Lafı eğip bükmeden olayları o günün bakış açısını ve şartlarını gözönünde bulundurup değerlendiren günümüz içinde bir perspektif sunan neticede insani bir bakış açısını bize sunan adam gibi adamsın hocam ağzınıza yüreğinize sağlık
Hic katilmiyorum hocam 1400 sene önce erkek ne yaparsa yapsın erkeğe sadakat diye birşey vardi siz şimdi gidin ikinci evliliğinizi yapin bakalım yenge ne der bide şu var gazali aşaği gazali yukarı ben gazaliyi bir kez okudum bi insan bukadarmı zıvanadan çıkar dedim ama siz yere göğe sığdıramıyorsunuz
Kuranda Kadının yeri pekçok ayette açıkça belirtilmiştir.. Mustafa hoca sanırım buayetlerden memnun değil.. Nisa.3 - Yetimlerin hakkına riayet edemeyeceğinizden korkarsanız, beğendiğiniz kadınlardan İKİŞER, ÜÇER, DÖRDER nikâhlayın. Haksızlık etmekten korkarsanız tek kadın veya MÜLKİYETİNİZDE bulunan CARİYE ile yetinin; bu, Adaletten Ayrılmamanız için en uygun olanıdır. Bakara.223: Kadınlarınız sizin Tarlanızdır; Tarlanıza dilediğiniz gibi varın. Kendiniz için (geleceğe hazırlık olarak güzel davranışlar) takdim edin. Allah'tan korkup-sakının ve bilin ki elbette O'na kavuşucusunuz. İman edenlere müjde ver. Nisa.34 - Allah'ın insanlardan bir kısmını diğerlerine üstün kılması sebebiyle ve mallarından harcama yaptıkları için ERKEKLER KADINLARIN YÖNETİCİSİ VE KORUYUCUSUDUR. Onun için Sâliha Kadınlar İTAATKARDIR. Allah'ın kendilerini korumasına karşılık gizliyi (kimse görmese de namuslarını) koruyucudurlar. Baş kaldırmasından endişe ettiğiniz kadınlara öğüt verin, onları yataklarda yalnız bırakın ve (bunlarla yola gelmezlerse) dövün. Eğer size itaat ederlerse artık onların aleyhine başka bir yol aramayın; çünkü Allah yücedir, büyüktür. Ahzap.50 - Ey peygamber! Mehirlerini verdiğin eşlerini, Allah’ın sana ganimet olarak verdiği CARİYELERİNİ, seninle birlikte hicret eden amca kızlarını, hala kızlarını, dayı kızlarını, teyze kızlarını sana helal kıldık. Ayrıca mümin bir kadın kendini peygambere mehirsiz olarak bağışlar, peygamber de onunla evlenmek isterse, diğer müminlere değil, sırf sana mahsus olmak üzere, onu da sana helâl kıldık. Müminlere eşleri ve sahip oldukları câriyeleri hakkında hangi kuralları geçerli kıldığımızı biliyoruz. Sana mahsus olanı güçlük çekmeyesin diye meşrû kıldık. Allah çok bağışlayıcı, pek esirgeyicidir. Talak.65 : 4 - Kadınlarınızdan âdetten kesilmiş olanlar ile âdet görmeyenler hakkında tereddüt ederseniz onların bekleme süresi üç aydır. Gebe olanların bekleme süreleri ise doğum yapmalarıyla sona erer. Kim Allah’a saygısızlıktan sakınırsa Allah ona işinde bir kolaylık verir.
Ağzınıza sağlık Hocam ....🤗👍 Dini konularda Gözlerimi açmama, Aklımı kullanmama, At gözlüklerimden kurtulmama yardımcı oldunuz. Dilerim Ömrünüz uzun olsun. Sizin gibi iyi niyetli insanlari daha sık görmek dileğile....Sağlıcakla kalın🤗
şehirlerdeki yorucu hava ne zaman bunaltsa can mustafa hocamın bir videosunu açıp soluk alıyorum...sonra zihnimde açılan pencerenin önünde yerimi değiştirip bakılan şeylerin farklı açılarla farkli göründüğünü keşfediyorum...teşekkürler hocam...zihnimde kalbimde açtığınız güzel pencere için...samimi, içten, bol oksijenli...😇🤗❤
Adamsın Mustafa hocam adamsın..Allah senden razı olsun.. Bu güzel din alimlerimiz neden senin gibi bu güzel dini anlatmazlar anlayamıyorum? Galiba onların da çapı düşük.. Allah seni cennetine koysun.. Allah sana dünyada da ahirette de iyilik versin inşallah.. Dualarım seninle..
