde koruyucu bir görevi olduğunuda anltıyor. MAİDE 48. ayet. Bence İncil, Tevrat ve Kuran Bağlamında ele alınıp süzgeçten geçirilirse, Tevrat ve Kurana uygun kurallar ve ayetler ayrıştırılırsa, filitre edilirse, İsa ya inen sözler "Ayetler" kanun ve kurallar meydana çıkacaktır, apokrif İncilleride bu bağlamda değerlendirmek lazım... Şöyle bir düşünce akla geliyor; Tevrat ve Kuran Tahrif olmadımı? kesinlikle her iki kitaptada tahrifat var, fakat bir sarraf işi çok kolay çözecektir. Bir örnek; MAİDE 6. Ayette Abdestten bahseder, ayetin Arapça metninde ayakların mesh edilmesini emreder ama Türkçe meallerin hemen hemen tamamında ayakları yıkayın diye yazılıdır, şimdi ayetin öz arapça metninemi güvenelim, mealemi veya geleneğemi? O ayetin Allah tan gelmiş kutsal bir metin olduğuna iman "güven" etmişsek, bütün dünya ayakları yıkayın dese de, kayıtsızca ayete bağlı kalmamız gerekmemzi?... Esenlikler.
Hocam önemli bir şeye değinmek istiyorum Al-i İmran (3/21) إِنَّ الَّذِينَ يَكْفُرُونَ بِآيَاتِ اللَّهِ وَيَقْتُلُونَ النَّبِيِّينَ بِغَيْرِ حَقٍّ وَيَقْتُلُونَ الَّذِينَ يَأْمُرُونَ بِالْقِسْطِ مِنَ النَّاسِ فَبَشِّرْهُمْ بِعَذَابٍ أَلِيمٍ Allah'ın ayetlerini görmezlikte direnenlere, haklı bir gerekçeye dayanmadan nebîlerini[1*] itibarsızlaştıranlara[2*] ve ilahi kıstaslara (Allah’ın kitabındaki hükümlere) uygun davranılmasını isteyenleri de itibarsızlaştırmaya çalışanlara acıklı bir azabın müjdesini ver. [1*] “…nebîlerini haksız yere …öldürenlere müjde ver.” emrinin ilk muhatabı Muhammed aleyhisselamdır. Onun karşısında nebîsini öldürmüş bir tek kişi yoktu. Kendisini de öldürmediklerine göre buradaki “öldürme”, “nebîliği öldürme” anlamında mecazdır. Önceki nebîlere inananların, son nebîye de inanmaları zorunlu olduğu için (bkz. Al-i İmran 3/81) Muhammed aleyhisselamın Allah’ın nebîsi olduğunu anladıktan sonra onu nebî olarak kabul etmeyenler, önceki nebîlerin nebîliğini de öldürmüş olurlar. Bir sonraki notta görüleceği gibi “itibarsızlaştırma” öldürme fiilinin anlamlarındandır. [2*] Katele= قتل fiilinin kök anlamı itibarsızlaştırma ve öldürmedir(Mekâyîs). Ayette hem nebîler hem de ilahi kıstaslara uygun davranılmasını isteyen insanlara karşı yapılan davranışın yektülûn = يَقْتُلُونَ/itibarsızlaştırırlar-öldürürler şeklinde geniş zaman kipi ile ifade edilmesi, bu işin sürekli yapıldığını gösterir. Son nebî olan Muhammed aleyhisselam öldürülmemiştir. Ancak nebi ve resul kelimelerinin anlamı başka taraflara çekilerek onun nebi sıfatıyla söylediği sözler, resul sıfatıyla tebliğ ettiği ayetler seviyesinde gösterilerek İsa aleyhisselam gibi ilahlaştırılmıştır. Muhammed aleyhisselam, Ebubekir ve Ömer döneminde bir devlet politikası olarak yasak olan hadis yazma işi daha sonra serbest bırakılmış bu gibi insanların önü açılmıştır. Bu, Nebîmiz için en büyük itibarsızlaştırmadır. (Süleymanmiye Meali)