Dünyalar güzeli bir insansınız @Mustafa Öztürk hocam. İnsana insanı hatırlatan. Varlığınız için bu toplum size ve sizin gibi aydın insanlara çok şey borçlu. Haklarınızı ödeyemeyiz biliyoruz ama kalben tüm duamız sizinle , ömrünüzce sağlık ve huzur diliyorum. O güzel gönlünüzce yaşayın ne olur. O güzel canı daha fazla üzmeden yormadan🙏 ömrünüze bereket varolunuz sağolunuz 🙏
Can hocammm. Herseyin basi sevgi, merhamet,vicdan ve nasil bir cocukluk gecirdiginize bagli diye dusunuyorum! Sizin de son bolumde ozetlediginiz gibi. Saglicakla, sevgi ile kalin can hocam. 🙏❤️😍
@@ommarhayyam3063 Bazı örnekler ; Onda 'sükun bulup durulmanız' için, size kendi nefislerinizden eşler yaratması ve aranızda bir sevgi ve merhamet kılması da, O'nun ayetlerindendir. Şüphesiz bunda, düşünebilen bir kavim için gerçekten ayetler vardır.Rum -21 İman edip sâlih ameller işleyenler için Rahmân, gönüllerde bir sevgi meydana getirecektir. Meryem-96 Allah’ın emrettiği şekilde yaşayıp küfre karşı açık ve net tavrınızı ortaya koyarsanız, bakarsınız Allah sizinle şu anda karşılıklı düşman olduğunuz kimseler arasında, onları doğru yola iletmek suretiyle bir sevgi ve yakınlaşma var eder. Çünkü Allah’ın her şeye gücü yeter. Allah çok bağışlayıcıdır, sonsuz merhamet sahibidir.Mümtehine-7 Müminler ancak kardeştirler, öyleyse iki kardeşinizin arasını düzeltin..Hucurat-10
@@Sanaltinn Allah'ın sizinle, düşmanlık gösterdiğiniz kimseler arasında bir sevgi yaratması umulur; Allah Kadir'dir, Allah bağışlayandır, acıyandır.......mümtehine 7 dinayet meali ayetleri bile değiştirmekten geri durmuyorsunuz işinizvgücünüz yalan dolan yalan içinize işlemiş
@@Sanaltinn 96) İnanıp yararlı iş işleyenleri Rahman sevgili kılacaktır...meryem 96.müslümanın allah korkusu sow,dan başka bir şey değil müslüman ayetleri işine geldiği gibi eğip bükmekten çekinmez
Ağzına Emeğine yüreğine sağlık güzel insan, bu konuları anlayıp hayata dönüştürmefikce insanlıktan bahsetmek mümkün değilki dinden bahsedelim.....!!!! Sağol var ol👍👍👍⚘
Hocam ağzınıza, yüreğinize sağlık. Sizden çok şey öğreniyorum. Teşekkür ederim. Kadın insan olarak kabul gördüğünde, ancak bu sıkıntılar gider. Ne yazıkki bizler hala insan olarak görülmüyoruz. Bi ev sahibimiz vardı. Üç kez hacca gitmişti, eşini hacca götürmüyordu. Kadınlar şeytandır, ademi cennetten kovduran onlardır diyordu. Hem fiziki, hem ruhani işkence yapıyordu. Ne yazık ki kadın olmak, her devirde zor.
Hükmetmek ,emretmek, hakimiyet kurmak erkeklerin gururunu okşayan ,kaprislerine cevap veren duygusal unsurlardandır. İyi İnsan olmak, eşit olmak, adil olmak ,saygılı olmak ise, aklın vicdanın temelidir. Kurallardan işine geleni seçenler tabii ki şahsi çıkarlarını düşünecektir.
O zamanin sartlari o günün sartlari deyip.insanin kendi kendini kandirmasi hala bir hikmet bir hidayet aramasi. Dinlerin bir türlü yakin zamana gelememesi . Kadinlarin kendilerini böyle ikna etmesi coooooook tuhaf...
Kuran'ın dili ve söylemi indiği toplumun yapısına göredir, her ayet aynı düzeyde dini hüküm ihtiva etmez, emir olarak anlaşılması gereken ayetler sınırlıdır ve herkesçe aynı algılanır diye özetlenebilecek bakış açısını algılayamıyor muyuz acaba?
Hocam, aydınlatıcı sohbetlerinizden dolayı çok teşekkür ederiz. Var olunuz. Buyurduğunuz gibi, hepimizin önceliği ve ihtiyacı olan şeyler Başta "Sevgi", "Çay" ve "Baklava" olan bu üçlünün açamayacağı kapı yok. Allah' tan sağlık ve uzun ömürler diliyoruz. Hürmetlerimiz ile. Yakup ŞAVLUK - İrlanda Cumhuriyeti
Hocam çocuklukta şiddete dayanılarak yapılan din eğitimi ve terbiyesinin çocuklarda oluşturduğu travma ve dinden soğuma konusuna değinsenizbu konudaki düşüncelerinizden istifade etmek isteriz hocam
Mustafa bey, emeğiniz ve aktardığınız bilgi ve fikirleriniz için teşekkür ederim. Biz müslümanlar içine düştügümüz her anlamdaki sefalet, felaket ve kalitesizlikten ancak böyle problemlerimizi masanın üstüne koyup akıl, mantık ve bilgi temelinde mertce dürüsce konusarak tartısarak bir çözüme ulaştırabiliriz. Aksi takdirde islam dünyasının bagnazlıkları, cahilliği ve sefaleti şu an olduğu gibi devam eder gider.
Kuranı Kerim’in muhatap aldığı toplum tepeden tırnağa ataerkil bir toplumdu, dedi hoca. Ben kuranı Kerim’in zamansız olduğunu ve tüm kainata gönderildiğini sanıyordum. Demek sadece bir kabile toplumu için gönderilmiş ve sadece 23 yıllık bir dönemi düzenlemeye çalışmış bir kitap. O yüzden bir sürü kavga gürültü çıkmış yüzlerce yıldır yok onu dedi yok bunu kastediyor diye. Şimdi çok net anladım hocam. Teşekkürler
Erkek olsam ben de dini sonuna kadar savunurum. Bu kadar hak bana da verilse ben de ayıla bayıla severim dini. Hz. Aişe’ye aşkolsun. Ayeti sindirip oturmuş.
Bu can yakıcı mevzuyu bütün yönleriyle ele aldığınız, ders niteliğindeki videonuz için teşekkürler Hocam. Konuyu enine, boyuna, derinliğine anlatmışsınız. Son dakikada Necip Fazıl'a değinmeniz de şahane olmuş. Zira kendisi azılı bir kadın düşmanı olduğu halde, siyasal ve siyasal olmayan İslamcılar için ÜSTAD mertebesine koyulmuş. bir kişi olduğundan, onun ismi zikredilmezse, bu konu eksik kalırdı...Emeğinize, ilminize sağlık....
@Dem-û Devran Eserlerini okumanızı öneririm, okuyunca anlarsınız. . Kendisi çok büyük bir şair ve şairliği kadar da büyük bir kadın düşmanıdır. Bir kadın olarak şiirlerine hayran olduğumu, fakat bu bakışını anlayınca byyük hayal kırıklığı yaşadığımı belirteyim. Ayrıca, cenazesine hiçbir kadının gelmemesini şiddetle vasiyet etmiştir...
Hocam sizden din dili, Kutsal kitaplardaki metafor ve alagorik anlatımlar ve bunların soyut düşüme yeteneği kazanamamış din adamları tarafından algılanışıyla ilgili bir video bekliyoruz. Saygılar
Sayın Mustafa Öztürk lütfen Yakup Denizle RU-vid da bu güzel Islami tartışın ve doğrusunu gösterdin onu dinleyen ıslamda ayrılıyor ıslam ancak sız kurtarırsınız.
Sevgili hocam,namaz ve namazın kılınış şeklinin günümüze kadar doğru bir şekilde iletilişinden nasıl emin olabiliriz,namazın günümüzde de ilk kılındığı gibi kılınması mı gerekiyor vb.sorulara da cevaplar verebileceğiniz bir sohbet de yapabilirseniz çok sevinirim.Bu güzel bilgilerinizi bizimle paylaştığınız için de teşekkür ederim.