Hocam Merhaba. Ayet açık ve seçik Nebileri ve Adaleti emreden İnsanlarında öldürüldüğünü söylemektedir. Mesela İsa bu gün tekrar gelse, hem Yahudi hem Hristiyan hemde Müslümanlar tekrar öldürmek isteyeceklerdir, çünkü İsa Tevratı İncili ve Kuranı Ayağa kaldırmaya çalışacaktır, İlk geldiğindede Tevratı ayağa kaldırmaya çabaladı ama ölüme mahkum ettiler... Mevzu bahis olan İsrail oğullarıdır; İsa yı öldürmek istemişlerdir, ondan önce Yahyayı ve babası Zekeriyayı ve adını bilmediğimiz çok Nebiyi katletmişlerdir. Yani mecaz anlam yok. Selam ve saygılarımla
@@fatihkarakus3209 öldürüldüğünü değil sürekli öldürdüklerini vurguluyor oysa o kimseler değil ondan öncekiler öldürmüştü (öyle düşünülüyor )ayette geniş zaman var ayrıca Muhammed a.s ıda Rabbimiz insanlardan koruyacağını bildiriyor
Merhaba! Eren Bey, doğrusu, yaklaşımınız ilgimi çekti, ilginç bir noktaya dikkat çekiyorsunuz. Söz konusu bağlamlar benim uzmanı olduğum konular da değil. Ancak ben, belki de "tarihçi" olmam hasebiyle, kutsal metinleri daha ziyade "literal" okumak gerektiği kanaatindeyim. Bu bağlamda acaba Al-i İmran 3:21 ile Matta 23:29-32 arasında bir paralellik olabilir diye düşünüyorum. (Matta'daki bu pasajın detaylı bir analizini İsa, Pavlus, İnciller Kitabı'mda yapmıştım). Ve eğer öyleyse, her iki metinde de eleştirilenler (tamamen ya da en azından kısmen) "Yahudiler" olmalıdır belki de. Bu nedenle ben de biraz Fatih Er arkadaşım gibi düşünüyorum, ama iddialı da değilim. Dolayısıyla sizin görüşlerinize de saygı duyuyorum, belki de siz haklısınızdır. Katkılarınız için teşekkür ederim. Selamlarımla...
@@lordsofsw1085 Eren bey Merhaba. İsrail oğulları sürekli Nebilerini öldürmüşlerdir, hem İncilde Hemde Tevratta defalarca yazılıdır, yani bir kaç kez değil geniş bir zaman dilimi var zaten, Örneğin; Yakubun çocukları dahi Yusufu kıskandıklarından dolayı öldürmeye çalışmışlardır, bu davranış bozukluğu baştan beri israil oğullarında var ve İsa ile son buluyor çünkü İsa onlara gelen son Nebi... Arapça sözlüklerde قَتْلَ KTL öldürmek demek, Türkçeye direk geçmiş; Katil Maktul, Kital savaş demek, Kelime Bağlamından koparılmış. İtibar zaten Arapça bir kelime, kelimenin başına olumsuz eki koyduğunuzda direk itibarsız anlamı gelir ki, kuran قَتْلَ KTL kelimesi ya öldürme yada savaş manasında kullanıyor... Bir örnek vermek istiyorum, sizin fikrinize yakın ama Tevratta karşılığı var ve Tevrat okunduğunda ancak gerçek açığa çıkıyor, çünkü hiç bir Mealci ve tefsirci kaleme almamış ve es geçmiş, sanırım Tevrat okumamalarından yada işlerine gelmedi. Ayette Musa İsrail oğullarına bir birinizi öldürün diyor, aslında bir birilerini öldürmelerini emrediyor ki bu Allahın emridir, Musa böyle bir şey isteyemez, ama dediğim gibi Mealciler ıskalamış ayete gerçek mana bile vermmeişler, nefis ile ayrı bir anlam katmışlar.... Tevratın aşağıdaki Paragraflarını okuduğunuzda gerçeğin farkına varacaksınız. Kuranın Tevratı nasıl tasdik ettiğini göreceksiniz, Bunun gibi bir çok delil var... Selamlar ve Saygılar. وَاِذْ قَالَ مُوسٰى لِقَوْمِهٖ يَا قَوْمِ اِنَّكُمْ ظَلَمْتُمْ اَنْفُسَكُمْ بِاتِّخَاذِكُمُ الْعِجْلَ فَتُوبُوا اِلٰى بَارِئِكُمْ فَاقْتُلُوا اَنْفُسَكُمْ ذٰلِكُمْ خَيْرٌ لَكُمْ عِنْدَ بَارِئِكُمْ فَتَابَ عَلَيْكُمْ اِنَّهُ هُوَ التَّوَّابُ الرَّحٖيمُ ~ ~ ~ Bakara 2.54 - Ve bir vakit Musa kavmine dedi ki: «Ey kavmim cidden siz o danaya tutulmanızla kendinize zulmettiniz gelin bârinize dönün, tevbe edin de nefislerinizi öldürün, böyle yapmanız bâriniz yanında sizin için hayırlıdır» bu suretle tevbenizi kabul buyurdu. Filhakika o, öyle tevvab öyle rahîmdir Mısırdan Çıkış 32. Bab 19. Musa ordugaha yaklaşınca, buzağıyı ve oynayan insanları gördü; çok öfkelendi. Elindeki taş levhaları fırlatıp dağın eteğinde parçaladı. 20. Yaptıkları buzağıyı alıp yaktı, toz haline gelinceye dek ezdi, sonra suya serperek İsrailliler'e içirdi. 21. Harun'a, “Bu halk sana ne yaptı ki, onları bu korkunç günaha sürükledin?” dedi. 22. Harun, “Öfkelenme, efendim!” diye karşılık verdi, “Bilirsin, halk kötülüğe eğilimlidir. 23. Bana, ‘Bize öncülük edecek bir ilah yap. Bizi Mısır'dan çıkaran adama, Musa'ya ne oldu bilmiyoruz’ dediler. 24. Ben de, ‘Kimde altın varsa çıkarsın’ dedim. Altınlarını bana verdiler. Ateşe atınca, bu buzağı ortaya çıktı!” 25. Musa halkın başıboş hale geldiğini gördü. Çünkü Harun onları dizginlememiş, düşmanlarına alay konusu olmalarına neden olmuştu. 26. Musa ordugahın girişinde durdu, “RAB'den yana olanlar yanıma gelsin!” dedi. Bütün Levililer çevresine toplandı. 27. Musa şöyle dedi: “İsrail'in Tanrısı RAB diyor ki, ‘Herkes kılıcını kuşansın. Ordugahta kapı kapı dolaşarak kardeşini, komşusunu, yakınını öldürsün.’ ” 28. Levililer Musa'nın buyruğunu yerine getirdiler. O gün halktan üç bine yakın adam öldürüldü. 29. Musa, “Bugün kendinizi RAB'be adamış oldunuz” dedi, “Herkes öz oğluna, öz kardeşine düşman kesildiği için bugün RAB sizi kutsadı.”
@@fatihkarakus3209 Fatih bey ilginiz için tesekkurler fakat ben boyle düşünüyorum ama fikrim kesin değil ben doğruyum diyemem şuan için Bakin ayette nefislerinizi öldürün diyor Kuran ayetleri birbirini açıklar doğru bilgiye ilk önce kuranla ulaşmak gerekir (Hud1, Ali imran 7) Samiri dedi ki "Ben onların göremediklerini görmüş, senin* yoluna sıkı sıkıya bağlanmıştım. Ama onu daha sonra hayatımdan çıkardım; hepsi bu. Canım böyle istedi." Canım boyle istedi denilen kısmda 'Nefis' kelimesi geçiyor yani nefsilerinden dolayı ilah yaptılar ve ilah edindiler ve daha sonra nefislerini öldürmekle emrolundular bu akla daha yatkın çünkü ayetler birbiriyle uyumlu Yahudiler ayetlere ters manalar verebilirler 'Kimi Yahudiler kelimeleri başka anlamlara çekerek: “سَمِعْنَا وَعَصَيْنَا/semi’nâ ve asaynâ” = dinledik sana sarıldık/dinledik yakana sarıldık, وَاسْمَعْ غَيْرَ مُسْمَعٍ” isma’ ğayre musmain” = Sana “dinle!” demek haddimize değil ama dinle!/Dinlemezsin ya, dinle! bir de “رَاعـِنَا/râinâ” = bize çoban ol!” derler. Bunu dillerini sivriltip dine saldırma maksadıyla yaparlar. Eğer bunların yerine “اسْمَعْ/isma= bizi dinle!”, “سَمِعْنَا وَأَطَعْنَا/semi’nâ ve ata’nâ = Dinledik ve içten boyun eğdik”, bir de “انظُرْنَا/unzurnâ = bizi gözet” deselerdi elbette daha iyi ve daha doğru olurdu. Ama (âyetleri) görmezlikte direnmeleri sebebiyle Allah onları dışladı (lanetledi). Artık onların pek azı inanıp güvenir.”(Nisa 4/46)