@@emrahofficial7573 birader, allahin emri oldugunu biliyoruz. kilmak istemeyeni sen mi zorlayacaksin ben mi? kilmak istemeyen kilmasin, buna bir tarihsellik atfedip de bizim namazimiza dokunulmasin, gerisi beni alakadar etmez
Hocam öncellikle ağzınıza, yüreğinize sağlık. Çok güzel bir video idi, teşekkürler. Bir de İbn Rüşd'ün kadınlarla ilgili düşünceleri var, çok ilginç şeyler söylüyor. "Kadınlara iyi eğitim verebilsek, kadınlar da en az erkekler kadar akıllılar ve çok başarılı olabilirler" Fakat maalesef bununla ilgili bir girişimde bulunmamış. Başka bir videonuzda İslam filozoflarının yani toplumun en akıllı insanlarının kadına bakışını ele alabilir misiniz?
Değerli hocam İslamiyet öncesinde kadına mirastan pay verilmediğini belirttiniz, hz. Hatice’nin ticaret kervanlarına sahip olması kendi kazancı mıdır yoksa istisnai bir durum mudur? Çok teşekkür ederim şimdiden çalışmalarınız içinde kolaylıklar dilerim.
hoca yanıtlamamış ben yanıtlayayım dedim bildiğim kadarı ile, hz. Hatice Peygamberimizden önce 2 evlilik yapmış ve eşleri ölmüş. bildiğim ölen eşlerinden kalmış o zenginlik. ayrıca soylu ve zengin ailelerde kız çocukları değer görürdü. yani hem eğitim, hem de mal sahibi olabilirlerdi. Hind bint Utbe gibi örnekleri de mevcut bu durumun. hatta peygamerimizle evlenmeden önce, hz. hatice ile zengin ve soylu olduğu için evlenmek isteyen pek çok kişi olmuş. yani değer görmekteydi.
Sn. Hocam, Nisa 34. Ayeti gayet güzel açıklamışsınız. Zaten Darabe fiili -an harfi ceri alınca -den, -dan eki anlamına gelir ve o zaman çıkarın, ayırın, uzaklaştırın manası verilebilir. Nisa 34. Ayette böyle bir kullanım yoktur! Nitekim ayeti erkek için de aynı surenin 128. Ayetinde de vurgulanır. Erkek nüşuz ederse sulh yapın, uzlaşın derken, kadın yapınca seçeneklerden biri de vurun olması, ataerkil/erkek egemen bir anlayışın dışa vurumudur. Zaten çıkar, ayır demek evden atmak, kovmak anlamına geldiği gibi, kadını evden atmanın, vurmadan ne farkı vardır? Vurun anlamını verenler, bu manayı verince işi yumuşatmış da olmuyorlar. Sanki kadını kovmak, vurmaktan iyi bir şeymiş gibi! Yataklarında yalnız bırakın ifadesi de sizin belirttiğiniz gibi çok eşlilikte ancak uygulanabilecek bir cinsel boykottur. Tek eşlilikte yatak ayırmak, kendine de cinsel boykot uygulayacağı nedeniyle anlamsızdır. İş sadece Darabe fiiline verdiğiniz anlamla bitmiyor! Ticari işlerde tanıklık, miras, boşanma, cariyelik ile ilintili ayetlerde bu perspektiften değerlendirilmelidir. Bunlar din midir?
@@adler6467 Ben de farklı birşey söylemiyorum, Sn. Hocamıza katılmakla birlikte, dönemin sosyal şartları bağlamında oluşan, hukuki düzenlemelerde din olmadığını farklı örneklerle destekliyorum. Teşekkür ederim.
@@adler6467 Sen benimkini anlasan sorun kalmayacak, gayet anlaşılır yazıyorum. Salt kadın vurma değil başka 7. Yüzyıl sosyolojisine özgü düzenlemeler de din değil, Hoca'da aynı şeyi söylüyor. Anlaşılmaz veya ayrışmaya neden olan bir durum yok.
@@t.aktanakgun Kardes bak bir daha yaziyorum hoca „Bir Din Olmadigini Söylüyor“ dedigimi anlamaya calis yazdigimi düz okuma icinde barindirdigi manayi anla lütfen Saygilar
Evet hasılı insanlık meselesidir. İyi insan olmak için herhangi bir din şart değildir. Dini olup kendisi kötü insan çok bir dini olmayan iyi insan çok fazla var. Dini olup çok iyi insan da elbette var..
Sayın hocam Anlatıldığı gibi içki haram ayeti geldiğinde herkesin evindeki şarabı sokaklara döktüğünü şehrin sokaklarında oluk oluk şarap aktığı yönündedir bu şarab ayetine harfiyen biyat eden bir toplum var iken kadını dövmeyin vurmayın kırmayın diye bir ayet gelseydi uymayacaklarmıydı
Hocam bir müslüman Bayan olarak maalesef çoğu erkeklerden şikayetçiyiz. Ne kadar edepli ve mesafeli olmaya çalışsak bile, erkeklerin sözlü tacizlerinden, edepsiz bakışlarından bıktık usandık artık. Ne kadar okumuş olup maddi gücümüz olsa da, müslüman erkeklerin komplekslerinden kurtulamıyoruz. O yüzden onlardan çok şikayetçiyiz. İstisnalar çok az!
Kur'an'ın kadınla ilgili bazı ayetler;. 1. Kadın ganimettir. ( Ahzap - 50) 2. Kadın cariyedir ( Ahzap -50) 3. Kadın Tarlanızdır ( Bakara -223) 4. Kadın dövülür ( Nisa 34) 5. İkişer, üçer, dörder alınır satılır (Nisa 3-4 ) 6. Kadın bir derece düşüktür(Bakara 228) Kuran’ın tanrı sözü ve kutsal bir musaf olduğu kabulü o derece zihinlerde yer etmiş durumdaki , ya okumadan ön kabulle ya da okurlarsa da ön yargı İle okudukları için kendilerince zorlama anlamlandırma yapmak ya da yapanlara inanma ihtiyacı yaşıyorlar.
Aynen öyle insan sözü iste uzatmaya gerek yok artik bunu söyleyip dillendirecek cesur ilahiyatcilar lazim bu ülkeyeki artik su din zehirinden kurtulalim
Dogru yorumlar. Bu sonuca varmak da kacinilmaz. Ancak mustafa beyin bu sonuca varmadanda yaptigi degerlendirmeler son derece onemli ve degerli. Anlayana sivrisinek saz demisler…
Bir süredir izlediğim videolara geç kaldığımı farkettim. İtiraf edeyim ki bağırarak anlatanları dinlemekten sizin gibi naif anlatanı görmemişim. Aklıma geldikçe gülümsüyorum. 1. Buhari de var 2. Okuyacak mıyız? 🙂🙂🙂🙂🙂🙂
Hocam islamiyetten önce kadın mirastan yararlanamıyordu dediniz. Peki hz hatice nasıl tüccarlık yapıyordu kendi emeğiylemi kazanmış açıklaya bilirmisiniz?
Mustafa bey sizi dinledikten sonra konudan çıkamadım... kafamda bir soru oluştu acaba Muhammed’in ilk eşi Hatice bir on yıl daha yaşasaydı bu gün biz kadın ve erkekler Müslümanlığı bu şekilde mi yaşardık. Erken yaşta annesini ve babasını kaybeden Muhammet kendinden yaşça büyük bir kadınla ilişkisinin saygılı ,seviyeli ve çok da dikkatli olduğunu düşünüyorum.
Yorumunuz çok aydınlatıcı oldu birazcık düşünebilen insan kendi yolunu bulur olaylar peygamber zamanında olmuş buzamanda böyle düşünülemez asla kabul edilemez
Ben Kürt Alevisiyim. Yani müslüman değilim. Ama İslamla aleviliğin belli bir etkileşimi olduğuna da inanıyorum... Açıklama ve yorumlarınızın ufkumu açtığını belirtmeliyim. İyiki varsınız. Bir ara Turan Dursun'un yaklaşımlarını da ele almanızı ve İ.Eliaçık'la bir program yapmanızı öneriyorum. Saygılarımla
Kürt alevisi nasıl oluyor birader, iki farklı kutup, aleviliği olduğunu belirtip sonra müslüman değilim demen, insanlara aleviler müslüman değil düşüncesi empoze, ediyon sizin gibiler yüzünden bu ülkede insanlar aleviliği bir müslüman karşıtı düşünce sanıyor şerefsizler
Selam. Sözlerimden kimse alınmasın. Mustafa Bey sözlerim sizin özelinizde değildir. Size saygı duyuyorum. Bir iki cümle kelam edelim dedim sadece. Peki bu kadar tevil ve açıklamadan sonra sonuç nedir? Birbirini tekrarlayan şöyle düşünmek gerekir, böyle bakmak gerekir cümlelerinden sonra sonuç ne olmalıdır? O ayet orada dururken ve bu kadar yy dır bu ayete hep aynı anlamlar verilirken ne oldu da kısa bir zaman öncesinden bu zamana, bu ve bazı paslı kilit durumlara ve ayetlere teviller yapılma zorunluluğu hissedilmiştir ve çok farklı ve pragmatik anlamlar yüklenmektedir. Acaba sebebi: gelişen insan akıl ve medeniyet seviyesinin ve kadın hakları konusundaki özellikle batı dünyasının katetdiği merhale ve bu merhalelerin islam ülkelerinde ve özelde Türkiye'deki yansımaları icabınca böyle yorumların veya tevillerin zorunlu hale gelmesinin kastırıcı ve zorlayıcı etkisi olmasın. Çünkü şurası muhakkakki yakın tarihe kadar islam toplumlarında veya benzer toplumlarda hatta bir yere kadar avrupa toplumlarında kadının ne ismi ne de cismi vardı. Bırakın kadını soylu veya yönetimden olmaya erkeğinde aynı durum üzereydi hali. Kadının o hallerinin ise, kadınlarda dahil kimse tarafından pek te dert edildiği söylenemezdi doğrusu. Genel kanı ve kabul ediliş böyleydi. Hele de daha yakın zamana kadar kadınların köle olarak alınıp satıldığı veya seçme seçilme hakkının daha hepi topu 100 yıllık bir maziye dayandığı düşünülürse. ..Olaya böyle bakamıyoruz malesef. Olay çok basit aslında. Zaman ve mekan bunu zorluyor yani ayetleri evirip çevirmeyi ve bu şekilde tevil etmeyi zorunlu kılıyor. Başka anlatamazsın bunu modern insan aklına veya bir ecnebiye. Durum bu kadar basitken yok öyle değilde böyle aslında o ayetin anlamı, bak senin aklın ermez bu ayetin anlamını algılamaya veya tanrı senin kalbine perde indirmiş Allah ıslah etsin tadında yaklaşımlarla bazı insanların düşünsel gücünü küçümsemek doğru bir yaklaşım olmasa gerek. Üstelik yine bu durum ruhbanizmi yeşerten, hortlatan bir hal değil midir? Yani malesef yine akıllara kelepçe takılmış, anlayışlara hükümler giydirilmiş durumda olunduğu hissiyatı oluşmakta bende. İlgili ve benzer ayetleri, sürekli yorumlamaya muhtaç bir konuma sokmak bence o metne bir fayda sağlar mı veya metnin içini boşaltmak olmaz mı doğrusu üzerinde bir hayli uslamlama mesaisi gerektiren bir durum. Şimdi şöyle deseydim ben de diğer bazı yorumcular gibi güzellemeler yaparak : Ah be hocam ağzınıza sağlık harika ufkum açıldı falan...Ama açılmadı yani. Bunun tarihselcilikle falan kurtarılacak durumu yok aslında. Yani tarihselci bakışla duruma yaklaşırsak sanki ayetlerin bir kısmını nesh eden bir makammış gibi olmak içten değil. Diyelimki nesh ettik. Sonuç ne olur? İşlevini yitirmiş, beşeri açıdan bir hükmetme yetisi veya anlamı kalmayan ama tanrıya ait olarak orada duran sözler ile metin ile karşı karşıya kalmaz mıyız? Peki tanrı sonradan işlevsizleşecek sözleri neden vahyetsin di mi? Bence kimse ne mensuh ne de nesh eden bir anlayışla olaya bakmamalı. Bu halde uğraşılar çok garip bir duruma yol açmakta. Manzara şu : yani elimizde bir kutsal metin var Allah tarafından vahyedilen bir metin. Ama sürekli tevile yani yoruma, sürekli parantez içi açıklamalara ihtiyacı olan ve sürekli bir din adamı veya akademisyen vasfındaki kişilerin uslarında yarattıkları öznel düşüncelere mahkum edilmiş bir metin. Yani sürekli ötelenen hatta sürgün edilen ve soyutlanan, sözleri translate e muhtaç, anlaşılması için insanın hamiliği gereken, akla değil algıya hitap eden, evrensel mantıksallığa değil kıssalara ihtiyaç duyan ve kendi zamanının bilinci ve bilişselliği ile mülhem ve çevrelenen hatta sınırlanan bir tanrı ve onun sözleri varken, öte yanda ise, sürekli öne çıkan ve yeğlenen, modernitenin dayatmasına boyun eğmiş, bilimsel ve postmodern anlayışların izahatıyla beslenen, gelişen insanın akıl, ihtiyaç ve kaygılarına istiva eden, ekspert ruhbanlar, şeyhler, önderler, din adamları, akademisyenler ve onların beşeri yorumları. Burada tanrının ne dediği artık pek de önem arz etmiyor sanırım, müfessirler veya inanç ruhbanlarının metne verdiği konjongtürel anlamlar daha yetkin ve efektif olmaktadır. Apaçık, muhkem, mubin, sarih olduğu metnin içinde yazılmış olmasına rağmen sürekli yorumlar, kıssalar, 1500 yıl öncesinin politik, ekonomik, sosyal yapısının bilinmesi durumunda ancak bir mana çıkarılabilecek bir metin ile karşı karşıyayız. Daha doğrusu inanırların başka bir seçeneği yok. Şimdi eline kuranın mealini alan bir kişi ne yapacağını bilemez bir hale geliyor. Sürekli parantezler açılıyor parantezler kapatılıyor. Sürekli sünnete veya hristiyan veya musevi dinine atıflarda bulunuluyor. Ayetlerin tefsiri konusunda, öyle olması gerek şeklinde düşünüp, kendi fikrini veya anladığını ortaya dökeni de var öte yandan kelimeleri yutan hatta kaybedenide var. Yani kısaca Mustafa Bey veya başka bir din öğreticisi olmasa ve onların ravileri olmasa vallahi kimse ne Kuranın zahiri anlamına ne de batıni anlamına muvaffak olacak. Adeta Kuranın ne dediğine değil, ne dememiş olabileceğini bulmak konusunda bir cevvallik söz konusu. Bir ayetten asla ve kata çıkmayacak anlamlar çıkarmak konusunda maharet gösterilerek Kuranın ruhuna değil ama modern insanın isteklerine ve hevasına hizmet ediliyormuş gibi geliyor bana. Farklı istek ve yönelimlere, anlayış ve algılara hitap edecek şekilde yani hem modernleri hem de selefi anlayışlara hitap edecek şekilde Mustafa Bey gibi ılıman ilahiyatçıların yanında diğer farklı ve katı görüşlü din bilicileri veya tarikat önderleri var. İhtiyaçların doğal sonucu. Okunduğunda anlaşılmayan ve muhakkak tevillere ve din bilicilerinin öznel subjektif yol göstermelerine muhtaç bir vahiy metniyle karşı karşıyayız. İşte ben ve benim gibiler burada derin tefekkürlere dalıyorlar. Yanlış mı bu sözlerim? Gerçekten birazcık uslamlama yapılırsa ne kadar doğru olduğu aşikare belirir zihinlerde. 3 görüş böyle 2 görüş şöyle, falanca böyle demiş, öteki şöyle yapmış demek, kakafoninin dozunu artırmaktan başka ne işe yarar ki...Aklın ışığı eksik olmasın yaşamınızda. Umarım sözlerim kimseyi incitmemiştir. Saygıdeğer Mustafa Bey, size ve herkese sevgiler sunarım. İyi çalışmalar.
Her cümlenize katılıyorum Murat bey. Benim de bu konuda çok kafam karışık. Özellikle (bir kadın olarak) kadın hususu konusunda hazmedemedigim, içime sindiremediğim o kadar şey var ki. Bunlari düşünüyor araştırıyorum ama yine de beni tatmin edecek bir cevap bulamıyorum. Bir noktada da ahiret korkusu sarıyor beni ve dinden çıkıcam diye korkuyor ve araştırmayı, sorgulamayı bırakıp yaşamaya devam ediyorum. Ama aylar sonrasında tekrar aklıma geliyor yine bakıyorum, araştırıyorum yine aynı sonuçla karşılaşıyorum. Beni bunaltan bu kısır döngü içerisinde debelenip duruyorum kısacası. Dünya hayatında bence bunların bir cevabı yok aynı hayatın anlamı sorusunun bir cevabı olmadığı gibi. Biz de geçmişteki insanlar gibi tatmin edici cevaplar bulamadan ölüp gideceğiz büyük ihtimalle.
@@nhrbb19 Öncelikle yorumunuz için teşekkür ederim. Naçizane yıllardır bu konulara kafa yoran biri olarak ulaşabildiğim noktada bir çırpıda var veya yok demenin kolay olamayacağını anladım. Mesleğimle hiç alakası olmasa da antikçağ ve dinler tarihi ve felsefe alanlarında araştırmalar yaptıkça inançların, dinlerin; hep yerel ve dönemsel bir yapıya sahip olduğunu, yani kendi döneminin siyasi, sosyal, kültürel ve güç ve cemaat mücadelelerinin bir sonucu olduğuna vardım. Peki bunu devam ettiren neydi. Bu sorunun cevabı uzun soluklu ama şunu diyebilirim ki size aidiyet ve kimlik ihtiyacı dinlerin olmazsa olmazıdır. İnsanlar hep bir klana, cemaate üye olarak içinde yer alarak korunur veya hedefine ulaşabilir. Üstelik düşünün bir de ailesi falan varsa periferik yani ihate edilmemiş bir alanda yer almak tehlikeli ve anlamsız olabilmektedir. Öte yandan doğaya anlam verebilmek arzusu ve ölümün karşısında , doğanın karşısındaki acziyet duygusu beşer aklını, bir üst güce muhtaç olma ona angaje olma eklemlenme haline evirmektedir. Uzun uzun konuşabilir bunları ve zaman yetmez inanın. Ama sizlerin usunuzdaki merak ve şüphe duygusu çok insani ve gıpta edilecek birşey bence. Kesinlikle bu yoldan alı koymayın kendinizi. Bence doğru yoldasınız...
Her sohbetinizde bir seyler ogrenmek cok guzel. Hz. Ayse itiraz olayina cok sasirdim, bence cok ciddi bir hadise, bu itirazin devaminda Peygamberin cevabi, tepkisi ne oldu merak ettim. Bu yorumu okurda, yine bir sohbetinizde konu buraya gelirse, anlatirsaniz memnun olurum. Saygilar
Eleştirerek sormuyorum anlamak istiyorum. -Allah cc evrensel bir mesaj göndermeye muktadir değilmidir? -Kuran sadece o dönem insanlara mesaj veriyor mu diyorsunuz? -Bizim kültürümüze uygun bir Allah mesajı mı bekliyoruz -İslam'da neyi yapıp neyi yapmayacağımıza kendimiz mi karar verelim? -Evrensel değerleri Kuran dilinin önüne mi koyalım? çok konuda sizin yanınızda durmak istiyorum özellikle Kadınlar konusunda, ama gerçekten Allah taala bizi uyarsın diye gönderdiği mesajlar bize bakmıyor mu?
Ateistlerin direk söylediğini dolaylı olarak söylemiş ve kabullenmiş. Sonuç şu Ayet veya hadis hoşuna giderse kabul et gitmezse bir kulp bul reddet. Sonrada müslüman olarak devam et. İslam bir bütündür. Ya kabul eder müslüman olursun yada islam dışında kalırsın.
@Anakinskywalker Ben okuyorum zaten okumayan sizsiniz muhtemelen ki okusaydıniz tanımadığınız bir kişiye 'Kafir' demezdiniz. Eğer okusaydiniz insanların içine cinlerin kacmadigini da bilirdiniz,size tavsiyem çok fazla cinli film izlememeniz zira hayal aleminde yaşıyorsunuz.
@Anakinskywalker Hocalarıniz sizin olsun, o sahtekarlara selam dahi vermek gibi bir niyetim yok. Bir de yazdıklarınızı anlayabilmek için çeviri kullanıyorum siz bir Türkçe kursuna mi gitseniz acaba.